ANKARA (AA) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, 'Şehirler hayat bulduğumuz, bize hayat veren mekanlar ve yerlerdir. Hangi şehirde doğduğumuz, nerede yaşadığımız, hayatımızın nasıl şekillendiği o coğrafyada bizi etkiler.' dedi.
AK Parti Kadın Kolları'nın '7 Şehir, 7 Gönül, 7 Söz' programlarının ilki olan 'Hacı Bayram-ı Veli Şehir İnsan İnşası, Nagehan Ol Şara Varmak' konulu panel, Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam'ın ev sahipliğinde Ankara Palas'ta gerçekleştirildi. Panelin moderatörlüğünü 24. ve 25. Dönem milletvekili Tülay Selamoğlu yaptı.
- 'Şehirler hayat bulduğumuz mekanlardır'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu, panelde yaptığı konuşmada, İbn-i Haldun'un 'Coğrafya kaderdir' sözüne atıfta bulunarak, doğulan ve yaşanılan coğrafyanın aynı zamanda kader örgüsünü de belirlediğini söyledi. Ramazanoğlu, 'Şehirler hayat bulduğumuz, bize hayat veren mekanlar ve yerlerdir. Hangi şehirde doğduğumuz, nerede yaşadığımız, hayatımızın nasıl şekillendiği o coğrafyada bizi etkiler.' diye konuştu.
Mecburi hizmetini Afyonkarahisar'da tamamladıktan sonra İstanbul'daki Zeynep Kamil Hastanesi'ne tayinin çıktığını belirten Ramazanoğlu, kızına Zeynep ismini verme nedenini şöyle anlattı:
'Zeynep Kamil Hastanesi'nde çalışmaya başladığımda ilk merak ettiğim şey o oldu, niye bu hastanenin ismi Zeynep Kamil? Dediler ki, Zeynep Hanım saraydan birisinin ismi, Kamil Paşa ile evlendiriliyor ve hiç çocukları olmuyor. Bunun üzerine Zeynep Hanım ve Kamil Paşa bir hastane yaptırmaya karar veriyorlar, çocuk ve kadın doğum hastanesi ve türbeleri de hastanenin bahçesinde. O türbeyi de ziyaret ettim, Zeynep Hanım benim bir arkadaşım olmuştu. Hemen her öğleyin yemek arası şöyle hava alayım diye bahçeye çıktığımda o türbenin etrafında dolaşıyor, Zeynep Hanım'ı, fotoğrafını da görmüştüm, hayal ediyordum. İçimden şöyle bir şey geçirdim, evliydim ama o zaman henüz çocuğum yoktu, ya Rabbim bir kızım olursa adını da Zeynep koyayım. Kaderin başka bir örgüsü Zeynep'in aşkı, Zeynep'in muhabbetini de içime düşürmüştü. Bunu düşüren de bir mekandı, bir coğrafyaydı. Allah nasip etti bir kızım oldu adı da Zeynep.'
- 'Gönülleri de sözün gücüyle ihya etmek niyetindeyiz'
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, partisinin 5. Kongresi'nde Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığının ihdas edildiğini anımsatarak, 'Biz şunu düşünerek yola çıktık. Şehirleri konuşmadan önce şehirlere ruh veren büyükler var. Bu büyükleri yanımıza alarak şehirlerimizi konuşalım istedik ve bu şekilde yola çıktık.' ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet'in başkentinin önemli mimari eserlerinden olan Ankara Palas'ta bugün '7 şehirden, 7 gönülden, 7 sözden bahsetmek üzere yola çıktıklarını' dile getiren Çam, 'Modern zamanların öncelediği ve dayattığı imaj kavramına aldanmadığımızı gösteren bu tarihi mekanda şehri ve sözü yücelteceğiz inşallah. 'Görmedin mi Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? Güzel bir söz, kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir' ayetini düstur kabul ederek anne, babalarımıza, kardeşlerimize, evlatlarımıza, komşularımıza, tüm insanlığa sözün en güzelini söylemek istiyoruz. Bu nedenle şehrimizin manevi mimarlarının, toplumun tüm kesimiyle ama özellikle de yeni nesillerle buluşturmak için yola çıkıyoruz. İmar ettiğimiz şehirlerin yanı sıra gönülleri de sözün gücüyle ihya etmek niyetindeyiz' diye konuştu.
- 'Medeni bir hayattan bahsediyorsak, şehirden bahsediyoruz'
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı İstanbul Milletvekili Erol Kaya ise bütün peygamberlerin şehirde yaşadıklarını ve mücadelelerini şehirlerde verdiklerini kaydetti. Kaya, 'Dolayısıyla peygamberi bir hayattan, medeni bir hayattan bahsediyorsak, şehirden bahsediyoruz' dedi.
'Köylü olmak kötü bir şey mi?' diye soran Kaya, 'Şehirde yaşayıp da tırnak içinde söylüyorum, 'köylü davranışı' olanlar var, ama köyde yaşayıp da 'şehirli davranış' içinde olanlar var, irfan sahibi, hikmet sahibi insanlar var. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın babasına sorduğu, 'Baba biz Laz mıyız, Türk müyüz?' sorusuna babasının verdiği cevap bir irfan ehlinin cevabıdır' değerlendirmesinde bulundu.
Şehrin tanımında kimisinin nüfusu, kimisinin ekonomiyi, kimisinin de idari yapısını esas aldığına dikkati çeken Kaya, 'Ben şehirdeki tanımlara çok da takılmamak gerektiğini düşünüyorum' dedi.
Turgut Cansever'in, 'Cennetten ilham almak' şeklindeki şehir tasavvuruna dikkati çeken Kaya, 'Diyor ki 'Eğer bir insan şehir kuruyorsa cennet tasavvurundan yola çıkar.' Cennette ne olacağını hepimiz biliyoruz, cennette bir ahenk vardır, yeşil vardır, su vardır, cennette huzur vardır, cennette insanların ebedi kalmak istedikleri bir yer vardır. Eğer böyle bir şehir bulabilirseniz işte orası bizim şehrimizdir. Var mı? Bilmiyorum. Biz bu şehirlerimizi tahrip etmekle meşgulüz' diye konuştu.
Kaya, şehre sahip çıkması gerekenlerin o şehrin sakinleri olduğuna vurgu yaparak, 'Şehrin geleceği ile kendi geleceğiniz arasında anlamlı bir bağ kuramıyorsanız o şehir size ait değildir.
Küresel şehirlerin dini, mimariyi, imanı sökmeye çalıştığını belirten Kaya, küresel şehirlerin, buralarda kullanılan malzemelerin, buralarda yaşayan insanların ve kültürün tek tipleştiğini söyledi.
Panelde yazarlar Sadık Yalsızuçanlar ve Hayati İnanç da birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Çam, panelistlere günün anısına hediye takdim etti. Panel, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.