AYIP... ÇOK AYIP.
FENERBAHÇE AŞ-GALATASARAY AŞ: 1-1
Goller: Duran (90+5’)/Sane (27’)
AYIP... Dakika 28; Galatasaray golü attı, Sane ve arkadaşları doğal olarak deplasman tribününe koştu. Sevindi çocuklar. Fakat bu arada “organizmanın” biri bir madde attı. Bozuk para ya da çakmak... Ne olduğunu seçemedim. Kazımcan Karataş’ın gözünün altına geldi madde, çocuk yaralandı. Ayıp, çok ayıp... Ayrıca kul hakkı, günah ve SUÇ.
AYIP 2: En büyük ayıptan başladım. Belki ikincisi değil ama önemli; gol sonrası duran oyunda yaralanan Kazımcan’ın tedavisi saha içinde yapıldı. 3-4 dakika sürdü bu tedavi. Sonra oyunu başlatmak isteyen hakem Kazımcan’ı saha dışına çıkardı. Oyun başladıktan sonra oyuna aldı.
Kurallar ve hakemlik aslında tam da böyle ayrıntılarda başlıyor olmalı.
AYIP 3: TFF ve MHK, son 6 derbinin dördüne (ki biri de GS-FB derbisinde yabancı hakem idi, federasyonun da dediği gibi ilk ve tek) FİFA kokardı olmayan bir hakemi, aynı hakemi atamıştı.
Bir anlamda; bakmayın siz benim FİFA kokartlı hakemlerime, onlar bir işe yaramaz denmiş olmalı.
AYIP 4: Skriniar’ın Sara’ya, Alvarez’in Kazımcan’a faullerini atlamak, pozisyonları kartsız geçmek tam bir hakem fiyaskosuydu. Osimhen’e yapılan faulü görmeyip Osimhen’e kart çıkarmak, faulü ardı ardına 3 kez Semedo’nun yapmasına rağmen faulü Barış Alper Yılmaz’a çalmak... Ne söylenebilir ki?
Faul ve kart uygulama kararlarının en iyi ihtimalle yarısının hatalı olması ve bu hataların tamamının konuk takım aleyhine olması...
Fenerbahçe 12 faul yapıp 3 sarı gördü. Ama açık biçimde en az 3 sarı atlandı...
Galatasaray 22 faul yapıp 4 sarı gördü ki Barış Alper’in sarısı mutlak hata...
Bu istatistik bile saçmalık.
Ayrıca Skriniar’ın faulünün bir benzeri Chelsea-Arsenal maçında yaşandı ve faulü yapan Caicedo kırmızı kart gördü.
AYIP 5: Bir istatistik var... Doğru olup olmadığını bilmiyorum ama “medyacılar” pek umursamadı. Buna göre 55. dakikadan sonra (ilave süreyle 45 dakika) ev sahibi tek bir faul bile yapmadı.
İLGİNÇ: Oyunun çabuk başlaması için olsa gerek, hakem topu ayağıyla Uğurcan Çakır’a gönderdi. Ben ilk kez tanık oldum böyle bir şeye.
HAKEM performansı: Yasin Kol maçın berabere bitmesini, olmuyorsa Fenerbahçe’nin asla kaybetmemesini istedi. Bunu da başardı.
MAÇ: Maçtan hiç bahsetmiyorsun denirse, TFF, MHK ve hakem sağ olsun derbide bir oyun ve kaliteden söz etmek mümkün değildi.
Kadro sıkıntısına rağmen Okan Buruk iyi başladı. İlk devre Galatasaray rakibinden daha iyiydi. Kısır maçta Sane golü arayan adamdı, kısmet ona geldi.
Tedesco yenilmemek için sahadaydı. İlk devre Fenerbahçe beklenin ötesinde etkisiz kaldı.
İkinci devre ev sahibi daha önde oynadı. Fakat üretmek konusunda sıkıntılıydı takım. En ciddi pozisyonu Galatasaray Barış Alper ile yakaladı.
Ancak bir kısmette Fenerbahçe’ye Duran ile geldi, maç berabere bitti.
TEKNİK Direktör performansı;
Okan Buruk daha iyi hazırlanmıştı. Kadro sıkıntısına rağmen 3 puana çok yaklaştı takım. Yine de lider gelip lider döndüğü için kazanan hoca oldu.
Tedesco, yenilmemek üzerine kurgulamıştı oyunu sanki. Bunu da başardı.
Şunu teslim edeyim; hoca, maç sonu basın toplantılarında gerçekten çok saygılı.
MERAK: Fenerbahçe’nin golü öncesi Alvarez-Sanchez didişmesi/dalaşması... Bu arada bu iki futbolcu birbirlerini yumruklasa ve kartlar havada uçuşsa hakem, “önleyici hakemlik” yapmadığı için suçlanmayacak mıydı?
DİĞER MAÇLAR:
TRABZON sessiz ve derinden yürüyüşünü devam ettirdi. Fırtına, Konya engelini 3-1’lik skorla geçti. Onuachu biri penaltıdan 2 gol atarken Muçi, yarım kornerden harika bir frikik golü attı.
Konya, Okay Yokuşlu’nun kendi kalesine attığı golle 1-0 öne geçti ama puan alamadı. Skora karşın Konya’nın oyunu oldukça iyiydi.
Derbinin berabere bitmesi en çok Trabzon’a yaradı. Bordo mavililer öndeki ikiliyi biraz daha sıkıştırdı.
Fatih Tekke, Muçi ısrarının karşılığını almaya başladı. Devamını görecek gibiyiz...
BEŞİKTAŞ, Karagümrük’ü deplasman da Jota ve El Bilal’in golleriyle 2-0 yendi. Kartal daha farklı da kazanabilirdi.
Bir türlü toparlanamayan Karagümrük, ligin ilk gidicilerinden biri gibi...
Haftanın sürprizi Gaziantep’ten geldi. EYÜP rakibini Umut Bozok ve Halil Akbunar’ın golleriyle 2-1 yendi. Doğrusu 3 puanı hak eden taraftı Eyüp.
Gaziantep, uzun bir sürenin ardından evinde yenilginin şokunu yaşarken ev sahibinin son dakikalarda attığı gol gerçekten ilginçti. İki takım oyuncularının en az yarısı kavga ederken Boateng golü atıverdi.
Beklenmedik bir sonuç da Samsun’dan geldi. Konferans Ligi’nin lideri, evinde Alanya’ya diş geçiremedi. 15’te Musaba ile öne geçen SAMSUN, Güven Yalçın’ın 90+1’de gelen golüne engel olamadı. Maç 1-1 bitti.
ANTALYA, 40’ta Veysel Sarı ile öne geçti ama rakip GÖZTEPE idi. Sarı kırmızılılar Taha Altıkardeş ve Juan’ın golleriyle maçı 2-1 kazanmayı bildi.
KOCAELİ, belki de haftanın en zorlu maçında, Serdar Dursun’un golüyle Gençlerbirliği’ni 1-0 yendi. Selçuk İnan, emek ve çabasının karşılığını alıyor gibi.
RİZE, evinde Kayseri’ye 1-0 kaybetti. Golü 57’de harika bir vuruşla Benes attı.
Fenerbahçe karşısında alınan ağır mağlubiyetten sonra belki de ayrılma vaktidir demiştim. Özellikle büyük maçlarda başarılı olamamıştı İlhan Palut.
Hoca, bu hafta ayrıldı Rize’den.
KASIMPAŞA’nın işi gittikçe zorlaşıyor. Takım, Şahmuradov’un yine gol attığı maçta Başakşehir’e 3-1 kaybetti. Diğer 2 golü Fayzullaev ve Harit atarken Paşa’nın golünü Arous attı.
Kasımpaşa bu sene gidicilerden biri olabilir ve bu beni hiç şaşırtmaz.
Yorum-Haber: Yüksel Durak
