HAKEMLER Ankara Kitap Fuarı
Saygıdeğer okurlar, öncelikle bir açıklama yapmalıyım. Çok yoğun bir haftaydı benim için. 19. Ankara Kitap Fuarı nedeniyle bu hafta Süper Lig maçlarının büyük bir kısmını seyredemedim. Birçok maçın özetini seyrettim.
Dolayısıyla analiz ve değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını düşündüm. Süper Lig’i bu hafta kısa geçtim. Geçtim çünkü kitaplarım müptelasıyım…
Hoşgörünüze sığınır özür dilerim.
KUPA AVRUPA
29.11.2023
“İSTATİSTİKLERİN EFENDİSİ”
Galatasaray-Manchester United: 3-3
Goller: Ziyech (29’ ve 62’), Kerem Aktürkoğlu (71’)/Garnacho (11’), Fernandes (18’), Mc Tominay (55’)
Ali Sami Yen’in takımı UCL için beşinci kez sahadaydı. Geçen dört maçta sarı kırmızılılar, taraftarının başını eğmek bir yana göğsünü kabartmıştı. İstenilen sonuçlar tam olarak alınmamış olsa da iddia devam ediyordu ve Bayern haricinde 3 takım için netice son maçlarda belli olacaktı.
Okan Buruk, meslektaşı Erik ten Hag’ı İngiltere’de üzmüştü. Hollandalı rövanş için işleri daha sıkı tutmuş, planlarını savunma ağırlıklı kurmuş. Kalesinin önüne bir savunma hattı çeken Erik ten Hag, bu hattan hiç kimsenin ileri çıkmasına izin vermemiş. Orta saha da savunma ağırlıklı olup Fernandez iki yönlü oynayacakmış. Uzun toplarla GS’nin önde baskısı kırılıp hızlı ataklarla gol aranacakmış.
Plan, Hollandalının tahmininden de daha iyi tuttu ve Manu savunmasıyla karşıladığı ev sahibi karşısında 2-0 öne geçti. Fernandez’in füzesi müthişti.
Taraftarın ve takımın morali düştü ancak vazgeçmek yoktu. Ziyech’in frikiki ile devre 2-1 tamamlandı. Şimdi sıra Okan Buruk’taydı. Takım ikinciyi de atacaktı ancak sahneye Mc Tominay çıktı: 1-3
Bu ligde iki kez iki farklı yenik duruma düşmek gerçekten fena halde can sıkıcı ve moral bozucuydu. Buna rağmen yine Ziyech’in frikik atışında Kaleci Onana’nın ikramı geldi.
Ardından oyuna giren Kerem Aktürkoğlu, bu maçı da boş geçmedi, Manu’ya bir kez daha attı. Gol, belki de gecenin en güzel gollerinden biriydi.
Bundan sonrası, Okan Buruk’un da dediği gibi “Rus ruletine” döndü. Artık kim kazansa sürpriz olmayacaktı. Son 5 dakikada Manu çok zorladı fakat ilk yarıdaki gibi kısmetli değildi bu defa, maç berabere bitti.
Dananın kuyruğu artık 12 Aralık/Salı günü kopacak. 3 takım da kendi göbeğini kendi kesme imkânına sahip.
TEŞEKKÜR… GS yönetimi, Okan Buruk ve ekibi ve oyuncu grubu, başta kendi taraftarı olmak üzere bir teşekkürü hak etti. Takım oynadığı 5 maçın da hakkını verdi.
Rıdvan Dilmen’in de dediği gibi UCL’de en renkli, heyecanlı ve güzel maçlara imza attı.
MAÇIN YILDIZI… 2 gol, 1 asist ile kalmayıp ince paslar ve zaman zaman savunma katkısıyla bir güneş gibi parladı Hakim Ziyech.
Belki beklentilerin altında kalan oyuncular vardı GS’de ama kötü olan yoktu. Kerem Aktürkoğlu da girdikten sonra büyük katkı verdi harika bir gol attı.
Manu’da, Muslera’nın kalesine iki de füze gönderen (1 gol, 1 direk) Fernandez gecenin performanslarından birine imza attı lakin bugün maçın oyuncusu seçilebilmesi imkânsızdı; karşısında Ziyech vardı.
MAÇIN POZİSYONU… Icardi’nin attığı gol için çekilen ofsayt çizgisi ve verilen karar. Tırnağı ofsayttı herhalde Arjantinlinin. Bu pozisyonda golü iptal etmek futbolun doğasına aykırı… Ayıp ve zulüm… IFAB, FIFA ve UEFA’yı bir kez daha uyarıyorum; bindiğiniz dalı kesiyorsunuz… Böylesi kararlar insanı futboldan soğutur.
Bir de atlanan penaltı… Mc Tominay’ın pozisyonu net penaltı. Benim şiddetle itiraz ettiğim “doğal hâl” diye bir şey çıkardılar ya… Diyorum ki; kollarım vücuduma yapışık iken sadece 5 derecelik bir açıyla topla oynayabilir ve topun yönü değiştirilebilirim. Profesyonel olmaya gerek yok, bu oyunu oynayan herkes bunu bilir.
Jose Maria Sanchez ve diğer hakemlerin ve VAR’ın bu pozisyonu atlaması inanılmaz.
GS’nin hakem yönetimleri ile sınavı devam ediyor. Medyaya düşen haberler doğru ise, kariyerinde bir kez Şampiyonlar Ligi maçı yöneten (Bayern-GS maçı hakemi) Nobre, bu seviyede bir daha düdük çalamayacak.
Diğer maçta Kopenhag, 0-0 ile Bayern’den 1 puan kotardı. Bu maçın hakemi Stephanie Frappart Almanların tepkisini çekti. Madam Frappart, Almanların son dakikalardaki üst üste iki penaltı beklentisine kulak asmadı.
TARAFTAR… Böylesi maçlarda Türk taraftarlar gerçekten bir başka oluyor, takımının tam anlamıyla 12. adam unvanını hak ediyor. Bu maçta da GS taraftarı öyleydi.
Buna karşın sahaya madde atmak… Burada defalarca oynamış olmak nedeniyle GS taraftarı buraya alışkın ve burayı en iyi bilen grupların başında gelir. Buna karşın sahaya madde atmak hangi akıldır?
Çok az oldu denilebilir lakin hiç olmamalı. Daha yenilerde, Bayern ve milli maçlarda taraftarlarımız Almanların içinde maç seyretmedi mi?
KEREM AKTÜRKOĞLU’NA NOT… Sen, Süper Lig’in en iyi oyuncularından birisin. Sen, Süper Lig’in mevkiinde en iyi oyuncususun.
Bunu takım hocaların biliyor. Bunu, Milli Takım hocaların biliyor. Biliyorlar ki senden vazgeçmiyorlar.
Bunu rakip takım hocaları da biliyor.
Bunu taraftarının çok büyük bir bölümü de biliyor, takdir ediyor. Rakip camialar da, taraftarlar da biliyor.
Artık bir şey ispat etmek zorunda değilsin. İşine odaklan, çalış, çık, oyununu oyna, paslarını ver, gollerini at, keyfine bak…
Manu’ya ikinci maçta ikinci golünü, hem de harika bir kontrol ve vuruşla atmışsın evlat… Kıyma kendine, sevinci yaşa doyasıya.
Seyirciyle uğraşma… Olmaz. Zira seni acımasız, haksız, hadsiz bir şekilde eleştirenler bütünün içinde saklanmış parçalardır. Onun için olmaz. Bütünü kırarsın, sana da kimseye de faydası olmaz, mutluluk getirmez.
Senin daha yapacak çok işin var genç adam…
İSTATİSTİKLERİN EFENDİSİ…
İstatistik her alanda tartışma konusu. Futbolda istatistiki verileri kabul etmeyen, hiç önemsemeyen insanlar var elbette. Sağlam bir argümanları da var; sen oynarsın, bütün rakamlar senin lehinedir. Gol atamazsın. Rakip bir gol atar ve o 90 dakikada senin bütün istatistik rakamlarını çöpe atar.
Doğrudur ancak bu size sadece bir maç kazandırır. Yarışmayı önde tamamlayanlar istatistik olarak önde olanlardır. Barcelona, Real, Bayern, M. City gibi…
Bu yolda, bütün istatistikleri parçalayarak ilerleyen Okan Buruk’un önü son derece açıktır. Belki bu yıl, belki bu turnuvada olmaz ancak sabredilirse, azim inanç ve çalışma devam ederse İstatistikleri Efendisi Okan Buruk’a büyük başarılar çok yakın olabilir.
YOLCULUK… Temsilcimizin Avrupa yolculuğunu son maçlar belirleyecek. 2 takım, GS ve Kopenhag kendi göbeğini kendi kesecek durumda. GS, Manu ve Kopenhag için sıralamada birincilik haricinde her yer ihtimal dâhilinde. Sarı kırmızılılara başarılar diliyorum.
EN UZUN GECE
30.11.2023
En uzun gece (21 Aralık) erken geldi. Perşembe uzun ve kara bir gece olarak kayıtlara geçti.
TBMM’de bir önerge verilsin, 30 Kasım takvimlerden çıkarılsın, kasım ayı şubat gibi 29 gün olsun.
Maç öncesinde yazımın hazırlıklarını yaparken Beşiktaş’a en az 1 puan vermiştim. Büyük sıkıntıları vardı Kartal’ın. Sakatlıklar ve kadro zorluğu vardı lakin evinde 1 puanı kotaracak gücü olmalıydı.
Olmadığı gibi maç 15. Dakikada 2-0’a gelince bitti, kalan bölüm yönetime, teknik kadroya, oyunculara, tribünlerde taraftara ve ekranları başında insanlara zulüm oldu. Brugge, muhtemelen kendisinin de hiç beklemediği bir şekilde maçı 5-0 kazandı. İstanbul Belçikalılara turistik bir seyahat oldu.
Yenilgi üç ihtimalden biri elbette… Zaman zaman böylesine ağır yenilgiler de var futbolda. BJK bunu en kısa zamanda atlatıp lige odaklanmak zorunda. Aksi takdirde 2022-23 sezonu kolayına bitmez.
Bundan kötüsü olmaz diye düşünürken gecenin ikinci maçı geldi. Fenerbahçe’ye en az 1 puan vermiştim fakat kazanacağını bekliyordum. Olmadı.
Olmadığı gibi sarı kanarya da ağır bir mağlubiyetle sahadan 6-1 yenik ayrıldı.
Sarı lacivertlilerin de temel sorunu sakatlıklardı. Fred ve defansın göbeği eksikti. Yine de eldeki kadro Nordsjaelland karşısında favoriydi.
Önceki yazılarımda “Kuzeyin futbolunu” sevmediğimi, bize ters geldiğini yazmıştım ancak bu kadarını gezegende kimse beklemezdi.
Sakatlıklar ve eksiklikler önemliydi lakin önemli bir sorun da FB’nin oyun planıydı. Ben, Ludogorets’in ilk maçta (3-1 yenildikleri maçta) bu oyun planını çözdüğünü kayda almıştım.
Nitekim bunu çözen Danimarkalılar taktik-plan ve hızlı oyunla temsilcimize fark attı.
FB’de ayakta kalan iki oyuncudan biri Szymanski oldu. Diğeri yediği 6 gole rağmen Kaleci Livakovic oldu.
Nordsjaelland takımında görevini yapmayan oyuncu yoktu ama 19 yaşındaki Andreas Schjelderup’u çok beğendim.
TEKNİK-TAKTİK, OYUN… Böylesi rakiplerden böylesi ağır yenilgilerde söz tükeniyor. Yönetimler, teknik kadrolar ve oyuncular sıkı bir analiz ve özeleştiri yapmak zorundalar.
DEV AYNASI… Ön eleme maçlarında önümüze geleni yenince temsilcilerimizin elini kolunu sallayarak gruplarını geçeceğini düşünmüştüm. Aksini düşünen kimse de yoktu sanırım.
Lakin âlemin çoluk-çocuğu elini kolunu sallayarak gollerini atıp gitti bize.
HOCALARIN AFFIYLA… Evet, kazanınca konuşmak çok kolay... Ama asıl mevzu böyle zamanlarda konuşmak. Hataları “tak-tak” söyleyip hemen bir sonraki maçı hedef almak gerekiyor diye düşünüyorum. Aksi “dibe vuruş” olur ki dönüşü gerçekten çok zor olur.
YÖNETİCİLER… Hak aramak, hakkını savunmak üslup ve özenli bir dil ile gerek ve takdir edilesi… Ancak ortalığı yangın yerine çevirip oyunu sahadan masaya çekmek, bazı sorunları öteleyebilir, yurtiçinde sizi bazı şeylerden kurtarabilir. Fakat bunların yurtdışında hiçbir faydasının olmadığını mütevazı rakipler bize tecrübeyle gösterir, -kusura bakmayın ama- boyumuzun ölçüsünü elimize verirler.
1.12.2023/Cuma
ATAKAŞ HATAYSPOR-BITEXEN ANTALYASPOR: 3-3
Goller: Strandberg (19’), Kerim Alıcı (62’), Guy Kilama (71’)/Erdoğan Yeşilyurt (35’), Buksa (57’ ve 88’-P)
90 dakika boyunca bir o takıma, bir diğer takıma gidip gelen maç, hakkaniyete uygun bir biçimde berabere bitti. İstatistik rakamları goller gibi birbirine eşit olmasa da çok yakındı.
Hafta gollü ve keyifli bir maçla başladı.
Adam Buksa gollerine devam etti.
VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK-İSTANBULSPOR AŞ: 3-0
Goller: Jensen (45’-KK), Mendes (49’), Can Keleş (53’)
Mağlubiyetten öte İstanbul pek varlık gösteremedi. Konuk takım maç boyunca tek isabetli şut atamadı.
Bu sezonun İstanbul için çok zor olacağı başlangıçta belli olmuştu. TD Hakan Yakın için sorun ve sıkıntı devam ediyor, bir süre de edecek gibi.
Karagümrük FB maçında iyi sinyaller vermişti. Hemen ardından gelen bu net galibiyet mental anlamda da takımı yükseltmiştir.
22 yaşındaki Can Keleş’in bu maçta da gol atması futbol adına sevindiriciydi.
02.12.2023/Cumartesi
CORENDON ALANYASPOR-TÜMOSAN KONYASPOR: 2-2
Goller: Cordova (28’), Novais (39’-P)/Cicaldau (32’), Muric (52’)
Ev sahibi kazanmayı daha çok isteyen taraf olmuş ancak Konya’da oyun disiplininden hiç ayrılmayarak 1 puanı almış.
Muric’in akıl dolu plasesi çok şık bir gol çıkarmış.
ÇAYKUR RİZESPOR AŞ-RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ: 3-2
Goller: Olawoyin (12’ ve 90+2’), Varesanovic (17’)/Piatek (6’), Opoku (45+2’)
Git-gel bir maç olmuş. Sonunda 3 puan ev sahibinde kalmış. Rize’de Olawoyin’in formu devam ederken Başakşehir’de bir süre sessiz kalan Piatek’in bu maçta da golünü atmış. Opoku kariyer golünü atmış.
Ev sahibinin 3 puanında kalecisi Gökhan Aktan’ın katkısı büyük olmuş.
YUKATEL ADANA DEMİRSPOR AŞ-YILPORT SAMSUNSPOR: 2-3
Goller: Niang (27’-P), Yusuf Barasi (70’)/Ntcham (35’-P), Holse (45+4’), Mouandilmadji (64’)
Haftanın sürprizlerinden biri Adana’dan gelmiş. Samsun deplasmandan çok kıymetli 3 puan çıkarmış.
ADS’nin Montella döneminden kalan sorunu devam ediyor. Takım zorlu maçları daha iyi oynuyor ancak favori olduğu maçlarda puan kaybı yaşıyor.
Mavi Şimşekler bu sorunu çözdüğünde ciddi anlamda şampiyonluk mücadelesi verebilir.
SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL AŞ-GALATASARAY AŞ: 0-2
Goller: Bakambu, Ziyech
Galatasaray, bu sezon, puan kaybettiği Kayseri ve Hatay maçları da dahil olmak üzere en yavaş, en sakin maçını oynadı. Manu maçı sonrası takımın temposunun yüksek olması beklenmiyordu ancak bu derece yavaş olması da kimsenin aklına gelmemiştir.
İkinci devreye değişikliklerle başlayan Okan Buruk takımını öne taşımayı başardı fakat bu defa da konsantrasyon sorunu ve basit top kaybı öne çıktı.
Icardi’nin etkisiz kaldığı maçta goller Bakambu ve Hakim Ziyech’ten geldi. Ziyech uzaktan müthiş vurdu lakin kalecinin hatası da vardı.
Pendik, bütün umudunu Erencan Yardımcı’ya bağlamış göründü. Erencan çok çalıştı ama gol gelmedi.
Hakem Volkan Bayarslan ilginçti. Bu maçı çok daha kolay ve iyi yönetmesi gerekirdi ancak maç içinde standart sorunu yaşadı. 2 kritik kararda (Pendik’in penaltı beklentileri) eğrisi doğrusuna denk geldi doğrusu…
Kazımcan Karataş, bu maçı ve özellikle Erencan’ı kaçırdığı ve faul yaptığı (hakem vermedi ama pozisyon fauldü ve ceza sahasına sadece yarım metre vardı ki penaltı olabilirdi) pozisyonu defalarca izlesin…
Futbol çalışmadan hatta bazen çok çalışmadan oynanacak bir oyun değil…
03.12.2023/Pazar
KASIMPAŞA AŞ-GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ: 4-2
Goller: Aytaç Kara (3’), Ben Ouanes (16’ ve 31’), Fall (90+4’)/Mustafa Eskihallaç (52’), Markovic (53’)
Kırmızı Kart: Omeruo (90+4’-Kasımpaşa)
Aytaç Kara kariyer sezonuna devam etmiş. 8. golüne ulaşan Aytaç gol krallığında da iddialı gibi. Ben Ouanes harika bir röveşata golüyle birlikte bir gol daha atarak maçın adamı olmuş.
Şok yaşayan Gaziantep ardı ardına gollerle skoru 3-2’ye getirmiş, sonrasında pozisyonlar bulmuş ancak haftayı puansız kapatmış.
TRABZONSPOR AŞ-MONDİHOME KAYSERİSPOR: 0-1
Goller: Bahoken (88’)
Haftanın sürpriz Trabzon’daymış. Kayseri iyi oynadığı maçta 3 puanı tek golle kazanmış.
Yenilmek, evinde de olsa futbolun içinde var. Fakat bu maçta Trabzon sanki daha baştan her skora razı olmuş. İlk yarıda isabetli şut atamayan bordo mavililer maçı tek isabetli şutla tamamlamış.
MKE ANKARAGÜCÜ-BEŞİKTAŞ AŞ: 1-1
Goller: Ali Sowe (21’)/Chamberlain (74’)
Emre Belözoğlu, Beşiktaş’ın zorlu günlerini göz önüne alarak kazanmayı düşünmüş. Takımı bu plan çerçevesinde 1-0 öne geçmiş. Ancak 1-0’lık oyunu ev sahibinin iyi oynadığını söylemek zor.
BJK özellikle ikinci devrede biraz olsun silkinmiş ve önde daha çok oynamaya başlamış. Beraberliği bulan takım ikinci golü de zorlamış fakat atamamış.
Beşiktaş’ta seçim yapıldı, başkanlığa Hasan Arat seçildi. 35. Başkan olarak kayıtlara geçen Hasan Arat’a başarılar dilerim.
Bakalım yeni başkanıyla BJK süreci nasıl atlatacak?
04.12.2023/Pazartesi
FENERBAHÇE AŞ-EMS YAPI SİVASSPOR: 4-1
Goller: Szymanski (17’), İrfan Can Kahveci (42’), Alaaddin Okumuş (68’-KK), Dzeko (75’)/Manaj (50’)
Kötü gidişe dur ve taraftardan bir nevi özür için hızlı başladı Fenerbahçe, Szymanski’nin şık golüyle skoru da erken buldu. Golde Polonyalının koşusu muhteşemdi ancak Sivas defansının da koşuyu bizimle birlikte seyretmesi ilginçti.
Golden sonra ev sahibi vites düşürdü, konuk takım da biraz öne çıktı, orta saha mücadelesine döndü oyun.
Devrenin sonunda gelen İrfan Can Kahveci’nin müthiş golü farkı ikiye çıkardı.
İkinci yarının hemen başında Manaj’ın golü ortalığı biraz karıştırdı. Sivas cesaretlendi. Taraftar düşünmeye başlarken gelen kısmet golü Kadıköy’de herkesi rahatlattı. Ardından Dzeko ile farka gitti FB.
FB’de, Fred ve Ferdi’nin ilk 11’de yer alması hemen belli oldu. Bu iki oyuncuyla ev sahibi baskıyı kurarken daha rahat pozisyon üretti.
Bir gol atan İrfan Can çalışkandı. Maçın en iyisi Szymanski oldu.
Sivas’ın en iyileri Samu Saiz ve her yere yetişmeye çalışan Yunus Emre Konak oldu.
Oyuncu değişikliğini bu defa hiç tutturamadım. TD Servet Çetin, benim en iyi gördüğüm iki futbolcuyu oyundan aldı. Hoca kusura bakmasın ama çıkanlar-girenler değerlendirmesinde sonuç beni haklı çıkardı.
Manaj… Arnavut oyuncu göz ardı edilmeyecek bir santrfor olduğunu gösterdi.
AH BE HAKEMLER… 4-1’lik oyuna da hakemler damga vurmasın artık. Hayır, olmaz! Damga vurulacak.
Pozisyonlarda o olur, bu olur… Sana göresi bana göresi olur… Fahiş ve skandal hatalar bu oyunda her şeye rağmen VAR. Fakat idare ve disiplin cezalarında hata olmamalı… Oluyorsa da minimum olmalı.
İrfan Can Kahveci’nin bu oyunu kartsız geçmesi inanılmaz… Bahattin Şimşek, bundan sonra hangi maçında itiraza kart gösterse İrfan Can örnekliği önüne gelecek.
Aslında pozisyonda İrfan Can haklıymış demek ki… Hakem o itiraz ve tepkiye cevap veremedi ve üstelik devre sonunda İrfan Can’ın gönlünü aldı.
Bir de Crespo-İsmail Yüksek değişikli vardı… En az 5 dakika sürdü.
Charisis kart gördü, Dzeko görmedi. Açık ve bariz standart hatası… İrfan Can, oyuncu değişikliği, Charisis-Dzeko haricinde kritik pozisyonlar gerçekten ilginçti. Kararları doğru bulanlar olduğu kadar yanlış bulanlar da oldu.
Uzatmayayım… Hakem, İrfan Can’a sarıyı gösterseydi ve oyuncu değişikliğinde otoritesini gösterseydi, maçın, en azından bu kadar önüne geçmezdi.
Maçın sonunda hakem yönetimi hem FB’den hem de Sivas’tan büyük tepki gördü…
Bu haftanın bütün maçlarında hakemler oyunun önüne geçti. Bu hafta sadece Ankaragücü-Beşiktaş maçında Zorbay Küçük maçın önüne geçmedi. Hakem yönetimlerinin bu denli olumsuz etkisiyle bir lig nasıl izlenir? Nasıl marka olur? Allah aşkına…
Hakemler, MHK, TFF, Kulüpler Birliği, yöneticiler, spor medyası ve hatta teknik direktörler ile futbolcular akıllarını başlarına almalı, ellerini vicdanlarına koymalı. En kısa zamanda hakem yönetimlerinin maçların önüne geçmesi engellenmeli.
Adil ve hakkaniyetli bir yarış… Lütfen!
Haftanın takımı Kayseri ve Samsun olmuş. Ben Ouanes haftanın golüne ve performansına imza atmış. Sadık Çiftpınar abartılı sakatlık numarasıyla Mor Kartı zorlamış.
Yorumlayan ve Hazırlayan: Yüksel Durak