Şimdiye değin formül 3F olarak biliniyordu...
3F; Fado, Fiesta, Futbol.
Ancak Katar’da son 16 maçlarından sonra Fas formüle el koydu ve değiştirdi.
Bundan böyle 4F oldu...
Fado-Fiesta-Futbol=FAS
Fas’a yenilen İspanya “şok bir sürprizle” turnuvaya veda etti.
Sambacılar Güney Kore karşısında dansa doyamazken Portekiz İsviçre karşısında fırtına gibiydi.
TEMBEL MAÇ...
HOLLANDA-ABD
ABD grup maçlarının aksine yüksek pas hatası ve inanılmaz basit top kaybıyla oynadı. Böyle olunca oyunu kuramadı ve tempoyu yükseltemedi.
Bu “tembel” Hollanda için bulunmaz bir fırsattı. Bu yavaş ve sıkıcı maçta kolayına gol yemez ve nasılsa arada bir tane sıkıştırırdı.
Memphis Depay daha 10. Dakikada golü atınca her şey tamamen Hollanda lehine döndü.
Bir de ABD’nin grup maçlarında harika oyunlar sergileyen Pulisic, Weah, McKennie, Musah ve diğer oyuncuları vasatın altında kalınca kazanmak imkansızdı.
Oyuncu değişiklikleriyle 70. Dakikadan sonra tempoyu biraz olsun yükseltmeyi başaran ABD bizim Antalyalı Haji Wright ile golü bulunca umutlandı fakat Hollanda bir gol daha atınca iş bitti.
Hollanda-ABD: 3-1
Goller: Depay (10’), Blind (45’+1), Dumfries (81’)/Hollanda
Wright (76’)/ABD
Maçın iyileri Blind ve Depay olurken Dumfries maça doğrudan etki eden adam olarak yıldızlaştı.
Maçın en güzel enstantanesi “Baba-Oğul Blind’lerin” gol sevinci oldu.
Oğul Blind golü atınca kulübedeki babasına koştu...
MESSİ OLMASAYDI...
ARJANTİN-AVUSTRALYA
Biraz egzajere (abartmak) gerekse;
Avustralya “Forma Giyinme Odası”, Teknik Direktör Graham Arnold son taktik konuşmasını yapıyor.
“Bakın çocuklar... bunlarda bir şey yok, gerçekten yok. Biz iyi bir takımız... sağlamız, güçlüyüz... Allah’a şükür fiziğimiz var, ezeriz onları... yeter ki çok koşun. Topun bi önemi yok, yeter ki koşun. Ha! Bir Messi var biliyorsunuz. Onu da kalabalık marke edersek tamamdır. Haydi, haydi, haydi!”
Maç tam da bu şekilde oynandı. Arjantin topu eveledi, geveledi, çevirip durdu. Topla oynama oranı yüzde bilmem kaçtı... Avustralya, sonuçlandıramasa da Aziz Behiç ile üç kez Arjantin ceza sahasına girmeyi başarırken Arjantin sadece bir kez girebildi ceza sahasına. Etrafında bilmem kaç Avustralyalı varken Messi süper ilginç bir gol attı.
Bu Messi’nin dünya kupalarındaki 8. Golü olurken 1000’nci maçını oynayan Arjantinli toplamda da 789. Golüne ulaşmış oldu.
İlk yarı tam anlamıyla “çöp” oldu. Pozisyon yok... Arjantin’in tek şutu (gol olan) varken Avustralya’nın şutu yoktu.
57. dakikada Avustralya’nın kalecisi Mathew Ryan’ın büyük hatasında Julian Alvarez farkı ikiye çıkardı. Bu golle rahatlayan Arjantin nihayet oynamaya başladı ama sadece Messi’yle. Gol pasları verdi, olmadı... Kendi denedi olmadı.
77. dakikaya kadar şutu olmayan Avustralya’dan bir şut denemesi geldi ki top auta gidecek gibiydi ancak Arjantin defansından Enzo Fernandes’e çarpıp ağlarla buluştu. Maç 2-1’e gelince Arjantin’i sıkıntı bastı. Başta kalecisi olmak üzere vakit geçirmeler başladı.
Buna rağmen maçın son dakikasında Avustralya Garang Kuol ile gole çok yaklaştı. Nerdeyse isabetli şut atamadıkları maçı berabere bitireceklerdi.
Arjantin-Avustralya: 2-1
Goller: Messi (35’), Alvarez (57’)/Arjantin
Fernandes (77’-KK)/Avustralya
Avustralya’da Aziz Behiç arkadaşlarının önünde iken Messi’ye maçın yıldızı demek yeterli midir? Bilmiyorum.
Maç böyle olunca ben topu ve oyunu bırakıp tamamen Messi’yi -ekrana girdiği bölümlerde- seyretmeye odaklandım. Hakikaten ilginç bu adam. Normalde çok hızlı biri değil fakat topla çok hızlı. Sürekli hareket halinde ve sürekli çevre kontrolünde. Arkadaşlarının ne yapacağını onlardan önce biliyor gibi, hadi bu olabilir diyelim antrenmanlardan deneyimi... Ama rakibin de ne yapacağını onlardan önce tahmin ediyor ve oraya hareketleniyor. Müthiş top kontrolü, muhteşem pasları ve her biri birbirinden güzel golleri herkesin malumu zaten.
Leo Messi, -teşbihte hata olmasın- futbolseverler için Tanrı’nın bir armağanı...
FRANSA... AYNI BE YA!
FRANSA-POLONYA
Grup maçlarının aksine sahada canlı, diri ve çok koşan bir Polonya vardı. Özellikle Jakup Kaminski faktörü Polonya’da farklılık yaratmıştı. Fakat bu defa da karşılarında Fransa vardı... Ve Fransa’nın da bir Mbappe’si...
Fransa istediği gibi oynadı. Tempoyu istediği gibi ayarladı. Turnuvanın formda oyuncularından Griezmann çok çalışkandı ve takımını çok iyi yönetti. Ama gol gecikti. Panik söz konusu değildi, Fransa’ydı bu. 44. Dakikada Giroud attı golü.
İkinci devrede ilk yarının iyilerinden Mbappe’nin şovu vardı. 74’te ceza sahasında topla buluştu ve beklenin aksine duruverdi. Oyuncular, taraftarlar ve ekran başındakilerin şaşkın bakışları altında kaleyi ve Szczesny’i gördü ve birden füzeyi gönderdi.
9o+1’de daha şık bir gol attı ve kaleciyi bir kez daha mağlup etti ki Szczesny turnuvanın en iyi kalecilerinden biriydi.
90+9’da penaltıdan gelen Polonya golü Lewandowski’nin kendi istatistiği açısından önemliydi. Lewandowski turnuvayı 2 golle kapattı.
Fransa-Polonya: 3-1
Goller: Giroud (44’), Mbappe (74 ve 90+1’)/Fransa
Lewandowski (90+9’-P)/Polonya
Fransa’da iyi oynamayan oyuncu yoktu. Griezmann bu maçın en iyisi olurken Mbappe turnuvanın yıldızı olma yolunda kararlılıkla devam etti.
Ousmane Dembele... Hızlı, seri ve çalışkan. Turnuvanın yıldız adaylarından. Fakat takım oyunu oynamakta sorunlu bu çocuk. Belki de bu nedenle bu seviyeye takılıp kaldı, bir sıçrama, bir atak yapamadı. Acilen oyunu daha basit oynamayı öğrenmeli ve daha çok gol atmalı. Yoksa yeteneklerine rağmen vasat bir oyuncu olarak kalacak.
Kupayı son olarak üst üste 2 kez (1958 ve 1962) kazanan takım olan Brezilya’dan sonra Fransa’nın bu başarıya ulaşma ihtimali çok yüksek.
EN AZINDAN BİR GOL ÇOK YAKIŞIRDI
İNGİLTERE-SENEGAL
Müthiş, muhteşem, harika bir seyirci... Futboldan alınabilecek keyfin doruk noktası. Skordan bağımsız bir taraftarlık ve takıma destek.
Şüphesiz turnuvanın en renkli seyircileri Afrikalılardı fakat onların için Senegal taraftarı turnuvanın yıldızı oldu.
İngiltere maçında hiç olmazsa bir gol bu seyircinin hakkıydı, olmadı.
Onlar takıma, takım onlara teşekkürlerini sunarken Senegal turnuvaya veda etti.
Oyunun 38. Dakikasına kadar Senegal net 2 gol pozisyonu üretmiş ve bir penaltı beklentisi olmuştu. Turnuvanın iyilerinden İsmaila Sarr, bu maçın da yıldızlarındandı. O da bu maçta bir gol atmayı hak etmişti ama olmadı.
38. dakikaya kadar İngiltere topa mutlak hâkim olan ve topla oynayan taraftı. Ancak Senegal’in 2 pozisyonuna karşın pozisyonları ve şutları yoktu. İlk şut (ve isabetli) 38’de geldi.
Genç yıldız Bellingham topla ceza sahasında buluştu, Henderson’a nefis bir pas gönderdi. Henderson’un vuruşu ilk şut oldu. İlk şut ilk isabetli şuta ve o da gole dönüştü.
1-0’dan sonra başka bir İngiltere geldi sahaya. 45+3’te Harry Kane ve 57’de Bukayo Saka’nın güzel golleri ile skor 3-0 oldu. Her iki golün asisti de Foden’den geldi.
İngiltere-Senegal: 3-0
Goller: Henderson (38’), Kane (45+3’), Saka (57’)
Kane bu maça harika oyun ve 3 asistle gelmişti ama golü yoktu. Üstelik İngiltere grupta 9 gol atmayı başarmıştı.
Kane’nin turnuvadan gol atmadan ayrılması yakışmazdı.
İngiliz Kaleci Jordan Pickford için bir parantez açmak gerekti; grup maçlarında sadece 2 gol yemişti. Senegal maçında gol yemedi. İyi bir performansı var fakat çok hareketli. Elleri, kolları sürekli hareket halinde ve sürekli konuşuyor. Sürekli mücadele halinde. Mücadele edecek birini bulamamışsa kendiyle mücadele ediyor gibi. Ve sanki -taktik değilse- kafasına göre oynuyor. Örneğin topu oyuna sokarken yanında 2 müsait savunmacı olmasına rağmen uzun topu tercih ediyor... İlginç.
FİFA’ya bir öneri; -eğer renk istiyorlarsa ve eğer turnuva karnaval olsun istiyorlarsa- Senegal her turnuvaya katılsın...
SAKİN GÜÇ KAZANDI
JAPONYA-HIRVATİSTAN
Bir yanda disiplinli, hızlı ve çabuk onayan, en kısa sürede rakip kaleye gitme çabasında Japonya... Diğer yanda topla oynamayı seven, ayağa iyi pas yapan ve sabırlı Hırvatistan.
Hırvatistan 2018 turnuvasının finalisti ve o turnuvanın en iyi futbolcularından bir Modric kadroda ve formda.
Japonya hızlı ve çabuk oynadı. Etkili hücumlar geliştirdi, Hırvatistan kalesinde tehlikeler oluşturdu, pozisyonlar buldu ve golü de atarak öne geçti.
Sakin ve sabırlı oynayan Hırvatlar da pozisyon buldu, bunlardan birini gole çevirerek eşitliği sağladı.
Ancak 90 dakika 1-1 bitti. Bu turnuvanın ilk “uzatmaya” giden maçı oldu.
Uzatmada da taraflar gol atamayınca turnuvanın ilk seri penaltılarına geçildi.
Seri penaltılarda 3-1’lik üstünlük sağlayan Hırvatistan 4-2’lik skorla çeyrek finale yükseldi. Turnuvada iyi bir performans gösteren Japonya veda etti.
Japonya-Hırvatistan: 1-1 (2-4)
Goller: Daizen Maeda (43’)/Japonya
İvan Perisic (55’)/Hırvatistan
Penaltı performansıyla Hırvatistan kalecisi Dominik Livakovic takımına turu getiren adam olurken Perisic, turnuvada 6 gole ulaşarak ünlü golcüleri Davor Suker’in rekoruna ortak oldu.
SAMBA ŞOKU
BREZİLYA-GÜNEY KORE
Güney Kore de Japonya gibi hızlı ve çabuk oynayıp rakip kaleye en kısa sürede gitmek isteyen bir oyun anlayışına sahipti. Ama bu defa karşısında oyunun her türlüsünü oynama becerisine sahip iddialı ve favori Brezilya vardı. Üstelik Neymar takıma dönmüştü.
Ne olup bitiyor demeye kalmadan 13. Dakikada Neymar penaltıdan skoru 2-0’a getirdi. Ardından 2 gol daha atan Sambacılar devreyi 4-0 önde kapadı.
Güney Kore ikinci yarıyı da oyunu çirkinleştirmeden maça çıktığı anlayışla oynadı. Bu onlara pahalıya mal olabilir ve fark açılabilirdi. Ama adamların oyuna, rakibe, seyirciye saygısı vardı.
Brezilya daha sakin oynadığı bu devrede yine etkin olan ve net pozisyonlar bulan taraftı ama gol atamadılar.
Güney Kore 76’da ceza sahası dışından attığı golle son sayısını kaydetti ve turnuvaya veda etti.
Brezilya-Güney Kore: 4-1
Goller: V. Junior (7’), Neymar (13’-P), Richarlison (29’), Paqueta (36’)/Brezilya
P. Seung-ho (76’)/Güney Kore
Neymar ve arkadaşları gerçekten çok iyiydi...
Maçın enstantanesi; Neymar’ın gol sevincini, sakatlanıp kadrodan çıkarılan ve maçı tribünden seyreden takım arkadaşı Eski GS’li Alex Telles ile kutlaması oldu.
3 DEĞİL 4F OLDU...
FAS-İSPANYA
Kupanın iddialı ve favori takımlarından İspanya gruplara 7-0’lık muhteşem Kosta Rika zaferiyle başlamıştı. Ardından Almanya’yı yenememiş ama Almanlara top göstermemişlerdi. Grubun son maçında rotasyonlu kadrosuyla alınan Japonya yenilgisi ancak yol kazası olabilirdi... ya da nazardı, nazar.
Fas Hırvatistan beraberliğiyle başlamış ve ardından “Süper Jenerasyon” Belçika’yı yenerek hava yapmıştı. Kanada maçını da kazanan ekip, son 16’ya grup lideri olarak gelmişti.
Favori elbette ve elbette İspanya’ydı. Fas’ın olsa olsa çok küçük bir şansı olabilirdi.
İspanya yine topa sahip oldu. Yine inanılmaz sayıda -rakibi canından bezdirecek kadar- pas yaptı. İsabetli pas sayısı 1000’i geçti. Rakibinin en az 2 katı şut attı.
Ancak İspanya’nın isabetli 2 şutuna karşın Fas 3 isabetli şut attı.
Topu rakibine bırakan Fas ikili mücadelelerde çok sağlamdı ve rakibinden daha çok ikili mücadele kazandı.
Kapandığı dakikalarda kazandığı topu ustalık dolu paslarla rakip sahaya taşıyan Fas, İspanya’nın yoğun ve bunaltıcı baskısının “uzun süreli” olmasına izin vermedi.
Bunlarla birlikte İspanya -Fas’ın engel olmasıyla da- tempoyu yükseltemedi. Düşük tempoda Fas daha rahat savunma yaptı ve zafiyet göstermedi.
Maç içinde daha tehlikeli pozisyonları yakalayan ve gole daha çok yaklaşan taraf Fas oldu. İspanya’nın en tehlikeli atağı maçın son dakikasında geldi. Sarabia’nın dar açıdan attığı şutta top uzak direkten sekip taca gitti
Oyun 30 dakikalık uzatma bölümünde de aynı şekilde oynandı ve maç 0-0 bitti, penaltılara geçildi.
Penaltılarda İspanyollar 3 penaltıdan gol çıkaramazken 4 penaltıdan 3’ünü gole çeviren Fas mücadeleyi 3-0 kazanarak çeyrek finale çıktı.
Turnuvalarda ilk kez son 8’i gören Fas’ta şükür ve sevincin sonu yok gibiydi. İspanya’nın elenmesi Katar’ın en büyük sürprizi olarak kayıtlara geçti.
2 penaltıyı kurtaran Fas kalecisi Yassine Bounou turu getiren oyuncu oldu.
RONALDO’SUZ DAHA MI HIZLI?
PORTEKİZ-İSVİÇRE
İsviçre sağlam ve disiplinli savunmasıyla gelmişti. Üstelik bu maçta şanslıydılar; Santos, Ronaldo’yu ilk 11’e almamış yedek bırakmıştı. Üstelik 39 yaşındaki Eski Beşiktaşlı Pepe ilk 11’deydi.
Ronaldo’suz Portekiz beklenin ötesinde çabuk, hızlı ve etkindi. İlk golden sonra coşan Portekizlileri artık tutmak mümkün değildi.
İsviçre’de Hırvatistan maçının yıldızlarından Shaqiri top göremezken Xhaka’da etkisiz kaldı.
Baştan sona üstün oynayan Portekiz Gonçalo Ramos’un “üçlemesiyle” birlikte maçı farklı kazandı.
Portekiz-İsviçre: 6-1
Goller: G. Ramos (17’-51’ ve 67’), Pepe (33’), Guerreiro (55’), Leao (90+2’)/Portekiz
Manuel Akanji (58’)
Maçın yıldızı Gonçalo Ramos oldu. Savunma performansının yanı sıra Pepe bir de gol atma başarısı gösterdi.
İsviçre’nin başarısında Kosovalılar etkendi ancak bu takımın teknik patronu Murat Yakın’dı. Eski FB’li Yakın genel anlamda iyi bir sınav verdi. İsviçre Katar’ın iyi ekipleri arasında yer aldı. Bu arada Eray Cömert’i daha fazla izlemeyi isterdik.
TAHMİNLER...
Son 16 tahminlerimde; dakika 1, gol 1 misali daha ilk maçta (Hollanda-ABD) yanıldım. Ben ABD demiştim ama Hollanda tur atladı.
Fakat Fas-İspanya (Fas-İspanya maçında -isteğim- Fas demiştim) maçı da dahil kalan 7 maçı da doğru tahmin etmeyi başardım. Favoriler kazandığı için hemen herkes -Fas hariç- doğru tahmin etmiş olabilir.
Şimdi çeyrek finale bakalım;
Hırvatistan-Brezilya maçında Brezilya,
Hollanda-Arjantin maçında -umarım Hollanda bir kez daha yanıltmaz- Arjantin,
Fas-Portekiz maçında -yanılmamda hiç sakınca yok- Portekiz,
İngiltere-Fransa maçında Fransa...
Katar finali için en yüksek ihtimal Fransa-Brezilya eşleşmesi gibi görünüyor.
NOTLAR;
En İyi Maç Brezilya-Güney Kore (4-1)
Portekiz-İsviçre (6-1)
İyi Maçlar Fas-İspanya (0-0, penaltılarla 3-0)
Japonya-Hırvatistan (1-1, penaltılarla 2-4)
En İyi Takım Fas
En İyi Oyuncu Mbappe (Fransa), G. Ramos (Portekiz)
İyi Performanslar Dumfries (Hollanda), Messi (Arjantin), Bounou, Romain Saiss (Fas), Modric, Perisic (Hırvatistan), H. Kane (İngiltere)
En Güzel Gol Mbappe (Fransa/2 golü de), G. Ramos (Portekiz/1. Gol)
Güzel Goller Richarlison (Brezilya), Seungh-ho (Güney Kore)
En İyi Hakem Hakemler yine iyiydi
En Sıkıcı Maç Hollanda-ABD (3-1)
En Renkli Taraftar Senegal, Fas
En Hoş Enstantane Hollandalı Daley Blind’in golü attıktan sonra kulübede babası Danny Blind ile gol kutlaması.
GENEL NOTLAR;
* İspanya’yı sürpriz bir şekilde eleyen Fas, kupa tarihinde ilk kez çeyrek finale kaldı.
* Son 16’da İspanya haricinde favori takımlar kazandı. Farklı skorlar ortaya çıktı.
*Messi ve Ronaldo rekabeti; her ikisi de turnuvaya devam ediyor.
*Yıldızlardan beklenen performansta Mbappe büyük bir hızla tozu dumana katıyor.
Derleyen ve Yazan: Yüksel Durak
