Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet İnbaşı, ?Osmanlı?da Kadılık? konulu konferansında, Osmanlı Devleti?nde adalet anlayışının gelişmiş olmasını, kadıların yetiştirilme sistemine bağladı.
Hukuk Fakültesi?nde düzenlenen, ?Osmanlı?da Kadılık? konulu konferansa, ERÜ Rektör Yardımcısı ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Doğan ile öğrenciler katıldı. Konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Mehmet İnbaşı, Osmanlı Devleti?nde gelişmiş bir adalet anlayışı olduğunu söyledi. Adalet anlayışının gelişmiş olmasını, kadıların eğitiminde titiz davranılmasına bağlayan Prof. Dr. Mehmet İnbaşı, eğitim sürecine dair şunları söyledi:
MEDRESELERDEN SAHN-I SEMANA?
?Selçuklulardan kalan medreselerde okuyan öğrenciler başlangıçta kadı olabiliyordu. Sonra Osmanlı Devleti kurulunca, Bursa, İznik, Edirne medreselerine kadar taşradaki mezun olan kişiler de kadılık görevini yapabiliyorlardı. Ancak, ?Sahn-I Seman? adını verdiğimiz, Fatih Sultan Mehmet?in kurduğu sekizli medresenin kurulmasından sonra belli bir sisteme bağlanacaktır. Ve 16. yy?da 1558 yılında Kanuni Sultan Süleyman ?Süleymaniye? medreselerini kurunca artık ilmiye mensupları ile ilgili ilmiye risaleleri hazırlanmıştır. Ve bundan sonra devlet kademesinde görev almak; kadı, müderris ya da müftü olmak için ya Sahn-I Seman ya da Süleymaniye Medreselerinden mezun olma şartı getiriliyor. Mezun olanlar Anadolu veya Rumeli Kadıaskeri?nin defterine isim yazdırırlar. Bu şekilde mülazeme sistemine dahil olarak mülazim yani kadı adayı olurlar. Sonra yetki verilen tanınmış kadıların yanında en az 3, en fazla 7 yıl staj yapıyorlardı. Şimdi staj en fazla 2 yıl. Osmanlı?daki hukuk sisteminin farklılığı buradan ileri geliyordu. Çok zeki, kabiliyetli, becerikli bir insansa stajını en az 3 yılda, orta kararda biri ise 5, tembel ise 7 yılda ancak mülazim olabiliyor, yani kadı olabilecek seviyeye geliyor. Örneğin, 25 yaşında medreseyi bitirdiniz, 5 yıl da staj yaptınız, 3 yaşında olursunuz. O yaşlar insanın artık olgunlaştığı ve gençlikten çıktığı yaşlar.?
MAAŞ ALMAZLAR, MAHKEME BİNALARININ ÜCRETLERİNİ KENDİLERİ ÖDERLERDİ?
Kadıların herhangi bir maaşı olmadığını, davalar karşılığında kanunla belirlenmiş ücretler aldıklarını da kaydeden Prof. Dr. Mehmet İnbaşı, ?Aynı zamanda, 18. yy?a kadar bir mahkeme binası yoktu. Bu mahkeme binaları daha çok kadıların kiraladığı bir bina ya da merkezi yerlerde camiler olabiliyordu. Bunların masrafını da mahkeme gelirlerinden kendisi ödüyordu.? ifadelerini kullandı.