“HUKUK ve ADALET”
“Millet İradesine Sahip Çıkıyor”
Türkiye’min gündemi çok çabuk, çok hızlı ve bazen çok sürprizli değişir.
Gündemin peşinde koşmaktan yorulur insan.
Ancak 2022 Aralık ayı “gündemin değişmesi” konusunda açık ara rekor kırmış olabilir.
Aralık ayına girerken gündemimiz yine ekonomiydi.
Enflasyon, hayat pahalılığı, geçim derdi.
Asgari ücret, işçi-memur ücretleri, emekli maaşları...
Elbette EYT...
Terör, harekatlar ve şehitlerimiz…
Ancak bu ay gündeme damgasını “MİNİK GELİN; HKG” vurdu. Enpolitik haber olarak “özel bir sayı” ile haberi vermiştik.
Hemen ardından “İMAMOĞLU DAVASI” girdi gündeme...
HALKIN SEVİYESİ
“Eski Türkiye’de” “Halkın seviyesine inmek” gibi bir tabir vardı.
“Yeni Türkiye’de” bunun yerini “Halkın/Vatandaşın anlaması için” sözü aldı.
Şimdilerde “büyüklerimiz” meseleleri bizim anlamamız için “basitçe” anlatıyor/yazıyordu.
Büyüklerimiz; siyasetinden medyasına, akademisindan sivil toplumun akillerine...
Bazıları hızını alamayarak “Biz aydınlar...” cümlesini bile kurabiliyordu.
Sonuç; biz hâlâ anlamıyor ya da anlamamakta direniyorduk.
HUKUK ve ADALET
Hukuk bir bilim alanı ve teknik bir konu.
Amacı bütün unsurlarıyla “adaleti” tesis etmek.
Adalet, vicdanların tatmin olması...
Adalet, hak ve hakikatin yerini bulması. İhkak-ı hak; haklıya hakkının verilmesi.
Ancak uygulamada, bir mahkeme kararının değerlendirilmesi yer aldığımız “mahallemize” göre değişir. Aslında değişmez... bizim mahallelerimizin ortak özelliğidir.
Karar mahallemizin görüşüne uygunsa “yaşasın bağımsız yargı”, değilse “güdümlü yargı.”
MAHKEME ve MİLLET
6 Aralık 1997 (ilginç; yine aralık)
Recep Tayyip Erdoğan’a (İstanbul Belediye Başkanı iken) Siirt’te yaptığı bir konuşma sonucunda dava açılır. Bağımsız yargı verdiği kararla Sayın Erdoğan’ı mahkûm eder.
Karar; “halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle verilir.
Halk (biz) bu kararı pek anlamaz. Anlamadığı için de karar maşeri vicdanda karşılık bulmaz.
Halkın hükmü son derece basit ve nettir; şiir okudu diye adama ceza verdiler... önünü kesmek istiyorlar.
14 Aralık 2022
Yine bir mahkeme kararı... İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK üyelerine hakaret (ahmak) ettiği için 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılır.
Bu kararın maşeri vicdanda nasıl tepki bulacağını görmek için henüz çok erken olabilir fakat 25 yılda sosyal medya ile iletişim çok farklı boyuta geldi.
Gelen ilk tepkilere göre bu mahkeme kararı da maşeri vicdan da karşılık bulmadı.
Tarihin tekerrürü; Sayın Erdoğan cezadan sonra Saraçhane’de doğrudan seçmenine ve genelde millete bir konuşma yapmış ve “bu şarkı burada bitmez” demişti.
14 Aralık akşamı Saraçhane aynı görüntüleri verdi. Sayın İmamoğlu, Sayın Erdoğan’ın o zamanki konuşmalarından alıntılar yaparken Sayın Akşener, bu şarkı da burada bitmeyecek” dedi.
Şarkının bitip bitmediğine, yeni bir şarkının başlayıp başlamayacağına millet karar verecek ve bunu bize zaman gösterecek.
Erkene alınmazsa Haziran 2023’te seçim var.
MAKES/YANKI (Ya da aksiseda, inikâs, akis, eko)
Mahkemenin bu kararını, amacı halka haber vermek ve bilgilendirmek olan dördüncü güç medya nasıl gördü? Tabii bir de artık beşinci güç olan internet vardı…
Haber ve bilgi işin kamuflajı. Türkiye’min medyası da mahallelere bölünmüştür ya da mahallerimizin medyası vardır. O zaman haber ve bilgi ona göre verilecektir. Halkın anlaması için ona bir “hap” sunulacaktır.
Ancak bu medyanın hâlâ kendini dünyadan ibaret sanması ve halkın, haber ve bilgiye çok kolay ulaşabildiğini görmemesi çok ilginç ve bir o kadar hoş. Turnusol kağıdıdır bu durum.
Aslında vuku bulan olaylarda, bu halk, kimin ne diyeceğini biliyordu. Bir merak asla söz konusu değildi. Biz yine de okurlarımız için ilginç bulduklarımızı derledik ve bir çerçeve içinde görüşleri sunmak istedik.
SOSYAL MEDYA
Her türlü çekinceye rağmen insanlar görüşlerini belirtmeden edemiyordu. Anında yorumlar düştü hesaplara. Destekleyen vardı fakat kararı yanlış ve taraflı bulanlar çoğunluktaydı.
Sanatçılar, şarkıcılar, oyuncular ilgisiz kalmadı…
Atilla Taş: ...seçimi bu şekilde kazanamayacaksınız. Şah ve mat beyler!
Mert Fırat: Halkın iradesiyle seçilmiş olana dahi tahammül edemeyen, saygı göstermeyen seçime nasıl saygı gösterecek. Daha ne sınanıyor? Hak, hukuk, adalet.
Armağan Çağlayan: Altılı masanın cumhurbaşkanı adayı da bugün belli oldu sanırım.
Oğuzhan Uğur: ...Tek davayla birbirinden uzaklaşan muhalefet bir araya geldi...
Fazıl Say: ... Korkaklar! Korkaksınız! Adaletsiz korkaklar!
Cem Yılmaz: Kalkınma süperdi…Adalet zaten…Bu “Her toplum hak ettiği gibi yönetilir” sözünün çirkinliği bir yana benim memleketim bu değil diye düşünüyorum. Espri? Yine siz yapın elbette. Politik mizah neden yok çünkü politika yok ki mizahı olsun! Laba luba hep ikisi de. Acı bi tablo.
Mustafa Sandal: Asla yalnız değilsin. Her şey çok güzel olacak!
Soner Olgun: Mahkeme bu kararıyla cumhurbaşkanı adayını açıkladı.
Şanışer: Başkanlığın hayırlı olsun.
Dilek Kaya İmamoğlu eşine destek vermişti: ...hukuk dışı kararlarla ülkesini seven insanları yıldıramayacaksınız.../mücadeleye devam...
Rasim Ozan Kütahyalı endişeliydi: Tüm AK Parti ve özellikle Tayyip Bey, bu siyasi yasak kararını kınar, istinaf mahkemesi de bu saçma kararı bozarsa ülke normalleşir... Yoksa ya normal bir seçimle altılı masa adayı kim olursa kazanır ya da bu kaos sürecinin bizi koyu totaliter bir yere sürükleyeceğinden endişeliyim.
Eski dostlar;
Abdullah Gül: ''Bugünkü mahkeme kararı sadece Ekrem İmamoğlu'na değil Türkiye’ye karşı yapılan büyük bir haksızlıktır. Millet iradesi her şeyin üstündedir. Üst mahkemelerin bu yanlışı düzelteceklerine inanıyorum.
Hüseyin Çelik: Sn. Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza, Ak Parti iktidarına yapılmış en büyük kötülüktür. 1998’de İBB Başkanı iken Sn. Erdoğan’a verilen ceza ile bunun ne farkı var?
İlginç; AK Partili yetkililer, kararın açıklanmasıyla birlikte bu ceza ile Cumhurbaşkanı’na zamanında verilen ceza arasında hiçbir ilgi ve benzerlik olmadığını söylüyordu.
Bülent Arınç, uzun bir açıklama yapmış ve kararı “Türk yargısı adına utanç verici ve umut kırıcı” olarak görmüştü.
İNTERNET MEDYASI
ENPOLİTİK haberi doğrudan gördü. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcılarından Selçuk ÖZDAĞ’ın açıklaması dikkat çekiciydi: Korku imparatorluğuna müsaade etmeyeceğiz. Dik duracağız, yılmayacağız. Kazanan hukuk, adalet ve demokrasi olacak, Cumhuriyet’e sonuna kadar sahip çıkacağız.
Serbestiyet, Diken, Oksijen, Gazeteoku, T24 gibi siteler habere geniş yer ayırdı.
TELEVİZYONLAR
Habere Habertürk, Tele1, KRT, Halk tv gibi kanallar geniş yer verdi, tartışma programları vardı.
TGRT Haber’de Ekrem Açıkel, haberi kapsamlı verdi.
CNN’de Ahmet Hakan’ın tartışma konusuydu karar.
Diğer kanalların daha önemli gündem maddeleri vardı.
İmamoğlu kararı, Haber Global gündeminin de ilk sırasında değildi.
DIŞ GÜÇLER... Pardon, DIŞ BASIN
New York Times: Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtemel rakibine siyaset yasağı getirdi.
Washington Post: Türk mahkemesi Erdoğan’ın rakibini görevlilere hakaretten mahkûm etti.
Financial Times: İmamoğlu’nun siyasi talihi bazen Erdoğan’ınkini andırıyor.
“Talih” ifadesi ilginç…
Haaretz gazetesi: Türkiye seçimlerine 6 ay kala, Erdoğan’ın rakibi hapis cezasına çarptırıldı.
Guardian gazetesi, yargının İmamoğlu kararının, seçimler öncesi ana muhalefet partisinin kilit isimleri üzerindeki baskının artırılmasının son adımı olduğunu yazdı.
GAZETELER
Hürriyet ve Milliyet haberi başlığın altında gördü. Milli Gazete de benzerdi.
Sabah, sayfanın altında “küçücük” verdi. Yeni Şafak, Akşam, Türkgün benzerdi.
Karar, Yeniçağ, Cumhuriyet, Sözcü, Korkusuz manşetten gördü.
Aydınlık ve Yeni Mesaj görmedi. Televizyonunun aksine Türkiye Gazetesi de haberi görmedi.
Takvim haberi “Şehir Tiyatrosu” olarak verirken Yeni Akit doğrudan “ahmak” kelimesini kullandı; Ahmak’tan Siyasi Şov Devşirdiler.
“Ahmağın” yazımı bile dikkat çekiciydi.
Habertürk’te 15 Aralık’ta yazan yazarlarının neredeyse tamamı “dava ve kararı” yazdı.
Oray Eğin “Ekrem’in Yürüyüşü” başlıklı yazısını kaleme almıştı.
KÖŞE YAZARLARI
Karar, Akif Beki: Muhtar bile olamayacak desenize.
Karar, Mustafa Karaalioğlu: Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi.
Star, Fadime Özkan: Nerden baksan ahmakça.
Sabah, Mehmet Barlas: İmamoğlu istediğini aldı.
Fehmi Koru: Siyasi yasak İmamoğlu’nun önünü açar, Erdoğan’ı aday olmaktan vazgeçirir mi?
Yeni Akit’ten Ali Karahasanoğlu, kararı biraz ağır bulmuştu.
DIŞ GÜÇ...
Hay Allah! ABD/Biden ofisi açıklaması:
Bu haksız ceza insan haklarına, temel özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne aykırıdır.
ABD Dışişleri Bakanlığı: Derinden endişeliyiz, hayal kırıklığına uğradık.
PARTİ LİDERLERİ
Cumhur İttifakı ses vermedi.
Millet İttifakı liderleri İmamoğlu’na destek verdi.
Meral Akşener birkaç kurmayıyla Saraçhane’deydi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş da Saraçhane’deydi.
Kemal Kılıçdaroğlu Almanya gezisini keserek İstanbul’a döndü.
TDP Genel Başkanı destek verdi, Bilecik’ten geliyorum dedi.
Muharrem İnce tüm muhalefeti destek vermeye davet etti.
Altılı Masa bileşenleri bugün de (15 Aralık) Saraçhane’de olacak.
BELEDİYE BAŞKANLARI; 10 büyükşehir belediye başkanı ve ilçe belediye başkanları destek için İstanbul’daydı.
Z RAPORU
İlk tepkilerden sonra tartışma hukuk ve adalet ekseninden çıktı ve “Kime Yarar” sorusuna odaklandı.
Biz diyoruz ki;
Adalete zarar,
Hukuk ve yargıya zarar,
Demokrasiye zarar,
Maşeri vicdanı yaralar...
