“Son Kalenin Burcundan” ve “Çeçen Halkının Onuru : Şehit Medet Ünlü “ Kitaplarının yazarı Alperen Aydın; Ülkücü Hareketin Hafızası, Ülkücü Hareketin Tarihini yazan Araştırmacı -Yazar Hakkı Öznur’un “9 Ciltlik Ülkücü Hareket” kitabını ele alan değerli bir makale kaleme almıştır. Yazar Alperen Aydın’ın Makalesinin tam metni:
Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur’un kaleminden, kanla, gözyaşıyla ve imanla yazılmış devasa bir eser… İlk olarak 1999’da 6 cilt olarak yayınlanan eser, son baskısını 2001 yılında yapmıştı. Aradan geçen 25 yıldan sonra Ülkücü Hareket’in hafızası, Türk siyasi tarihinin karanlıkta kalan dehlizlerine 9 ciltlik ‘’Ülkücü Hareket’’ külliyatıyla ışık tutuyor.
BİR “DAVA” ADAMI VE TARİHİN ŞAHİDİ OLARAK HAKKI ÖZNUR
Tarih, sadece kazananların yazdığı soğuk bir metin değildir; tarih, aynı zamanda bedel ödeyenlerin, çile çekenlerin ve inandığı doğrular uğruna can verenlerin şahitliğidir. Türk siyasi hayatının en çalkantılı, en sancılı ve aynı zamanda en destansı dönemlerine tanıklık eden, bu tanıklığı sadece hafızasında tutmayıp belgeleyen, arşivleyen ve gelecek nesillere bir “ibret vesikası” olarak aktaran isimlerin başlarında şüphesiz Hakkı Öznur da gelmektedir.
Hakkı Öznur, Türk milliyetçiliği fikriyatının ve Ülkücü Hareket’in sadece bir mensubu değil, aynı zamanda yaşayan hafızasıdır. Gençlik yıllarından itibaren olayların tam göbeğinde yer almış, Mamak zindanlarının soğuk duvarlarını tanımış, 12 Eylül karanlığını bizzat yaşamış bir isimdir. Ancak onu diğerlerinden ayıran en önemli vasfı; yaşadıklarını sloganik bir hamasetle değil, bir araştırmacı sabrı ve titizliğiyle kayda geçirmesidir. O, Örtülü Darbe: 1993,Ortadoğu'nun Cahşları,Derin Sol, 3 Ciltlik Muhsin Yazıcıoğlu Külliyatı, Seyyid Ahmet Arvasi ve Dündar Taşer eserleriyle hareketin “Arşivcisi”, “Vakanüvisi” ve fikri takipçisidir.
Onun eserleri, kütüphane raflarında tozlanacak sıradan tarih kitapları değildir. Yazdığı her satırda, şehitlerin son nefesi, zindanlardaki işkence çığlıkları, meydanlardaki tekbir sesleri ve Türkiye’nin varoluş mücadelesinin kodları gizlidir.
ESERİN ÖNEMİ: NEDEN BU KÜLLİYAT?
Hakkı Öznur’un genişletilerek 9 cilde ulaşan “Ülkücü Hareket” eseri, tek taraflı tarih yazımına indirilmiş en büyük darbedir. Yıllarca “sol” veya “resmi” ideolojik körlükle yazılan, Ülkücü Hareket’i marjinalize etmeye çalışan anlatılara karşı bu eser, belgelerle konuşan bir “iddianame” niteliğindedir.
Bu devasa külliyatın önemi şu üç ana noktada toplanabilir:
Belgeye Dayalı Gerçekçilik: Hakkı Öznur, kulaktan dolma bilgilerle değil; dava dosyaları, mahkeme tutanakları, bizzat yaptığı röportajlar ve dönemin yayın organlarıyla konuşmaktadır.
İçerden Bir Bakış: Olayları dışarıdan gözlemleyen biri değil, o ateşin içinde pişmiş bir dava adamının ruhuyla yazılmıştır.
Kapsayıcı Bir Ansiklopedi: Bu 9 cilt, sadece siyasi tarihi değil; hareketin gençlik kuruluşlarını, yayın organlarını, eğitim sistemini ve portrelerini de içine alan devasa bir ansiklopedidir.
9 CİLTLİK DESTANIN DETAYLI İÇERİĞİ
Hakkı Öznur’un titizlikle tasnif ettiği, toplamda binlerce sayfayı bulan bu anıtsal çalışma, şu başlıklar altında bir milletin uyanış serüvenini gözler önüne sermektedir:
CİLT 1: MP, CMP, CKMP
(Millet Partisi, Cumhuriyetçi Millet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi)
Külliyatın temeli burada atılır. Ülkücü Hareket’in partileşme sürecinden önceki siyasi kökleri incelenir. Fevzi Çakmak Paşa’nın siyasete girişi, Millet Partisi’nin (MP) kuruluşu, programı ve kapatılma süreçleri detaylandırılır. Türk milliyetçiliğinin çok partili hayattaki ilk siyasi arayışları, Osman Bölükbaşı’nın mücadelesi, CMP ve TKP birleşmeleri ile CKMP’ye giden yol, belgelerle anlatılır. Bu cilt, hareketin “siyasi genetiğinin” haritasıdır.
CİLT 2: TABUTLUKTAN İHTİLALE, SÜRGÜNDEN SİYASETE
Külliyatın en sarsıcı bölümlerinden biridir. Başbuğ Alparslan Türkeş’in gençlik dönemi ve Türk milliyetçiliğinin dönüm noktası olan 1944 Irkçılık-Turancılık Davası ele alınır. “Tabutluk” denilen işkencehanelerde çekilen çileler, tek parti diktatoryasına başkaldırı anlatılır. Ardından 27 Mayıs 1960 İhtilali, Türkeş’in “Milli Birlik Komitesi” içindeki rolü, meşhur “14’ler” olayı ve Hindistan’a sürgün yılları işlenir. Türkeş’in yurda dönüşü ve siyasete “Başbuğ” olarak damga vuruşunun hikayesidir.
1965-1980 arası dönemin siyasi röntgeni bu ciltte çekilir. CKMP’nin 1969 Adana Kongresi ile MHP’ye (Milliyetçi Hareket Partisi) dönüşümü, amblemin Bozkurt’tan Üç Hilal’e geçişi ve kitleleşme süreci anlatılır. MHP’nin katıldığı seçimler, Milliyetçi Cephe (MC) hükümetleri dönemindeki bürokratik mücadeleler, Meclis’teki faaliyetler ve devletleşme sancıları en ince detayına kadar irdelenir.
CİLT 4: ÜLKÜCÜ GENÇLİK KURULUŞLARI VE TARİHİ
Sokaktaki mücadelenin ve sivil toplum örgütlenmesinin tarihi... Hareketin motor gücü olan gençlik yapılanmaları; Ülkü Ocakları, Genç Ülkücüler Teşkilatı (GÜT), Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) gibi kurumların kuruluşları ve faaliyetleri anlatılır. Ayrıca MİSK (Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonu), Ülkü-Tek, Ülkü-Bir gibi yan kuruluşların, öğretmenlerin, işçilerin, teknik elemanların nasıl teşkilatlandığı, hareketin toplumsal tabana nasıl yayıldığı belgeleriyle sunulur.
CİLT 5: KOMPLOLAR, SUÇLAMALAR, PROVOKASYONLAR
Türkiye’nin en karanlık dönemlerinin perde arkası... 12 Eylül öncesi yaşanan iç savaş provaları, tertipler ve provokasyonlar bu cildin konusudur. Ankara Tıp Fakültesi olayları, 16 Mart, Sivas, Malatya, Maraş ve Çorum olayları gibi toplumsal çatışmaların iç yüzü, bu olayların nasıl tezgahlandığı, “Derin Devlet” ve yabancı istihbarat örgütlerinin parmağı deşifre edilir. Ülkücü Hareket’e atılan iftiralar ve bunlara karşı verilen cevaplar bu ciltte toplanmıştır.
CİLT 6: EĞİTİM VE TEŞKİLAT
Bir hareketin fikri derinliği... Ülkücü Hareket sadece bir aksiyon hareketi değil, aynı zamanda bir eğitim seferberliğidir. Bu ciltte, Ülkü Ocakları’ndaki seminerler, “Dokuz Işık” eğitimleri, yaz kampları ve teşkilat içi eğitim disiplini anlatılır. Hareketin “İnsan yetiştirme düzeni” ve kadro hareketi olma özelliği vurgulanır.
Fikrin kitlelere ulaşma aracı olan basın yayın organları bu ciltte ele alınır. Hareketin sesi olan “Hergün Gazetesi”, “Devlet”, “Töre”, “Bozkurt”, “Milli Hareket” ‘’Hasret’’ ‘’Nizam-ı Alem’’ gibi dergi ve gazetelerin yayın politikaları, manşetleri ve köşe yazıları incelenir. Dönemin ruhunu yansıtan başyazılar, ideolojik tartışmalar ve entelektüel birikim bu ciltte derlenmiştir.
CİLT 8: ÜLKÜCÜLÜK
Hareketin felsefesi, doktrini ve inanç dünyası... “Ülkücülük nedir?”, “Nizam-ı Alem davası nedir?”, “İla-yı Kelimetullah” mefkuresi nasıl anlaşılmalıdır? Seyyid Ahmet Arvasi, Dündar Taşer, Erol Güngör, Galip Erdem gibi fikir mimarlarının düşünceleri ışığında, Ülkücülüğün teorik çerçevesi çizilir. Bir “iman hareketi” olarak Ülkücülüğün manevi kodları bu ciltte işlenir.
CİLT 9: PORTRELER
Vefa cildi... Davaya ömrünü adamış, şehit düşmüş veya Hakk’a yürümüş abide şahsiyetlerin biyografileri. Başta Başbuğ Alparslan Türkeş ve Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere, hareketin sembol isimleri, il ve ilçe başkanları, isimsiz kahramanlar... Gelecek nesillerin örnek alacağı hayat hikayeleri, bu ciltte ölümsüzleştirilmiştir.
HAKKI ÖZNUR’A TEŞEKKÜR VE BİR MİRASIN TAPUSU
Hakkı Öznur’un 9 ciltlik bu dev eseri, Türk milletinin son yarım asırda verdiği varoluş mücadelesinin “tapu senedidir.”
Bugün bu topraklarda ezanlar susmamışsa, bayrak inmemişse; bu kitaplarda anlatılan “meçhul kahramanların” ödediği bedeller sayesindedir. Hakkı Öznur, işte bu kahramanların ismini sonsuzluğa kazımıştır. O yazmasaydı, belki de bir neslin hikayesi yarım kalacak, çarpıtılacak ve kaybolup gidecekti.
Milletimizin hafızasına böylesine muazzam bir külliyatı kazandırdığı, iğneyle kuyu kazar gibi gerçekleri gün yüzüne çıkardığı ve Ülkücü Hareket’in şeref levhasını parlatıp gençliğin önüne koyduğu için Sayın Hakkı Öznur’a şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu eser, her Türk evinin kütüphanesinde, her Ülkücünün başucunda bulunması gereken bir “Milli Hafıza” anıtıdır.
