Tarih: 19.04.2016 14:07

Çeyiz Hesabı Uygulaması Tanıtım Toplantısı

Facebook Twitter Linked-in

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, 'Hem toplumun kabul ettiği ideal yaşı hem de nüfusun kendisini yenileyebileceği ortalama ilk evlenme yaşını baz alarak ?çeyiz hesabı ve devlet katkısını? tanımlayan mevzuatta üst sınır kadın ve erkek vatandaşlarımız için 27 yaş olarak belirlenmiştir. Uygulamadan yararlanmak için gençlerimiz yurt içindeki tüm bankalara TL cinsinden hesap açtıracaklardır' dedi.
?Çeyiz Hesabı Uygulaması?nın tanıtım toplantısı Sheraton Otel?de düzenlenen törenle gerçekleşti. Törende yaptığı konuşmada Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu, evliliğin her aşamasının kurulması ve devam ettirilmesi gibi toplumsal değerler ve normlar çerçevesinde düzenlendiğini belirterek, ?Bu durum toplumsal yapı ile aile ve evlilik kurumları arasında güçlü bir etkileşimi de beraberinde getirmektedir. Aile kadının, erkeğin, çocuğun, gencin ve yaşlının karşılıklı etkileşim halinde olduğu mekânlardır. Aile; doğduğumuz andan itibaren ilk öğrenme ortamımız, sevgiyi, saygıyı, güler yüzü, paylaşmayı ilk öğrendiğimiz mekanlardır. İyilik, doğruluk, güzellik, adalet, merhamet adına ailede atılan tohumlar aile bireyleri tarafından beslendikçe, yaşatıldıkça güçlenmekte ve gelecek nesillere aktarılma şansı bulmaktadır. Aile, insanların sadece mekânsal anlamda bir arada oldukları yerler değildir. Aile; paylaşmanın, dayanışmanın, mutluluğun, başarının olduğu kadar acının, sıkıntının da yaşanabildiği mekânlardır. Bu yapı bireylerin bir arada yaşama anlayışı ve sorun çözebilme kapasiteleri doğrultusunda güçlenmektedir. Evlilik ise bir fidanı yüce çınara dönüştürme sürecidir. Bir fidanın çınara dönüşmesi nasıl emek ve sabır gerektiriyorsa, evlilikte öyle emek ve sabır gerektiriyor. O çınarın gölgesinde doğan, büyüyen, yetişen çocuklarımız ve gençlerimiz, öğrendiklerini yeni nesillere aktarmak için çaba sarf ettikleri müddetçe bu toplum daha da güçlenecektir? diye konuştu.
?KADINLAR ÇALIŞMALI DİYORUZ?
?Günümüzde küreselleşme ve teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi ile toplumsal değişim ve dönüşümler; aileyi ve evlilikleri de derinden etkilemektedir? ifadesini kullanan Ramazanoğlu, ?Yaşam süresinin uzaması, küreselleşme, kentleşme, istihdam ve işgücüne katılımın artması, eğitim ve iş fırsatlarının çeşitlenmesi gençlerin kariyer hedeflerine yönelmelerine daha çok imkân sağlamıştır. Nüfusun yüzde 50?sinin üretmeye katılmadığı toplumlarda biz yeterince gelişme bekleyemiyoruz. Kadınlar çalışmalı diyoruz. Kadınların çok önemli bir toplumsal sorumluluğu da var, annelik. Bir kadın aynı zamanda istihdama katılacak, çalışacak ve o en üretken dönemi hem anne olma bağlamında üretken yaşıdır hem de çalışarak ürettiği anlamda üretkendir. İkisini beraber yapabilmesi için bu dönemde 64. hükümetimiz olarak çalışan annelerimize müjdelerimiz var. Esnek çalışma saatleri, bu da Türkiye?de devrim niteliğinde atılmış bir adımdır? açıklamasında bulundu.
?ESNEK ÇALIŞMA SAATİ YAŞIMA UYGUN OLSAYDI BUGÜN BEN 2 DEĞİL 4 TANE DOĞURURDUM?
Bugüne kadar esnek olmayan çalışma programı olduğunu hatırlatan Ramazanoğlu, ?Onun içerisinde kadınlarımız hem anne hem çalışma hayatını birlikte sürdürmenin güçlüklerini yaşıyorlardı. Onlardan birisi de benim. Ben bir doktorum ve bir doktorun çalışma saatleri en zor şartlardan birisidir. Bizde normal mesainin dışında bir de nöbetlerimiz vardır. İşte bu şartlar altında ben iki çocuk doğurdum. Hem nöbetler hem hastanedeki ağır şartlar ve hep aklımdan şunu geçirmişimdir, ?Keşke yarım gün çalışsam, öğleden sonra eve gitsem biraz kitap okusam, biraz çocuklarımla ilgilensem. Avrupa?daki uygulamaları da içimden sızıyla geçirirdim, niye ülkemizde böyle bir uygulama yok? Keşke bugün öyle bir esnek çalışma saati yaşıma uygun olsaydı bugün ben 2 değil 4 tane doğururdum? açıklamasında bulundu.
Konuşmasında kendi hayatından örnekler veren Ramazanoğlu, kızı ve oğlu arasında yaşanan diyaloğu anlatarak, ?Kızımın deyimiyle bir gün bana şöyle söyledi, ?Anne iyi ki ağabeyim var. Tek çocuk sosyal facia? dedi. Bu da bir ergenin bana ilettiği yorumdu? dedi.
?BAKANLIĞIMIZIN YAPTIĞI ÇALIŞMALARA GÖRE NÜFUSUMUZUN ORTANCA İLK EVLENME YAŞLARI NESİLDEN NESLE DEĞİŞİKLİK GÖSTERMEKTEDİR?
Bakan Ramazanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
?Ülkemizde de evliliğin ve yeni bir aile kurmanın ortalama yaşı uzamakta. Bunun sebepleri arasında tüm dünyada olduğu gibi iş gücünün düzenli bir aile kurmak için düzenli ve süreğen istihdam imkânlarını arayarak ilk evliliklerini ertelemesi ve düzenli gelir getiren işlerin daha uzun eğitimi gerektirmesinden dolayı toplam nüfusun eğitimde geçen süresinin artması olarak görünmektedir. Bakanlığımızın yaptığı çalışmalara göre nüfusumuzun ortanca ilk evlenme yaşları nesilden nesle değişiklik göstermektedir. Örneğin ortanca ilk evlenme yaşı 1964-1968 yılları arasında doğan kadınlarda 20,2 iken, 1984-1988 yılları arası doğan kadınlarda 22?ye yükselmiştir. Bu durum 1960?lı yıllardan günümüze yaklaştıkça her yeni doğum kuşağındaki kadınların ilk evliliklerini daha ileri yaşlarda yaptıklarını göstermektedir. İlk evlenme yaşının geçmişten günümüze arttığını gösteren bir diğer ölçü ise ortalama ilk evlenme yaşıdır. Örneğin 2001 yılında erkeklerde ortalama ilk evlenme yaşı 25,5 iken, kadınlarda 22,2?dir. 2015 yılında açıklanan TÜİK verilerine göre ise ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 27, kadınlarda ise 23,9?a yükselmiştir. Devlet olarak bu veriler ışığında aile kurumunun korunması, toplumsal değişimlere ayak uydurması ve daha da güçlenmesi için politikalar üretiyoruz ve bu politikaları uyguluyoruz. 10. Kalkınma Planı çerçevesinde Türkiye?nin ekonomik ve sosyal gelişmesini desteklemek üzere dinamik nüfus yapısının korunması, aile kurumunun güçlendirilmesi, böylece sosyal refah ve sosyal sermayenin artırılması amacıyla Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı hazırlanmıştır. Bu programda yer alan ?Maddi imkânsızlar nedeniyle evliliklerin geciktirilmesini önlemek? politikası doğrultusunda ?gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla destek modellerinin geliştirilmesi? hedefi belirlenmiştir. Eğitim sonrası düzenli istihdama katılımı sağlayacak politikalarla birlikte eğitimden ödün vermeden yapılan ve araştırmalardaki sınır yaşları da göz önünde bulundurarak ilk defa evlenecek gençlerin evlilik masraflarını bir nebze olsun paylaşabilmek için hükümetimiz gençlerimize yönelik destek paketini hayata geçirmiştir.?
?UYGULAMADAN YARARLANMAK İÇİN GENÇLERİMİZ YURT İÇİNDEKİ TÜM BANKALARA TL CİNSİNDEN HESAP AÇTIRACAKLARDIR?
64. Hükümet programında yer alan Çeyiz Hesabı Uygulaması?yla gençlerin evlilik hazırlıkları için oluşturdukları birikimlerine devlet katkısı sağlanacağını söyleyen Ramazanoğlu, ?Bu katkı yüzde 20?ye varan oranlarda ve 5 bin Türk lirasına kadar yapılacaktır. Hem toplumun kabul ettiği ideal yaşı hem de nüfusun kendisini yenileyebileceği ortalama ilk evlenme yaşını baz alarak ?çeyiz hesabı ve devlet katkısını? tanımlayan mevzuatta üst sınır kadın ve erkek vatandaşlarımız için 27 yaş olarak belirlenmiştir. Buna bağlı olarak ev kurmaya ve evlenmeye karar veren 27 yaşından önce ilk evliliğini yapacak olan gençlerimiz bu uygulamadan yararlanacaktır. Uygulamadan yararlanmak için gençlerimiz yurt içindeki tüm bankalara TL cinsinden hesap açtıracaklardır. Gençlerimiz evlilik tarihlerinden önce en az üç yıl boyunca aylık en az 100 lira, en fazla bin TL yatırmaları gerekmektedir. Ödemeler üçer aylık dilimler halinde de yapılabilecektir. Gençler, evlilik tarihinden itibaren 6 ay içinde evlilik cüzdanı ve ilk evlilik olduğuna dair nüfus müdürlüğünden alınacak belge ile bankaya başvurarak, en geç iki ay içinde hesaplarının bulunduğu bankadan paralarını alabileceklerdir. Bu uygulamadan yararlanmak isteyen gençlerimiz artık bu hizmeti sunan bankalara başvurabilmektedirler? ifadelerini kullandı.
Programın sonunda salona bir çeyiz sandığı getirildi. Bakan Ramazanoğlu, çeyiz sandığını açarak çeyiz hesabı açtıran 14 gence banka cüzdanlarını takdim etti.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —