Tarih: 19.04.2016 15:34

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ''Bu işi başaramazsak yazıklar olsun''

Facebook Twitter Linked-in

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:

Bu buluşmayla, 10 bine yakın muhtarımızı Külliyemizde ağırlamış oluyoruz. İnşallah 52 bine yakın muhtarımızın tamamıyla burada buluşmuş olacağız.

O DERGİ KAPAKTAN ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALDI

Bunlar rahatsızlıklarını dışa vururken herhangi bir ölçüleri olmadığı için işi muhtarlarımıza hakarete kadar vardırabiliyor. Güya bir mizah dergisi muhtarlarımızı aşağılayan bir karikatür yayınlamıştı. Bu dergi kapaktan özür dilemek zorunda kaldı. Sizler bu densizlere hadlerini bildirmek zorunda olmasanız yaptıkları yanına kar kalmıştı. Sizin birliğiniz hiçbir şeyle mukayese olmaz. 

İSLAM DÜNYASINDA ÜÇ ÖNEMLİ FİTNE VAR

İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul Zirvesi'nde biz iyilikten, adaletten ve barıştan yana tavrımızı gösterdik.

Zulüm etrafında birleşenler sadece zalimlerdir. İnsanlık, tarihi boyunca adaleti ve barışı aramıştır.  

Dünyada 1 milyar 700 milyon müslüman var ve bunların ümmet bilinciyle birleşmesi lazım. 

İslam dünyasının içinde bulunduğu en önemli üç fitne var. Bunların bir tanesi

'TERÖRLE MÜCADELEYİ BAŞARAMAZSAK BİZE YAZIKLAR OLSUN'

Önce 'Demokratik Açılım' dedik olmadı. 'Milli Birlik ve Kardeşlik' dedik olmadı. En sonunda 'Çözüm Süreci' dedik yine istismar edildi, yine olmadı.

Artık bunların hepsi bir kenara. Çözüm sürecini de ne dedik 'buzdolabına koyduk'. Şimdi operasyonlar dönemi. Ne olacak bu operasyonlar döneminde? Bu iş bitecek.

Sonuna kadar üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Askerimizle, polisimizle dayanışma içinde bu işi sürdüreceğiz. Bu işi başaramazsak yazıklar olsun. Bu işi başaracağız. Bu milletin huzuruna kimsenin kast etmeye hakkı yoktur, kimsenin bir şeyler elde etmeye de hakkı yoktur.

'ŞİMDİ İFLASTALAR, ÇÖKTÜK, BATTIK, NEREYE KAÇACAĞIZ DİYORLAR'

Çukur siyasetleri çöktü. Kendi kendine özerkçilik oynayanlar kaybetmiştir. Şimdi iflastalar, çöktük, battık, nereye kaçacağız diyorlar. Telsiz dinlemeleri bunlar. 

Bütün bunların en önemli sebebi, bölge halkının tercinin bölünmeden değil, devletimizin bir parçası olarak kalmaktan yana olmalarıdır. 

Kürt gençleri ne uğruna öldü? Terör baronlarının umurunda mı? Kandil'deki terör baronları için ölen bu gençlerin sayıdan başka bir anlamı var mı?

BU KAYGI SİZE BİR YERLERDEN TANIDIK GELDİ Mİ?

(AP'nin Türkiye İlerleme Raporu hakkında) Bu raporun sadece iki başlığını aktarıyorum. 

17. maddede güya çevreci hassasiyetle Türkiye'nin mega projelerinden kaygı duyulduğu ifade ediliyor. Size bu kaygı bir yerlerden tanıdık geldi mi? Bana geldi. Bu talep bizim önümüze Gezi olayları sırasında da getirilmişti. 17-25 Aralık darbe girişiminin hedeflerinden biri de mega projelerini gerçekleştiren iş adamlarıydı. 

AYNI ŞİFRE ŞİMDİ DE AP'NİN RAPORUNDA!

Şimdi de aynı şifreyle AP'nin Türkiye İlerleme Raporu'nda karşılaşıyoruz. Her zaman ne dediysek şimdi de aynısını söylüyoruz: Türkiye 2023 hedeflerinden vazgeçmeyecek. Bunu böyle bilesiniz. 

Bir başka talep. Bu da manidar. Akkuyu Nükleer Santrali'nin durdurulma çağrısı. Bu çağrıyı yapan kim? AB üyesi ülkelerin temsilcilerinden oluşan bir parlamento. 

Peki, Avrupa ülkelerinde halen faaliyet gösteren 135 nükleer santrali ne yapacağız? Dünyada halen faaliyet gösteren 444 nükleer santrali ne yapacağız? Bunlarla ilgili kimsenin bir kaygısı var mı?

Rapora bakıyorsunuz, Kıbrıs, Ege'deki sorunlar konusunda aynı sakat bakış açısı var. Güneydoğu'daki şehirlerimizde yaşanan olaylarla ilgili yine yalan yanlış ifadeler. 

Biz bunları çok iyi biliriz. Bunlar cibilliyetinin gereğini yapıyorlar. 

Hele bir de raporun 1915 olayları faslı var ki tam evlere şenlik. Bu raporun herhangi bir bağlayıcılığı olmadığını elbette biliyoruz. Zaten arkadaşlar kendilerine iade ettiler. Türkiye'nin geçen yıl olduğu gibi bu yıl da iade kararı alması doğrudur. Alıştık bunlara.

Şimdi ne yapmak istiyorlar acaba diye, bu soruyu kendi kendime de soruyorum. 

RAPORDA SIĞINMACI KAMPLARIYLA İLGİLİ BİR ŞEY VAR MI?

23 Nisan bazı liderler buraya geliyor. Gaziantep'te kampları gezecekler. Orayı gezdiklerinde bu rapor için sorulara cevap arayacak mı? 3 milyon insan Avrupalıları rahatsız etmesin diye burada bakılıyor, raporda bunlar için ne var? Bizim tepkimiz raporun yıkıcı bir anlayışla hazırlanmasındandır. Pek çok konuda olumlu yönde ilişkilerin seyrettiği dönemde bu raporun önümüze getirilmesi provakatif bir yaklaşımdır. 1963'ten beri göremediler ama bundan sonra ne olur bilemiyorum.

'ENİNDE SONUNDA DOKUNULURSUNUZ'

Terörle bu çapta mücadele yürütüp de hak ve özgürlük çıtasını bu kadar yüksekte tutabilen başka ülke yoktur. İşte dokunulmazlık meselesini biliyorsunuz. Ünvanı milletvekili ama kendisi arabasında teröristlere silah taşıyor, evini karargah haline getirmiş, yargı güçlerine, polisimize hakaret ediyor, kürsüden terör örgütünü savunuyor. Niye çünkü dokunulmazlığı var. Böyle dokunulmazlık olur mu? Amacı bellidir. Kürsüden ifadelerin için dokunulmazsın. Ama siz bu imkanı tutup da terör örgütünü desteklemek için kullanırsanız eninde sonunda dokunulursunuz. Meclis'teki çalışmaları takdirle karşılıyorum.

'NE KADAR KUTSAL VARSA BU PARTİNİN HEDEFİDİR'

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına muhalefet yapan parti geçen yıl Türkiye'ye meydan okuyordu. O dönemde 80 vekili bulunan parti Meclis'e dilekçe veriyordu, bu sefer niye itiraz ediyorsunuz? Bunların derdi üzüm yemek olmadı. Terör örgütüne destek verme çabası içindedirler. HDP bırakın Türkiye partisi olmayı, bırakın Kürt kardeşlerimin temsilini, bu ülkenin değerlerine düşmanlık için kurulmuş bir partidir. Ne kadar kutsal varsa bu partinin hedefidir. Ezandan, camiden, İstiklal Marşı'ndan rahatsız olan bir parti bu toprakların partisi olamaz. 

ONLARI ORADA GÖRÜNCE İÇİM ACIDI, 'EYVAH NE HALLERE DÜŞTÜK' DEDİM

Dünyanın neresine gittiysek milletimize husumet besleyenlerin bunları desteklediklerini, bunlarla hareket ettiklerini gördük. Paralel yapı da bunların safına katıldı. Biz karşı eylem yaparken görünce içim acıdı. 'Eyvah ne hallere düştük' dedim. Bu vatanın suyunu içmiş, ekmeğini yemiş bir tek kişinin bile böylesi ihanet içinde olacağını düşünemezdim. Gurbette de bunları yapacak olmaları düşündürücüdür.

SABRETME DÖNEMİ BİTTİ, ŞİMDİ HAREKETE GEÇME ZAMANI

Bütün bunlar karşısında sabretme dönemini geride bıraktık. Artık harekete geçme zamanı. Dokunulmazlık ilk adım olacak. Bu ihanet şebekelerinin kökünü kazımak için her şey birer birer yapılacak. Millet bu mankurtları daha fazla taşımak zorunda değildir. Kurtuluş Savaşı verirken nasıl net çizgiler çizdiysek bugün de buradayız.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —