ANKARA (AA) - Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) İcra Kurulu Başkanı İsmail Ergüneş, yenilenebilir enerjiden elektrik üretimine verilen alım garantisinin doğalgaz fiyatındaki düşüş sebebiyle faturalara henüz yansımadığını belirterek, 'Gaz fiyatındaki düşüş bir anlamda yenilenebilir enerjinin yarattığı ek yükün sistem tarafından kompanse edilmesini sağladı ve iyi bir şekilde yönetiliyor. Eğer iyi yönetilmese faturaya yüzde 15 seviyesinde bir baskı olurdu, bu şekilde elektrikte nihai tüketici fiyatına bir zam gelmeden bu yıl kapatılabilir.' dedi.
ELDER İcra Kurulu Başkanı Ergüneş ve Genel Sekreteri Uğur Yüksel, Enerji Gazetecileri ve Medya Derneği (EGAD) üyeleri ile bir araya geldi.
Sektördeki gelişmeleri değerlendiren ve soruları yanıtlayan Ergüneş, Türkiye'de rüzgar ve güneş enerjisine verilen alım garantisinin doğalgaz fiyatlarındaki düşüş sebebiyle nihai fiyatlara yansımadığını ve Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ'nin (TETAŞ) bu yılın ilk çeyreğinde dağıtım şirketlerine ve görevli tedarik şirketlerine sattığı megavatsaat başı elektriğin fiyatını 178,8 liradan, ikinci çeyrekte 163,3 liraya indirdiğini aktardı.
Yenilenebilir Enerjiyi Destekleme Mekanizması (YEKDEM) çerçevesinde bu yıl içerisinde 50-53 milyar kilovatsaat arasında elektrik üretimi beklendiğini ifade eden Ergüneş, şöyle devam etti:
'TETAŞ'ın geçmiş yıllardan gelen ve ötelediği 4-4,5 milyar liralık bir maliyet var. TETAŞ'ın kanun gereği zarar etmemesi gerekiyor, ama ara dönemlerde zam yapılmadığı için bu dönemlerde zarar birikmişti. Yılbaşında ya bunu fiyatlara yansıtacaktı ya da TETAŞ'ın sattığı elektriğin fiyatını aynı düzeyde bırakıp maliyetleri aşağı çekeceklerdi. İkinci yolu tercih ettiler. 4,5 milyar lira tarifelerde yüzde 15 civarında bir zam anlamına gelir. Bizim öngörümüz açıkçası yenilenebilir enerjiye verilen alım garantisinin nihai tüketici fiyatlarına yüzde 25 civarında bir yük oluşturacağı yönündeydi. 1 Ocak'ta kamu santrallerine satılan doğalgazın bin metreküpü 580 lira civarına indirildi. Bunu 1 Nisan'da bir daha düzenlediler sanıyorum. Yap işlet devret santrallerinde gerçekleşti bu durum. Özel sektör santrallerinde bu miktar 790 lira civarında. Yap işlet devlet santrallerindeki bu düşüş önümüzdeki çeyreklerde de devam edecek görüşündeyim.'
- 'Bu yıl YEKDEM'in maliyetini kompanse etmek başarı'
Kamunun şu anda, yap işlet devret santrallerinin ürettiği elektriğin maliyetini düşürerek YEKDEM maliyetinin tarifeler üzerinde yük oluşturmasını engellemeye çalıştığını anlatan Ergüneş, 'Bu, bizim kabul ettiğimiz bir noktaydı. Şu an tam da onu yapıyorlar. Yıl sonunda veya 4'üncü çeyrekte TETAŞ'ın megavatsaat başı elektrik satış fiyatını 150 lira civarında görebiliriz. Bu şekilde nihai tüketici tarifesine zam gelmeyecektir, çünkü dağıtım tarifesi belli, iletim tarifesi belli. Gaz fiyatındaki düşüş bir nevi yenilenebilir enerjinin yarattığı ek yüklerin sistem tarafından kompanse edilmesini sağladı ve iyi bir şekilde yönetiliyor. Eğer iyi yönetilmezse faturaya yüzde 15 seviyesinde bir baskı olurdu. Bu şekilde elektrikte nihai tüketici fiyatına bir artış zam gelmeden bu yılı kapatmak mümkün olabilir. YEKDEM'in getireceği ek maliyet düşünüldüğünde bu yılı bu şekilde kapatabilmek de büyük başarı sayılır.
- 'Alternatif üretmek için çok uygun bir dönemdeyiz'
Yenilenebilir enerji santrallerinin üretime geçtiği bir dönemde, doğalgaz fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Türkiye'nin pek çok ülkenin karşılaştığı gibi bir fiyat artışı yaşamadığını vurgulayan Ergüneş, 'Bugün gaz fiyatlarından kaynaklı fiyat indirimine gidildiğinde petrol ve gaz fiyatlarının bilemeyeceğiniz bir süreçte arttığı zaman radikal bir artışa gitmek zorunda kalınabilir. Kamu tarafının gaz fiyatları konusundaki rahatlığı ileriki dönemlerde kullanılacak bir fon mantığıyla yönetiliyor olabilir. YEKDEM'den gelen maliyetler iyi bir amaca dönük kıllanılıyor ama doğalgazın toplam elektrik üretimindeki payını da düşürmek lazım. Şu an buna çok müsait bir ortamdayız. Şu an alternatif olabilecek yatırımları teşvik etmenin tam zamanı. Petrol ve doğalgaz fiyatları arttığı dönemlerde bizim elektrik üretimimizde doğalgazın payı düşük olursa, o artıştan etkilenme riski de çok daha düşük olur. Şu anki öngörüler de 2018-2019?dan sonra gazın elektrik üretimindeki payının yüzde 30 düzeyine gerileyeceği ve yenilenebilirin bunu ikame edeceği yönünde.' değerlendirmesinde bulundu.
- 'Kömürde kamu olmazsa olmaz'
ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel de elektrik fiyatlarının artmamasının tek ve en doğru seçenekmiş gibi görüldüğünü, bu anlayışa dayanan piyasa kurgulamasının da sürdürülebilir olmadığını dile getirdi.
'Elektrik fiyatları gerekirse artacak' diyen Yüksel, Türkiye'nin son 40 yıldır yerli kaynaklarını maksimum düzeyde kullanmak için bir misyon belirlediğine ve bu misyona artık teknolojik gelişmelerin de imkan sağladığını söyledi.
Yüksel, daha düşük kalorili kömür rezervlerini de çevreye zararsız şekilde enerjiye dönüştürebilmek için teknolojiler bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
'Kömürde bugün için bir ekonomik değer var, Türkiye'nin de yerli kaynaklarını maksimum düzeyde kullanmak gibi bir hedefi var. Doğalgaz fiyatları aşağı indiği sürece Türkiye'nin yerli kömürü kullanmasıyla ilgili fizibilite bakımından rakamlar anlamlı değildir ama ekonomik değer olarak stratejik anlamda bakarsak para dışındaki faktörleri sonucun içine koyduğumuzda, kömür devlet için anlamlı hale dönüşür. Sonrasında kim yapacak sorusu gelir tabii ama kim yaparsa yapsın, devletin ekibiyle yapacaktır. Çünkü özellikle yerli kömürde 'know-how' sadece devlette var. Yapanlar az bilgiyle başlayacak ve finansal fizibilitesi olmayan bir projeye başlayacak. Buradaki devlet desteği adına alım garantisi veya başka bir şey diyelim, dolayısıyla devletin oyuncu olması şart.'
Uğur Yüksel, ayrıca mayısın ilk haftasında Bakanlık ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile sektör toplantısı yapacaklarını ve tüketiciye yönelik saha uygulamalarını bu toplantıda paylaşacaklarını sözlerine ekledi.