Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti Genel Başkanı Hakan Özen Gazetecilerin işsizlik ve tutsaklık altındayken 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün bir anlamı kalmadığını belirtti.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle açıklamada bulunan Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti Genel Başkanı Hakan Özen, Gazeteciler işsiz ve tutsak bırakılırken günü kutlamanın iyi dilek temennisinin ötesine geçemediğini ifade etti.
Özen “Yurt genelinde son bir yıl içerisinde yaklaşık 3 Bin Gazeteci işsiz kalmış, Bine yakın yayın organı ekonomik sebepler başta olmak üzere çeşitli sebeplerle kapanmak zorunda kalmıştır. Biz Gazetecilerin ve basın emekçilerinin işsiz bırakıldığı değil sosyal, özlük, ekonomik haklarının daha da zenginleştirildiği bir ortam içerisinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlamayı arzu ediyoruz. Maalesef görünen tablo bizim hedeflerimizin çok ötesinde” diye konuştu.
Gazetecilere yönelik baskı, fiziki saldırı ve tehditlerin yaşanması, terörle iltisak ve Gazetecilik etik ve ahlakına uymayan haller dışında sadece yazdığı yazıdan dolayı tutsak bırakılması, yayın organlarının toplatılması veya kapatılması gibi durumların hangi dönemde olursa olsun kabul edilemez olduğunu belirten Özen, “Basın yayın organları bir taraftan sansüre uğramama mücadelesi verirken diğer taraftan da basın emekçilerinin kaderi patronlarının iki dudağı arasında olmamalıdır” dedi.
Türkiye üzerinde kirli oyunlar oynamak isteyen iç ve dış dış emperyalist güçlere, onların işbirlikçilerine ve terör örgütüyle bağlantısı tespit edilenlere hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın hukuk çerçevesinde en ağır cezanın verilmesinden yana olduklarını kaydeden Gazeteciler ve İletişimciler Cemiyeti Genel Başkanı Hakan Özen, “Ancak ülkemizin bakasını savunurken, bölünmez bütünlüğünden yana tavrını ve düşüncesini ortaya koyarken sadece farklı görüş ve düşüncelere sahip olmasından dolayı da hiçbir Aydın’ın Gazeteci ve Yazarın da cezalandırılmamasından ve özgürlüklerine kavuşmasından da yanayız. Bu konuda yargı süreci devam eden ve hain terör örgütüne hiçbir şekilde kalemşörlük etmemiş Gazeteci ve Yazarların da serbest bırakıldığı, basının önündeki tüm engellerin kalktığı, düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği, hukukun üstünlüğünün, barışın ve kardeşliğin hâkim olduğu, demokrasi ve laikliği aşındıran uygulamaların son verilmesini temenni ediyoruz” diye konuştu.
