Çin Komünist Rejimi’nin Doğu Türkistan’da insanlığa karşı suçlar işleyerek gerçekleştirdiği Uygur Soykırımı, 21. Yüzyılda insanlığın yüz karası olarak tarihe geçmektedir. Bu soykırımı dünyaya duyurmak adına atılan her adım ise Çin Komünist Rejimi tarafından karalanmak istenmektedir. Bunun en son örneği ise doktor emeklisi kendi halinde yaşayan Dr. Gulshan Abbas’ın kaçırılması ve onu arayan kızkardeşi Rushan Abbas’ın hikayesini anlatan ‘Kız Kardeşimi Arıyorum’ adlı film oldu. Uygur Hareketi’nin başkanı Rushan Abbas’ın Uygur Soykırımı’nı dünyaya duyurmak maksadıyla öncülüğünü üstlendiği film hakkında, Pekin Hükümeti basın toplantısı yaparak filmi temelsiz yalanlarla karalamak istedi.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde yayınlanan film, Rushan Abbas’ın Uygur Soykırımı’nı dünyaya duyurmasından rahatsız olan Çin Komünist Rejimi’nin intikam için Abbas’ın ablası Dr. Gulshan’ın kaçırılmasını anlatıyordu. Filmde Rushan Abbas’ın ablasının izini bulmak için ortaya koyduğu mücadeleler yer alıyordu. Uygur soykırımı mağdurları, tanıkları ve Çin Resmi hükümeti sözcülerinin de açıklamalarının yer aldığı film Komünist rejiminin hedefi halinde geldi. Pekin Hükümeti Doğu Türkistan Özerk Bölgesi temsilcisinin de katıldığı basın toplantısı düzenleyerek, Kız Kardeşimi Arıyorum filmine dair temelsiz iddialar ortaya attı. Filmin gizli bir anlaşma ile yapıldığı yalanını öne süren Komünist Rejim yetkilileri, Rushan Abbas’ın ablasını arama mücadelesine leke sürmek istedi. Uygur Hareketi başkanı Rushan Abbas, “Komünist rejimin bu açıklamayı yapmasını filmin etkisi olarak görüyorum. Masum kız kardeşim bir hapishane hücresinde acı çekiyor ve Çin rejimi onu sahte suçlamalarla şeytanlaştırmaya devam ediyor, ancak ÇKP'nin saldırıları, belgeselin gerçeği ifşa etmesiyle tehdit altında olduklarını ve bu nedenle onu itibarsızlaştırma ihtiyacı duyduklarını gösteriyor. İnsanları filmi izlemeye teşvik ediyorum. Gülşen'in hikayesi bir etki yaratmaya devam edecek ve farkındalığı yaymayı asla bırakmayacağız.” açıklamasını yaptı.
Çin Komünist Rejimi, Uygur Soykırımı’nı inkar etmek için Rushan Abbas’ın faaliyetlerine ve şahsına uzun bir süredir saldırıyordu. Rejimin tetikçi medyası bir adım öteye gitmiş ve Gulshan Abbas ile Rushan Abbas arasında bir akrabalık bağı olmadığını bile iddia etti. Ancak uluslararası kamuoyunun baskısı ile bu gerçeği kabullenen otoriter Pekin hükümeti, bir önceki yalanından vazgeçip bu kez Dr. Abbas’ın terör suçlaması ile 20 yıl hapse mahkum edildiğini söyledi. Emekli doktor olan ve sadece insanlara yardım eden Dr. Gulshan Abbas hakkında yalan iddialar ortaya atılmaya devam etti.
Uygur Hareketi başkanı Rushan Abbas, Çin hükümetinin ablasını sadece kendisinden intikam almak için kaçırdığını belirterek, onun sağlığı ve durumu hakkında açıklama yapılmasını talep etti.
