Tarih: 11.02.2016 12:18
(Özel Haber) Cinayet Kurbanı Kadının Organları, Karaciğer Hastasına Hayat Verdi
Tekirdağ?da cinayete kurban giden kadının organları, karaciğer nakli bekleyen başka bir hastaya hayat verdi. Karaciğer nakli olup, sağlığına kavuşan Nuri Gülşen, hem çok sevindiğini hem de birinin öldürülmesine üzüldüğünü dile getirdi.
Geçtiğimiz günlerde Çerkezköy?de eşi tarafından ensesinden vurularak öldürülen Nuran Çakmak?ın (35) organları ailesince bağışlanmıştı. Hastanede verdiği 8 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Çakmak?ın 6 organı, hastalara nakledilmek üzere İstanbul ve Ankara?daki hastanelere gönderilmişti. Çakmak?ın karaciğeri İstanbul?da karaciğer nakli bekleyen 2 çocuk babası Nuri Gülşen?e nakledildi.
?HEM ÜZÜLDÜM, HEM DE SEVİNDİM?
Karaciğerinde yetersizlik olan ve 3-4 senedir nakil olmayı bekleyen Nuri Gülşen, cinayet kurbanı birinin organlarının nakil olacağını duyunca üzüldüğünü dile getirerek, ?Birinin üzülüp, birinin sevinmesi mantığa sığacak bir durum değil. Ne yapalım takdiri ilahi. Herkesin organ bağışı yapması çok güzel. 3 gün 5 gün sonra toprak olacak, çürüyüp gidecek. Bağış yaptığında o insanın yaşaması çok ayrı bir değer, bir güzellik? şeklinde konuştu.
Memlekete dönecekleri zaman umutlu haberi aldıklarını dile getiren Gülşen, ?Biz memlekete dönmek üzereyken telefon geldi organ bulundu dediler. Haberi alınca hem üzüldüm hem sevindim. Hem sevindim ama üzüldüm de birinin öldürülmesi olayına üzüldüm tabi ki ama yapak bir şey yok? dedi.
Eşinin sağlığına kavuşmasının mutluluğunu yaşayan Nuri Gülşen?in eşi Hülya Gülşen ise ?Kalbinin bir tarafı çok seviniyor bir tarafı da karşı taraf için üzülüyor. Güzel bir duygu? ifadelerini kullandı.
?HANGİMİZE, NE ZAMAN ORGAN BAĞIŞI GEREKECEĞİNİ BİLEMEYİZ?
Gülşen?in organ nakli ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Koray Acarlı, organ bağışının vatandaşlar tarafından yine vatandaşlar için yapıldığını söyleyerek, ?Madalyonun iki yüzü gibi yazı mı tura mı gelecek belli olmayan bir hayatımız var. İçimizden hangimize, ne zaman organ bağışı gerekebileceğini bilemeyiz. Böyle bir hale geldiğinizde, kendinizi aciz hissetmemenizin tek yolu hastalandığınızda ve gerektiğinde birinin organ bağışında bulunmuş olması ve organın sizi hazır bekliyor olması lazım. Halbuki bizde insanlar organ bekliyor. Beklemekle kalmıyor, organ gelmediği için hayatını kaybediyor. Bu ters bir durum? şeklinde konuştu.
İnsanlar nasıl hayatının en önemli bir şeylerini evladına, yakınına vasiyet ediyor ise bu durumu da vasiyet etmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Acarlı sözlerini şöyle sürdürerek, ?İnsan oğluna, kızına ben ölür isem organlarımı bağışladığımı bilin bunu yapmazsanız hakkımı size helal etmem demesi vasiyet etmesi lazım. Bu sayede ancak bu hayatları kurtarabiliriz. Vatandaşımızı organ bağışı konusunda hassasiyete davet ediyoruz? dedi.
?ORGAN BAĞIŞINDA BİR ŞEY EKSİLMİYOR?
Organ bağışının diğer bağışlardan çok farklı olduğunu ifade eden Acarlı, ?Herhangi bir bağış yaptığınızda kendinizden bir şey gidiyordur. Paranızı, malınızı bağışlayabilirsiniz bu sizden bir şey eksilmesi demektir. Organ bağışında bir şey eksilmiyor. Siz öldükten sonra toprak altında organ falan kalmıyor. Onun bağışı bu. İnsanların bu konuda duyarlı olması lazım? şeklinde konuştu.
Organ bağışının giderek arttığını ancak yetersiz olduğunu vurgulayan Acarlı, ?Rakamlar gösteriyor ki bir milyonda yılda 30 ile 40 arasında organ bağışı oluyor. Bu rakam yıllardır milyonda birdi? ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —