Avrupa’nın 5 büyük liginde 96 takımından sadece ikisinin seyirci ortalaması 10 binin altında kaldı. Bundesliga’da 15 bin, Premier Lig, Serie A ve La Liga’da ise 10 binin altında seyirci ortalaması olan takım yok. Almanya’da Bundesliga’nın bir altındaki ligin seyirci ortalaması da 10 binin üstünde.
Buna karşın Süper Lig’de 10 bin ortalamanın üstünde olan takım sayısı 6.
10 bin ortalamanın altında olan takım sayısı 14 ve bu 14’ün bir kısmının ortalaması içler acısı.
Kim bilir? Belki de ne kaa ekmek, o kaa köfte…
Ocak ayının maç trafiği, yoğunluk takımlarımızı yordu herhalde. Kimse 3 günde bir maç bahanesine güya sığınmıyor ancak 3 günde bir top oynayanlar dökülüyor.
Tempo düştü… Mücadele azaldı… Pozisyon ve şut bazı maçlarda 0 çekiyor… Heyecan kayboldu.
Böyle bir oyuna bu kadar seyirci az mı? Bunu da öncelikle federasyon ve kulüpler düşünsün.
Tabii futbol üzerinden reyting yapan medya da düşünmeyi ihmal etmesin.
Süper Lig’de 23. hafta maçları fazlasıyla renksiz başladı. Cumartesi günü stadyumlara giden ve ekranları başında maçları seyreden kimse memnun kalmamıştır sanırım.
Türkiye ve özellikle Galatasaray için bir güzel bir gelişme yaşandı. Sacha Boey, 30 milyon Euro’nun üstünde bir bedelle Bayern Münih’e transfer oldu. Türkiye için bir rekor olan bu transfer, bu ülkeden yüksek bedelle transfer yapılamaz düşüncesini de kırmış oldu.
Galatasaray yönetimi ve Erden Timur büyük bir başarıya imza atmış oldu. Böylesi transferlerin artarak devam etmesi ve sürdürülebilir bir duruma getirilmesi dileğiyle kulüplerimize başarılar diliyorum.
27.01.2024/Cumartesi
RENKSİZ VE KAYİFSİZ
CORENDON ALANYASPOR-SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL AŞ: 1-1
Goller: Fer (82’)/Thiam (78’)
Oyuna konuk takım daha iyi başladı fakat hızı fazla sürmedi. Ancak ev sahibinin de 3 puanda gözünün olduğunu söylemek zordu.
Pendik yeni transferleri Umut Nayir-Thiam ile öne geçti. Alanya çabuk cevap verdi.
Renksiz ve keyifsiz maç bitti…
RENSİZ VE KEYİFSİZ-II
YUKATEL ADANA DEMİRSPOR AŞ-ATAKAŞ HATAYSPOR: 0-1
Gol: Nani (44’-KK)
Kırmızı Kart: Semih Güler (90+6’, Adana Demirspor)
Taraflar kusura bakmasınlar ama belki de bu zamana değin sezonun en kötü maçı oynandı. Kaliteden bahsetmek imkânsızdı. Bununla birlikte tempo ve heyecan da yoktu.
İki takım, bu maçı seyretmeye gelenlere maç bileti ücretlerini ve masraflarını ödemeli.
Futbolda avantajı yakalayan tarafın “zaman geçirmesi” var maalesef. Lakin bu denli bir “zaman çalma” kabul edilebilir olmamalı. Hakem de buna izin vermemeli.
28.01.2024/Pazar
TÜMOSAN KONYASPOR-RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ: 2-3
Goller: Prip (8’, 14’)/Piatek (67’-P, 79’, 90+2’)
Konya için ligin dibine seyir seferi devam ediyor.
Mutlak 3 puan için çıktığı maçta ev sahibi erken dakikalarda skoru da buldu 2-0 öne geçti. Ama 2 golle öyle her zaman bahar gelmiyordu.
Geçen haftanın en pasif takımı Başakşehir’di. Bu maçta da iyi görünmüyordu takım. Ancak ikinci devrede geçen haftanın en vasat oyuncusu Piatek devreye girdi. Biri penaltıdan attığı 3 golle takımını galibiyete taşıdı.
Seyircisi olan şehir takımlarından biri Konyaspor’un ivedilikle toparlanması gerek. Birkaç hafta içinde her şey için çok geç olabilir.
BUZ GİBİ…
EMS YAPI SİVASSPOR-BEŞİKTAŞ AŞ:
Gol: Manaj (6’)
Bir şeyler ters gitmeye görsün, muhallebi yerken bile kırılırmış insanın dişi ya öyle bir durumda Beşiktaş. Ardı ardına hoca ve hatta yönetim değişiklikleri çare olmadı siyah beyazlı camiaya.
Sivas’ta da buz kesti Santos’un takımı.
Şüphesiz BJK’nin, lig tarihinde bundan daha kötü sezonları da vardır. Ligin lokomotifi üç büyük takımın küme düşme hattında yer aldığı sezonlar yaşanmıştır. Ama bu takımlar her seferinde ayağa kalkmayı bilmiş ve başarmıştır.
Beşiktaş, taraftarının umudunu daha fazla örselemeden çıkışı bulmak zorundadır.
Sivas sonuç olarak 3 puanı kazanmanın sevincini yaşadı şüphesiz. Ancak ev sahibinin oynadığı oyunla ilerisi için ümit verdiğini söylemek hiç kolay olmasa gerek.
Evet, büyük maçlar şehir takımları için çok önemlidir. Böylesi maçlar futbolcuların bir manada vitrin maçlarıdır. Bu maçlarda motivasyonun yüksek olması son derece doğaldır. Amma ve da lakin bu derece sinirlilik ve öfke normal değildir.
Bülent Uygun’un agresif, öfkeli ve sinirli hâli takıma da yansıyor. Bunun için Uygun çok dikkatli olmak zorunda.
Uygun, imzayı attığında demeçleriyle dikkat çekmişti. Sonra konuşma ve tavırları itici göründü. Bu maçtaki asabiyeti inanılmazdı. Bunun hiç ama hiç kimseye bir yararı yok. Sayın Bülent Uygun acilen özeleştiri ve otokontrolünü yapmalı.
Hakem Ali Şansalan’ın bu maçı bitirmesi bile büyük bir başarı oldu. Böylesine soğuk bir havada iyi niyetten uzak oyuncular ve alabildiğine öfkeli kenar yönetimlerine rağmen oyunu tamamlaması gerçekten başarıydı. Özellikle son bölümde çıkardığı kartlarla kontörlü elinde tuttu.
Şansalan, Beşiktaş lehine bir penaltı çaldı, VAR uyarısıyla iptal etti. Bu pozisyonda VAR karışır, karışamaz tartışmasına girmeyeceğim. Hakem kararında direnmeli ve penaltıyı vermeliydi. Ancak biliyorum, bu işler Türkiye’de kolay değil.
Bülent Uygun’un atılması; Sivaslı oyuncu faul yapıyor, hakem avantaj oynatıyor. Ancak avantaj uygulanamadan top Sivaslı oyuncuya geçtiğinde Beşiktaşlı oyuncu faul yapıyor. Bütün bu olay sadece bir, bilemedin iki saniye içinde oluyor. Hakem, pozisyonun başına dönüyor ve Sivas aleyhine faulü belirliyor.
İşte TD Uygun buna çıldırıyor, nerdeyse önündeki dördüncü hakemi bohça gibi kaldırıp atacaktı.
Rey Manaj… Ligimizin iyi santrforlarından... Golleri ve mücadelesiyle her hafta dikkat çekiyor. Fakat bu oyun bu kadar itirazla, sinirlilikle ve neredeyse her pozisyonda hakemi seyircinin önüne atarak oynanmaz. Arnavut bundan derhal vazgeçmeli, oyununa odaklanmalı. O zaman yolu daha açık olacaktır.
VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK- ÇAYKUR RİZESPOR AŞ: 4-0
Goller: Eysseric (38’), Serdar Dursun (66’-P), Levent Mercan (75’), Can Keleş (85’)
İlk sıraları gözüne kesen Rize, -medyanın klasik tabiriyle söyleyeyim- beklemediği ve beklenmedik bir şekilde gümrüğe takıldı. Konuk takım mağlubiyetin ötesinde fark yedi. 0-0’ı fena oynamayan konuk takım yediği ilk golden sonra maçtan koptu.
Ortada giden maçta ev sahibi golü atınca kalan bölümü çok rahat oynadı. Hızlı ataklarında golleri buldu. Çok verimliydi takım, 5 isabetli şutundan 4’ünü gol yaptı.
Maçın kader adamı Olawoyin oldu. Rize’nin iyi ve etkili oyuncularından olan Olawoyin, bu maçta fazlasıyla sakardı. Golden önce yayın içinde, belki de ceza sahası çizgisinin üzerinde bir faul yaptı. Hakem, gördü, germedi bilmiyorum ama devam dedi.
Bundan birkaç dakika sonra aynı Olawoyin çizginin üzerinde Serdar Dursun’u indirdi sakarlıkla, nasılsa hakem faul vermiyordu… Ama bu defa verdi, ancak hareketi ceza sahası dışına taşıdı hakem. VAR uyarısıyla penaltı geldi. Sonra maç koptu zaten.
Hakem Turgut Doman çok ilginç bir maç yönetti. Kritik hiçbir karar vermedi… Pozisyonları görmezden gelmek gibi bir tarzı mı var acaba?
SARI LACİVERT AŞKINA…
FENERBAHÇE AŞ-MKE ANKARAGÜCÜ: 2-1
Goller: Cengiz Ünder (20’, 32’)/Tolga Ciğerci (13’)
Fenerbahçe’nin artık bir Dzeko sorunu var. Bosnalı sezona fırtına gibi girmiş, her kulvarda golleri kolaylıkla atmıştı. Gole doyamıyordu tecrübeli futbolcu. Şansı da yanındaydı, vurduğu her top neredeyse gol oluyordu. Neredeyse vuramadıkları da gol olacaktı.
Ancak Dzeko, son birkaç haftadır net pozisyonları atamıyor, hatta eziyordu. Bu maçta da kaçırdı Bosnalı. Böyle olunca takım farklı galibiyetlerden tek farklı galibiyetlere döndü.
Durum böyle olunca rakipler direnç kazandı, FB karşısına daha cesur çıkmaya başladılar.
Bu defa ev sahibi erken golü atamadığı gibi kalesinde bir de gol gördü. Gol, Livakovic’in Cephas’a acemi müdahalesi sonucunda penaltıdan geldi.
Beraberlik golü kısmetti. Cengiz Ünder’in sağ kanattan yaptığı orta kimseye değmeden kaleye yöneldi. Bu maçta önemli kurtarışlar yapan Ankaragücü kalecisi Bahadır Güngördü hamle yapamadı, golü en yakından seyreden adam oldu.
Cengiz’in 2. golü öncesinde karambol oldu, top sekti, Cengiz’e geldi. Oyuncu bu defa sağ ayağıyla vurarak golü attı. Golcülerin sustuğu gecede yine Cengiz Ünder konuştu.
FB kötü oynamadı fakat Dzeko ile beraber bir tempo sorunu da var takımın. Sezon başına göre hayli yavaşladı. Dolayısıyla gol atmak biraz zor olmaya başladı. 10 isabetli şuttan sadece 2 gol çıkarabildiler.
Kısmet… Futbol, bireysel yeteneklerin önemli olduğu bir takım oyunu. Takım olmak, çalışmak, azmetmek ve inanmak çok önemli ancak işin bir de kısmeti var;
Cengiz Ünder orta yapar, gol olur,
Morutan füzeyi gönderir, Livakovic ancak parmaklarının ucuyla dokunabilir ve top direkte patlar…
FB’de Szymanski ve Dzeko vasat kalırken en iyi oyuncu Ferdi Kadıoğlu idi.
Ankaragücü’nde penaltıyı almasına rağmen Cephas ve Ali Sowe etkili olamadı.
Skor olarak Ankaragücü fena görünmese de verilen pozisyonlar ve 10 isabetli şut aynı şeyi söylemedi.
Hakem Cihan Aydın’ı beğendim. Kart uygulamalarında eksiği vardı hakemin fakat maçın kontrolünü elinde tutması iyiydi. Özgüveni -abartmadığı sürece- iyi bir özellik… Çalışkan bir hakem... Hatalarından gerekli dersleri çıkararak devam ederse elit hakemlerden biri olabilir. Bu hakem yokluğunda Aydın’ın elinde iyi bir fırsat var. Kısmet ayağına geldi denilebilir.
29.01.2024/Pazartesi
İSTANBULSPOR AŞ-YILPORT SAMSUNSPOR: 1-1
Goller: Emir Kaan Gültekin (54’)/Emre Kılınç (72’)
Son haftaların oldukça iyi oynayan ve futbolseverlere keyif veren iki takımın karşılaşması dünkü maçlara göre daha iyiydi. Dengeli bir oyun oynandı.
Kısmen daha iyi oynayan taraf ev sahibi olsa da daha tehlikeli pozisyonlar yakalayan taraf konuk takım oldu.
Maçın berabere bitmesi adil bir sonuç gibiydi.
MONDİHOME KAYSERİSPOR-BITEXEN ANTALYASPOR: 1-1
Goller: Ali Kerimi (61’)/Sam Larsson (31’)
Şanssızlığı yakasından düşmeyen bir takım da Kayseri idi. Haftalardır kaybetmek (7 hafta) Recep Uçar ile yolların ayrılmasına neden olmuştu. Takımın başında Burak Yılmaz vardı.
Sergen Yalçın ile henüz kaybetmeyen Antalya bu maçta galibiyeti daha çok isteyen takım oldu. Özellikle golcüsü Buksa ile önemli pozisyonlar da buldu. Ancak golü Larsson attı.
Golsen sonra daha çok yüklenen ev sahibi Kerimi ile 1 puanı kurtardı.
Doğrusu bu maçın hakkı da beraberlikti.
RÜZGÂR TERSTEN DEVAM EDİYOR
TRABZONSPOR AŞ-KASIMPAŞA AŞ: 2-3
Goller: Enis Destan (19’), Engin Poyraz Efe Yıldırım (90+1’)/Aytaç Kara (47’), Hajradinovic (58’-P), Nuno da Costa (75’)
Beşiktaş için terse giden sezon Trabzon için de aynı şekilde devam ediyor. Abdullah Avcı ile bir ara toparlayan bordo mavililer yeniden girdaba düştü ve art arda yenilgiler geldi. Yine de Trabzon bu maçı alsa bu sezon yeni bir başlangıçla üçüncülük hedefine daha sağlam yapışırdı.
Ev sahibinin golü atıp öne geçmesine rağmen yediği 3 golle geriye düşmesi tribünleri öfkelendirdi.
Sıkıntıya karşın Trabzon’un Avcı ile devam etmekten başka şansı yok gibi. Bu aşamada teknik direktör değiştirmenin bir anlamı da faydası da olmaz.
Konuk takım, bu seneye damga vuran iki oyuncusu ile bu maçı kazanmayı bildi.
Ligin mütevazı takımlarından biri olan Kasımpaşa sezonun en rahat takımlarından biri olarak bu seneyi tamamlayacak gibi. Paşa’nın daha üst sıralara tırmanması sürpriz olmayacak.
MAÇIN YILDIZI DİREKLER
GALATASARAY AŞ-GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ: 2-1
Goller: Zaha (72’), Barış Alper Yılmaz (89’)/Arda Kızıldağ (29’)
Ligin en iyi savunmasına sahip ve en az gol yiyen takımı Galatasaray kupa maçı da dâhil son beş maçında gol yedi. Ev sahibi bu maçta da geriye düştü. Bu durum maçın zorluk derecesini yükseltti.
Sarı kırmızılılar için olmazsa olmaz olan 3 puandı. Ancak baskıya rağmen GS ilk yarı gol atamadı ve soyunma odasına mağlup gitti.
İkinci yarıya Zaha ile başladı Okan Buruk. Zaha hayli savruktu lakin takımı ileri taşımaya büyük katkı verdi. Fildişili ısrarlı oyununda beraberlik golünü de atarak galibiyete çok büyük bir destek verdi.
Son dakikada Barış Alper’in müthiş golüyle GS 3 puanı kurtardı.
Konuk takım dengeliydi. İlk yarıda geçiş oyununda hayli başarılı oldu. Ancak Sumudica ikinci yarıda Okan Buruk’a cevap veremedi. Gaziantep çok daha fazla kapandı ve geçen her dakikada kendi kalesine daha çok sıkıştı. Gelen güneşe karın dayanması mümkün değildi.
Konuk takımda oyuncular oyundan biraz fazla zaman çaldılar. Ancak genel anlamda oyunu çok fazla çirkinleştirmediler ve futbolseverlere heyecanlı bir maç izlettirdiler.
Ancak Draguş’u bu değerlendirme dışında bırakıyorum. Gaziantep’in golcüsü oyunu biraz sabote etti. Doğrusu bir kırmızı kartı fazlasıyla zorladı.
Diğer Romen, kaleci Nita kritik kurtarışlarıyla takımını son dakikaya kadar oyunda tuttu.
Maçın yıldızı takımını ileri taşıması ve attığı golle Zaha oldu. Ancak Icardi de çok etliydi. Arjantinlinin 2 golü ofsayt kurbanı oldu ki pozisyonlar kıl payı da olsa ofsayttı. Müthiş kafa vuruşu da üst direğe takıldı. İki de penaltı beklentisi vardı ki bu pozisyonlarda penaltı kararı çok daha doğru olurdu.
Hakem Arda Kardeşler, Icardi’nin 2 pozisyonunda da (ki Icardi-Ertuğrul pozisyonu tartışmasız penaltı) penaltı takdirinde bulunmadı. Ancak genel anlamda iyi bir maç yönetti. Oyunu, doğru kararlarla oynatma çabası kayda değerdi.
Yardımcı hakemler biraz aksadı, hakeme yardımcı olmadılar.
VAR… Bazen VAR’ı da, protokolü de anlamıyorum.
Ancak bu maçta GS puan kaybetseydi penaltı pozisyonları futbol kamuoyunun gündemine otururdu. Maçın sonucuna etki nedeniyle Arda Kardeşler haftanın en kötü hakemi olurdu.
Bu maçın esas oğlanı, yıldızı “direkler” oldu. Ligin en çok direkten dönen takımı olan GS’nin bu maçta tam 5 şutu direkten döndü ki Mertens’in vuruşu inanılmazdı. Aynı anda üst direk ve yan direkten döndü top; bilardo gibiydi.
Direklerle birlikte 14 etkili şuttan 2 gol… Çözümlenmesi gereken bir sorun.
Haftanın Maçı
GS-Gaziantep (2-1)
Haftanın Güzel Maçı
FB-Ankaragücü (2-1)
Karagümrük-Rize (4-0)
Haftanın Heyecanlı Maçı
Konya-Başakşehir (2-3)
Trabzon-Kasımpaşa (2-3)
Haftanın Takımı
Kasımpaşa
Haftanın Futbolcusu
Zaha (GS)
Haftanın performansı
Cengiz Ünder (FB)
Haftanın Performansları
Ferdi Kadıoğlu (FB), Icardi (GS), Nita (Gaziantep), Piatek (Başakşehir),
Haftanın Golü
Barış Alper Yılmaz (GS)
Güzel Goller
Can Keleş (Karagümrük)
Enis Destan (Trabzon)
Haftanın Hakemi
Direnç Tonusluoğlu (Kayseri-Antalya)
Haftanın iyi hakemleri
Tugay Kaan Numanoğlu (Trabzon-Kasımpaşa)
Haftanın Asisti
Safori (Antalya)
Haftanın Pozisyonu
Mertens (Direkten dönen top)
Haftanın Talihsizi
Dzeko (Kaçırdığı pozisyonlar)
Icardi (Çok yaklaşmasına rağmen haftayı golsüz kapatması)
Haftanın Talihlisi
Cengiz Ünder (FB)
Barış Alper Yılmaz (GS)
Arda Kardeşler (GS-Gaziantep hakemi, GS puan kaybetseydi penaltı pozisyonları tartışma konusu olup gündeme otururdu)
Haftanın Söylemi
Hakem yorumcuları: Oyuncu niye elle oynasın?
(GS-Gaziantep maçında Antepli oyuncunun topa el teması pozisyonunda)
MOR KART
Bülent Uygun (Sivas TD, öfke ve sinirlilik)
GÖZE TAKILANLAR
* Kaliteyi hepten unuttuk. Tempo yavaşladı, heyecan azaldı.
* Takımlarda ve oyuncularda gönülsüz bir oyun söz konusu. Zoraki oynuyorlar gibi…
GÖZE BATANLAR
* Sivas-Beşiktaş maçında ev sahibi takımın oyuncusu ve teknik direktörünün sınırları çok zorlayan öfke ve sinirliliği…
* Manaj ve Draguş’un provokatif hareket ve itirazları.
* Yüze tokatlar, ayağa basmalar ve gaddarca müdahalelerden gına geldi artık. Vahim bir sakatlık olmadan federasyon ve MHK buna bir çözüm bulmalı. Bu konularda disiplin cezaları görmezden gelinmemeli, affedilir olmamalı.
Yorum-Haber: Yüksel Durak
