Somalili eski diplomat Tahir: 'Rusya'nın söz konusu bölgeye güçlü bir şekilde dönmeye bu kadar istekli olması, Washington ile Moskova arasındaki rekabeti yansıtan önemli gelişmelere işarettir' Hukuk profesörü Habib: 'Çin kıtada ul
ADDİS ABABA (AA) - Rusya'nın son üç yıldır Afrika kıtası ve özellikle Afrika Boynuzu bölgesine yoğun bir ilgi gösterdiği gözlemleniyor. Moskova'nın çabaları, ezeli rakibi Washington karşısında soğuk savaşı kaybetmesiyle birlikte var olan nüfuzunu yitirdiği kara kıtada eski gücünü tekrar kazanmaya çalıştığı şeklinde yorumlanıyor.
Afrikalı uzmanlar ve siyasiler, söz konusu çabanın ezeli rakipler arasındaki bir yarış çerçevesinde olduğunu, Moskova'nın Ukrayna ve Suriye konularında yaşadığı krizlerde Afrika'nın imkanlarına olan ihtiyacının yanı sıra uluslararası ticaret trafiğinde stratejik konuma sahip olan bölgeleri koruma arzusu bağlamında gerçekleştiğini ancak Rusya'nın bölgedeki Çin, ABD ve Arap nüfuzuyla karşı karşıya geldiğini savunuyorlar.
Rusya'nın Afrika kıtası ve özellike Afrika Boynuzu ülkelerine olan ilgisinin en belirgin işaretleri bu bölgelere yeni elçiler ataması, diğer ülkelerle ortaklıklar ve ittifaklar kurması ve Afrika kıtasındaki siyasi krizlerin çözümünde rol oynaması olarak sıralanıyor.
Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'nin 3 Temmuz 2013'te askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılmasının ardından Mısır yönetimiyle Rusya ilişkileri 'ittifak' olarak nitelendirilecek derecede gelişme gösterdi.
Rusya, Şubat 2014'te Sergey Shishkin'i Güney Sudan'a bu Afrika ülkesindeki ilk büyükelçisi olarak atadı. Bu bağlamda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Afrika kıtası bağlamında diplomat olarak görev aldı. Lavrov bu çerçevede Mart 2014'te Tunus'u, Eylül 2015'te de Etiyopya'yı, Şubat 2016'da da Cezayir'i ziyaret etti.
Afrika Birliği Komisyonu ile Rusya ile Afrika Birliği arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi konusunda anlaşma imzalandı. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen mart ayında Fas Kralı 6'ncı Muhammed'i ağırladı.
Bununla birlikte Rusya'nın Cibuti Büyükelçisi olarak atadığı Sergey Kuznetsov aynı zamanda Somali'nin gayri mukim Büyükelçisi olarak kabul edildi.
- Afrika Boynuzu'nun önemi
Stratejik öneme sahip Afrika Boynuzu coğrafi açıdan Somali, Cibuti, Eritre ve Etiyopya'dan oluşuyor ancak Sudan, Kenya, Uganda, Tanzanya gibi ülkelerde siyasi olarak bu coğrafyaya ilave ediliyor.
Hint okyanusu kıyısında olan bu ülkeler, Körfez ülkelerinden Avrupa ve Kanada'ya giden petrolün yanı sıra dünya ticaretinin yolu üzerinde bulunan Kızıldeniz'in güney girişine ve Babu'l Mendeb boğazına hakim konumda bulunuyor.
Ayrıca bu bölge, ABD ve Avrupa'dan Körfez'e yönelecek herhangi bir askeri girişim için önemli bir geçiş noktası niteliği taşıyor.
Batıdan doğuya ve kuzeyden güneye transit gemilerin güzergahı olmasının yanı sıra yakıt ikmali için önem arz eden Afrika Boynuzu bölgesini kontrol altına almak, hareketli su yollarının kontrolünü ele geçirme anlamına geliyor.
Rusya'nın Afrika Boynuzu'na dönme isteğine ilişkin ise Somalili eski diplomat Abdullah Tahir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'nın hem Cibuti'de hem de Somali'de büyükelçilik açmasının bölgeye çok önem verdiğinin işareti olduğunu söyledi.
Rusya'nın Afrika Boynuzu'na olan ilgisinin arttığını dile getiren Tahir, 'Rusya'nın söz konusu bölgeye güçlü bir şekilde dönmeye bu kadar istekli olması, Washington ile Moskova arasındaki rekabeti yansıtan önemli gelişmelere işarettir.' şeklinden konuştu.
Tahir ayrıca Somali'nin 1970'li yıllarda Rusya'nın stratejik müttefiki olduğuna dikkat çekerek Rusya'nın son zamanlarda bölgede yürüttüğü çalışmaların, Moskova'nın Afrika Boynuzu'na güçlü bir şekilde dönme arzusunu gösterdiğini kaydetti.
Tahir, Moskova yönetiminin özellikle Afrika Boynuzu'nda varlığını gösterme çabasının arkasında Ortadoğu'daki bölge güçleri ile Suriye konusunda olan anlaşmazlıkların da olabileceğini savundu.
- 'Rusya'nın Afrika'daki varlığı sınırlı'Bu arada ülkesinin Afrika Boynuzu bölgesine dönmeye çok istekli olduğunu belirten Rusya'nın Cibuti Büyükelçisi Sergey Kuznetsov, 17 Mart'ta Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh'e güven mektubunu sunmasının ardından yaptığı açıklamada, Rusya'nın bu bölgede temel aktör olmaya çalıştığını dile getirmişti.
Afrika Boynuzu ülkelerinde kalkınma ve barışın sağlanması için ülkesinin katkılarının olacağı sözünü veren Kuznetsov, Rusya'nın bölgede yürüttüğü çalışmalarının hedeflerine işaret ederek, 'Dünya ticaret güzergahındaki stratejik konumu itibarıyla Cibuti, dünya ülkeleri çıkarlarının çakıştığı önemli bir noktada yer alıyor. Ayrıca Rusya'nın bölgedeki varlığı, deniz korsanlarıyla mücadele eden uluslararası güçlerle ortak çalışmalar yürütmek ve Hint okyanusundaki deniz üssünü korumak için önem arz ediyor.' ifadelerini kullandı.
Addis Ababa Üniversitesi'nde Hukuk Profesörü Rasad Muhammed Habib ise Rusya'nın Afrika Boynuzu bölgesine dönüşünün, Suriye krizine müdahale etmesinin ardından 2015'te başladığını ve bugün de terörle mücadele çerçevesinde Afrika Boynuzu ülkelerine destek noktasında ilerleme kaydettiğine işaret etti.
Rusya'nın geçen yıl eylül ayında Sudan ve Güney Sudan ülkelerinin dışişleri bakanlarını başkent Moskova'da ağırlayarak Afrika Boynuzu'ndaki ilk girişimininde başarılı olduğunu söyleyen Habib, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un yine eylül ayında Addis Ababa'daki Afrika Birliği merkezine yaptığı ziyaretinde, Etiyopya, Eritre, Sudan ve Güney Sudan Dışişleri bakanlarını Rusya'ya davet ettiğini kaydetti.
Rusya'nın Afrika-Rusya Dayanışma Forumu kurmaya ve aktif diplomasi yoluyla kara kıtadan Ukrayna ve Suriye krizi konusunda destek toplamaya çalıştığını kaydeden Habib, 'Lavrov, Afrika Birliği ziyaretinde, Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Nkosazana Dlamini Zuma'yla BM Genel Kurulu'nda Rusya'nın Ukrayna müdahalesi aleyhine yapılacak herhangi bir oylamaya Afrika Birliğinin destek vermemesi karşılığında, Rusya'nın BM'de Afrika Birliğini desteklemesini öngören protokoller imzaladı.' dedi.
Habib, Afrika'da Rusya'nın varlığını güçlendirme imkanının sınırlı olduğunu kaydederek şunları söyledi:
'Çin'in ekonomik hakimiyeti ve ABD ile Avrupa?nın siyasi nüfuzunun yanında Rusya?nın Afrika?daki varlığına mütevazı ve çekingen diyebiliriz. Çin?in kara kıtadaki hakimiyeti nedeniyle Rusya?nın Afrika?ya yönelmesi pahalıya mal olacak. Çin kıtada uluslararası finansman açısından ilk sırada yer alırken bunu Hindistan, Brezilya ve Türkiye takip ediyor. Rusya?nın Afrika?ya girebileceği alan sınırlı. ABD ve Batılı ülkeler, siyasi güven ve istikrar, yasa dışı göç ile terörle mücadele gibi konularda etkin varlık gösteriyor. Bunun yanı sıra Çin büyük ekonomik nüfuza sahip. Rusya?nın rolü de Afrika ülkelerinin silah anlaşmalarına ilişkin borçlarını silmekle sınırlı kaldı.?
- 'Afrika ülkeleri ile Rusya arasında ortak paydalar var'
Afrika kıtasında Rusya?nın tekrar eski nüfuzunu sağlama imkanını değerlendiren Addis Ababa Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Zeryihun Kebede Mazengia, ?Rusya geçen yüzyılda Afrika ülkeleriyle güçlü ilişkileri olan bir eksen ülkeydi. Şimdi de önemli ülkeler arasında yer alıyor. Afrika ülkeleri ile Rusya arasında en önemlileri terörle mücadele ve Moskova?nın Afrika Boynuzu ile Kızıldeniz?deki çıkarlarını korumak olmak üzere ortak paydalar var? diye konuştu.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin geçen yüzyılda Afrika?yı Avrupa sömürüsünden kurtarmak için kurulan örgütlere destek verdiğine ve devrimcilerin bu örgütler aracılığıyla yönetime geldiğine işaret eden Mazengia, söz konusu kişilerin Afrika genelinde hala yönetimde olduğunu ve bunun Moskova?nın Afrika?daki güçlü yönlerinden biri olduğunu ifade etti.
Mazengia, ?Rusya?nın Afrika ülkelerine sunabileceği çeşitli hizmetler de bu ülkenin güçlü yönleri arasında. Ruslar artık yalnızca silah anlaşmaları yapmıyor aynı zamanda bölge ülkelerine nükleer teknoloji sağlama, terörle mücadele konusunda güvenlik işbirliğini güçlendirme ve karşılıklı ticareti güçlendirme konularına da önem veriyor? değerlendirmesinde bulundu.
Mazengia ayrıca, Rusya?nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi?ndeki (BMGK) pozisyonuyla Afrika Boynuzu?ndaki birçok krizin çözümüne ve Somali ile Güney Sudan?da istikrarın sağlanmasına önemli katkıda bulunabileceğini ifade etti.