ANALİZ - Krizlerin gölgesindeki Makedonya'nın geleceği belirsiz

ANALİZ - Krizlerin gölgesindeki Makedonya

2015 yılının başından beri artarak devam eden siyasi kriz, Makedonya?yı belirsiz bir geleceğe sürüklüyor Cumhurbaşkanı İvanov?un, Makedonya'daki siyasi krizin çözümü için ülkede siyasilere yönelik başlatılan hukuki işlemlerin durd

ÜSKÜP (AA) - Ülkedeki iki büyük etnik topluluk olan Arnavutlar ve Makedonlar arasında 2001 yılında meydana gelen iç çatışmalardan bu yana sık sık siyasi krizlere ve etnik gerilimlere sahne olan Makedonya, Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov'un büyük tartışmalara yol açan af kararının ardından yeniden belirsiz bir sürece girdi.

Makedonya?da siyasi istikrarsızlık, 2015 yılının başında ana muhalefetteki Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği (SDSM) Genel Başkanı Zoran Zaev'in, 'Makedonya Hakkındaki Gerçek Projesi' adı altında, dönemin Başbakanı Nikola Gruevski ve diğer hükümet üyelerinin de aralarında bulunduğu 20 bin kişinin telefon görüşmelerinin kayıt altına alındığını ileri sürmesiyle yeni bir boyut kazandı. Zaev?in yasadışı telefon kayıtlarını kamuoyuyla paylaşması ve ismi geçen şahısları yolsuzluk yapmak, görevi kötüye kullanmak ve suçların üzerini örtmekle suçlaması, ülkedeki krizin daha da derinleşmesine neden oldu.

Siyasi partiler ve toplum kesimleri arasındaki kamplaşmaların giderek keskinleştiği bu süreçte kriz, geçen yıl Mayıs ayında kuzeydeki Kumanova'da yaşanan silahlı çatışmalarla çok daha kaygı verici bir aşamaya ulaştı. Makedonya polisinin, 'devletin bazı kurumlarına saldırı hazırlığında olduğu' iddia edilen silahlı gruba karşı başlattığı operasyonda 8 polis hayatını kaybetti, 40'a yakın polis yaralandı, silahlı grubun 10 üyesi öldürüldü. Kumanova'daki olayın hemen ardından içişleri bakanı ile ulaştırma ve iletişim bakanı, ayrıca güvenlik ve istihbarat kurumu müdürü istifa etti.

Yine Mayıs ayında başkent Üsküp?te biri hükümetin istifasını isteyen muhalefet, diğeri ise hükümet destekçileri tarafından olmak üzere iki büyük miting düzenlendi. Muhalefet destekçileri hükümet binasının önünde kamp kurarak protestolarını günlerce sürdürürken, hükümet yanlıları da meclis binasının karşısında kamp kurdu.

- Krizin çözümünde ?erken seçim? hamlesi

Makedonya'da yaşanan bu gelişmelerin akabinde AB'nin Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn, geçen yıl haziran ayında ülkedeki siyasi liderlerle bir araya geldi. Hahn, yaptığı temaslarda, siyasi krizin aşılması için 2016 yılının nisan ayı sonuna kadar erken seçime gidilmesi konusunda görüş birliğine vardıklarını açıkladı.

Uluslararası toplumun arabuluculuğunda yapılan bu görüşmelere İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya'nın Ulusal Birliği Demokratik Partisi (VMRO-DPMNE) Genel Başkanı Nikola Gruevski, Demokratik Bütünleşme Birliği (BDI) Genel Başkanı Ali Ahmeti, SDSM Genel Başkanı Zoran Zaev ve Arnavut Demokratik Partisi (PDSH) Genel Başkanı Memduh Taçi katıldı.

2 Haziran ve 15 Temmuz'da yapılan görüşmelerin sonunda imzalanan Prjino anlaşmasına göre 20 Ekim'e kadar muhalefetin meclis çalışmalarına geri dönmesi, dinlemelerin kamuoyuyla paylaşılmaması, özel savcı atanması, geçici hükümet kurulması, kabine revizyonu ve gelecek yıl nisan ayında yapılacak erken genel seçimden 100 gün önce başbakanın istifa etmesi gerekiyordu. Anlaşmada da öngörüldüğü üzere Başbakan Nikola Gruevski, 15 Ocak?ta istifa ederken, yerine yine aynı partiden Emil Dimitriev getirildi ve geçici hükümet kuruldu. Öte yandan Prijino anlaşması gereği kurulan Özel Yetkili Savcılık, 12 Şubat tarihinde ilk icraatı olarak 'Titanik' kod adlı soruşturmayı başlattı ve bu kapsamda aralarında eski içişleri bakanı ile ulaştırma ve iletişim bakanının da bulunduğu 8 kişi hakkında seçimlere hile karıştırdıkları iddiasıyla gözaltı kararı çıkarıldı.

- Erken seçim ertelendi

Ülkedeki siyasi krizin aşılmasına yönelik temaslar çerçevesinde ABD?nin Üsküp Büyükelçisi Jess Baily, Makedonya'daki siyasi parti genel başkanları ve temsilcileriyle 21 Şubat 2016?da bir araya geldi. Baily, uzun süren görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, Prjino anlaşmasında öngörülen koşulların tam anlamıyla gerçekleşmediğini belirterek, hür ve demokratik seçimlerin bu şartlar altında gerçekleşmesinin zor olduğunu kaydetti.

Bu açıklamanın ardından 24 Şubat?ta toplanan meclis, daha önce 24 Nisan?da yapılması planlanan erken genel seçimin, 5 Haziran?a ertelenmesini oy çokluğuyla kabul etti.

- Protestolar gündelik hayatın parçası oldu

Siyaset sahnesindeki kargaşa ve istikrarsızlığın topluma da yansıdığı Makedonya?da protestolar, artık gündelik hayatın bir parçası haline geldi. Aylardır, öğrencilerden yargı çalışanlarına, taksicilerden sürücü kursu görevlilerine kadar toplumun hemen her kesiminden gelen protestolara ve gösterilere tanık olan Üsküp, 15 Mart?ta Anayasa Mahkemesi?nin cumhurbaşkanına, seçimlere usulsüzlük karıştıranları ve bazı ağır suçları işleyenleri affetme yetkisi vermesi ile yeniden hareketlendi.

Ülkedeki siyasi bunalım partileri de farklı hamleler ve manevralar yapmaya yöneltti. Son olarak Nisan ayı başında hükümetten çekildiğini açıklayan Arnavut partisi BDI, daha sonra bu kararından geri adım atarak istifa ettirdiği bakan ve bakan yardımcılarının yerine yine parti içinde başka isimleri atadı. İstifaların üzerinden sadece bir hafta geçmişti ki bu kez muhalefetteki SDSM, geçici hükümetteki bakan ve bakan yardımcılarının istifa ettiğini açıkladı. Aynı gün, daha önce varılan uzlaşma gereği, meclis feshedildi.

- Cumhurbaşkanı İvanov?dan ?af? kararı

Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov?un geçtiğimiz günlerde, anayasanın tanıdığı yetkiyi kullanarak, Makedonya'daki siyasi krizin aşılması için ülkede siyasilere yönelik başlatılan hukuki işlemlerin durdurulması kararını alması, ülkede yeni bir krizi tetikledi.
Konuyla ilgili açıklamasında 'Aldığım karar sonucu oluşabilecek etkilerin farkındayım ancak bu, ülkemizin bağımsızlığı ve istikrarı için son derece önemlidir' diyen İvanov, aslında çıkacak olaylardan haberdar gibiydi.

Af kararının ilanının hemen ardından Üsküp?te iki farklı noktada toplanan göstericiler, İvanov'un kararını protesto ettiler. Kalabalık grup, önce ilgili soruşturmaların yürütüldüğü savcılık binasına, ardından da cumhurbaşkanlığına bağlı halk ofisine yürüdü. Protestolar ertesi gün daha da şiddetlenerek devam etti. Özel Yetkili Savcılık binası önünde toplanan grup, buradan cumhurbaşkanlığına bağlı halk ofisinin önüne yürüdü. Ofisteki belge ve bazı eşyaları dışarı çıkararak ateşe veren göstericiler, daha sonra halk ofisinin yakınındaki Adalet Bakanlığı binasına yöneldi ve binanın camlarını kırdı.

- Uluslararası toplumdan af kararına tepki

Cumhurbaşkanı İvanov?un af kararına, Avrupa Parlamentosu milletvekilleri İvo Vajgl, Richard Howitt ve Eduard Kukan sert tepki gösterdi. Avrupalı parlamenterler, cumhurbaşkanının kararının ülkenin istikrarına ve Avro-Atlantik entegrasyonuna ?ek risk? anlamına geldiğini belirterek, Prjino Anlaşması?na saygı duyulması ve güvenilir seçimler yapılması çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın konuyla ilgili yazılı açıklamasında ise Cumhurbaşkanı İvanov tarafından alınan kararla ilgili ABD?nin derin endişe duyulduğu, kararın uygulanması halinde suça karışmış siyasilerin korunmuş olacağı ve dolayısıyla Makedonya vatandaşlarının hak ettiği adalete engel olunacağı ifade edildi. Açıklamada ayrıca, ?Bu karar, Makedonya?daki hukukun üstünlüğünü, yargı kurumlarının bütünlüğünü, liderlerin NATO ve AB?nin temel değerlerine bağlılığını ve güvenilirliğini sarsacaktır. Dost ülke Makedonya?nın Cumhurbaşkanı İvanov?un kararını yeniden gözden geçirmesini ve Prjino Anlaşması dahilinde Özel Yetkili Savcılığın görevini yapmasına izin vermesi çağrısında bulunuyoruz' ifadelerine yer verildi.

AB Komiseri Johannes Hahn da İvanov?un kararının ?kabul edilemez? ve ?hukukun üstünlüğüne aykırı? olduğunu belirterek, tüm siyasetçilere müzakere masasına geri dönmeleri ve adil seçimlerin düzenlenmesi çağrısında bulundu.

- Türkiye ve Rusya Büyükelçiliklerinden ?siyasi kriz? açıklaması

Türkiye?nin Üsküp Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada ise ülkedeki siyasi gelişmelerin yakından takip edildiği belirtilirken, halen süren siyasi gerginlik ve görüş ayrılıklarının diyalog yoluyla, demokratik kurallar ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde adil ve şeffaf seçimde çözüme kavuşturulmasının önemine işaret edildi.

Açıklamada ayrıca, ?Bu bağlamda, soydaşlarımızın da yasalara saygılı vatandaşlar olarak yaşadığı bu güzel ülkede siyasi tepkilerin ve gösterilerin barışçı ve hukuka saygılı sınırlar içinde tutulması, tüm kurum ve kişilerin hiçbir şiddet girişimine izin vermemesi, demokrasi kuralları ve adalet ilkelerine uygun biçimde gerçekleştirilecek seçimlerde Makedonya halkının tercihlerine saygı gösterilmesi, huzur ve barışın korunması Türkiye?nin arzusu ve temennisidir? ifadesine yer verildi.

Rusya?nın Üsküp Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada ise ülkedeki siyasi gerilimin yeniden tırmanmasından endişe duyulduğu ifade edilirken, bir yılı aşkın süredir devam eden krizin yeni taşkınlıklar doğurmasına neden olacak provokasyonlardan uzak durulması çağrısında bulunuldu.

- Belirsiz gelecek

2015 yılının başından beri artarak devam eden siyasi kriz, Makedonya?yı belirsiz bir geleceğe sürüklüyor. Hemen her gün gösterilerin yapıldığı, meclisin bulunmadığı, ülkenin geçici hükümetle yönetildiği, erken seçimin düzenlenip düzenlenmeyeceğine dair belirsizliğin devam ettiği Makedonya?yı yakın gelecekte zor günler bekliyor.

İç siyasi krizlerle sarsılan Makedonya, bir yandan da Suriye krizinin yol açtığı mülteci dalgasını sınırlarından uzak tutmaya çalışıyor. Yunanistan?ın Makedonya sınırındaki İdomeni kasabasında iskân edilen sığınmacıların ülkeye girişine engel olmaya çalışan Makedonya polisinin, zaman zaman sığınmacılara karşı sert müdahalede bulunması, uluslararası toplumun tepkisine yol açıyor.

Yakın gelecekte siyasi istikrar ve çözümün ufukta görünmediği Makedonya'da, mevcut krizin kontrolden çıkarak yeni şiddet olaylarını tetiklemesi ve bu gelişmelerin de karmaşık etnik ve dini kimlikleriyle kırılgan yapıdaki Balkan coğrafyasında komşu ülkelere sirayet etmesinden endişe ediliyor.