?Anayasayı 33 Yıl 5 Ay 11 Gündür Tartışıyoruz?

?Anayasayı 33 Yıl 5 Ay 11 Gündür Tartışıyoruz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, herkesin değişmesinden yana olduğu Anayasanın tam 33 yıl, 5 ay, 11 gündür tartışıldığını belirterek, 'Ya biz tartışmayı bilmiyoruz, ya so

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, herkesin değişmesinden yana olduğu Anayasanın tam 33 yıl, 5 ay, 11 gündür tartışıldığını belirterek, 'Ya biz tartışmayı bilmiyoruz, ya sorunu çözmeyi bilmiyoruz, ya üslubumuzda bir sıkıntı var' dedi.
Türk Grişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), tarafından hazırlanan Yeni Anayasaya Doğru Kurumsal Reform ve Demokrasi Kültürünün Gelişimi Raporu?nun tanıtım toplantısı Rixos Thermal Eskişehir Otelinde gerçekleşti. Toplantıya, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı , AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek?in yanı sıra, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt, Seyitgazi Belediye Başkanı Hasan Kalın, Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir, TÜRKONFERD Genel Başkanı Tarkan Kadooğlu, Marmara ve İç Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (MARSİFED) Başkanı İhsan Karademirler, ESİAD Başkanı Aydın Bandırma ve çok sayıda iş adamı katıldı.
Programda konuşan Cemil Çiçek, Anayasanın 33 yıl 5 ay 11 gündür tartışıldığını söyledi. Herkesin Anayasanın değişmesinden yana olduğunu hatırlatan Çiçek, konuşmasının bir bölümünde, ?Anayasayı konuşuyoruz. Bugünden itibaren tam 33 yıl, 5 ay, 11 gündür tartıştığımız bir konu. 7 Kasım 1982?de Anayasa yürürlüğe girdiğinden beri, hatta ondan daha evvelden beri tartışıyoruz ama; resmen yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, doğum günümü ve yaş tarihimi o kadar bilemiyorum, ama işte bu Anayasayı günü gününe hesap ediyoruz. 33 sene, 5 ay, 11 gündür bu toplum, bu Anayasayı tartışıyor. Acaba gerçekten tartışıyor muyuz? Ya da bir yerde bir sıkıntımız mı var? Yani bir ülke, bir toplum; çok önem verdiği, herkesin mutlaka değişmesi lazım dediği bir konuyu 33 yıl tartışır da bir olumlu sonuca bağlayamıyorsa, bir yerde bir eksiklik vardır demektir. Ya biz tartışmayı bilmiyoruz, ya sorunu çözmeyi bilmiyoruz, ya üslubumuzda bir sıkıntı var yada biz bu işi bilmiyoruz demektir. Tartışmıyoruz, tartışır gibi yapıyoruz, ya da bunun üzerinden ne söyleyeceksek söylüyoruz? dedi.
?33 YILDIR KIRMIZI IŞIKTA MAZOT YAKTIK?
Çiçek, yeni Anayasa için 33 yıldır kırmızı ışıkta beklendiğine vurgu yaparak, ?Yani 18 Nisan 2016?da bile hala yeni Anayasa diye konuşmaya başlıyorsak; biz 33 yıl boyunca ne yaptık? Benim gördüğüm husus; 33 yıl kırmızı ışıkta benzin, mazot yaktık, bir adım mesafe kaydedemedik. O zaman gelin bu işe bu kısmı ile bakalım. Toplumun her kesimi yeni bir Anayasa istiyor, yeni Anayasa istemeyen bir siyasi partiye ben rastlamadım. Yeni Anayasa istemeyen bir sivil toplum örgütüne rastlamadım. ?İşler yolunda gidiyor, yeni bir Anayasayı nereden çıkartıyorsunuz?? diyen kimseye rastlamadım. Yeni bir Anayasaya vurgu yapıyoruz, konunun konuşulmadık neresi kaldı acaba? Çünkü bana göre 82 Anayasası ile ilgili söylenmedik bir laf kalmadı. Eğer biz bu sorunu çözemiyorsak, biz çözümün değil, sorunun bir parçasıyız. Çünkü Anayasa konusu bir partinin, bir iktidarın sorunu değil; Türkiye Cumhuriyeti devletinin sorunudur, toplumun sorunudur. Onun için gelin bu sorun çözülecekse; meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları olarak siyasete deyin ki, ?Eğer yeni bir Anayasa yapamazsanız, bu sorunu çözemezseniz, sorunun baş sorumlusu sizsiniz, siz sorunun parçasısınız, çözümün değil.? Uzlaşma ne bir ideolojik sapmadır, ne zafiyettir, ne bir eksikliktir, eğer bunu böyle anlamıyorsak nasıl anlaşacağız?? diye konuştu.
?ÖZELEŞTİRİ YAPMAMAZ GEREKİYOR?
Anayasanın yapılamamasından dolayı özeleştiri yapılması gerektiğini belirten eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, konuşmasının devamında şunları söyledi:
?Neden yeni bir Anayasa yapamadığımız için evvela bir öz eleştiri, bir vicdan muhasebesi yapmaya ihtiyacımız var. Hepimizin var ama, yani ?Ben hariç hepsi? dersek, işin içinden çıkamayız. 33 yıldır biz bunu yapamıyorsak; bir vicdan muhasebesi, bir öz eleştiri yapmanın gereği çok açık ortadır. Konuyu bütün yönleriyle tartıştığımız gibi bir kanaate sahip değilim. En iyimser değerlendirmeyle; konuyu ya yanlış tartıştık ya da eksik tartıştık. Tartışırken Anayasa değil, ön yargılarımız öne çıktı. Kabullerimiz ortaya çıktı. Başkalarının da haklı olacağı aklımıza gelmedi. Çıkardığınız yasaların bir Anayasal denetimi olacaksa, mevcut Anayasaya göre olacak. Sizin Anayasanız bu yönüyle; Türkiye?nin ihtiyacına cevap vermiyorsa, evrensel hukuk ile çatışıyorsa, doğruyu yanlışa nasıl uyduracaksınız? Türkiye?de 33 yıldır Anayasa Mahkemesi bu manada, getirilen kanunlar niye bu yanlış Anayasaya uymadı diye denetleme yapıyor. Hukuk açısından baktığınızda Türkiye 33 yıldır böyle bir garabeti yaşıyor. Avrupa Birliği meselesi var. Avrupa Birliği dediğimiz şey; bir kısım reformların yapılması lazım uluslararası hukuka uygun. Yasaları Avrupa hukukuna uydurmaya çalıştığınızda, Anayasaya ters düşüyor. Anayasayı yok saydığınız takdirde de, Anayasa Mahkemesi?nden direkten dönüyorsunuz. Türkiye siyaseti 33 senedir dön babam dön dönüyor. Onun için çıkardığımız yasalardan da doğru dürüst sizlere hayır gelmiyor, ülkeye de.?
Konuşmaların ardından düzenlenen panelin moderatörlüğünü TÜRKONFED Yüksel Danışma Kurulu Üyesi Dr. Haluk Tükel yaparken, panelistler ise, İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Kyeman ve KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır oldu.