Özdağ, ülkenin her anlamda büyük bir çölleşme ile karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, mevcut sistemin eğitimli ve liyakat sahibi gençlerin aidiyet duygularını nasıl örselediğini ayrıntılı bir şekilde ele aldı.
Gelecek-Saadet Partileri TBMM Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'deki taşeron işçilik, istisnai kadrolar ve liyakat sisteminin yok sayılmasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Özdağ, ülkenin her anlamda büyük bir çölleşme ile karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, mevcut sistemin eğitimli ve liyakat sahibi gençlerin aidiyet duygularını nasıl örselediğini ayrıntılı bir şekilde ele aldı.
Liyakat ve Eğitimli Gençler Üzerindeki Baskı
Özdağ, açıklamalarına ülkenin dört bir yanındaki yetişmiş ve eğitimli gençlerin durumu ile başladı. Eğitimlerine yıllarca emek veren ve sonunda devlet sınavlarını başarıyla geçip görevlerine başlayan gençlerin, hiçbir sınav ve mülakat sürecine tabi tutulmadan, siyasi bağlantılar aracılığıyla önemli pozisyonlara getirilen kişiler tarafından nasıl gölgede bırakıldığını anlattı. Bu adaletsizliğin, gençlerin ülkeye olan aidiyet duygularını zedelediğini belirtti.
İstisnai Kadroların Adaletsizliği
Özdağ, özellikle "istisnai kadro" uygulamasının adaletsizliğine dikkat çekti. Bakanlıklarda, valiliklerde, belediyelerde ve çeşitli kamu kurumlarında, liyakat esasına göre değil, siyasi ve kişisel bağlantılar aracılığıyla atamaların yapıldığını belirten Özdağ, bu durumun toplumsal huzursuzluğa yol açtığını ifade etti. Özdağ, "Bu kadrolar, hak eden gençlerin önü kesilerek, siyasi bağlantılarla dolduruluyor. Bu sistem, gençlerimizin umutlarını ve ülkeye olan güvenlerini sarsıyor," dedi.
Taşeron İşçilik Sorunları
Taşeron işçilik konusuna da değinen Özdağ, 2018'de çıkarılan 696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinin amaçlandığını, ancak bu sürecin kötü niyetli uygulamalarla sekteye uğradığını belirtti. Özdağ, belediyelerde taşeron işçilerin sayısının 650 bini bulduğunu, buna karşın norm kadrodaki işçi sayısının 30 binlerde kaldığını söyledi. Taşeron işçilerin özlük hakları, ücretleri ve sosyal haklarının norm kadrolularla kıyaslandığında ciddi farklılıklar gösterdiğini vurgulayan Özdağ, "Aynı işi yapan iki işçiden biri, diğerine göre daha az hakka sahip. Bu durum çalışma barışını ve vicdanları yaralamaktan başka bir işe yaramıyor," dedi.
TBMM Başkanı'na Yöneltilen Sorular
Özdağ, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a da seslenerek, "TBMM'nde istisnai kadroya ataması yapılan kaç kişi vardır? Bu kişilerin referansları kimlerdir? İstisnai kadro atamalarının TBMM gibi güzide bir kurumda hakkaniyetli bir uygulama olduğunu düşünüyor musunuz?" sorularını yöneltti. Özdağ, bu atamaların, gençlerin ülkeye olan aidiyet duygusunu örselediğini belirtti.
Gelecek İçin Çözüm Önerileri
Özdağ, çözüm önerilerini de sundu. Taşeron işçilerin haklarının korunması, eşit iş yapanlar arasındaki mali, sosyal ve özlük farklılıklarının giderilmesi gerektiğini belirtti. Kamu kurumlarında, liyakatsiz yöneticiler ve çalışanların neden olduğu sorunların ülkeye ciddi zararlar verdiğini ifade eden Özdağ, maden kazaları, elektrik kaçakları ve orman yangınları gibi olayların bu liyakatsizliklerin doğrudan sonuçları olduğunu söyledi.
Selçuk Özdağ, basın toplantısının sonunda, adaletsizliklerin ve liyakatsiz atamaların bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. "Bu ülkede liyakatin ve adaletin sağlanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Gençlerimize hak ettikleri fırsatları vermek ve onların ülkeye olan inançlarını yeniden kazanmak için çalışacağız" diyerek konuşmasını tamamladı.