Tarih: 11.02.2016 12:21

EXPO 2016 Göleti?ne 22 Tür Canlı Bırakıldı

Facebook Twitter Linked-in

Antalya?da 23 Nisan tarihinde açılacak olan EXPO 2016?da çalışmalar aralıksız sürerken, Akdeniz Körfezi izdüşümündeki 80 dekarlık gölete Aksu Çayı?ndan su verilmeye başlandı. Gölette habitatın oluşması için balık türleri, kaplumbağa, kurbağa, karides bırakma işlemleri de başladı. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, 'Şu ana kadar EXPO Göleti?ne 22 tür canlı bıraktık. Bizim taahhüt ettiğimizden 6 tür daha fazla bıraktık' dedi.
Türkiye?nin ilk EXPO?su olan ve Cumhurbaşkanlığı himayesindeki EXPO 2016 Antalya?da çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Aksu ilçesindeki bin 121 dönümlük alanda EXPO Kulesi, Tarım Müzesi, Çocuk Bilim Teknoloji Merkezi, Kongre Merkezi inşaatlarında sona yaklaşıldı.
80 DÖNÜMLÜK GÖLETE SU POMPALANIYOR
?Çiçek ve Çocuk? temasıyla bu yılın 23 Nisan tarihinde kapılarını açacak olan EXPO 2016 Antalya projesinin tam ortasında yer alan ve Türkiye?nin en büyük ses ve ışık gösterilerinin yapılacağını EXPO Göleti?ne su verilmeye başlandı. EXPO 2016 Antalya?nın doğusundaki Aksu Çayı?ndan alınan su, 80 dönümlük EXPO Göleti?ne pompalanıyor. Gölete verilen su yine pompalar yardımıyla Tehnelli Çayı?na bırakılıyor.
EXPO 2016, alt temasından olan sürdürülebilirlik ve biyoçeşitlilik konularına dikkat çekmek için EXPO Göleti?nde habitat oluşturuyor. Bu kapsamda gölete 22 türde binlerce su canlısının bırakılma işlemi de başladı.
Akdeniz Körfezi?nin izdüşümünde yapılan gölette sucul bitkiler de yer alıyor. Sucul bitkiler ve su canlıları, gölette canlı yaşamı oluşturacak. EXPO 2016 Antalya Ajansı, göletteki ekosistem için Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile işbirliği protokolü yapmıştı.
8 BİN 500 CANLI BIRAKILACAK
'EXPO 2016 Antalya Göleti?ne Bazı Yerel Su Canlı Türlerinin Aşılanması' adını taşıyan proje kapsamında EXPO Göleti?ne 12 balık türü, 3 kurbağa türü, 2 kaplumbağa türü, 2 karides türü ve 1?er adet yengeç, midye ve kabuklu türü bırakma çalışmaları sürüyor.
Projeyi yürüten ekipte yer alan Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, amaçlarının Antalya Havzası?nın dolayısıyla ülkenin biyoçeşitliliğine dikkat çekmek ve bölgedeki canlılara EXPO 2016 Antalya Sergi Alanı?ndaki EXPO Göleti?nde bir habitat oluşturmak olduğunu söyledi.
EXPO Gölü?ne bırakılan canlı türleriyle ilgili de bilgi veren Gökoğlu, şöyle konuştu:
'Özellikle Toroslar?ın alt kesimindeki canlıları buraya bırakmaya çalışıyoruz çünkü buradaki su yapısıyla benzer özelikte bir su yapısı var. Şu ana kadar 22 tür bıraktık. Bizim taahhüt ettiğimizden 6 tür daha fazla bıraktık. Genellikle bu bölgedeki su kaynaklarından temin etmeye çalışıyoruz canlıları. Bunlar Kırkgöz, Arapsuyu, Sarısu, Boğaçayı, Düdençayı, Yamansaz, Aksu, Köprüçayı, Manavgat Irmağı ve kolları. Sazan, çiçek balığı, yayın balığı, 3 tür kurbağa, tatlısu yengeci, 2 kaplumbağa türü bıraktık, bırakmaya devam edeceğiz.'
Doç. Dr. Gökoğlu, EXPO 2016?ya gelen ziyaretçilerin gölette ve kenarında yengeçleri, balık ve kaplumbağa türleri ile diğer su canlılarını görme imkanı bulacağını belirterek, söz konusu çalışmanın sergi süresince görsel bir zenginlik oluşturacağını, sergi sonrasında ise önemli bir rezerv alan yapılacağını ifade etti. Proje kapsamında gölete, 23 Nisan?daki açılışa kadar 8 bin 500 canlı bırakılmış olacak.
'AMAÇ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK TEMASINI DESTEKLEMEK'
Gölete canlı bırakılmasıyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren EXPO 2016 Antalya Basın Sözcüsü Erol İşbilir, 'Göle iki amaçla balık bırakıyoruz. Bunlardan bir tanesi görselliği olan balıklar, koi türü. Bakmaktan keyif alınan renkli balık türleri. Akvaryum balığı gibi düşünebiliriz bunları. Bir diğeri ve daha önemlisi bizim alt temalarımızdan birine yardımcı olması için, desteklemesi için, ?Sürdürülebilirlik? alt temamızı desteklemesi için. Bölgemizdeki coğrafyamızdaki sulak alanlardan nehir ve göllerden toplanan bazı balık türleri ve diğer canlılar yılan balığı, kurbağa, kaplumbağa gibi türler göle bırakıldı. Bunun iki amacı var. Birincisi bu coğrafyada sulak alanda yaşayan canlı türlerinin burada da yaşamasını temin etmek, bir diğer amaç da bölgemizdeki bu canlıların yok olması halinde buradakiler bir rezerv teşkil ediyor bu da sürdürülebilirlik temasını destekleyen bir düşüncedir' dedi.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —