Türkiye’nin mevcut iktidar tarafından yönetilemediğini kaydeden TBMM Gelecek-Saadet Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, “Ekonomi, hayat pahalılığı, güvenlik, asayiş, eğitim, sığınmacı ve kaçak sorunu, pasaport ve paramızın itibarsız hale getirilmesi ile Türkiye nerdeyse bir Ortadoğu ülkesi olmuştur. Bu sorunları çözmek yerine yine topu taca atıp ipe un serme yolunu tercih ediyorlar” dedi.
12 EYLÜL ANAYASASI 19 KEZ DEĞİŞTİRİLMEDİ Mİ?
Karşılaşılan tüm sorunlara karşın iktidarın “Yeni sivil, demokratik bir anayasa” gündemini özellikle ortaya sürdüğünü ve asıl amaçlarının zaman kazanıp, halkı içi boş, kulağa hoş sözlerle sonu görülmeyen yeni bir umut kapısına sürüklemek olduğunu belirten Özdağ, “Neymiş, bütün bu sorunları “yeni sivil, demokratik bir anayasa (!)” ile çözeceklermiş. Peki bütün bu sorunların kaynağı anayasa mı? Yahu siz mevcut anayasaya bile uymuyorsunuz ki! Hem ikide bir bu anayasaya 12 Eylül darbe anayasası demeniz de kabak tadı vermeye başladı. 1982 anayasası bugüne kadar 12’si AK Parti iktidarlarında olmak üzere toplamda 19 defa değiştirilmedi mi? Tüm bu değişiklikler ile 177 maddelik anayasanın 134 hükmünde değişiklik yapılmadı mı? Son 21 yılda sırf bu anayasa değişiklikleri için 3 defa referanduma gidilmedi mi? Yani demem o ki mevcut anayasanın bugüne kadar zaten üçte ikisini değiştirdiniz. Bu anayasa 12 Eylül değil Erdoğan anayasasıdır. Lafı dolandırmanın lüzumu yok. İşinize gelen her anayasa hükmünü halkın oyuna sunup değiştirirken kimse elinizi bağlamadı” şeklinde konuştu.
ASIL AMAÇLARI İSTEK VE HEVESLERİNE UYGUN DÜZENİ KURMAK
İktidara, “Peki o günlerde imkan varken yapmadığınız değişiklikleri bugün niye gündeme getiriyorsunuz?” diye sorarak sözlerine devam eden Özdağ, “Çünkü bazı şeylerin olgunlaşması gerekiyordu değil mi! Ve olgunlaşacak olan da kesinlikle demokrasi ve hukukun üstünlüğü değildi. 12 Eylülcülerin sonradan, darbe zemininin olgunlaşmasını bekledik lafı hala kulaklarımızda çınlıyor. Onların silahlı olarak yaptığını birileri de demokrasi ve anayasa değişikliği kisvesi altında mı yapmak istiyor acaba? Tartışmalara bakılırsa böyle düşünmemek elde değil. Zira bu haliyle değişiklik yapılmamış ne kaldı ki? Kalanlar; Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısı, laiklik, bayrak, milli marş, hukukun genel ilkeleri ile bağımsız kalan birkaç kurumsal yapıyı ilgilendiren temel hükümlerinden ibaret. Ve bugün, halkın hangi sorunları arasında anayasa değişikliği öncelikli ki? Vatandaşlarımızın yaşadığı bütün bu devasa sorunların temelinde zaten sizin anayasaya uymayan yönetim anlayışınız yok mu? Türkiye Yüzyılı propagandanıza sos mu arıyorsunuz? Eğer sizin meseleniz gerçekten hak ve özgürlükleri güvence altına almak ise bu kadar baskı ve yasaklamaların sebebi nedir? Önceleri her fırsatta mevcut anayasanın darbe ürünü olduğundan bahisle köpürtülen tartışma, işinize gelen anayasa değişiklikleri yapıldıktan sonra, Şimdi de yamalı bohça olmuş bu anayasayı değiştirelim, yeni ve sıfırdan bir anayasa yapalım demeye başladınız. Aslında mesele, ne yeni bir anayasa yapmak, ne de hak ve özgürlüklerin alanını genişletmek! Esasen kendi istek ve heveslerinize uygun bir düzen kurmak !” dedi.
“Sayın Erdoğan ne kural getirirse getirsin, hatta boş bir kağıda istediğini yazıp kanunlaştırsın, en fazla 6 ay sonra bile bununla kavga etmeye başlar” diyen Özdağ sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Erdoğan’a, her şeyden önce bir kurala bağlı olmak zor geliyor. İstediği şey esasen “kuralsızlık” ve bir nevi “ferman” düzeni(!) Bunun için ise, rüyalarını süsleyen sultanlık, padişahlık tadında bir yönetim için şafak sayılıyor. Tüm kurallardan azade, o anki duruma göre ihdas ettiği kendinden menkul fermanların havada uçuştuğu masalımsı bir düzeni iple çekiyor. -Ve bunun için de imkanı varken daha önce niye yapmadı diye sorduğumuz sorunun cevabı olarak; zat-şahanelerinin artık şartların olgunlaştığını düşündüğünü anlıyoruz. Yani sözün özü amaç; gerçekten de 1982 Anayasasını değiştirmek değil. Türkiye Cumhuriyetini değiştirmek. Ama buna asla müsaade etmeyeceğiz.”