Tarih: 26.03.2016 17:22

Eskişehir?in Su Sıcaklığı 4,5 Derece Artacak

Facebook Twitter Linked-in

Eskişehir Kent Konseyi Çevre Sağlık Çalışma Grubu tarafından Taşbaşı Kültür Merkezi?nde 'Gelecekte Eskişehir Suları' konulu panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan Doç. Dr. Serdar Göncü, Porsuk Havzası sularının sıcaklığının 2100 yılına kadar 4,5 derece artacağına dikkat çekti.
Kırmızı Salon?da gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Eskişehir Kent Konseyi Çevre Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Selma Güder?in yaptığı panele konuşmacı olarak Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü?nden Doç. Dr. Serdar Göncü, Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Şenay Subaşı ve Yüksek Kimya Mühendisi İsmail Hakkı Demirtaş katıldı. Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay ve çok sayıda vatandaşın dinleyici olarak katıldığı etkinliğin, 22 Mart ?Dünya Su Günü?nü pekiştirmek adına yapıldığı belirtildi.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy, kendilerinin şehir adına tüm ortak çalışmaları yürütmeye çalıştıklarını bildirdi. Bugün de insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından su konusunu ele aldıklarını aktaran Akçasoy, suyun öneminin ilk sırada yer alması gerektiğini ifade ederek, salondan herkesin umut dolu şeylerle çıkma temennisinde bulundu. Konuşmanın ardından Mavi Altın Dünya Su Savaşları filminden bir kesit izletilerek suyun önemine vurgu yapıldı.
'İNSAN KULLANIMINA BAĞLI OLARAK HAVZADA ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ'
Suyun gelecekteki durumuyla ilgili bu panelin Eskişehir açısından oldukça önemli olduğunu düşündüğünü belirten Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü?nden Doç. Dr. Serdar Göncü, kendilerinin geçmiş yıllarda TÜBİTAK destekli bir araştırma projesi kapsamında Aşağı Porsuk Havzası?nda su kalitesi ve suyun mevcut miktarıyla ilgili olarak geçmişten günümüze ve daha sonrasında geleceğe bağlı olacak şekilde nasıl bir değişim gerçekleşeceğiyle alakalı bir çalışma gerçekleştirdikleri vurguladı. Devlet Su İşleri ile ortak çalışma verileri temin ettiklerini aktaran Göncü, '1997 yılından günümüze kadar bir çalışma gerçekleştirmeye çalıştık. Burada bazı önemli bulgular da fark ettik. İnsan kullanımına bağlı olacak şekilde havzanın ne kadar etkilenebildiği, geçmişte neler yaşandığı ve gelecekte neler yaşanacağı, o havzada insanların suyu ne kadar ve ne düzeyde kaliteli kullandığıyla alakalı olarak çok şeyi değiştirebileceğimizi gördük. Çözülmüş oksijen değerlerimiz su açısından son derece önemli parametrelerimizden bir tanesidir. 2010 yılından itibaren sular iyice arıtılmaya başlandığı için çözülmüş oksijen değeri tekrar eskiye döndüğü görülüyor. Yani burada görülebilecek en önemli şey, insan etkinlikleri iyi bir şekilde işletilirse Eskişehir burada bir şekilde var olmaya devam edecek. Eskişehir ilinin atık suları, kullanma suları iyi bir şekilde idare edilirse doğaya olan zararımızı en minimumda tutmuş olacağız' dedi.
'2100 YILINA KADAR PORSUK HAVZASI?NDA YAKLAŞIK 4,5 DERECELİK SICAKLIK ARTIŞI OLACAK'
Küresel ölçekte gerçekleştirilen bazı model ve iklim senaryolarının örneklemlerinin bölgeye uyarladıklarını ve çeşitli iklim senaryolarını kullanarak geleceğe dair fikirler yürütmeye çalıştıklarını anlatan Göncü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Geleceğe baktığımız zaman Porsuk Havzası?nın en kötümser ve en iyimser senaryoları tahmin etmeye çalıştık. En kötü haritaya bakacak olursak eğer 2100 yılına kadar yaklaşık 4 - 4,5 derecelik bir sıcaklık artışı bizi bekliyor havzamızda meteorolojik koşullar açısından baktığımız zaman. En iyimser senaryoda ise 2 - 2,5 derecelik bir sıcaklık artışı öngörüyoruz. Bu bizim bölgesel iklimsel koşullara indirmediğimiz sonuçlarımız. Yağış farklarına baktığımız zaman ise, yağışlarda belirli miktarlarda azalmalar söz konusu. Ama çok yüksek düzeyde azalma beklemiyoruz Eskişehir bölgesi açısından. Hatta bazı senaryolarda artacağı yönünde bile öngürüler var. Ama burada iklim değişikliği dediğimiz sıcaklıkların artması, yağışların azalması değil, yıllık yağış miktarı var ama yıllık yağış hangi tarihlerde düşüyor? Bu yağışların miktarları dönemlere ayrılarak bazen taşkınlara yol açarken bazen ise hiç yağmamasına neden olabilmesiyle karşı karşıya kalacağız.'


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —