Filistin ve İsrail arasında devam eden çatışmalar nereye evrilecek?
Filistinliler, kısa bir süre önce İsrail topraklarına eşi benzeri görülmemiş bir saldırı gerçekleştirdi. İsrail kuvvetlerinin hazırlıksız yakalanması saldırıda çok sayıda kayıp vermelerine neden oldu. Hamas öncülüğünde gerçekleşen bu saldırıyı ve Filistin halkının özgürlük mücadelesini Filistinli Aktivist Musa Hicazi, Herkes Duysun için yorumladı.
Rüstem PEHLİVANLAR - Oğuzhan Osman BİLGİN - Herkes Duysun / BURSA (İGFA) - İsrail'in 1948'den bu yana uyguladığı işgal politikası, Filistin halkının büyük acılar çekmesine neden oldu. Bu politikalar nedeniyle milyonlarca insan yerinden sürüldü, kamplarda ya da komşu ülkelerde mülteci olarak yaşamaya zorlandı. Filistin halkı bu işgale her zaman direndi ve bu direniş hikayesine son olarak Hamas öncülüğünde İsrail'e düzenlenen şok baskın da eklendi.
Hamas'ın düzenlediği bu saldırıyı ve çatışmaların gelebileceği noktayı Filistinli aktivist Musa Hicazi Herkes Duysun için analiz etti.
Kudüs’te yaşayan Aktivist Musa Hicazi, çatışma bölgesinden izlenimlerini aktardı ve "Cumartesi günü kahraman mücahitlerimiz paraşütlerle, araçlarla ve denizden botlarla Gazze ile İsrail arasındaki duvarı kırıp harekata başlayarak İsrail kuvvetlerine sürpriz bir saldırı düzenledi." dedi.
HAMAS'A OLAN DESTEĞİN KAYNAĞI
Hamas'a olan teknik ve silah desteğinin kaynağına dair de yorum yapan Hicazi, "Bu desteğin büyük oranda İran'dan geldiğini görüyoruz. İran'a zaman zaman tepki gösterilse de verdiği bu desteği göz ardı edemeyiz. İran'ın bu işten çıkarı, kendi güvenliğini bölgedeki vekilleri aracılığıyla sağlıyor olmasıdır. Lübnan'da da Hizbullah üzerinden aynı şeyi yapıyor ve bu yolla Filistin'e destek veriyor." dedi.
Hicazi, "Türkiye'den de sivil ve sosyal alanlarda destek görüyoruz ancak askeri ve teknolojik anlamda en büyük yardım İran'dan geliyor." ifadelerini kullandı.
Hicazi ayrıca, Hamas Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin İran'a ayrıca teşekkür etmesinin de bu desteği ispatladığını belirtti.
HAMAS'IN SALDIRISININ KARŞLIĞI NE OLUR?
Hamas'ın saldırısının 11 Eylül İkiz Kuleler saldırısında olduğu gibi bir etki yaratabileceği, yani Filistin halkının bölgeden tamamen silinebileceği bir etki oluşturacağına dair yorumları da değerlendiren Musa Hicazi, "Filistin'in yüz ölçümü 27 bin kilometre kare, bu coğrafyanın da %80'i yahudilerin elinde. Zaten Filistin halkının kaybedecek bir şeyi kalmadı. Çok dar bir alanda yoklukla mücadele ediyor. Ölüm bizim için korkutucu değil." dedi.
BÖLGEDEKİ İSRAİL UNSURLARINA "SİVİL" DENİLEBİLİR Mİ?
Çatışmalar esnasında çok sayıda görselin paylaşıldığı ve bu görsellerde İsrail'in sivil unsurlarına saldırıldığı iddiası üzerine konuşan Musa Hicazi “Sürekli medya üzerinden aynı iftira ve suçlamalar yapılıyor, Türkiye de PKK’ya karşı kendisini savunduğunda, Suriye’de operasyon düzenlediğinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a diktatör deniliyor, Türkiye otoriter ülke olarak yaftalanıyor. Bugün bize de olan aynı şeydir. İftira ve yalan kampanyaları üzerinden İsrail’i mağdur göstermeye çalışıyorlar. İsrail gerçekten Filistin’de katliam yaparken, kundaktaki bebeklerimizi öldürürken neredeydi insan hakları savunucuları?” şeklinde konuştu.
Hicazi ayrıca, "Ortodoks yani siyonist olmayan Yahudiler hariç ortalama her İsrail vatandaşının evinde en az 3-4 otomatik silah var. Bunlara sivil diyebilmemiz mümkün değil." dedi.
FİLİSTİN GÜÇLERİNİN ELİNDE EN AZ 150 ESİR VAR
Çatışmaların başlangıcından bu yana Filistin güçlerinin 4 saatlik bir sürede Gazze'nin %20 lik bir kısmını ele geçirdiğini vurgulayan Hicazi, esir sayısının tam olarak bilinmese de şu ana kadar 150 civarıdna esir alındığının söylendiğini aktardı.
Hicazi, "Esir takası için İsrail'in hapishanelerinde tutulan bütün esirlerin serbest bırakılması gerekiyor. Aksi halde Filistin elinde tuttuğu esirleri bırakmaz." dedi.
HAMAS NE KADAR DİRENEBİLİR?
İsrail'in teknik ve askeri gücüne bakıldığında Hamas'ın ne kadar dayanabileceği sorusu üzerine Musa Hicazi, "İnşallah zafere kadar dayanacaklar. Eğer Gazze İsrail tarafından çok ciddi bir şekilde saldırıya maruz kalırsa Tel- Aviv de harap olacaktır. Biz ölmekten çekinmiyoruz ancak İsrail çekiniyor. Bu nedenle kara savaşına giremeyecekler. Ayrıca kendi ekonomilerinin de bozulmasına razı gelemiyorlar. Bu nedenle ölü sayısı artmaya başlayınca 2-3 hafta sonra Mısır ya da farklı bir ülke üzerinden müzakere süreci başlatacaklar." dedi.
İSLAM DÜNYASI NEYİ BEKLİYOR?
Musa Hicazi Filistin’deki direnişe destek vermeyen Müslüman ülkeleri de eleştirerek şöyle konuştu:
"Kudüs kırmızı çizgimizdir, Filistin davası ortak davamızdır diyenler neyi bekliyor? Bize akıllı ve mantıklı davranmamız hakkında müttefiklerimiz öğüt veriyor. Bu akıl kendilerinde kalsın. Yarın Allah'a ne diyecekler, NATO'dan korkuyorduk AB bize terörist yaftası yapıştırır diye çekiniyorduk mu diyecekler?"
“TÜRKİYE’Yİ BEKLİYORUZ”
Kudüslü Aktivist Musa Hicazi, Türkiye’yi Filistin direnişine destek vermeye davet etti ve “Türkiye bizim için çok değerli, çok kıymetli bir ülke. Ben bir süre Türkiye’de bulunmam hasebiyle sizleri yakından tanıyorum. Siz cesur ve güvenilir insanlarsınız. Mehmetçik inşallah Filistin’e gelir ve zulüm ile abâd olunmayacağını bütün dünyaya gösterir. Buraya SİHA’larınızı gönderin. Gerekirse bizi de vurun. Biz sizin silahlarınızla ölmekten çekinmiyoruz. İcab ederse burayı dümdüz edin, biz de ölelim fakat bu topraklar onlara kalmasın.”
Haşr Suresi’nin ikinci ayetinin tüm Müslümanlara örnek teşkil etmesi gerektiğini de vurgulayan Musa Hicazi, “Allah Haşr Suresi’nde şöyle buyuruyor:
‘O, kitap ehlinden inkâr edenleri ilk toplu sürgünde yurtlarından çıkarandır. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah'ın emri onlara ummadıkları yerden geldi. O, yüreklerine korku düşürdü. Öyle ki, evlerini hem kendi elleriyle, hem de mü'minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey basiret sahipleri, ibret alın.’ bu ayetten tüm Müslümanlar bundan ibret almalı. Filistinlilerin saldırısı sonrasında aynı bu ayette bahsedilene benzer olaylar yaşandı. Yahudiler Hamaslı sanıp birçok İsrail askerini öldürdüler, kendi tanklarını kaza ile ateşe verdiler. Allah nice azları nice çoklara galip getirendir. İnşallah bizim mücadelemizi de zaferle taçlandıracak.”