AK Parti'nin yeni anayasa çalışmaları

AK Parti

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop: 'Anayasanın ilk 3 maddesinin değişmezliği sadece ve sadece siyasi tarihimizde, 12 Eylül darbesini yapan 5 generalin tasarrufudur. Önce bunu bilmek lazım. Bunu bilmeden konuşuyorlar' 'Değişmezlik mesele

TBMM (AA) - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, 'Anayasanın ilk 3 maddesinin değişmezliği sadece ve sadece siyasi tarihimizde, 12 Eylül darbesini yapan 5 generalin tasarrufudur. Önce bunu bilmek lazım. Bunu bilmeden konuşuyorlar.' dedi.

AK Parti'de oluşturulan Anayasa Komisyonu içinde de yer alan Şentop, Mecliste bir grup gazeteciyle sohbet ederken, çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Şentop, 'Anayasa yazımındaki son durum nedir?' sorusuna, çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

'Başkanlık modelinde kafalar net mi?' sorusuna, 'Amerikan modeli esas. Bizim Kasım 2012 tarihindeki önerimiz de öyle.' karşılığını veren Şentop, başkanlık sisteminde seçenek olup olmayacağı sorusuna 'hayır' dedi.

Şentop, 'Başbakan tek meclisli düşünüyoruz diyor ama Amerikan modelinde senato da var.' denilmesi üzerine, 'Esas itibarıyla Amerikan modeli. Ama farklılıklar var. Başkanlığın teorik olarak en iyi uygulandığı yer Amerika. Bizim önerimizde birkaç farklılık var. ABD'de idari sistem olarak federasyon var. Biz üniter başkanlık öneriyoruz. Daha önceki önerimizde de aynıydı. Üniterizmin tarihi temelleri ile başkanlık sisteminin birbirine aynı değil. Başkanlık ile federasyon olabildiği gibi parlamenter sistemle de olabiliyor. Almanya örneğinde olduğu gibi... Bizim ilk önerimizde de üniter başkanlık vardı. Onunla ilgili tartışma yok, hiç olmadı zaten. İkinci farklılık da tek meclis öneriyoruz. Bunun dışında teknik bazı farklılıklar da var. Bunları hala netleştirmedik.' ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin 'Başkan, yasaları referanduma götürebilecek mi?' sorusuna Şentop, 'şu anda yok.' karşılığını verdi.

Şentop, Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili sorulara karşılık, şunları söyledi:

'Anayasa'nın ilk 4 maddesini daha önce de tartışmıştık. Onu bilmeden konuşuyorlar, Kılıçdaroğlu dahil. 1924 Anayasası'nda değişmez madde 1. madde; Cumhuriyet maddesi. 61 Anayasası'nda yine değişmez madde, 1. madde; Cumhuriyet maddesi. 82 Anayasası Danışma Meclisinde çıktığında da 1. madde. Danışma meclisinde 1. maddeyle, değişmezlikle ilgili gerekçe yazmışlar. Gerekçede, Cumhuriyet'in değişmezliği meselesi, saltanattan Cumhuriyet'e geçildiği için bu konuda geriye dönüşü hedefleyen eylemlere, akıllara fırsat vermemek için düşünülmüştür. 61 Anayasası'nda 1. madde, değişmez madde olarak hazırlanırken artık böyle bir ihtimal bulunmadığı, Cumhuriyet'ten geriye dönüş söz konusu olmadığından, bunun için 1. maddenin korunmasına gerek olmadığı konuşulmuş, tarihi değeri itibarıyla 1. maddenin değişmezliği kabul edilmişti. 82?de de aynı mülahazayla, korunmaya ihtiyacı olduğu için değil tarihi değeri itibarıyla korunmuştur diyor. Sonra gidiyor Milli Güvenlik Konseyine, orada Evren ve 4 arkadaşı, 3 maddenin üçünü de değişmez madde yapıyor ve buraya 4. madde koyuyor. 3 maddenin değişmezliği sadece ve sadece siyasi tarihimizde, 12 Eylül darbesini yapan 5 generalin tasarrufudur. Önce bunu bilmek lazım. Bunu bilmeden konuşuyorlar. '

Şentop, 1982 Anayasası'na son şeklini Kenan Evren ve arkadaşlarının verdiğini belirterek, 'Öldüler, gittiler. Kenan Evren'i görmeyen, adını bilmeyen insanlar, anayasa yaparken onunun koyduğu hükümleri değiştiremeyecek. Böyle bir şey nasıl bir rasyonaliteyle izah edilebilir? Değişmezlik meselesi çok yanlıştır. Hiçbir kuşak, kendisinden sonraki kuşakların anayasa yapma iradesini bağlayacak bir iradeye sahip olamaz. Onların iradesinin bizimkinden üstünlüğü nedir? Bir konuyu tartışırken bu bağlam önemli.' görüşünü savundu.

-'Bu, aslında ciddi bir çelişkidir'

Yeni anayasa tartışmalarının içerikle ilgili yapılmadığını belirten Şentop, şöyle devam etti:

'Bütün gerekçelerde söylendiği gibi 61'de, 82?de Cumhuriyet maddesiyle ilgili hiçbir tartışma yok Türkiye'de. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonunda da yoktu. Olmadı. 4 partinin dördü de konuyla ilgili farklı öneride bulunmadı. 3. maddeyle ilgili de yok. Başkent Ankara, İstiklal Marşı, üniter devlet yapısıyla ilgili hiçbir partinin itirazı oymadı. 2. maddede; 12 Eylül darbecilerinin eklemiş olduğu bazı hukuki olmayan ifadeler var. Bunların düzeltilmesi ve 61 Anayasası'nda olduğu gibi daha sade, 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir' şeklindeki ibarenin doğru olacağını düşünüyoruz. Sonuçta anayasa; hukuk metni, hukuki denetim yapılıyor. Bunu yaparken 'toplumun huzuru' gibi, ne olduğu belli olmayan, içeriğini Anayasa Mahkemesinin dolduracağı bir takım kavramlara ihtiyaç yok. Kılıçdaroğlu bir taraftan darbe hukukunun tasfiyesini istiyor, bir taraftan da münhasıran darbecilerin koyduğu hükümlerin ve yaklaşımın da anayasada korunmasını istiyor. Bu, aslında ciddi bir çelişkidir. '

Şentop, bir soru üzerine vatandaşlık maddesini henüz netleştirmediklerini bildirdi. Şentop, '1. madde zaten kimsenin üzerinde ihtilafı olmayan madde. 3. madde de 61 Anayasası'ndaki modele göre aynen korunuyor. Cumhuriyet'in niteliklerini düzenleyen 2. madde, 61 Anayasası'ndan beri kabul edilmiş nitelikler aynen korunuyor. 61 Anayasası'nda 'insan haklarına dayanan' ifadesi, 82 Anayasası'nda 'insan haklarına saygılı' oluyor. Bunu 'dayanan' yapmamız lazım. Dayanan; insan haklarına daha iyi vurgu yapan bir kelime.' dedi .

CHP'nin, maddeyle ilgili önerisini komisyona getirirken 'insan haklarına saygılı' ifadesini 'insan haklarına dayanan' şeklinde getirdiğini hatırlatan Şentop, 'Biz de kendilerine 'Bu ne, maddeyi değiştiriyorsunuz?' dedik, 'bir kelimelik...' dediler. Kaç kelimelik olursa, değişiklik olur acaba? 2. maddede; 'Türkiye Cumhuriyeti ; toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı...' deniyor. Bu maddenin son halini yazmadık. Kasım 2012'de 'Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına dayanan, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.' diye önermiştik.' diye konuştu.

-'565 dokunulmazlık dosyası var'

Şentop, AK Parti'nin üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği teklifinde, 'Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte soruşturma veya kovuşturmaya izin vermeye yetkili mercilerden Adalet Bakanlığı, Başbakanlık, TBMM Başkanlığı ve Karma Komisyona intikal etmiş dokunulmazlık dosyalarını' içereceğini belirterek, 'Savcılık dersek sıkıntı, suistimal olabilir. Belirsizliği önleyecek bir şey olması lazım.' ifadesini kullandı.

Karma Komisyonda halen 562, TBMM Başkanlığında ise 3 olmak üzere 565 dokunulmazlık dosyası olduğuna değinen Şentop, Başbakanlık veya Adalet Bakanlığında dosya olup olmadığını bilmediğini söyledi. Anayasa değişikliğiyle sürecin geriye doğru yürüyeceğini belirten Şentop, 'Biz Karma Komisyondakileri Meclis Başkanlığına, Meclis Başkanlığı Başbakanlığa,Başbakanlık Adalet Bakanlığına gönderecek. Bir tarih koymak lazım; kanunun yürürlüğe girdiği tarih olacak.' diye konuştu.

-'(Meclis soruşturmasını kaldıralım) yanlış bir şey'

Bakanların iki türlü dokunulmazlığı olduğuna işaret eden Şentop, milletvekili dokunulmazlığı ve görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Meclis Soruşturması usulüne tabi durumlarının söz konusu olduğuna değindi.

Şentop, 'Eğer bakanların dosyaları varsa burada kaldırıyoruz onu. Şu anda milletvekili olmayan bakanların dokunulmazlığı yok ama 'Meclis soruşturması usulünü kaldıralım.' deniyorsa, o yanlış bir şey. Ortada şu anda dosya yok, fiili durum yok. TBMM Başkanlığına sordum, bakanlarla ilgili Meclis soruşturması yok.' dedi.

Bir gazetecinin '4 eski Bakan ile ilgili dosya yeniden açılır mı?' sorusuna Şentop, 'Açılmaz. Yeni bir belge, delil, bir şey lazım. Şahit çıkacak, belge çıkacak. 4 eski Bakan ile ilgili soruşturma değil esasen. Esas soruşturma başka kişilerle ilgiliydi. Bakanların bazı yakınlarının da olduğu soruşturmaydı. Bakanlarla ilgisi tamamen taliydi. Esas dosya, başkalarıyla ilgiliydi. Dosya takipsizlik nedeniyle kapandı.Yani, 'ben istiyorum, yeniden açılsın.' demekle olmaz. Yeni belge, delil lazım. ABD, Zarrab?ı Türkiye'deki olaylarla ilgili değil, ABD ambargosunu ihlal ettiği için tuttu.' yanıtını verdi.