Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, sezaryen sonrası normal doğum konusunda uyardı. Op. Dr. Alay, 'Bir sezaryen hep sezaryen mı? Bunun cevabı için elimizde mevcut olan bilimsel verileri değerlendirmek ve doğru yorumlamak ge
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, sezaryen sonrası normal doğum konusunda uyardı. Op. Dr. Alay, 'Bir sezaryen hep sezaryen mı? Bunun cevabı için elimizde mevcut olan bilimsel verileri değerlendirmek ve doğru yorumlamak gerekir. Yüzde 20-65 arasında değişen sezaryen doğumun en önemli nedeni daha önce sezaryen ile doğum yapmaktır' dedi.
Cerrahi bir müdahale ile bebeğin çıkarılmasının yani sezaryenin aslında bir tedavi şekli olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, 'Sezaryen anneyi ve bebeği sıkıntılı birtakım durumlardan kurtaran bir ameliyattı. Peki ya günümüzde. Birçok ?kadına hangi doğum şeklini tercih ediyorsun ??soruları yöneldi. Sezaryen ameliyatı basit bir doğum şekli olarak tanıtıldı. Ve ilk bakışta ağrısız, planlı ve düşük riskli gibi gözüken sezaryan doğuma talep arttı. Ama geçen yıllar, artan tecrübe gösterdi ki sezaryen doğum masum bir ameliyat değildi. Bir sezaryen hep sezaryen diyerek devam eden yılların ardından hem hekimler, hem de doğumu doğal bir şekilde yaşamak isteyen kadınlarda normal doğum isteği gelişti. Mümkün müydü? Çok mu riskliydi? Ya da ne riski vardı? Sorulara cevap bulan deneyimler yaşandı. Çalışmalar yayınlandı. Dünya Sağlık Örgütü ve aynı zamanda Sağlık Bakanlığının önergeleri oldu' diye konuştu.
Hem anne adayının hem de ailesinin tüm riskler konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, 'Risk diye ifade edilen ise eski dikiş yerlerinin ayrılması, karın içi kanama olabilmesi ve bebek, anne adayının hayati riski idi. Bu korkutucu ifadeler yüksek oranda görülmemekle beraber SSVD yapacak anne adayına dikkatle anlatılmalı ve onayı alınmalıdır. SSVD yapılacak hastanenin her türlü donanımı, kan bankası, hem erişkin hemde yeni doğan yoğun bakım ünitesi olması gereklidir. Hasta sancı dönemini hastanede geçirmeli ve hekimi her an yanında olmalı, acil durumlarda müdahale edebilecek tıbbi yeterlilikte olmalıdır' ifadelerini kaydetti.
Normal doğumda bebeğin kilosunun 4 bin gram altında olması, baş ile gelmesi ve plesanta yerleşim sorunları olmaması gerektiğini anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Alay, 'Pelvis dediğimiz çatı kemiklerinde darlık olmamalıdır. Anne adayı daha önce rahim ile ilgili herhangi bir ameliyat geçirmemiş olmalıdır. Bu şartlara uygun olup, normal doğum isteyen kadınlar yakın takibe alınır. Bu kadınların yaklaşık yüzde 60?ı normal doğum ile bebeklerini dünyaya getirir. Yüzde 0,3-3 kadında ise rahimde yırtılma ve buna bağlı acil sezaryen operasyonu gerekir. Dikkatle yapılan ultrasanografi ve vajinal muayene ardından her iki doğum şeklinin riskleri ve yararları aile ile paylaşılır. SSVD ile enfeksiyon, kanama, erken dönemde hareket nedeni ile damar tıkanıklığı riski oldukça azalmıştır. Ayrıca SSVD?u başarmanın verdiği mutluluk oldukça yüksektir. SSVD yapan kadınlar ile yapılan söyleşilerde normal doğumu istemelerinde en büyük nedenin bebeklerinin dünyaya gelişlerine tanık olmak, onları hemen kucaklamak ve emzirmek olduğunu ifade etmişlerdir. SSVD isteyen her kadın gebeliği süresince kendini normal doğuma hazırlamalı, kilo kontrolü, yürüyüş, nefes egzersizleri, yüzme, plates ve yoga oldukça yararlı olup, eklemlerde esneklik ve kas gücünü artıran basit ama etkili yöntemlerdir. SSVD bir anda karar verilecek ve uygulanılacak bir doğum şekli değildir. Kadının bedenini hem ruhsal hem de fiziksel olarak hazırladığı ilk gebelik testini yaptığı andan itibaren başlayan uzun süreçtir' dedi.