TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Bilirkişilik müessesesini, sorunları çözüme kavuşturacak ve bilirkişiliği bir güven kurumuna dönüştürecek, böylece yargıya olan güveni de güçlendirecek adımların acilen atılması gerekmektedir.' dedi.
Bozdağ, Bilirkişilik Kanun Tasarısı'nın TBMM Adalet Komisyonundaki görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmaya, 5 Nisan Avukatlar Günü'nü kutlayarak başladı.
İnsan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devletinin en önemli göstergelerinden birinin savunmaya verilen değer olduğunun altını çizen Bozdağ, dava ve savunma hakkının, sağlıklı işleyen bir hukuk sisteminin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu vurguladı.
Savunma hakkını, gerek kurumlar gerek bireyler adına büyük bir özen ve sorumluluk bilinciyle hareket ederek yerine getiren avukatların kamu hizmeti yönü ağır basan bir mesleği ifa ettiklerini belirten Bozdağ, 'Adaletli ve gerçek bir yargılama ancak savunmanın ve onun somut kullanıcısı olan avukatların yetkinliği ve etkinliği ile ölçülmektedir. Sağlıklı bir savunma olmadan adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkı gerçekleştirilemez.' diye konuştu.
Hukuk devleti olmanın gereklerinden birinin de hukukun üstünlüğünün tesisinde önemli bir kamu hizmetini yerine getiren avukatların, bu görevlerini en iyi ve en etkin şekilde yapabilmelerini sağlamak için uygun çalışma ortamına kavuşturulmaları olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
'Adalete duyulan güveni artırmak, böylece vatandaş-devlet ilişkisini de güçlendirmek, ancak yargının bütün unsurlarıyla etkin, hızlı ve adil bir şekilde işleyişi ile mümkündür. Bu itibarla, Adalet Bakanlığı olarak yargı sisteminin sorunlarına çözüm bulmaya ve ihtiyaçlarını gidermeye, avukatların da görevlerini en iyi şekilde yapabilmelerine imkan sağlayacak iyileştirme çalışmaları Yargı Reformu Strateji Belgesinde planlanan hedefler doğrultusunda yapılmaktadır. Bu kapsamda, Avukatlık Yasa Tasarısı ile ilgili hazırlıklarımız belli bir noktaya gelmiştir. Barolarımızın ve ilgili tarafların görüşlerine gönderildi. Bu görüşlerin değerlendirilmesi yapılmaktadır. Avukatların stajdan tutun, meslek içinde karşılaştıkları bir dizi sorunun çözülmesi ve avukatlarımızın daha iyi şartlarda vazifelerini yapabilmesi için bu kanunda çok önemli değişikliklerin yapılacağını ifade etmek isterim.'
Bozdağ, söz konusu kanun yürürlüğe girdikten sonra avukatlığın sınavla girilen bir meslek olacağına işaret ederek, 'Bu yıl sonuna doğru avukatlık yasa tasarısını TBMM'ye sunmayı planlıyoruz. Hem Barolar Birliği ile hem barolarla hem avukatlarla hem de parlamentodaki hukukçu arkadaşlarla istişaremiz sürecektir. Parlamentodaki gerek AK Parti Grubu, gerek diğer parti gruplarına mensup avukat arkadaşlarımızla da özel toplantılar yapacağım, ayrı ayrı görüşeceğim. Daha iyi bir tasarı yapmak için onların, bilgi, öneri ve tecrübelerinden de istifa edeceğiz.' ifadesini kullandı.
-'Bilirkişilik adalet terazisinin...'
Bozdağ, daha sonra komisyon gündemindeki tasarıya ilişkin bilgi verdi.
Sosyal ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak, yargı mercilerinin önüne taşınan uyuşmazlıkların konu ve nitelik olarak çeşitlenmiş olmasının, teknik bilgi ve uzmanlıklarıyla yargılamaya katkı sunan bilirkişilerin önemini artırdığını belirten Bozdağ, bilirkişilerin yargılama konusunun aydınlatılmasındaki doğrudan katkıları sebebiyle vazgeçilmez bir konumda olduklarını söyledi.
Bu konumun, maddi hakikatin peşindeki mahkeme yürüyüşüne katılan diğer pek çok süjeden belirgin bir biçimde farklılık arz ettiğini vurgulayan Bozdağ, muhakeme usulünün düzenlendiği kanunlarda bilirkişinin, niteliği ve tarafsızlık vasfıyla hüküm makamındaki hakime benzer biçimde ele alındığına dikkati çekti.
Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
'Bilirkişilik hizmetlerinin objektif, tarafsız, bilim ve fennin gereklerine uygun olarak, süratle sunumu, adalet terazisinin doğru ve zamanında tartması bakımından hayati derecede önemlidir. Hal böyleyken, uygulamaya bakıldığında maalesef, bilirkişilik müessesesinin beklentileri karşılamaktan uzak olduğu görülmektedir. Bilirkişilik kurumunun kendisine yüklenen önemli vazifeyi hakkıyla yerine getirememesi, toplumun adalete olan güven duygusunu da zedelemektedir. Aynı veya benzer dosyalarda, aynı bilimsel ölçülerle bağlı olmaları gereken farklı bilirkişilerin, birbirinden tamamen farklı sonuçlara ulaşabilmeleri, temelde bir yeterlilik ve standart sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Bilirkişilerin yetersiz veya çelişkili raporları, yargı sürecini de uzatmakta, aynı konuda tekrar tekrar raporlar alınmasına, gereksiz masraflara neden olmaktadır. Tüm bu sorunlar, bireysel anlamda bilirkişilere, kurumsal anlamda mahkeme ve adalet hizmetlerine inancı azaltmakta; süreç içinde rolü ve konumu bulunan herkesi yıpratmaktadır. Son 10 yıl içinde büyük ilerlemeler kaydettiğimiz adalet hizmetlerinde çıtayı aşağıya çeken bu tabloya ne layığız; ne de razıyız. Bunun için, bilirkişilik müessesesini yeni baştan ele alarak, sorunları çözüme kavuşturacak ve bilirkişiliği bir güven kurumuna dönüştürecek, böylece yargıya olan güveni de güçlendirecek adımların acilen atılması gerekmektedir.'
-'Hep beraber yapalım'
Bozdağ, iyi işleyen bir bilirkişilik kurumunun, yargı sisteminin etkin ve hızlı işleyişini sağlayacağını, adalet beklentisi içinde bulunanların bu beklentilerinin karşılanmasına büyük katkılar sunacağını bildirdi.
Bekir Bozdağ, 'Bugün görüşmelerine başladığımız tasarı, işte bu amaç ve düşüncelerle hazırlanmıştır. Bugüne kadar belli kanunlarda sınırlı hükümlerle düzenlenmiş bulunan bilirkişilik kurumu, ilk kez gündemdeki bu tasarıyla derli toplu biçimde ve müstakil bir kanun düzenlemesine konu olacak şekilde ele alınmaktadır.' diye konuştu.
Tasarının hayırlı olması dileğinde bulunan Bozdağ, komisyon üyesi milletvekillerine, akademisyenlere ve bilirkişilik yapan örgütlerin temsilcilerine, 'Bu kanunu mümkün olan en doğru şekilde hep beraber yapalım.' çağrısında bulundu.
Tasarının her maddesinin detaylı tartışılarak ele alınmasının ve en doğru şekilde düzenlenmesinin önemli olduğunu belirten Bozdağ, 'Şu anda yargının içerisinde bulunduğu olumsuzlukları daha da olumsuz hale getiren en önemli şeylerden birisi maalesef bilirkişilikle ilgili sorunlardır. Ahbap çavuş ilişkisinden tutun pek çok olumsuzluğu, bu konuda konuşan insanlar dile getirmektedir. Belki bu kanun tasarısı olumsuzlukları yüzde 100 ortadan kaldırmayacaktır ama bunları aşağı çekebilirse, minimize edebilirse, bu işe bir sistem ve standart kazandırabilirsek kendimizi başarılı adlederiz.' ifadesini kullandı.
Bozdağ, tasarının siyaset dışı bir düzenleme olarak ele alınması ve herkesin katkıları ile şekillenmesi gerektiğini kaydetti.