Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmayla ilgili görüşlerimizi aktarmaya devam ediyoruz:
9/ Yükseköğretimi herkes için erişilebilir kılarken diğer taraftan da buna uygun kurumsal altyapıyı oluşturduk, bu sayede 2002'de yüzde 14 olan yükseköğretimde net okullaşma oranı, 3 kattan fazla artışla 2023'te yüzde 45'e yükseldi. Türkiye'de yükseköğretimde kız erkek eşitliği oranı 0,98'le tam eşitlik durumuna çok yakındır. Üniversite öğrencilerimizin yarısını kız öğrencilerimiz teşkil ediyor. Bu konuyu istismar malzemesi yapanların üniversitelerde etkin oldukları dönemlerdeki çarpık tabloyu en iyi sizler biliyorsunuz. 7 milyonun üzerindeki öğrenci sayısıyla, Avrupa'da yükseköğretim alanında kayıtlı öğrenci sayısı bakımından Türkiye'nin ilk sıralarda yer aldı. Tam 198 ülkeden gelen 340 bine yakın öğrenciyle dünyada en fazla uluslararası öğrencinin bulunduğu ilk 10 devlet arasındayız. Yükseköğretim alanındaki genişlemeye paralel olarak akademisyen sayımızı da artırdık. Bundan 22 sene önce 70 bin olan toplam öğretim elemanı sayısı 3 kat artışta bugün 184 binin üzerine çıktı. Öğretim üyesi sayısında da benzer bir durum söz konusudur. Profesör sayımızı 9 bin 396'dan 32 bin 488'e, doçent sayımızı 5 bin 367'den 20 bin 768'e, doktor öğretim üyesi sayımızı ise 11 bin 190'dan 71 bin 700'e ulaştırdık. Öğrenci sayımız çoğalırken doktor, akademisyen istihdamımız da sürekli artış göstermiştir. Toplam öğretim elemanlarının yüzde 46'sının kadın olması bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır."
AY: Sn. Cumhurbaşkanımızın konuşma metinleri çok uzun tutuluyor. Çok fazla konu metine konunca baştaki ilgi dağılıyor. Mesela bu bölümdeki gelişmeler, sayılar vb. YÖK Başkanının açıklayacağı konular.
Sayılara boğulmaktansa bu akademisyenlerin özlük hakları ve maşları konusunda açıklama yapsaydı, maaşların dünya ülkeleri akademisyenleri arasında kaçıncı sırada olduğunu söyleseydi, en kısa zamanda düzeltmeye/yükseltmeye çalışacağız vb. deseydi çok etkili olurdu.
10/ "Bu kazanımlardan geriye gidişe kesinlikle izin vermeyeceğiz. Üniversitelerimizin bir daha asla yasakla, baskıyla, kavgayla veya ideolojik dayatmalarla anılmasına müsaade etmeyeceğiz. İlim yuvası üniversitelerimizi kendi ideolojik saplantılarının bataklığı hâline dönüştürmeye çalışan az sayıdaki hazımsız marjinalin de en kısa sürede bu gerçeklerle yüzleşeceklerine inanıyorum. Türkiye Yüzyılı, herkes gibi bu kesimlerinde ufuklarını açacaktır"
AY: Sn. Cumhurbaşkanımız hem yasak, baskı, ideolojik dayatma olmayacak” dedi, hem kendi gibi düşünmeyenleri “ideolojik saplantılarının bataklığı hâline dönüştürmeye çalışan hazımsız marjinaller” diye yine suçladı.
11/ “Türkiye'nin iktisadi, sosyal kalkınma ve kültürel iş birliğini geliştirecek ortak bilimsel projelerin geliştirilmesini bekliyoruz.”
AY: Biz üniversiteler bünyesinde 100’e yakın müzik/sanat kurumu olduğu için “ortak bilimsel/sanatsal projelerin” bütünlüğünü metin yazarlarından bekliyoruz.
12/ “Avrupa ile tesis edilen mevcut iş birliklerine ilaveten Türk ve İslam dünyasındaki muhataplarla temasları yoğunlaştırmakta fayda gördük. Üniversitelerimizin İslam dünyasındaki yükseköğretim kurumlarıyla akademik hareketlilik sağlayacak iş birliği süreçlerini destekliyoruz. Türk Üniversiteler Birliğinin çalışmalarının artması ve birliğe üye üniversitelerin sayısının çoğalmasına önem veriyoruz. Yükseköğretim kurumlarımızın yurt dışında akademik birim ve ortak üniversite kurmalarının bilim diplomasisine katkıları ortadadır. Hükûmetimizin bu yönde atacağınız adımlara desteği tamdır. Üniversitelerimizin, uluslararası üniversite sıralamalarında üst sıralara yükselmelerini memnuniyetle izliyoruz. En son açıklanan sıralamada köklü üniversitelerimizin yanı sıra Anadolu üniversitelerimiz de yer almıştır. İnşallah bu başarılar önümüzdeki dönemde de artarak devam edecektir.”
AY: Evet, haberler umut verici, devamını diliyoruz.
A) QS 2024 Dünya Üniversiteleri Sıralaması'na göre Türk üniversiteleri büyük bir başarı elde etti. İlk 500'e giren üniversite sayısı 1'den 3'e, ilk 1000'e giren üniversite sayısı ise 8'den 10'a yükseldi. Bu sıralamada ODTÜ 336'ncı, İTÜ 404'üncü ve Koç Üniversitesi 431'inci olarak yer aldı.
B)Türkiye adresli uluslararası yayın sayıları da artış gösterdi. Scopus verilerine göre, bilimsel doküman üretiminde 2002 yılında dünya genelinde 22'nci sırada bulunan Türkiye, 2022'de 17'nci sıraya yükseldi.
13/ “Üniversitelerin kendi içinde farklılaşarak misyon sahibi olmalarını destekliyoruz. 2 yıl önce belirlenen 23 araştırma üniversitemizin faaliyetlerini yakından takip ediyoruz. Giderek büyüyen ve 2030 yılında 1,5 trilyon dolarlık pazara erişeceği tahmin edilen yapay zekâ teknolojileri eğitim sektörünü de derinden etkiliyor. Yükseköğretim kurumlarında dijital ve yapay zekâ okuryazarlığının geliştirilmesinde fayda görüyoruz. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz de üniversitelerimize gereken desteği sunmaya hazırdır”
AY: Üniversitelerimizin misyon-vizyon çalışması yapmıştık, çoğu daha farkını bilmeyen metinlerden oluşuyordu. 208 üniversitenin aynı olmaması, özellikle yeni kurulan üniversitelerin butik üniversite” olarak kurulmasını yazmıştık, ama maalesef olmadı. Her rektör, her fakülteyi istiyor. Bu da yozlaşmayı, kadrosuzluğu vb. getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat'ta sadece milletin değil, insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerinden birinin yaşandığını, asrın afetinde aralarında üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin de olduğu 50 binden fazla canın kaybedildiğini söyledi.
Depremzede öğrencilerin eğitimlerinin kesintiye uğramaması için gereken her türlü gayretin gösterildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle depremzede öğrencilerin katkı payı ödemesinden muaf tutulduğunu, ödeme yapanların ücretlerinin iade edildiğini bildirdi.
13/ “Deprem bölgesinde ikamet eden adaylara bu bölgedeki üniversitelere yerleşirken genel kontenjanda herhangi bir eksiltmeye gitmeden yüzde 25'lik ek kontenjan tanımlandık. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya'daki öğrencilerin farklı illerdeki devlet üniversitelerinde 1 yıl süreyle özel öğrenci olarak öğrenim hayatlarını sürdürmelerine imkân sağlandı, diledikleri takdirde bir yıl kayıt dondurma hakkı verildi. Depremden etkilenen kampüslerin yeniden inşası ve öğrencilerin hizmetine sunulması için tüm imkânların seferber edildi, bu kampüslerinin eskisinden daha güzel hâle getirilmesi için canla başla çalışılıyor.”
AY: Teşekkürler. İktidar çabalarını görüyoruz. Bu haklar öğrencileri rahatlatacaktır.
Haber ve Röportaj: Göktan AY