1993 yılının Türkiye’nin en buhranlı yıllarından biri olduğunu kaydeden Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, “30 yıl önce 2 Temmuz 1993’de Sivas’ta, şuursuz ve doldurulmuş kalabalıklar eliyle 33 insanımız yakılarak katledilmişti. Aynı yerden talimat alan birileri de, bölücü teröristler eliyle üç gün sonra Erzincan’ın Başbağlar köyünde bir başka katliama imza atmışlardı” dedi.
“Madımak katliamının ardından Erzincan’a bağlı Başbağlar köyüne gelerek sözde Madımak katliamının öcünü aldıklarını söyleyen PKK’lı teröristler, 33 masum vatandaşımızı katletmişti. Bu öylesine bir terör eylemi de değildi. O yıl uygulanmak istenen belli bir planın parçasıydı” ifadesinde bulunan Özdağ, “1993 senesi, ülkemizin hala aydınlatılmamış bir yıkım planının sahnelendiği bir yıldı. Yaşanan bir dizi terör, katliam ve suikastlerin tesadüf olmadığı çok açıktı. Sivas Madımak ve ardından Erzincan Başbağlar katliamları da bu yönüyle tesadüf değildi” diye konuştu.
YAŞANANLARDAN EN BÜYÜK DARBEYİ ÜLKEMİZİN İÇ BARIŞI ALDI
“Küresel güçler ve yerli işbirlikçileri, tüm enstrümanları ile ülkemiz ve milletimiz aleyhine devreye soktukları bu planlar birçok masumun hayatına mal oldu, ülkemiz iç barışı bozuldu, insanlar birbirlerine kuşku ve düşman gözüyle bakmaya başladı. Kaynaklarımız heba edildi” diyerek sözlerine devam eden Özdağ, “1993 senesinde: Uğur Mumcu Suikasti, Jak Kahmi’ye suikast girişimi, Adnan Kahveci’nin sır ölümü, Eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in uçağının düşmesi, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve JİTEM’in kilit isimlerinden Cem Ersever’e düzenlenen ve şehit oldukları suikastlar, 33 askerimizin kalleşçe şehit edilmesi ve Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın sır ölümü gibi bir dizi karanlık olaylar yaşandı. Türkiye ile bir şekilde hesabı olanlar illegal örgütleri kullanarak hesaplaşmak istedi. Bu tür olayları gündemde tutarak “bir daha yaşanmasın” demek doğrudur. Ama bu olayları gündemde tutarken diğer yandan meseleyi Türkiye'de alevi-sunni, sağcı-solcu, Türk-Kürt çatışmasına çevirmek isteyenlere de fırsat vermemeliyiz. Birbirimize hangi dille hitap edeceğimizi bilmemiz gerekiyor. O dil bellidir ve o dil demokrasidir, Cumhuriyet'tir, insanlık dilidir.”
BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERİMİZİ YOK ETMEYE YEMİNLİLER
“Anadolu insanı bu toprakları yurt edindi edineli çok büyük acılar yaşadı ve yaşatıyorlar da. İstiyorlar ki bu zengin ülkenin yoksul ve birbiriyle kavgalı çocukları olalım” diyen Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, “Bizi biz yapan her bir değerimizi yok etmeye yeminli olanlara hep dediğim gibi; Bir damarı kesseniz elden ne gelir. Elbet bir başkası alttan sürgün gelir Bu vatanda yörük-türkmen, kürt, laz çerkes, alevi - sünni kavgası falan da yoktur, bu kavgaları çıkartmak isteyenler ve habis planları vardır. Bu vesileyle Başbağlar’da katledilen tüm masum vatandaşlarımızı tekrar saygı ve rahmetle anıyor, yakınlarına ve sevdiklerine başsağlığı diliyorum. Ülkemizin ve milletimizin başı sağolsun” şeklinde konuştu.