(MHA) Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren kritik bir sürecin kamuoyundan gizli biçimde yürütüldüğünü belirterek kapsamlı bir açıklama yayımladı. Manisa İl Başkanı Ferdi Çağtay imzasıyla paylaşılan açıklamada, ağustos ayında kurulan ve ülkenin temel niteliklerini ilgilendiren başlıkları görüşeceği duyurulan komisyonun bugüne kadar şeffaf bir çalışma yürütmediği ifade edildi. Toplantıların kapalı kapılar ardında yapılmasının kamu vicdanında ciddi soru işaretleri oluşturduğu vurgulandı.
Açıklamada, İmralı’ya yönelik olası ziyaret tartışmalarının yeniden gündeme gelmesinin kaygıyla izlendiği belirtildi. Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a ilişkin söylemlerin, onu devlet nezdinde meşru bir muhatap haline getirme çabasına dönüştüğü savunuldu. Birleşik Kamu-İş, siyasi aktörlerin çelişkili tutumlarının sürecin güvenilirliğini zedelediğini belirterek bu tür adımların kamuoyunda haklı tepkilere yol açtığını ifade etti.
Özellikle Cumhur İttifakı temsilcilerinin bir yandan Öcalan için “umut hakkı” kavramını dile getirirken, diğer yandan “kurucu önder” ifadeleriyle meşruiyet zemini oluşturmaya çalıştığını iddia eden açıklamada, etnik ve kimlik temelli projelerin yeni toplumsal kırılmalar yaratacağı uyarısında bulunuldu. Lozan Antlaşması’nın Türkiye’ye kazandırdığı barış düzeninin hedef alınmasının toplumda endişeyi artırdığı dile getirildi.
Birleşik Kamu-İş, TBMM’nin temsil gücünü kullanarak milletvekillerinin İmralı’ya gönderilmesinin “tarihsel bir hata” olacağını ifade etti. Kritik görüşmelerin teknik yöntemlerle yapılabileceği belirtilerek, buna rağmen feribotla İmralı’ya gidilmesinin kabul edilemez olduğu kaydedildi.
Konfederasyon açıklamasında ayrıca demokrasi ve barıştan yana olduklarını, ancak barışın ancak hukuk devleti ilkeleri, toplumsal adalet ve şeffaf yönetimle sağlanabileceğini vurguladı. Toplumun aydın kesimine yönelik baskılar devam ederken yapılan açıklamaların “demokrasinin gereği” olarak sunulmasının tutarsızlık olduğu belirtildi.
Açıklamanın sonunda, devlet ile terör örgütünü eşitleyen her türlü girişimin reddedildiği ifade edildi. İmralı’ya yönelik olası adımların, PKK liderinin devletle eşit müzakere konumuna getirilmeye çalışılması anlamına geleceği savunularak, bunun kabul edilemeyeceği vurgulandı.