TARAFTAR GÖZÜYLE SÜPER LİG
10. Hafta (24-27 Ekim 2025)
Futbol-Türk demiştim önceki Avrupa haftasında. Bu hafta da temsilcilerimiz fire vermeden kazandı, 3’te 3 yaparak yoluna devam etti.
---
Nasreddin Hoca’mın hırsız hikâyesi malum... Herkes, bir şekilde kendisinde kusur ve suç ararken o mübarek “yahu, hırsızın hiç mi suçu yok” demişti.
Hoca’yı o günden bugüne ışınlasak... Futboldan bihaber, kuralları bilmiyor. Buna rağmen Osimhen-Bokele pozisyonunu görse ve tartışmaları izlese, “yahu tamam da Bokele’nin hiç mi hatası yok” derdi herhalde.
Osimhen-Bokele pozisyonunda Hakem Oğuzhan Çakır -muhtemelen kenardan yardım alarak- Bokele’ye sarı kartı gösterdi. Bu oyuncunun ikinci sarısıydı ve Bokele ihraç edildi.
Bu, belki de Bay Çakır’ın -küçük bir hatayla- maçtaki en doğru kararıydı. Şöyle ki; hakem faulü Osimhen’in aleyhine çalmalıydı fakat kolunu/dirseğini Osimhen’in yüzüne çarpan Bokele’nin sarıdan kurtuluşu yoktu.
Bütün bir maçı sadece bu pozisyona bağlamak tarafgirlik değilse emeğe, çalışmaya ve hak edilmişe saygısızlıktır.
---
Kasımpaşa öncesi Rafa Silva’nın performansının yeterli olmadığını söyleyen Sergen Yalçın, maç sonunda taraftara söylediği “zor olacağını söylemiştim. Her şeyi de söyleyemem” sözleriyle haftanın gündemi oldu.
Haftaya oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi Sergen Yalçın’ın kader ve karar maçı olabilir.
---
Kusura bakmasınlar ama Acun Ilıcalı ve Ali Koç’tan sonra futbolumuza bir sakinlik geldi.
Bunun barışa dönmesi, oyunun kuralları içinde dostça, hakça bir rekabetin yeniden başlaması umutları görüldü. Bu durum şüphesiz barışa dönerse, sağlam bir rekabet oluşursa futbolumuz ve ülkemiz kazanacaktır sonunda.
Dedim ama daha sözümün mürekkebi kurumadan Başkan Saran’dan, Galatasaray-Göztepe maçı ile ilgili açıklama geldi.
AVRUPA MESAİSİ
Galatasaray-Bodo/Glimt: 3-1
Galatasaray Osimhen (2) ve Yunus Akgün’ün golleriyle 3-1 kazandı. Uzun bir aradan sonra temsilcimiz Şampiyonlar Ligi’nde art arda iki maç kazanmış oldu.
İlk devre muazzam bir baskı ile oynayan sarı kırmızılılar Bodo’nun cezasını fena kesti.
Bodo/Glimt ilginç bir takım. Skorun 3-0’a gelmesine rağmen oyun planına ve disiplinine sadık kalması takdire şayandı. Yüzde 53 ile topa sahip olan Bodo son bölümde bizi bayağı sıkıştırdı.
Fenerbahçe-Stuttgart: 1-0
Sonuçta rakip bir Almandı ve Almanlar asla hafife alınamaz. Ancak temsilcimiz iyi bir oyun oynadı. Rakibe pek fırsat vermeden Kerem Aktürkoğlu’nun penaltı golüyle maçı 1-0 kazandı.
Sarı lacivertliler de topa sahip olmayı fazla önemsemedi (Yüzde 44-56) ama 3 puan almayı bildi.
Samsunspor-Dinamo Kiev: 3-0
Samsun da diğer iki temsilcimizle anlaşmış gibi topu rakibe bırakmakta (Yüzde 48-52) bir sakınca görmedi fakat çok etkili oynadı. Rakip bir kez etkili oldu lakin onda da isabetli şut bulamadı.
Musaba, Mouandilmadji ve Holse’nin golleriyle kazandı temsilcimiz. 2 maçta 6 puan yapan kırmızı beyazlılar Konferans Ligi’nin zirvesinde yer aldı.
Temsilcilerimizi kutlarken başarılarının devamını diliyorum.
BEREKET...
24.10.2025/Cuma
Karagümrük-Kayseri: 2-2
Açılış maçları heyecanlı ve bereketli olmaya devam ediyor. Hafta iyi bir maçla başladı. İki takım da maç içinde birbirini kovalarken beraberlikle adil bir sonuç ortaya çıktı.
Ev sahibinin gollerini Larsson ve Atakan Çankaya atarken konuk takımın golleri Onugha’dan geldi.
Kayseri’de Benes, 90+1’de kırmızı kart gördü.
4 golle birlikte geçerli sayılmayan 3 gol daha vardı müsabakada.
25.20.2025/Cumartesi
Kocaeli-Alanya: 2-0
Goller: Tayfur Bingöl (62’), Serdar Dursun (88’)
Kocaeli lige iyi oyunla başlamış fakat yedi hafta kazanamamıştı. İki haftadır kazanan takım, evinde ligin zorlu ekiplerinden Alanya’yı da yenmeyi başardı.
Takım bu arada yeni bir golcüye kavuştu; Tayfur Bingöl yine golünü attı. Güzel bir goldü bu. Bingöl’ün sırtı kaleye dönüktü ve yatarak bir vole ile topu filelere gönderdi.
HIZ KESMEDEN...
TRABZONSPOR AŞ-İKAS EYÜPSPOR: 2-0
Goller: Augusto (12’), Oulai (51’)
Trabzon kararlı yürüyüşüne bu hafta da devam etti. Takım, Eyüp engelini de net bir skorla aştı, keyifle rakiplerini beklemeye başladı.
Son haftaların golcülerinden Augusto, erken bir golle takımını öne geçirdi. Bu gol takımı doğal olarak rahatlattı.
Eyüp arada tehlikeli oldu fakat kalesinde sağlam bir Onana vardı.
İkinci devre genç oyuncu Oulai skoru 2-0’a getirerek maçı bitirdi. 19 yaşındaki Fildişili şahane bir slalom sonrası attı golü.
Fatih Tekke’nin Ernest Muci’yi kazanma inadı var. Bakalım Arnavut bu fırsatı değerlendirebilecek mi?
Orhan Ak, yine kenarda duruşu ve basın toplantısındaki açıklamalarıyla dikkat çekti.
26.10.2025/Pazar
ŞAHİN...
Nuri Şahin’in Başakşehir’i Antalya’yı 4-0 ile geçti. 2 gol Şahmuradov’dan gelirken 2 gol de Nuno da Costa’dan geldi.
Antalya, 43’de Doğukan Sinik’in kırmızısından sonra tamamen teslim oldu dense yanlış olmaz.
KAPTANIN DÖNÜŞÜ...
GALATASARAY AŞ-GÖZTEPE AŞ: 3-1
Goller: Osimhen (19’), Sara (63’), Icardi (66’)/Efkan Bekiroğlu (6’)
Kırmızı kart: Bokele (42’, Göztepe)
Göztepe’nin erken bir golle öne geçmesi Stoilov için ballı-ekmek kadayıfı oldu. Artık takım savunmaya çekilir, rakibe pek pozisyon vermezdi. Kontra hücumlarla tehlike yaratırdı. Olası bir gol daha liderden 3 puan demek olabilirdi.
İlk devre tam da böyle oynandı. Topa sahip olan Galatasaray çok etkili olmadı. Ev sahibi rakip ceza sahasında çoğalamadı, Osimhen yalnız kaldı.
Ancak hata Göztepe savunmasından geldi. Osimhen kendisine atılan gol pasını reddetmedi ve tabelaya eşitliği getirdi.
Devre, belki de Göztepe’nin istediği şekilde beraberlikle bitti.
Okan Buruk ikinci devreye, çok eleştirilen Icardi ile başladı. Kaptan futbolu özlemiş gibiydi. Bir de sorumluluk aldı. Galatasaray rakip ceza sahasında çoğalmayı başardı. Yalnızlıktan kurtulan Osimhen Lis’i zorladı hem de arkadaşlarına servis yaptı.
Maç bir ara Galatasaray ile Lis arasında oynanmaya başladı ki Polonyalı kaleci belki de kariyer rekoru kırdı. Ama nereye kadar? Ne yapsın Lis? Önce Sara, ceza sahası dışından şık bir vuruşla takımına üstünlük getirdi. Hemen ardından Osimhen’in kafa şutunu çeldi Lis ama dönen topu Icardi affetmedi.
3-1’den sonra oyun Galatasaray ve tribünler için keyfe döndü. Galatasaray oynadı. Galatasaray kaçırdı ve/veya Lis kurtardı. Başka gol olmadı.
Tabii bu sonuçta Göztepe’nin bir devreyi 10 kişi oynamasının dezavantajı göz ardı edilemez. Ancak İzmir ekibi 10 kişiyle oynamayı iyi biliyordu aslında. Geçen sezon 10 kişi kalmasına rağmen Trabzon’u yenmiş, bu sezon da Fenerbahçe ile berabere kalmayı başarmıştı.
Torreira’nın yokluğunda Galatasaray orta sahası zaman zaman zorlandı. Lemina çalışkanlığıyla açığı kapamaya çalıştı. Osimhen her zamanki gibiydi. Yunus Akgün ikinci devre etkili oldu. Icardi, Osimhen ile maçı çeviren adam oldu. Sara uzun bir ardan sonra maçın adamı olmaya çok yaklaştı.
Göztepe’de Lis takımını olabildiğince oyunda tuttu. Bokele ikinci sarıyı görmemeliydi.
Hakem Oğuzhan Çakır maalesef iyi değildi. 10 saniye arayla benzer pozisyonlara verdiği farklı kararlar, takım fark etmeksizin oyuncuların güvenini zedeliyor. Bu da kolay maçın zora dönüşmesine neden oluyor.
Bokele’nin ikinci sarısı ağır mıydı? Büyük hata denemez. Bokele elini/dirseğini Osimhen’in yüzüne sallamamalıydı.
Bir de Osimhen’in açık ve net golüne ofsayt kararı çıktı sahada. VAR müdahale etti. Çünkü son top Göztepeli oyuncudan çıkmıştı. Doğrusu inceleme gereksiz ve uzun sürdü.
Gençlerbirliği-Konya: 1-2
Ankara ekibi, Eski Konyalı Oğulcan Ülgün ile öne geçti fakat daha iyi oynayan taraf Konya’ydı. Yeşil beyazlılar Umut Nayır ve Bardhi’nin golleriyle kazandı ve kötü gidişe dur dedi.
BEŞİKTAŞ KİME KARŞI?
KASIMPAŞA AŞ-BEŞİKTAŞ AŞ: 1-1
Goller: Winck (33’)/Cengiz Ünder (5’)
Beşiktaş maça iyi başladı. Fenerbahçe’de formsuz ve kötü günler geçiren Cengiz Ünder golü de atınca taraftar bir oh dedi.
Golden sonra da iyi oynadı siyah beyazlılar. İyi oynayan Cerny’nin bir topu direkten döndü. İkinci gol işten bile değil gibiydi lakin...
Kasımpaşa tam oyunu dengelemiş ve oyun üstünlüğünü ele almışken sakar/talihsiz bir penaltı geldi. Abraham penaltıyı gole çevirerek maçı bitirebilirdi. Ancak İngiliz’in kötü penaltısını Gianniotis kurtardı ve atağı başlattı. Atak golle sonuçlandı ve aynı dakikada 2-0 olacak maç 1-1’e geldi.
Beşiktaş oyundan düştü ve devrenin kalan bölümü ile ikinci devre iyi bir oyun ortaya koyamadı. Bu durum, 1 puanı çok da kötü görmeyen Kasımpaşa’nın işine geldi doğrusu.
Buna rağmen Beşiktaş 2 net pozisyonu kaçırdı.
Ancak asıl sorun savunmada yapılan hatalardı ki rakip hayli fırsat buldu.
Maçın hakkı beraberlikti ki öyle de bitti.
Maçın en iyi oyuncusu Cerny oldu fakat Çek futbolcunun gayreti galibiyete yetmedi.
Maçın hakemi Adnan Deniz Kayatepe, önceki maçlarında bende iyi bir izlenim bırakmıştı. Fakat bu maçta hakem şansı hiç de yanında değildi. Buna rağmen VAR’a yaslanmaması, gördüğünü çalma, kararlarını verme çabası olumlu yanları idi.
Sergen Yalçın, kazanabileceği bir maçı daha kaybetti. Muhtemelen bu maçta beş yaş falan fazladan yaşlandı. Ama daha çok Rafa Silva (performansından memnun değildi oyuncusunun) demeciyle hedef tahtasına oturdu.
Sergen Yalçın ve Beşiktaş’ı zor bir sezon daha bekliyor kısacası.
27.10.2025/Pazartesi
Samsun-Rize: 1-1
Ligin etkili, iyi ve başarılı takımlarından Samsun, maça iyi başladı ve 7’de Holse ile skoru da aldı. Golden sonra da iyi oynayan taraf ev sahibi oldu fakat maçı koparacak ikinci gol bir türlü gelmedi.
Sabırla savunma yapan İlhan Palut’un takımı rakip kaleye 6 şut atabilirken bunlardan sadece biri isabetliydi. O isabet, konuk takıma 1 gol ve 1 puan getirdi.
Samsun’un bu tip maçları, özellikle evinde kazanması kendisini çok daha başarılı kılacaktır. Reis, bunun çözümünü en kısa sürede bulmalı.
ZORUN KOLAYA DÖNÜŞÜ...
GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ-FENERBAHÇE AŞ: 0-4
Goller: Yusuf en-Nesyri (5’ ve 21’), Talisca (81’ ve 88’)
Kırmızı kart: Abena (86’, Gaziantep)
Gaziantep zorlu deplasmanlardan biriydi... Burak Yılmaz’ın takımı iyi bir performans gösteriyordu. Sıralamadaki yeri de bunu kanıtlıyordu.
Buna karşın Fenerbahçe de şöyle gümbür gümbür oynamıyordu. Bu maçta yaşanacak puan kaybı sezonu çok büyük sıkıntılara çevirebilirdi.
Hiçbiri olmadı. Maça golle başlayan sarı lacivertliler, 21. dakikada yine Faslı golcüsüyle ikiyi buldu ve bir anlamda maçı bitirdi.
Bu dakikadan sonra konuk takım, topu ev sahibine bıraktı fakat orta sahada İsmail Yüksek-Alvarez ikilisi Gaziantep’in etkili olmasına hiç izin vermedi. Nadiren bu ikiliyi geçen ataklarda da savunma gereğini yaptı. Muhtemelen Ederson hayatının en rahat maçlarından birini oynadı.
İkinci devre her iki teknik direktör de değişiklikler yaptı ve oyunu değiştirmek istedi. Bu devre ev sahibi topa çok daha fazla sahip oldu ama bütün tehlikeli pozisyonlar Fenerbahçe’den geldi.
Oyuna sonradan giren Talisca 2 rahat ve şık gol atarak farkı getirdi.
Fenerbahçe bu zorlu deplasmandan 4 gollü bir galibiyetle dönerken fark daha da artabilirdi. Öyle ki Oosterwolde biraz şanslı olsaydı o da 2 gol atabilirdi. Stoperin bu kadar pozisyona girmesi bir anlamda maçın özetiydi.
Fenerbahçe bütünüyle iyi oynarken maçın yıldızı ilk 2 golü atan Nesyri oldu şüphesiz. Ama ben Yüksek-Alvarez ikilisini seçiyorum.
Gaziantep’te, çalımlarıyla Camara göze çarptı. Lakin Fildişili fazla bireysel kaldı ve sonuca etki edemedi.
Tedesco tartışmasız başarılı bir oyun ortaya koyarken Burak Yılmaz bu defa sınıfta kaldı.
Emre Belözoğlu, Başakşehir’de iken Galatasaray’a farklı kaybedince haddimizi bilmedik mealinde bir açıklama yapmıştı. Burak Yılmaz’ın bu açıklamayı düşünmesini öneririm.
Hakem Atilla Karaoğlan, oldukça iyiydi. Son zamanlarda hakemlerimizin yaptığı gibi kolayı zora çevirmedi.
Yorum-Haber: Yüksel Durak