Tarih: 21.04.2016 13:48

'Global Sivil Diploması Zirvesi'

Facebook Twitter Linked-in

İSTANBUL (AA) - Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy, dünyanın son 10 yılda ciddi bir türbülansın içine girdiğini ve bunun her geçen gün şiddetlendiğini belirterek, 'Artık ülkeler hem iç hem de dış politikada çoğu zaman hedeflediklerinin aksiyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Çünkü sahada çok fazla değişken var. Bu değişkenlerin kontrol edilmesi büyük güçler için bile artık imkansız hale gelmiş durumda.' dedi.

TASAM tarafından organize edilen 'Global Sivil Diploması Zirvesi', Bahçelievler'deki Pullman Otel'de başladı. Birçok yerli ve yabancı akademisyenin katıldığı zirvenin açılış konuşmasını yapan TASAM Başkanı Şensoy, bu yaklaşımın Türkiye'de bir ilk olarak gerçekleştiğini ve bundan sonra farklı konu başlıklarıyla devamının geleceğini söyledi.

Yerli ve yabancı 250'yi aşkın konuşmacının iki gün boyunca atölye çalışmalarıyla Türkiye ve dünyadaki pek çok konuyu tartışacaklarını ifade eden Şensoy, 'Son 10 yılda güçlü bir biçimde şekillenen Doğu-Batı parametrelerini kısa kısa paylaşmak istiyorum. Çünkü özellikle son 10 yılda Batı Avrupa ve Amerika lehine inşa edilmiş olan uluslararası sistemden yeni ve güçlü pay alan Çin gibi aktörlerin ortaya çıkması, dünyadaki temel bazı standartların değişmeye başlamasına neden oldu. Artık yeni güç dengeleri oluşuyor. Dünyamız son 10 yıl içinde ciddi bir türbülansın içinde yer alıyor. Her geçen yıl, ay hatta günde bu türbülans daha da şiddetleniyor. Dolayısıyla Doğu-Batı arasındaki küresel rekabet şartlarını mikro milliyetçilik, entegrasyon ve öngörülemezlik olarak üç başlıkta topluyorum.' diye konuştu.

Asimetrik gelişmelerin beklentileri çevirmesiyle birlikte artık hayatın her alanında bir krizle karşı karşıya kalındığını aktaran Şensoy, şunları kaydetti:

'Artık ülkeler hem iç hem de dış politikada çoğu zaman hedeflediklerinin aksiyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Çünkü sahada çok fazla değişken var. Bu değişkenlerin kontrol edilmesi büyük güçler için bile artık imkansız hale gelmiş durumda. Tek bilinmeyenli veya iki bilinmeyenli denklem şeklinde yürütülen uluslararası politikalar ve rekabet artık çok boyutlu oldu. Bu da yönetilmesi zor bir durum olarak şekilleniyor.'

- 'Üretim-tüketim modelinin değişmesi gerekiyor'

Dünyada, küresel tarafsız meydan okumalar olarak tanımladığı maddeleri sıralayan Şensoy, 'Üretim-tüketim büyüme formülünün sürdürülemezliği bütün dünya için bir kabul görmüş husus ancak bu ekonomik modelin değişime ihtiyacı var. Fakat ekonomik modelin değişiminin getireceği sancıları kimse kaldırmak istemediği için de sürekli erteleniyor. Dolayısıyla bu mevcut üretim-tüketim büyüme formülüne ne ekolojinin ne de insanın fiziksel ve zihinsel alt yapısının yetişmesi mümkün. Doğanın ve sistemin bize sunduğu ürünleri kendini yenileme hızından çok daha hızlı bir şekilde tükettiğimiz göz önüne alındığında bir felakete doğru gittiğimiz konusunda da endişeliyim.' değerlendirmesinde bulundu.

'Üretim-tüketim ve büyüme formülünün sürdürülemezliği dünyanın en önemli güvenlik sorunudur' diyen Şensoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bunun yanında önemli bir diğer husus da orta sınıfı tasfiyesidir. Günümüzde Çin kaldıracıyla artık orta sınıf tasfiye oluyor. Orta sınıfı kaldırılan ülkelerin ya kaotik bir düzene geçtiği ya da diktatörler tarafından yönetileceği kaçınılmaz olduğunda, bu meselenin aslında uluslararası ilişkilerin de temel konusu haline gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Enerji, su ve gıda güvensizliği sorunu da önemlidir. Bir diğer konu da dördüncü boyuta geçiş dediğimiz, hayatın her alanındaki sofistike dönüşümdür. Dördüncü sanayi devrimi, iş gücünde insan kaynağının belli aşamalarla terk edilmeye başlanması gibi. Bu husus artık otonom silahlara kadar gidiyor. Hatta otonom silahlara sahip robotların güvenliği sağlamasına kadar gidiyor. Bu çok hızlandı. Bir kaç yıl içerisinde bile bunların uygulamalarını hayatımız içerisinde görmeye başlayabileceğiz. Dolayısıyla bu dördüncü boyuta geçiş konusunda, dünyada çok büyük bir sorun var. Çünkü dünya nüfusunun dörtte üçü, bu alt yapıya, donanıma ve eğitime sahip değil. Bunun nasıl yönetileceği de önümüzde ciddi bir sorun olarak duruyor.'

- 'Devletlerin doğası değişiyor'

Değişen devlet doğası ve beklenti yönetimi kavramının üzerinde durulması gerektiğine dikkati çeken Şensoy, 'Devletlerin doğası, işlevi değişiyor. Mevcut kurumsal alt yapılarla yeni dünyanın ihtiyaçlarına cevap vermeleri mümkün değil. Bu anlamda batı Avrupa ve Amerika'da ciddi kurumsal değişim-dönüşüm sancıları var. Bu konular, çok fazla konuşuluyor ve tartışılıyor. Dünyadaki ve bizim bölgemizdeki birçok devletin kurumsal alt yapısı, bu değişen devlet doğasına uygun değil. Çok büyük kaynaklar harcayarak ayakta tutmaya çalıştığımız kurumların belki bir süre sonra hiçbir fonksiyonu kalmayacak. Artık sert güçten, yumuşak geçişe doğru bir yönelme var. Bu da yine ülkelerin kurumsal alt yapısı ve doğasıyla doğru orantılı. Küresel bakıştan bunu ulusal bakışa indirgediğimizde elimizde ne gerekiyor. Elimizde güçlü bir devlet paradigması ve makro formül olması lazım. Bu olmadığı zaman da milyonlarca tekrarla karşılaşıyoruz. Çevremizdeki bazı ülkelerde ortalama çalışma süresi 27 dakika olan ülkeler var. Türkiye'de ise bu rakam en iyimser bir değerlendirme ile 4 saat. Kuzey Avrupa ülkelerinde ise 7.5 saattir. Dolayısıyla verimlilik esası üzerine kurulu kurumsallık ne kadar başarılmışsa iyi sonuç alınacağını düşünüyorum. Yoksa kişisel fedakarlıkların sürdürülemez olduğunu görüyoruz.' diyerek konuşmasını tamamladı.

Şensoy'un ardından kürsüye gelen İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da Türkiye-AB ilişkilerine değindi. Vize serbestiyeti konusunda Türkiye'nin haklı olduğunu vurgulayan Zeytinoğlu, AB ile ilişkilerin olumlu yönde seyretmesinin her iki tarafa da olumlu katkı sunacağını sözlerine ekledi.

Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ise, yerel yönetimlerin güçlendirilmesine dikkati çeken bir konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmaların ardından katılımcılar farklı konuların ele alındığı atölye çalışmalarına başladı. Zirve yarın son bulacak.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —