Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ 14 yıl birlikte siyaset yaptıkları ve FETÖ’nün düzenlediği iddia edilen suikast sonucu Şehit olan Türk siyasetinin önemli liderlerinden Muhsin Yazıcıoğlu’nu sene-i devriyesinin 14. Yılında sosyal medya sayfasından yaptığı paylaşımla andı. Özdağ, “Muhsin Yazıcıoğlu yaşamını hizmete adamış bir dava adamıydı. O çağımızın Alpereniydi” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ 14 yıl birlikte siyaset yaptığı yol ve kadar arkadaşı Muhsin Yazıcığlu’nu vefatının 14. Yılında andı. Muhsin Yazıcıoğlu’nun demokrasiye, millet iradesine ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğuna inanan dürüst ve ilkeli bir siyasetçi olduğunu belirtti.
YAZICIOĞLU İYİ BİR DEVLET ADAMI SAMİMİ BİR MÜMİNDİ
Yazıcıoğlu’nun 28 Şubat ve sonrasında emperyalizmin ve emperyalist güçlerin korkusuzca karşısında durduğunu hatırlatan Özdağ; “Muhsin Yazıcıoğlu'nu 14 yıl önce kaybettik. Ölümünün ardından çok şeyler yazıldı, çok şeyler söylendi. Cenazesinde toplanan milyonlar, etki ve sevgi alanının partisinin sınırlarının çok ötesinde olduğunu gösteriyordu. Aradan yıllar geçmesine rağmen unutulmadı. Aksine her geçen gün daha çok aranan, daha çok özlenen bir siyasetçi olarak belirdi. İnsanları yaşatan geride bıraktığı izlerdir. Özellikle siyaset yapanların Yazıcığlu’nun bıraktığı izleri, hangi saiklerle bu kadar sevildiğini anlamaları gerekir. O her zaman halktan biri gibi hareket etti. Eleştiriye açık oldu. En ağır tenkitler karşısında bile tebessüm etmesini bildi. Özel hayatında da siyasi hayatında da meşruiyetten yana, şeffaf ve demokrat bir tutum sergiledi. Siyaseti ticaret gibi değil, bir millet hizmetkarı gibi yaptı. Muhsin Yazıcıoğlu iyi bir devlet adamı, samimi bir mümindi” dedi.
HEPİMİZ ÜŞÜDÜK
“Muhsin Yazıcıoğlu siyasette başarıyı rakamlarla ölçen biri değildi. Onun için arkasında kaç kişi olduğuna hiç bir zaman önem vermedi” diyen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü, “Hapishanede yazdığı ve hepimizi üşüten şiiri belki de onun saf temiz ruhuna düşmüş acıklı sonun kerametvari bir terennümü idi. Çağlayancerit'te helikopteri düştüğünde üşüyen sadece o değildi, hepimiz üşüdük. Böyle mert, ilkeli bir siyasetçinin erken zamanda aramızdan ayrılması hepimizi derinden üzmüştü. Yazıcıoğlu hiç bir zaman dışarıdan müttefik aramadı. Kolay yoldan gelecek ama kendisini esir alacak yol ve yöntemlerin hiçbirine rağbet etmedi. Nefsini her zaman milletinin menfaatlerinin gerisinde tuttu. Siyasetin en temiz yüzlerinden biriydi. Onun içindir ki her çevreden dostları sevenleri vardı. O çağımızın alpereniydi. O mücadele adamıydı. Yalçın kayalıklara dolanan şanlı bir bayrak gibi dalgalanarak hayata gözlerini yuman bir dava adamıydı.”