ERTELEME MAÇLARI “Yağmur Haftası” “İlk Yarı Değerlendirmesi”

TARAFTAR GÖZÜYLE SÜPER LİG; 16. HAFTA (9-11 Ocak 2024)

Spor 13.01.2024 16:10:00 0
ERTELEME MAÇLARI “Yağmur Haftası” “İlk Yarı Değerlendirmesi”

Takımlarımızın Avrupa maçları gerekçesiyle sürpriz ve saçma bir şekilde ertelenen maçlar oynandı.

Maçlar genellikle yoğun bir yağmur altında oynandı. Bazı maçlar çok zor tamamlandı.


 

Ligimizin yeni yılı pekiyi başlamamıştı. Maçlar tatsız tuzsuzdu. Erteleme maçları da genel olarak bundan nasibini aldı.


 

09.01.2024/Salı

BU MAÇ BİTMEZ(Dİ)

CORENDON ALANYASPOR-MKE ANKARAGÜCÜ: 1-1

Goller: Balkovec (48’)/Radakovic (68’)

Kırmızı Kartlar: Leroy Fer (59’, Alanya)/Efkan Bekiroğlu (43’, Ankaragücü)


 

Hayat için bereket ancak top oynamak için zorlu bir yağış altında başladı maç. 

Pozisyon açısından fakir ama karşılıklı ataklarla oynandı ilk yarı. Konuk takım az da olsa daha iyi göründü.

Ancak 43. dakikada Efkan Bekiroğlu’nun “sakar kırmızı kartı” dengeyi bozdu, ev sahibi daha atak bir oyun sergiledi. İkinci devrenin başında da golü buldu.


 

İşler Alanya için iyi giderken bir sakar kırmızı kartta Fer’den geldi. Karar biraz ağır gibi görünse de Hakem Direnç Tonusluoğlu tereddüt etmeden kırmızıyı çıkardı.


 

Sayı eşitlenince Başkent temsilcisi puan için yüklendi. Korner atışından gelen topta savunmacısı Radakovic ile skoru eşitledi.


 

70’ten sonra top sahada yürümez oldu. Hakem eline aldığı topu havaya attı, düşen top hiç zıplamadan yere yapıştı. Bu şartlarda bu maç devam edemezdi. Fakat her iki takımın futbolcuları ve teknik adamları maçın devam etmesinde ısrarcı oldu. 

İlginç bir şekilde Tonusluoğlu bu kararı kabul etti ve oyun 1-1 bitti.   


 

SERGEN YALÇIN’DAN SİFTAH

SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL AŞ-BITEXEN ANTALYASPOR: 0-1

Gol: Bahadır Öztürk (19’)


 

Pendik lige tutunma çabasında lakin işi çok ama çok zor. 

Antalya bir puana daha baştan razı… Ama kısmet…


 

Maç başlamadan, ısınma esnasında Nando sakatlanınca Sergen Yalçın, ilk 11’de Nando’nun yerine Bahadır Öztürk’ü aldı oyuna.

O Bahadır, korner atışında takımının ve maçın tek golünü attı kafayla.

Maçta (66. dakika) konuk takımdan Erdal Rakip, Halil Akbunar’ın aşil tendonuna bastı, kırmızı kartlık hareketi sarı ile cezalandırıldı.

Maçın son atağında Pendikli futbolcular mutlak golü atamayınca 3 puan Antalya’nın oldu.


 

Gereksiz ve keyifsiz maç bitti.


 

SANTOS ŞANSINA…

ÇAYKUR RİZESPOR AŞ-BEŞİKTAŞ AŞ: 0-4  

Goller: Rashica (4’), Semih Kılıçsoy (45’ ve 46’), Cenk Tosun (79’) 


 

Zor günler yaşayan, evinde kazanamayan Beşiktaş, Kasımpaşa mağlubiyetiyle gelmişti Rize’ye.

Evinde sadece Galatasaray’a kaybeden Rize son dört maçını kazanmıştı. 

BJK’nin kazanması elbette büyük sürpriz sayılmazdı ama beklentiler ev sahibinin kazanacağı yönündeydi.


 

BJK’nin yeni teknik direktörü tribündeydi.

Maç, Rashica’nın ceza sahası dışından attığı şok ve güzel golle başladı. Golü Demir Ege Tıknaz en güzel açıdan izledi ve gol tepkisini nerdeyse Rashica’dan önce verdi.


 

Sonra Rize oynadı. Bir de gol buldular. Ancak uzun süren VAR incelemesinde ofsayt tespit edildi, gol geçersiz sayıldı.

Bırakmadı ev sahibi, baskıya devam etti. Ancak devrenin sonunda Semih Kılıçsoy’un ceza sahası dışından golü geldi.


 

Rize, ikinci devreye kaleci değişikliği (Gökhan Akkan-Tarık Çetin) ile başladı. Ama Tarık’ın da Semih’ten nasibi vardı. 


 

3-0’a rağmen Rize oynamaya çalıştı. Ancak genç Semih, bir de Cenk (Tosun) abisine gol attırıp maçı bitirdi.


 

Beşiktaş iyi oynamadığı bir maçı 4-0 kazandı. Semih, haftanın performanslarından birine imza attı.

Rize çabasına karşın üretmede başarılı olamadı. Bunda şüphesiz Olawoyin ve Varesanovic’in formsuz oyunu etkili oldu.

Maçın şansızı Rize’nin sol açığı Altin Zeqiri oldu. Maçın en iyilerinden biriydi. Kosovalı müthiş bir ilk 45 dakika oynadı ancak takımı farklı kaybetti.


 

Beğendiğim teknik direktörlerden biri olan İlhan Palut, Fenerbahçe maçından sonra dersler çıkardıklarını söylemişti. Ya dersler yeterli olmamış ya da fazlasıyla bir şanssızlık vardı. Değilse yağmura alışkın kente bu yağmur çok da iyi gelmedi. 


 

Medyada, “Adı bile yetti, gölgesi bile yeter” gibi yorumlarla Fernando Santos’a göndermeler yapıldı. Öyle midir? Bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz. 

Ancak 69 yaşındaki Portekizlinin, imza töreninde, “maçlara ölümüne çıkmalıyız” sözünü beğenmedim. Spor, barış, kardeşlik ve dostluk olmalı. Hayat öncelikli olmalı. 

Bunu sadece Senyör Santos için söylemiyorum. Bütün sporcular ve teknik elemanlar için söylüyorum.


 

Maçın hakemi Abdülkadir Bitigen idare etti. Sonuca etki eden hata yapmadı. Ancak VAR incelemesinin çok ama çok uzun sürmesi hakem yönetimi açısından sorundu.

LİG BİR MAÇ DEĞİL, UZUN BİR MARATON…

KASIMPAŞA AŞ-RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ: 0-3

Goller: Serdar Gürler (24’), Keny (54’), Opoku (68’)


 

Her yerde yağmur vardı. Bazı yerlerde gol yağdı.

Başakşehir bir türlü kıvamını bulamıyor, eski günlerini özlemle arıyordu.

Buna karşın Kasımpaşa, Beşiktaş’ı deplasmanda 3-1 yenmişti… Hem de iyi bir oyunla…


 

Maç ortada gibiydi. Muhtemelen de ilk golü atan bu maçı 1-0 kazanırdı. Kısmet konuk takımdaymış. Serdar Gürler’in kısmet golüyle öne geçti Başakşehir.

Ben daha da gol olmaz dedim ama 2 gol daha atmayı başardı konuk takım.

Ev sahibi çok etkisiz kaldı. Rakip kaleye 1 tane olsun isabetli şut atamadı.


 

Geçen haftanın Nuno da Costa’sı ve Gomis’i pek ortada görünmedi. Başakşehir’de Keny çalışkandı.

 

Hatay, GS’yi yendikten sonra maç kazanamaz oldu. Paşa BJK galibiyeti sonrasında ilk maçını evinde oynamasına rağmen kaybetti. 

Yoğun konsantrasyon ve ardından gelen galibiyet sonrasında takımların düşüşü incelenmeli…


 

10.01.2024/Çarşamba

ATAKAŞ HATAYSPOR-GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ: 0-0


 

Oyunun son bölümüne kadar kısır ve keyifsiz bir maç… Hatay son 10 dakikada yüklendi, maç boyunca yakalayamadığı pozisyonları bu kısımda buldu. 

Konuk takım kontratak oyununda çok az pozisyon üretebildi.


 

Dadashov’un pozisyonunda hakem belki de maçtaki tek hatasını yaptı, aldatma nedeniyle Azerbaycanlıya sarı gösterdi. Karar penaltı olmalıydı. 


 

TUTMAYIN ROHDEN’İ…

VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK-MONDİHOME KAYSERİSPOR: 4-1

Goller: Rohden (23’, 38’ ve 41’), Lasagna (52’)/Boa Morte (45+2’)


 

Ligin iyi ve sağlam takımlarından biriydi Kayseri. Ancak Recep Hoca ve takımına nazar değmiş olmalı ki son iki maçını hem de farklı skorlarla kaybetti.


 

Karagümrük sezon başına göre bir toparlanma sürecine girmişti birkaç haftadır. Sonra Şota Arveladze geldi.

Toparlanma erteleme haftasında sonuç verdi, net ve güzel bir galibiyet aldı İstanbul ekibi.  


 

İNANILMAZ

FENERBAHÇE AŞ-TÜMOSAN KONYASPOR: 7-1

Goller: Dzeko (11’-P, 32’, 40’), Mert Müldür (42’), Szymanski (44’), Batshuayi (63’), Uğurcan Yazğılı (83’-KK)/Guilherme (90’)


 

Öncelikle Fenerbahçe’yi tebrik ederken bir de sitemimi yazayım. Sarı Lacivertliler, bu tip oyunlarda maç analizi yazısına izin vermiyor. Oyun tek taraflı oynanıyor ve daha baştan kopuyor. O kadar ki ikinci devrelere hiç gerek kalmıyor.

Zannımca FB’li oyuncular idmanlarda bile bu kadar rahat değildir. 

Mert Müldür’ün siftah, Dzeko’nun üçleme (hat trick) yaptığı maçın yıldızı Szymanski oldu. 


 

Konya’ya gelince; maç öncesi yazı hazırlığımda, TFF’nin azizliğiyle Konya, GS deplasmanından sonra FB deplasmanına çıkmak zorunda kaldı. Konuk takım için gereğinden fazla zorlu bir durumdu değerlendirmesini yapmıştım.

Ama bu kadarını ve böylesini asla tahmin etmemiştim.


 

Konya, GS karşısında sıkı bir savunma yapmış ve oldukça iyi bir biçimde direnmişti. Üstelik maçın ikinci devresinde Muslera’nın kalesinde tehlike oluşturmayı da başarmıştı. 

1-0’lık skoru tutmuş, ilave sürelerde ardı ardına 2 gol yiyerek kaybetmişti. 


 

7 Ocak’ta oynanan bu maçtan 3 gün sonra o Konya’dan hiçbir eser yoktu. Kaleci ve savunma tel tel dökülürken takım savunması denen bir şey maçta 1 dakika bile yaşanmadı.

Yeşil beyazlıların yediği 5 gol (Penaltı ve Szymanski’nin golü haricinde), bırakın amatör kümeyi mahalle maçında bile yenmez. 

Bunun sorumlusu ve hesap vermesi gereken kişisi -hoca beni bağışlasın- ama Hakan Keleş’tir. Bir takımın 3 gün içinde bu kadar farklı oynayamaz herhalde.


 

Ha! Ben yüksek tempoyla ve önde baskıyla oynadım/oynamak istedim denirse o zaman adama sorarlar;

90. dakikaya (gole) kadar kaç isabetli şutun var?

Rakip ceza sahasına kaç kez girdin?

Kaç orta yaptın?

Kaç korner attın?


 

FİFA kokartı takan Kadir Sağlam’a gelince; elbette oyun kurallarını biliyordur. Ancak Bay Sağlam, pozisyonları okuyamıyor. Okusaydı 4. dakikada Serdar Aziz mutlak kart görürdü. Okusaydı Nzonzi bu maçı kartsız geçemezdi. Okusaydı penaltı pozisyonunda dakikalarca beklemek zorunda kalmazdı. 

Böylesine tek taraflı ve kolay bir maçta bu hatalar kolayına geçiştirilemez.


 

Maçın en ilginç istatistiği faul sayıları oldu;

7 gol atan FB 14 faulle oynarken 7 gol yiyen Konya 8 faulle maçı tamamladı. 


 

MAVİ ŞİMŞEK ÇAKMIYOR

YUKATEL ADANA DEMİRSPOR AŞ-İSTANBULSPOR AŞ: 2-2

Goller: Yusuf Barası (29’), Gravillon (78’)/Vorobjovas (80’), Duhaney (84’)


 

Ligin seyir zevki veren ve heyecanlı maçlara imza atan Adana Demirspor’da durgunluk ve geriye gidiş devam etti. Oyuncular zorla sahaya çıkmış gibiydi… 

Buna rağmen 2-0’ı buldular, ancak…


 

Ligin dibine demir atan ve 3 puanı da silinen İstanbul, belki de en iyi maçlarından birini oynadı. Konuk takım cesur ve ataktı. Özellikle Ethemi çok çalıştı. Kuzey Makedonyalı ADS savunmasını çok zorladı. 

Bir de penaltı beklentisi vardı ki hakemin takdir hakkına saygı duymakla birlikte ben de penaltı olduğunu düşündüm. 

İstanbul’un son on dakikada 2 gol ile skoru 2-2’ye getirmesi övgüye değerdi.


 

11.01.2024/Perşembe

EMS YAPI SİVASSPOR-GALATASARAY AŞ: 1-1

Goller: Koita (86’-P)/Kerem Demirbay (45+1’)

Kırmızı Kart: Kerem Aktürkoğlu (90+7’)


 

HAKEM… Yazılarımda hakemi konuşmak, hele de öncelikle hakemi konuşmak, yazmak pek âdetim değildir, fakat…

Zaten pozisyonlarda pek uzlaşma sağlanamamış. Birilerinin penaltı dediğine diğerleri değil demiş. Faul vardı, yoktu… Gördü, görmedi… Ancak…

90+3. dakika: Hakem, yardımcı hakem, dördüncü hakem üçgeninin merkezinde Gerson Rodrigues isimli kamyon, Kazımcan Karataş’a bodoslama bindirmiş. Müdahalesinde kalçayı koymuş, dirseği çocuğun suratında patlamış. KARAR DEVAM…

Kusura bakmayın ama benim televizyonda ilk gösterimde gördüğümü sizler sahada görmek zorundasınız.

90+7. dakika: Hakem ve yardımcı hakemin arasında Kerem Aktürkoğlu, Uğur Çiftçi’nin ayağına basmış. Ben, bu basmalara kırmızı diyorum ancak ülkemde sarıyla geçiştiriliyor. Neyse…

Basmayı iki hakem de görmemiş. Yardımcı hakem bayrağını taç kararı için kaldırırken ikilemde kalmış, hangi tarafa versem kararsızlığında sanki. 

Zorbay Küçük de bir karar verememiş, sakin adımlarla olay mahalline gidiyor. Uğur Çiftçi’ye bir şeyler mi söylüyor, ayağına mı bakıyor, ne?

Bu arada 20 saniyeden fazla bir zaman geçmiş. Zorbay Bey, herhalde olayı kafasında geri sarıyor ve “A! Kerem, Uğur’un ayağına basmış” diyor ve sarı kartı çıkarıyor.


 

Daha da söyleyecek sözüm yok. Söz sizde Sayın Zorbay Küçük ve maçın hakemleri… Söz sizde MHK ve söz sizde TFF… 


 

Galatasaray aralarında iki jokerinin de -Barış Alper Yılmaz ve Kaan Ayhan- olduğu 7 eksikle gitmişti Sivas’a. Okan Buruk sol bekte Kazımcan Karataş ve sağ bekte Ali Turap Bülbül’le çıktı.

7 eksiğe maç içinde Zaha da katıldı. Mertens de ikinci yarıda oyundan düştü.

Buna karşın konuk takım daha iyi oynayan ve kazanmayı hak eden taraf oldu. Özellikle ilk yarıda maçı koparabilirdi. 

İki topu direkten dönen sarı kırmızılıların penaltı beklentilerine de hakemden cevap gelmeyince skor tek golde kaldı.


 

İkinci devrede biraz daha öne çıkan Sivas zaman zaman GS savunmasını endişelendirse de pozisyon üretemedi. Ev sahibi maç boyunca tek pozisyon üretti.


 

Maç 1-0’a kilitlenmişken “sakar penaltı” geldi. GS’nin golünü atan Kerem Demirbay’ın açık olan eline nişanlanan topta hakem penaltıyı çaldı.


 

Kalan 10 dakikada GS Sivas kalesine çullandı… Abdülkerim Bardakçı savunmayı bırakıp hücuma geçti. Bu bölümde Sivas TD Bülent Uygun, biraz cesur olsaydı, rakibin savunmayı terk edişinden bir gol çıkarabilirdi. Düşünmedi, 1 puanı uygun buldu Sayın Uygun.


 

Uzun lig maratonunda GS, kayıp puan hanesine 2 puan daha yazdı.


 

KARADENİZ DERBİSİNDE AVCI’NIN DEDİĞİ

TRABZONSPOR AŞ-YILPORT SAMSUNSPOR: 2-1

Goller: Benkovic (21’), Onuachu (45+1’)/Taylan Antalyalı (90+5’-P) 

Abdullah Avcı yine kazandı. İlk yarıyı ev sahibi 2-0 önde kapayınca takım da, taraftar da rahata erdi. Trabzon farkı açabilirdi lakin Visca-Okan Kocuk karşılaşmalarında Kaleci Okan kazandı, Visca’ya gol izni vermedi.


 

Samsun maçı bırakmadı. Konuk takım son dakikaya değin gücünün yettiğince golleri ve puanı zorladı. Ancak konuk takımın golü son dakikada geldi. Daha erken bir gol bulsaydı Samsun, Trabzon için maç zor olurdu.


 

Ancak maçın sonunda galibiyeti hak eden 3 puanı aldı. Futbolda oluyor böyle şeyler…


 

Abdullah Avcı, Trabzon’un son şampiyon hocasıydı. Sonrasında işler biraz kötü gidince yollar ayrıldı. Ancak işler Trabzon için daha da kötüye gitti. Yeniden Avcı ile anlaşıldı.

Hayat gibiydi ya futbol… Bazen eğrisi doğrusuna denk geliyor işte. 


 

Haftanın Maçı 

Karagümrük-Kayseri (4-1)

Haftanın Güzel Maçı

FB-Konya (7-1)

Haftanın Heyecanlı Maçı

Sivas-GS (1-1)

Haftanın Takımı

BJK

Haftanın Futbolcusu 

Semih Kılıçsoy (BJK)

Haftanın performansı

Semih Kılıçsoy (BJK)

Szymanski (FB)

Haftanın Performansları

Altin Zeqiri (Rize), Ethemi (İstanbul), Dzeko, Mert Müldür (FB), Visca (Trabzon)

Haftanın Golü

-

Güzel Goller

Rashica, Semih Kılıçsoy (2. gol), Szymanski (FB)

Haftanın Asisti

Semih Kılıçsoy (BJK)

Haftanın Hakemi

-

Haftanın Pozisyonu

Yağmur

Alanya-Ankaragücü maçının tatil edilmemesi

Haftanın Talihsizi

Kerem Demirbay (GS, iyi oynadığı ve gol attığı maçta sakar penaltıya neden olması)

Altin Zeqiri (Rize, iyi oyuna karşın mağlubiyet)

Haftanın Talihlisi

Bahadır Öztürk (Son anda kadroya girmesi ve takımına 3 puan getiren golü atması)

Haftanın Söylemi

Fernando Santos (BJK TD): Maçlara ölümüne çıkmalıyız…

Bülent Uygun (Sivas TD): Bizler ekonomik olarak gereken ekonomimizi alırız…

MOR KART

Efkan Bekiroğlu (Ankaragücü), Erdal Rakip (Antalya); meslektaşlarının sağlığını tehdit…


 

GÖZE TAKILANLAR

* Maçların neredeyse tamamının yağmur altında oynanması…

* Zeminin futbol oynamaya uygun olmamasına karşın Alanya-Ankaragücü maçının tamamlanması.

* Oyun kalitesi zaten yetersizdi. Buna bir de düşük tempo eklendi. Heyecan da kayboldu. İki haftadır para verilse seyredilmeyecek maçlar oynandı.

* Bir maymuna bile ameliyat yapmayı öğretebilirsin… Ama ne zaman yapacağını asla...

Tess Gerritsen, Hasat isimli romanında böyle demiş.

Bir insana futbolun oyun kurallarını öğretebilir, ezberletebilirsin… Fakat bu onun, adalet dağıtan bir hakem olacağı anlamına gelmez.

(Bu not 10 Ocak/Çarşamba günü yazılmıştır.)


 

GÖZE BATANLAR

* Oyuncuların kontrolsüz ve zaman zaman acımasız hareketleri… Rakibin yüzüne temaslar, darbeler, ayağa basmalar… Sağlığı tehdit ve meslektaşların birbirlerine saygısızlığı…

Hakemlerin ve VAR’ın bunları atlaması, cezalandırmaması…

* Sivasspor sahasının bozuk zemini.

 

BİR DE BÜLENT UYGUN;

Sayın Uygun, artık Sivasspor teknik direktörüsünüz. Bir kulübü, bir camiayı temsil makamlarından birindesiniz. Bu nedenle söyledikleriniz, hâl ve tavrınız sadece sizi değil, bir kulübü de bağlar.

Onun için çok ama çok daha dikkatli olmak zorundasınız.


 

İmza sonrası açıklamalarınız da “Esaretimizi kıracağız, cesaretimizle burada gene tarih yazmaya başlayacağız.” ve “2 şampiyonluğumuzu elimizden aldılar.” gibi söylemlerinizle dikkat çektiniz. 

Özellikle birinci sözünüz çok iddialı geldi bana. Bir de soru oluşturdu doğal olarak; Sivasspor kimin esiriydi? 


 

Galatasaray maçı sonrası basın toplantınızda iyi bir görüntü vermeye çalıştınız. Ancak daha toplantının başında bir soruya cevaben “Ne zaman? Penaltımsı mı?” demeniz hiç hoş olmamıştır.

Siz de bilirsiniz ki rakibe ve meslektaşlara saygısızlık bu oyunda hoş karşılanmaz, akıllarda kalır.

Geçmiş, geçmez Sayın Uygun… Silinemez… Bir gün gelir önünüze çıkar, ayağınıza takılır. 


 

Futbolumuzda yeterince sorun ve gerginlik var Bülent Bey. Siz teknik direktörlere düşen bunu en aza indirip oyunu sahaya çekmektir. Aksi söylem ve davranışların kimseye bir faydası olmadığını siz de bilirsiniz, futbol kamuoyu da bilir.

Aksi söylem ve davranışlar camiaları da birbirine düşürür ki bırakın futbolu, bu durum ülkemize de büyük zararlar verebilir. 


 

Dün başka biri vardı takımın başında… Muhtemelen yarınlarda da bir başkası… Ama Sivasspor orada duracaktır. 


 

İLK YARI DEĞERLENDİRMESİ

Tatsız-Tuzsuz”


 

Süper Lig’in ilk yarısı bitti. 

Galatasaray ile Fenerbahçe’nin büyük transferlerine ve iyi takım kurmalarına karşılık yüksek oyun kalitesi söz konusu olamadı. 

Bununla birlikte son iki haftada oyun temposu tamamen düştü, maçlarda heyecan mumla aranır hâle geldi.


 

Bunun en önemli nedenlerinden biri -belki de birincisi- futbolun sahadan masaya çekilmesi oldu. Zaman zaman başkan ve yönetici söylemleriyle suni gerginlikler yaratıldı, taraftarlar gerildi.

TFF, MHK ve hakem-VAR yönetimleri de bunlara eşlik edince lig keyif vermedi. Süper Lig’in vardıysa bir markası değer kaybetti.


 

Hakem tokatlama, sahadan takım çekme derken bir de Süper Kupa maçının oynanamaması, ele yüze bulaştırılması tadı tuzu hepten kaçırdı. Süper Lig “markası” yerlere çalındı.


 

Bütün bunlara karşın hiçbir istifa gelmedi, özür dilenmedi. Herkes kafasını kuma soktu. 


 

İlk yarının en dikkat çekici olayı Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti oldu.

İki takımın Avrupa serüveni oldukça başarılı geçti. 

İki takım ligde, diğerleriyle arayı açtı, baş başa kaldı. İlk yarıyı FB lider, GS 2 puan farkla 2. sırada tamamladı. 

Buna karşın FB-GS derbisinin 0-0 bitmesi ile GS küçük bir avantaj kazandı.

Bu iki takımdan FB en çok gol atan takım olurken GS en az gol yiyen takım oldu.


 

Trabzon ve Beşiktaş için tam anlamıyla hayal kırıklığı bir ilk yarı oldu.

Trabzon Abdullah ile Avcı durumu görece toparlarken yönetimini de değiştiren Beşiktaş, ilk yarının sonunda Fernando Santos ile anlaştı. Santos, siyah beyazlıların dördüncü teknik direktörü oldu.

Süper Lig’in ilk yarısında hemen her hafta bir teknik direktör değişikliği yaşandı. 


 

Adana Demirspor iyi başladığı ligde devamını getiremedi. Transfer tahtası kapalı olan Kayseri, oynadığı oyun ve topladığı puanlarla öne çıkan takım oldu.


 

Ligin son sırasında yer alan İstanbulspor muhtemelen küme düştü. Pendikspor zorluyor ama işi çok zor. Karagümrük’ün işi de hiç kolay değil. 

Ligden 2 İstanbul takımın düşmesi asla şaşırtıcı olmaz. Bu sayı 3 bile olabilir.


 

SÜPER LİG’DE İLK YARININ ENLERİ;

EN İYİ TAKIM;

Galatasaray ve Fenerbahçe

İYİ TAKIM;

Kayseri

EN İYİ MAÇ;

Fenerbahçe-Trabzon (2-3)

İYİ MAÇLAR;

Galatasaray-Trabzon (2-0), Trabzon-Rize (2-3), Adana Demirspor-Beşiktaş (4-2), Sivas-Trabzon (3-3), Fenerbahçe-Karagümrük (2-1), Kasımpaşa-Ankaragücü (3-2) 

(İyi maçlarda Trabzon’un fazlasıyla yer alması ilginçti)

EN İYİ FUTBOLCU;

Icardi (GS)

(Arjantinli oynadığı ve oynamadığı, sakat sakat oynadığı, attığı ve atamadığı gollerle sürekli gündem oldu, ilk yarıya damga vurdu)

İYİ FUTBOLCULAR;

Abdülkerim Bardakçı, Boey, Torreira (GS), Fred, Ferdi Kadıoğlu (FB)

(Bu oyuncular iyi oyunları kadar istikrarları ile de ön plana çıktı)

Dzeko, Tadic, İrfan Can Kahveci, Szymanski, İsmail Yüksek (FB), Kaan Ayhan, Barış Alper Yılmaz, Muslera (GS), Aboubakar -ilk yarının ortasına kadar- (BJK), Onuachu (Trabzon), Yusuf Sarı (Adana Demirspor), Aytaç Kara (Kasımpaşa),

Ayrıca Buksa (Antalya), Dragus (Gaziantep), Mame Thiam (Kayseri), Varesanovic (Rize), Manaj (Sivas), Enis Destan (Trabzon), Erencan Yardımcı (Pendik), Güven Yalçın (Karagümrük), Oğuz Aydın (Alanya), Semih Kılıçsoy (BJK) dikkat çeken oyuncular oldu

EN GÜZEL GOL;

Abdülkerim Bardakçı (GS, Konya’ya attığı 2. gol)

(Güzel gol açısından şanslıydı Süper Lig seyircisi. Çok güzel goller vardı. Icardi, Kerem Aktürkoğlu (GS), Dzeko, Szymanski, İrfan Can Kahveci, Cengiz Ünder (FB), Aytaç Kara (Kasımpaşa), Shelvey (Rize), Mouandilmadji (Samsun), Onuachu (Trabzon), Aboubakar (BJK), Güven Yalçın (Karagümrük) müthiş goller attılar. Gerçekten yazmadığım başka güzel goller de vardı)

MOR KART;

Winck (Kasımpaşa), Opoku (Başakşehir), Erdal Rakip (Antalya), Osayi-Samuel (FB)

BÜYÜK MOR KART;

Faruk Koca (Ankaragücü Eski Başkanı)

Ecmel Faik Sarıalioğlu (İstanbulspor Başkanı)

Türkiye Futbol Federasyonu

Ayrıca hakem-VAR yönetimleri

TALİHSİZLER;

Halil Umut Meler (Hakem), Tolunay Kafkas (Ankaragücü TD), Ömer Erdoğan (Alanya TD), Kerem Aktürkoğlu (GS)

TALİHLİLER;

Muslera (GS) ve Fred (FB) 

(Ciddi faule maruz kalmalarına karşın sakatlanmamaları)

KÖTÜ;

Oyuncu sağlığını tehdit eden ciddi faullerin cezasız kalması

GÜZEL;

Kerem Aktürkoğlu ile depremzede Hilal Bilge’nin verdiği görüntü.

(Milli Takım futbolcularının Almanya maçı öncesi eşofman üstlerini çocuklara giydirmesi de çok hoştu)

HAKEM;

Üzgünüm ama hakem seçemedim.

Birini söylemek zorunluluksa Halil Umut Meler…

POZİSYON;

Süper Lig pozisyonlar açısından da bereketliydi… Öne çıkanlar;

Gıda boyası… İstanbul-Galatasaray maçında futbolcuların gıda boyası nedeniyle yeşile boyanması… Özellikle Torreira’nın “yeşil deve” dönüşmesi.

Icardi-Kerem Aktürkoğlu’nun kaçırdığı penaltı.

Muslera’nın Rosier’i direğe çarpmaktan kurtarması.

Olawoyin-Abdülkerim Bardakçı /Rize-GS maçı) mücadelesi.

FB-Karagümrük maçında verilmeyen penaltı.

Opoku-Zaynutdinov (Başakşehir-BJK maçı) mücadelesi. Opoku Zaynutdinov’u sakatladı.

Hakemin başkan tarafından tokatlanması ve İstanbul’un sahadan çekilmesi…

Süper Kupa maçının oynanamaması…

SÖYLEM;

Tabii ki Süper Lig’in en bereketli alanıydı söylemler;

Icardi: Hakemler de iyi olmalı…

Erman Toroğlu: Bizimkiler fakirden alıp zengine veriyor.

Ahmet İbanoğlu: MHK olarak her hafta hakemleri takip ediyoruz.

Ahmet Çakar: UEFA mafyadır. Federasyon ve Servet Yardımcı baskı kurmazsa, UEFA Galatasaray’ı doğrayacak.

(Başkanlar ve yöneticilerin -TFF Başkanı Büyükekşi de dâhil olmak üzere- söylemlerini almadım. Onlar için dosyalar, klasörler gerek)

 

Yorum-Haber: Yüksel Durak


 


Cumartesi 28.5 ° / 18.8 °
Pazar 28.6 ° / 19.8 °
Pazartesi 27.4 ° / 19.8 °