Tunç Soyer; "Yaşar Kemal bu ülkenin vicdanıydı"

Tunç Soyer;

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yaşar Kemal Vakfı tarafından düzenlenen “Yaşar Kemal ile Bin Bir Çiçekli Bahçede” sempozyumu başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Yaşar Kemal bu toplumun vicdanıydı" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yaşar Kemal Vakfı tarafından düzenlenen “Yaşar Kemal ile Bin Bir Çiçekli Bahçede” sempozyumu başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Yaşar Kemal bu toplumun vicdanıydı. O yaşamı boyunca öyle bir eser ortaya koydu ki ömrü yaşam süresini aştı" dedi. Yaşar Kemal’in eşi ve Yaşar Kemal Vakfı Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli de usta yazarın sözlerinden alıntı yaparak sempozyumun önemine değindi. İlk oturuma konuşmacı olarak katılan sanatçı Türkan Şoray ile davetliler ise sahnede hep birlikte İzmir Marşı'nı okudu.

“Yaşar Kemal ile Bin Bir Çiçekli Bahçede” sempozyumu Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde bugün başladı. Birçok akademisyen, gazeteci, sanatçı, edebiyatçı ile Yaşar Kemal'in dostlarını ağırlayan iki gün sürecek sempozyum öncesi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yaşar Kemal'in eşi ve Yaşar Kemal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli ile sempozyumun koordinatörlüğünü üstlenen yazar-eleştirmen Feridun Andaç sohbet toplantısında bir araya geldi.

"BU ANMA TOPLANTISINDAN ÇOK BİR ÇAĞRI"

Yaşar Kemal'in eşi ve Yaşar Kemal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Semiha Baban Gökçeli sempozyumun ilk oturumu öncesi açılış konuşmasında şunları söyledi:

"Bu buluşmaya katılımlarıyla, katkılarıyla değer katan tüm Yaşar Kemal dostları siz bizim gücümüzsünüz. Bu aslında anma toplantısından çok Yaşar Kemal'in tutkusu olan, öncülüğünü yaptığı çevre duyarlılığı, doğa sevgisi ve insan doğa ilişkisinde insanın doğayla barışık olarak değerlerini, sağlığını, psikolojisini, toplumsal dayanışmasını sürdürebileceğini hatırlatacak bir çağrı. Bu çağrıyı birlikte yapmak üzere yola çıktığımız, olabilecek en doğru ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesi. Sayın Feridun Andaç'ın çok büyük özveriyle ve gönül vererek hazırlananı bir etkinliği başlatıyoruz. Sayın başkanım Tunç Soyer elbette ev sahipliği ile bizi onurlandırıyor. Ondan öte İzmir'de kültür ve doğanın birlikte nasıl öncelik taşıyarak gerçekten insanca yaşamanın, geleceğin sorunlarını şimdiden kestirerek önlem aramanın bir örneğini, böyle bir belediyecilik anlayışını bize gösterdiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. "

YAŞAR KEMAL'İN SÖZLERİNİ AKTARDI

Semiha Baban Gökçeli, daha sonra Yaşar Kemal'in sözlerini aktardı. Gökçeli şunları kaydetti:

"Şimdi izninizle sözü Yaşar Kemal'e bırakayım. Şöyle diyor: 'Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye'nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor. Doğanın dengesini yeniden bulmak ve yeniden yaratmak öyle kolay değil. Yaşam ve doğa sonsuzdadır. Yaşam ve doğa bize her an, her gün bir şey getirir. Doğanın her parçasının bir kişiliği, tadı vardır. Örneğin uzaktan bakınca tüm çam ağaçlarını aşağı yukarı birbirine benzetiriz. Uzunlu kısalı olsalar da... Ama kavağın ayrıntılarına girmek gerek. Kavağı yaşamak gerek, sevmek gerek. Kavak ormanı bekçisine sorarsak her dikili kavağın bir tadı, başkalığı ve rengi olduğunu söyler bize. Dahası esen yel, yağan yağmur karşısında bir huyu olduğunu söyler. Bütün kaya parçalarının, kartalların güvercinlerin, çiçeklerin, meyvelerin, bütün bulut parçalarının, yaldızların, yağmurların bir başkalığı vardır. Ötekilerine benzemeyen, bunu yaşayan bilir. Eğer bütün ayrı yerlerdeki gökyüzlerini birbirine benzetiyorsak bu gökyüzünü yaşamamışız demektir. Dahası da var. Uçurtma uçurmamışız demektir. Durup dururken gökyüzü oturulup da seyredilmez ki. Doğa bir uğraşla yaşanır. Ben doğayı yaşayacağım diye yaşanmaz. Türkiye'nin büyük şairi Karacaoğlan bir şiirinde der ki 'Benim üç derdim var, hiçbiri birbirinden ayrılmaz. Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm" Benim de başlıca derdim doğadır. Kendimi bildim bile tek dostum doğadır. Dünyamız tükeniyor. Birçok hayvanın, ağacın, kuşun soyu tükendi. 'Bundan sonra insanların soyu.. ' diyecektim, dilim varmadı. İnsanoğlu bu kötü durumu sürdürmeyecek, doğayla barışacaktır. Beni okuyanlar karamsar olmasın. İyi ki dünyaya geldik, yaşadık. Ya gelmeseydik. Ya bu güzellikleri görmeseydik."

TUNÇ SOYER: YAŞAR KEMAL KÜLTÜR BİRİKİMİNİ OMUZLARINDA TAŞIDI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise sempozyuma ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi:

"Şehrimizde büyük usta Yaşar Kemal'in bin bir çiçekli bahçesindeki renkleri hep birlikte kucaklıyor olmanın tarifsiz heyecanı içindeyim. Onun huzurunda İzmir'in çok renkli, çok nefesli sanat meydanında tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Yaşar Kemal'le Bin Bir Çiçekli Bahçe Sempozyumu'nda büyük ustanın bize bıraktığı evrensel değerler etrafında bir araya geldik. Barış, hoşgörü ve demokrasi. Yaşar Kemal'in yaşadığımız Anadolu coğrafyasının öz değerleri olan meselelere odaklanması tabii ki tesadüf değil. Anadolu, Doğu'da 5 bin metreyi aşan Ağrı Dağı'ndan başlayıp yavaş yavaş alçalarak Batı'da Ege Denizi'ne kadar uzanan bir yarımada. Bu topraklar binlerce yıl boyunca dağları, vadileri, ova ve kıyılarında müthiş bir kültür birikimi yaratmış. Anadolu doğa kültürünü müthiş kavrayan, ona nefes veren, söz olan, renk katan ressamlar, ozanlar, sanatçılar olmuş. O Anadolu'nun kaya resimlerinden Bedri Rahmi'ye, Homeros'tan Yunus Emre'ye uzanan bu kültür zincirinin en güzel halkası. Anadolu'nun masallarına, efsanelerine, türkülerine, ağıtlarına uzanan kökleriyle kocaman bir çınardı. Yaşar Kemal Anadolu uygarlığının zirvelerinden gürleyerek gelen bir nehir gibi bu coğrafyanın kültür birikimini omuzlarında taşıdı."

"ANADOLU'NUN SESİ, SÖZÜ OLDU"

"Yaşar Kemal Anadolu'nun sesi, sözü oldu. Bize birbirimizle, doğamızla, geçmişimizle ve geleceğimizle uyumu en usta, en yalın haliyle anlattı. Bu topraklardaki çok renkliliğin, çok sesliliğin, çok nefesliliğin eşsiz manzaraları onun eserlerinde hayat buldu. Onunla beraber kimi zaman İnce Memed olup dağlarda göğsümüzü adaletsizliğe siper ettik. kimi zaman Meryemce Ana ile haksızlıklara direndik. Yaşar Kemal bu toplumun vicdanıydı. O yaşamı boyunca öyle bir eser ortaya koydu ki ömrü yaşam süresini aştı. Gök kubbenin altında zaman var oldukça yankılanacak bir ses bıraktı. Yaşamıyla Anadolu'dan bütün dünyaya yayılan, yeryüzünün bütün kültürlerini kucaklayan sonsuz bir destan oldu. Barışı sevgiyi ve demokrasiyi anlatan. Büyük usta bir söyleşisinde şöyle diyordu: 'Ben insandan ve doğadan hiçbir zaman umudumu kesmedim. Yaşadığı bütün zorluklara rağmen bu umutla hiç yorulmadan yazdı ve söyledi. Adaletsizliklerin karşısında dimdik durdu. İzmir'de böylesine değerli bir sempozyuma kucak açmaktan gurur duyuyoruz. Bu sempozyumu mümkün kılan Yaşar Kemal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı çok kıymetli Ayşe Semiha Baban hanımefendiye, emek veren tüm arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunuyorum."

TÜRKAN ŞORAY'IN DUYGU DOLU ANLARI

İki gün sürecek sempozyum açılış konuşmalarının ardından “Yaşar Kemal’e Merhaba” başlıklı ön oturum ile devam etti. İlk oturuma, Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” romanını müzikli tiyatro oyununa uyarlayan Amerikalı besteci Michael Ellison, usta yazarın İsviçre’de kitaplarını basan Union Yayınevi’nin yöneticisi Lucien Leitess, şair Ataol Behramoğlu ve Yaşar Kemal’in “Yılanı Öldürseler” romanından aynı isimle beyaz perdeye aktarılan filmin yönetmeni Türkan Şoray konuşmacı olarak katıldı. Oturumda "Yılanı Öldürseler" filminden kısa bir gösterim de yapıldı.

"YAŞAR KEMAL HER ZAMAN ARAMIZDA

Film sahnelerini izlerken duygusal anlar yaşayan Türk sinemasının "Sultan" lakaplı ismi Türkan Şoray şöyle konuştu:

"O kadar duygulandım ki fotoğrafları görünce. Sevgili Duygu Livaneli'ye çok teşekkürler. İnanılmaz etkili bir müzik yaptı. Sevgili Yaşar Kemal bu ülkenin gururu, yurt dışında defalarca kitapları basılmış. Bu coğrafyanın yetiştirdiği en değerli sanatçılardan biri. Yaşar Kemal Türkiye'dir. Yüz yıllardır süren masallar, mitolojiler, ağıtlar, türküler, gelenekler.. Bunlardan bir destan yazdı kitaplarında. Doğa onun için çok önemliydi. Bütün söyleşilerinde 'Doğayla insan iç içedir' derdi. Bu da bütün romanlarında Çukurova'nın Toros Dağları'ndan, çiçeğinden, böceğinden... Hepsini okurken adeta oralarda gezmiş gibi oluruz. O coğrafyada yarattığı kahramanlarla hepimizin kalbine dokundu. Böyle değerli bir yazarı tanımış olma şansına erdiğim için çok mutlu hissediyorum. İnanılmaz bir şey benim için. Onunla sohbet edebilmek, birlikte senaryo çalışmalarımız, sohbetlerimiz... Bunlar benim çok değerli anılarım. Onur ve gurur veren. Yaşar Kemal her zaman aramızda, kitaplarıyla bizlerle beraber."

HEP BİRLİKTE İZMİR MARŞI'NI SÖYLEDİLER

Konuşmaların ardından Başkan Tunç Soyer konuşmacılara plaket verdi. Ayşe Semiha Baban Gökçeli de desteklerinden dolayı Yaşar Kemal Vakfı adına Başkan Soyer’e teşekkür plaketi sundu. Sempozyumun ilk oturumu ise Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray “Yaşar Kemal’in bin bir çiçekli bahçesinin en güzel çiçekleri İzmir’de açıyor” sözleriyle kapattı. Sözlerin ardından salonda hep bir ağızdan İzmir Marşı söylendi.

FERİDUN ANDAÇ: DOĞA VE TARİH BİLİNCİNİ İNSANLIĞA ANLATAN BİR YAZAR

Sempozyumun koordinatörlüğünü üstlenen yazar-eleştirmen Feridun Andaç ise "Yaşar Kemal yalnızca doğayı anlatan bir yazar değil. Akdenizli bir yazar. Akdeniz kültürünü Ege'den, İspanya'nın kıyılarından başlayıp Doğu Akdeniz'e kadar uzanan coğrafyada onun anlatıcılığının rengi, sesi var. Yaşar Kemal, tarih bilincini, doğa bilincini insanlığa anlatan biri. Sadece edebiyatsever olmanız gerekmiyor. Yurt ve doğa bilincini anlamak için bir çıkış noktası olabilir. Bir bilinç aşısı size taşıyabilir. Yaşar Kemal, Anadolu coğrafyasının bütün renklerini romanlarına yansıtmış bir yazar" diye konuştu.

"İNŞALLAH GENÇLER DE YOLUNDAN YÜRÜR"

Sempozyuma katılan ve Yaşar Kemal Vakfı Fotoğraf Sergisi'ni gezen yurttaşlar da Yaşar Kemal'i andı. Emekli öğretmen Güler Peker, "Türkiye'nin en muazzam, en güzel, köyden yetişmiş, bilgili, dünya sanatçısı olarak takdir ediyorum. İnşallah gençlerimiz de bunların yolundan yürür" dedi.

Yaşar Kemal'in fotoğraflarının yer aldığı sergiyi gezen Nihal Çetin, "Gerçekten çok saygı duyduğumuz bir yazar. Şurada bir resimde mahkemede. Oraları hiçbir zaman hak etmediler. Bir dönemimiz maalesef karanlık geçti. Umuyoruz gelecek daha iyi olur. Yaşar Kemal'e yakışır bir Türkiye bırakırız. Büyükşehir Belediye Başkanımıza, hepsine gerçekten teşekkür ediyoruz. Bu sempozyumlar biraz daha hatırlatıyor" diye konuştu.

Leyla Erkaraman ise sergiyi gezerken duygulandıklarını belirterek, "Mükemmel bir insandı. Gerçek değerinin verilememiş olması bizi üzüyor" yorumunu yaptı.