Savcı Adem Meral'in hazırladığı iddianameye dayanak oluşturan Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu'nun raporunda, POAŞ'ın piyasaya kaçak olarak soktuğu akaryakıtın değeri olan toplam 220 milyon 877 bin 420 dolara da müsadere yöntemiyle devlet tarafından el konulması istendi. Raporda, yurda kaçak olarak sokulduğu anlaşılan eşyanın piyasada satılmış olabileceğine vurgu yapılarak, eşyanın yaklaşık gümrüklenmiş değeri üzerinden kazanç müsaderesi yapılması istendi.
4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri 'kazanç müsaderesi'ni düzenliyor. TCK'nın ilgili maddesinde'Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddî menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir. Müsadere konusu eşya veya maddî menfaatlere el konulamadığı veya bunların mercisine teslim edilmediği hâllerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir' deniliyor.
164 SEVKİYAT SORUNLU
Raporda, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) tespitlerine de yer verildi. SPK, POAŞ'ın 2001-2007 arasında gerçekleştirdiği 164 sevkiyatın faturalarının sorunlu olduğunu rapor etti. Petrol Ofisi International Oil Trading Limited (POInt) ve Lysa Investments Limited (Lysa Ltd) firmalarından POAŞ'a yapılan akaryakıt sevkıyatlarında alım maliyetinden daha düşük birim fiyatla sevkiyat yapıldığı ve toplamda 42 milyon 391 bin 503 dolar zararına satış olduğu rapor edildi.
Raporda, 164 kargo içerisinde yer alan bu beyanlar dışındaki kargolara ilişkin beyannamelerde de, firmanın vergi kaçırmak kastıyla hareket etmiş olduğu, ancak TÜPRAŞ fiyatına eşitleme zorunluluğu olduğu için vergi kaybı meydana gelmediği kaydedildi. (Sabah)