CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 4 trilyon 691 lirayı aştığını hatırlatarak, “UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan toplam dosya sayısı 27 Haziran itibariyle 23 milyon 850 bine çıktı. Yani her dört kişiden biri yasal takipte, her dört aileden biri icra tehdidi altında yaşamak zorunda” dedi. İktidara da çağrıda bulunan Başevirgen, “Bu ülkenin kaynakları var. Yeter ki bu kaynaklar yandaş müteahhitlere değil, geçinemeyen milyonlara aktarılsın. Vatandaş borçla değil, alın teriyle yaşamak istiyor. Halk borçlandırılarak susturulamaz, bu krizi örtbas edilemez” ifadelerini kullandı. CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, vatandaşların kredi ve kredi kartı borçlarına dikkat çekti. Vatandaşın ekonomik bir yıkım altında ezildiğini belirten Başevirgen, konuya ilişkin bir açıklama yaptı. “HER DÖRT KİŞİDEN BİRİ YASAL TAKİPTE” Vatandaşların, bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının 4 trilyon 691 lirayı aştığını belirten Başevirgen, “Vatandaşların bankalara olan kredi kartı ve bireysel kredi borçlarında 2024 yılı sonuna göre ise yüzde 19,1 oranında yani 753 milyar lira artış yaşandı. Bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında ise 2025 yılı başından bu yana 69 milyar liralık yani yüzde 62 oranında artış yaşandı. İcra dairelerine 1 Ocak – 27 Haziran günleri arasında UYAP üzerinden gelen yeni dosya sayısı 2024 yılının aynı dönemine göre yüzde 10,1 oranında artarak 4 milyon 914 bin oldu. UYAP üzerinden açılan ve icra dairelerinde derdest bulunan toplam dosya sayısı 27 Haziran itibariyle 23 milyon 850 bine çıktı. Derdest dosya sayısı son bir yılda net olarak 1 milyon 597 bin adet arttı. Yani her dört kişiden biri yasal takipte, her dört aileden biri icra tehdidi altında yaşamak zorunda” dedi. “VATANDAŞ KREDİ KARTINDAN KREDİ KARTINA BORÇ TAŞIYOR” İktidarın halkın borç yükünü konuşmak yerine ekonomik pembe tablolar çizdiğini hatırlatan Başevirgen, “Sokakta hayat bambaşka. İnsanlar maaş gününü bekleyemiyor, markete veresiye defteriyle gidiyor. Borçla yaşamak artık geçim aracı haline geldi. Asgari ücretle geçinen, emekli maaşıyla ay sonunu göremeyen milyonlarca insan, kredi kartından kredi kartına borç taşıyarak yaşıyor. Sadece 2024’te, halk kredi ve kart borçlarının faizi için 856 milyar lira ödedi. Bu yılsonunda bu rakam 1 trilyon lirayı aşacak. Biz bu borcun neden biriktiğini biliyoruz. Çünkü bu düzen, emekten değil, faizden ve borçtan beslenen bir düzen. Saray rejimi, üretimi değil, ithalatı; emeği değil, rantı büyütüyor. Tarımı çökert, sanayiyi ithalata bağımlı hale getir, sonra halkı enflasyonla, faizle boğ. Bunun adına da ‘istikrar’ de. Bu borç halkın değil, bu düzenin borcudur” diye konuştu. “VATANDAŞ BORÇLA DEĞİL, ALIN TERİYLE YAŞAMAK İSTİYOR” Asgari ücret ve emekli maaşlarının derhal insanca yaşam düzeyine çekilmesi gerektiği çağrısında bulunan Başevirgen, “Tüketici kredilerindeki faizler düşürülmeli, borçlu yurttaşlara faizsiz yapılandırma hakkı tanınmalıdır. İcra tehdidi altındaki aileler için sosyal koruma fonları kurulmalıdır. Vergi adaleti sağlanmalı; servet sahiplerinden alınmayan vergilerle halkın yükü hafifletilmelidir. Bu ülkenin kaynakları var. Yeter ki bu kaynaklar yandaş müteahhitlere değil, geçinemeyen milyonlara aktarılsın. İktidara sesleniyoruz: Vatandaş borçla değil, alın teriyle yaşamak istiyor. İnsanlar temel ihtiyaçlarını bile borçla karşılarken, iktidar ekonomik başarıdan söz edemez. Halk borçlandırılarak susturulamaz, bu krizi örtbas edilemez. İktidarın tercihi açık: Halk değil, faiz lobisi. Bizim tercihimiz de açık: Emek, üretim ve adalet. Çünkü bu ülke, talanı değil, dayanışmayı; borç batağını değil, hakça bölüşümü hak ediyor” ifadelerini kullandı