Gelecek-Saadet TBMM Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin sığınmacı ve göçmen politikasını sert bir dille eleştirdi.
Gelecek-Saadet TBMM Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin sığınmacı ve göçmen politikasını sert bir dille eleştirdi. Özdağ, sığınmacı sorununun ülke genelinde ciddi bir kutuplaşmaya yol açtığını ve konunun siyasi malzeme haline getirildiğini vurguladı. Ülkede pek çok sıkıntının sığınmacılara bağlandığını belirten Özdağ, bazı kesimlerin ise bu konuyu hafife alarak sığınmacıları ülke ekonomisinin vazgeçilmez unsurları olarak gösterdiğini söyledi.
"Ülkemizde Çoban da Vardı, Ara Eleman da"
Özdağ, sığınmacıların ucuz iş gücü olarak kullanılmak istendiğini iddia ederek, "Bu ülkede eskiden bu kadar sığınmacı, kaçak göçmen yoktu ve ülkede çoban da vardı, tekstilde, sanayide, OSB’lerde ara eleman olarak çalışarak bu söylenilen işleri yapan da vardı," dedi. Özdağ, “sığınmacıları ucuz emek kaynağı olarak gören kesim, aslında yoz ve açgözlü sermaye çevreleri ile onlara destek veren iktidardır.” İfadelerine yer verdi.
“Türkler Çalışmıyor Algısı”
Sığınmacıların ekonomik katkısını öne sürenlerin, Türk işçilerini tembel ve iş beğenmez olarak lanse ettiğini belirten Özdağ, "Türkler yurt dışında ve başka yerlerde nasıl çalıştıklarını, ürettiklerini, başarılı olduklarını görmek istiyorsanız yurt dışına gidin ve görün," diyerek, bu algının doğru olmadığını ifade etti. Özdağ, hükümetin sığınmacı politikalarının Türk halkını mağdur ettiğini ve ülkenin demografik yapısını değiştirdiğini ileri sürdü.
“Hazine Arazileri İddiası”
Özdağ, 16 Şubat 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a yönelttiği soruları hatırlatarak, Bursa, Balıkesir, Manisa ve Aydın gibi illerde Suriyeli sığınmacılara hazine arazilerinin tahsis edileceği yönündeki iddiaları gündeme getirdi. Özdağ, bu projelerin AB ve BM fonlarıyla desteklendiğini ve Cumhurbaşkanlığı himayesinde yürütüldüğünü belirtti. Ancak, yönelttiği sorulara tatmin edici yanıtlar alamadığını söyleyen Özdağ, Türk vatandaşlarına aynı imkanların sunulup sunulmayacağını da sorguladı.
"Sığınmacı Politikası Ülkemizin Beka Sorunudur"
Özdağ, sığınmacı konusunun Türkiye’nin en büyük beka sorunu olduğunu belirterek, hükümetin bu politikalarının ülkenin demografik yapısını bilinçli olarak değiştirmeye yönelik olduğunu savundu. "Türk milleti saf ve hiçbir şeyden anlamaz" diyerek hareket edenlerin, makam ve kariyer sahibi olduğunu ve kibirli tutumlarıyla halkı küçümsediklerini iddia etti.
“Sağlık Politikaları ve Ekonomik Yük”
Özdağ, hükümetin sağlık politikalarına da eleştirilerde bulunarak, Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’ye gelen en fazla 7 bin yabancı hastanın tedavi giderlerinin ücretsiz karşılanacağını hatırlattı. Bu kararın, Türkiye’nin ekonomik krizle boğuşan vatandaşları için adil olmadığını vurguladı.
“Resmi Verilerde Tutarsızlık”
Sığınmacılarla ilgili resmi verilerin tutarsız olduğunu söyleyen Özdağ, Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın farklı tarihlerde yaptığı açıklamalarda sığınmacı sayılarının çeliştiğini belirtti. Özdağ, "2023 yılında yaklaşık 4.7 milyon sığınmacı var diyorlar ama bir yıl sonra 3.1 milyon var açıklaması yapıyorlar," diyerek, resmi rakamların güvenilir olmadığını savundu.
“Dünya Bankası ve Ekonomik Destek”
Özdağ, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Dünya Bankası’ndan 3 yıl içinde 35 milyar dolar kredi geleceği açıklamasına da değindi. Bu kredinin şartları arasında, geçici koruma altındaki Suriyelilerin ekonomik durumlarının güçlendirilmesi ve tarımsal alanlarda 11 bin Suriyeli mülteciye istihdam sağlanmasının yer aldığını söyledi. Özdağ, bu durumun Türkiye’nin bağımsızlığına zarar verdiğini ve ekonomik krizle mücadele eden Türk halkının ihmal edildiğini savundu.
“Mayın Temizleme ve Sığınmacı Akını”
Özdağ, geçmişte Suriye sınırında mayınların temizlenmesi kararının ardından, milyonlarca Suriyelinin Türkiye’ye giriş yaptığını hatırlatarak, bu tür politikaların ülkenin güvenliğini tehlikeye attığını belirtti. Aynı durumun doğu sınırında da yaşandığını ve Afganistan’dan gelen sığınmacıların ülkeye rahatça girdiğini ifade etti.
Özdağ, Türkiye’nin sığınmacı politikalarının uluslararası planların bir parçası olduğunu ve bu politikaların ülkenin demografik yapısını ve üniter yapısını tehdit ettiğini belirtti. Hükümetin kapalı kapılar ardında yaptığı anlaşmaların ve aldığı kararların şeffaf olmadığını ve Türkiye’nin bağımsızlığına zarar verdiğini vurgulayan Özdağ, kamuoyunu bu konularda duyarlı olmaya çağırdı.
Özdağ, açıklamasının sonunda, Türkiye’nin geleceği için ciddi uyarılarda bulunarak, sığınmacı akınının ve hükümetin politikalarının devam etmesi halinde, ülkenin demografik yapısının ciddi şekilde değişeceğini ve Türk halkının bu durumdan büyük zarar göreceğini ifade etti. Özdağ, Türkiye’nin bağımsızlığı ve milletin refahı için hükümetin bu politikaları gözden geçirmesi gerektiğini belirtti.