İzmir'de kış ayları ile birlikte artan üst solunum yolu hastalıkları nedeniyle çocuk acil servislerinde yoğun kalabalıklar oluştu. İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, kışa maskesiz girilmesi ve çocuk-öğrenci grubunda koruyucu aşı yapılmaması nedeniyle Sağlık Bakanlığı'nı eleştirerek, "Çocuk acil servisleri geceleri ile hafta sonları inanılmaz kalabalık ve kuyruklar halinde insanlar sıra bekliyor. Yoğun bakımlar da yaz aylarına göre oldukça hareketli. Sağlık sistemi baştan dizayn edilmelidir, düzenlenmelidir. Yoksa bunlarla başka türlü baş edemeyeceğiz" dedi.
İzmir'de kış ayları ile birlikte artan üst solunum yolu hastalıkları nedeniyle çocuk acil servislerinde yoğun kalabalıklar oluştu. İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, kışa maskesiz girilmesi ve çocuk-öğrenci grubunda koruyucu aşı yapılmaması nedeniyle Sağlık Bakanlığı'nı eleştirerek, "Çocuk acil servisleri geceleri ile hafta sonları inanılmaz kalabalık ve kuyruklar halinde insanlar sıra bekliyor. Yoğun bakımlar da yaz aylarına göre oldukça hareketli. Sağlık sistemi baştan dizayn edilmelidir, düzenlenmelidir. Yoksa bunlarla başka türlü baş edemeyeceğiz" dedi.
Pandemi sonrası maske, mesafe ve hijyen kurallarının bırakılması ile grip salgınında büyük artış görülürken, birçok hastanede özellikle çocuk servislerinde yoğun kalabalıklar oluştu. ANKA Haber Ajansı'na konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak da özellikle geceleri ve hafta sonları oluşan kuyruklara dikkat çekerek Sağlık Bakanlığı'nı eleştirdi. Kaynak şöyle konuştu:
"Muhtemelen bütün Türkiye'de ama ben İzmir özelini söyleyeyim. Bütün hastanelerin acil servisleri özellikle çocuk acil servisleri, geceleri ile hafta sonları inanılmaz kalabalık ve kuyruklar halinde insanlar sıra bekliyor. Astım veya benzeri üst solunum yolu hastalıkları olan insanlarda ağır seyrettiğini, bir kısmının yatırıldığını bir kısmının da yoğun bakıma alındığını biliyoruz. Yoğun bakımlar üst solunum yolu enfeksiyonları ve komplikasyonları nedeniyle yaz aylarına göre oldukça hareketli. Bu konuda ağustos- eylül ayı başı gibi kamu yönetimini ve kamuoyunu aydınlatacak uyaracak açıklamalarda bulunduk. Neydi bu açıklamalar? Covidin bitmediğini, önlemlerin sürdürülmesinin çok hayati olduğunu vurguladık. Maske takılmasının önemli olduğunu ve kamu otoritesinin toplumu yönlendirmesi ve kural koyması gerektiğini ifade ettik. Kamu otoritesi ve Sağlık Bakanlığı hiçbir zaman maske konusuna değinmedi. Covidle ilgili olarak bir izololasyon ve maske dönemi geçirdik. Aşı ile birlikte maske ve izolasyonun hastalığın yayılma hızını düşürücü etkisini net şekilde görüldü. Covidle ilgili sönümlenme varsa hem aşının hem covid geçiren insanların bağışıklığı kadar maskenin de önleyici bir unsur olduğunu vurguladık."
"MASKE UYARISI DİKKATE ALINMADI"
Maske kullanımının önemine değinen Kaynak şöyle devam etti:
"Maske sadece covidden değil, kış döneminin viral üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı da ciddi koruma sağlamıştı. Artık maske kullanılmıyor. Bu kışa maskesiz girdik. Maskesiz girmemizin yarattığı bulaş risklerini yaşıyoruz. Özellikle okul çocuklarımızın kış viral enfeksiyonlarına karşı korunmasını sağlayacak aşılamanın, risk grupları ile birlikte yapılması gerekirdi. Bu konuda sadece covid açısından değil üst solunum için de antiviral aşıların çocuk öğrenci grubuna yapılması önemliydi. Çocuklar maskesiz ve kalabalık sınıflarda bir arada bulunuyor. Hızlı bir şekilde birbirlerine hastalıkları bulaştırıyorlar. O enfeksiyonu alıp eve götürüyorlar. Bu şekilde zincirleme olarak enfeksiyonun yayılmakta olduğunu görüyoruz. Maske çok önemli bir önleyici unsur olarak dikkate alınmadı. Çocuk yaş grubu ve öğrencilerin kış dönemindeki viral enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlayacak aşı gibi önlemler yine sağlık otoritesi tarafından ele alınmadı."
"OKULLARDA YÜZDE 50'NİN ÜZERİNDE DEVAMSIZLIK ORTAYA ÇIKIYOR"
Salgınların özellikle okul çağındaki çocukları olumsuz etkilediğini dile getiren Süleyman Kaynak sözlerini şöyle tamamladı:
"Yoğun bir üst solunum yolu enfeksiyonu sıkıntısı ile karşı karşıyayız. İnfulenza A ve B, rhinovirüs ile RSV dediğimiz, özellikle çocuklarda ağır seyretmekte olan akciğer enfeksiyonlarıyla kendisini gösteren bir süreç yaşanmakta. Okullarda bazı sınıflarda bazen yüzde 50, bazen daha fazla öğrenci devamsızlığı ortaya çıkmış durumda. Eğitimi çok ağır etkiliyor. Eğitimin veriminde düşmeye yol açıyor. Toplumda da ekonomik kayba yol açıyor. Sağlık sistemi de yoğun hasta yayılımı karşısında aşırı yüklenme ile karşı karşıya kalıyor. Önlemler almadığınız zaman bu salgınları covidde de olduğu gibi üçüncü basamak sağlık sistemi ile çözmeniz mümkün değildir. Sağlık sistemi baştan dizayn edilmelidir, düzenlenmelidir. Bunlarla başka türlü baş edemeyeceğiz."