Yine, Yeniden
GALATASARAY ŞAMPİYON
Takımın başkanları mı? Başkanların takımları mı?
2023-24 sezonunun 37. haftası düğümün çözüleceği hafta olarak beklenmiş fakat çözüm gerçekleşmemişti. Galatasaray için evinde oynayacağı Fenerbahçe maçından 1 puan almak şampiyonluk için yeterliydi fakat maçı konuk takım kazanınca şampiyonluk son haftaya kalmıştı.
Ligden düşecek dördüncü takım da son hafta belli olacaktı. Birçok maçın sonucu birbirine bağlıydı.
37. haftada Galatasaray’ı yenen Fenerbahçe moral-motivasyon kazanmış, şova dönüştürdüğü galibiyet ile psikolojik üstünlük kurmak istemiş ve bunu kısmen başarmıştı da… Galatasaraylı taraftarların en azından bir kısmının aklına “acaba” sorusunu düşürmüştü.
Ancak Fenerbahçe açısından önemli bir sorun vardı. Zira Galatasaray son düzlüklerde ve finallerde pek hata yapmıyordu. Yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdiği işi yarım bırakmıyordu.
Milyonların aksine Galatasaraylı futbolcular büyük bir özgüven ile çıktı sahaya. Evet, futbolda her zaman her sonuç mümkündü. Daha geçen hafta ağır bir mağlubiyet almıştı takım. Lakin Konya’dan alınacak 1 puan şampiyonluk için yeterliydi.
Buna karşın Okan Buruk ve takımı kazanmak için sahadaydı. Fakat Konya da düşme hattındaydı. Küçük bir ihtimal olsa da yeşil beyazlılar lige veda edebilirdi. Nitekim o küçük ihtimal 90 dakika içinde gerçekleşti ve Trabzon’dan goller gelene kadar Konya, bir ara puan cetvelinde düşen 4. takım olarak yer aldı.
Fenerbahçe maçını bir yol kazası olarak değerlendiren Erden Timur’un ekibi 53. dakikada maçı Icardi’nin 2 ve Berkan Kutlu’nun golleri ile 3-0’a getirdi, maçı bitirdi. Gözler son düdükle birlikte şampiyonluk kutlamasına döndü.
90 dakika tamamlandığında 3-1 geride olan Konya için de bir kutlama vardı. Takım ligde kalmıştı.
İki takım da uzun lig maratonu sonunda istediğini elde edince hiçbir sorun yaşanmadı, taraflar mutlu sonun sevincini dilediğince yaşadı.
24. şampiyonluğuna kavuşan Galatasaray büyük bir sevinç ve coşku ile Konya havaalanına geldi. Takım İstanbul’a uçarken taraftarlar yurdun hemen her kentinde ve dünyanın birçok yerinde sokağa döküldü. Şanslı İstanbul taraftarı Florya’ya akın etti. Şampiyonluk neşe, coşku, sevinç ve mutlulukla kutlandı.
Mutluluk aslında son iki sezondaki başarı hikâyesinin temel unsuruydu. Eğlence, neşe, yaptığın işten keyif almak ve bu keyfi paylaşmak mutlu ediyordu insanı.
Galatasaray’ın uzun lig tarihinde tek sezon şampiyonlukları vardı ama takım şampiyonluklarda en azından duble yapmayı seviyordu. 24 şampiyonluğun çok büyük bir kısmı ardı ardına gelen şampiyonluklarla elde edilmişti. Bu geleneği yine bozmadı sarı kırmızılılar; 2022-23’ten sonra bu sezon da şampiyon oldu.
11 aylık uzun bir süreç, azim, irade, çalışma ve inanç ile şampiyonluk kütüğüne bir çentik daha attı Galatasaray. Sezon içinde rekorlara doymayan camia, kendi rekorlarını da kıran Okan Buruk, sezon sonunu da rekor bir puanla; 102 puanla tamamladı. Bu çok büyük bir başarıydı ki tekrarlanması çok da kolay görünmüyor.
Şampiyonluk Galatasaray’a ve Türk Futboluna hayırlı olsun.
Galatasaray ile birlikte ülkemizi Avrupa’da temsil edecek olan Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon ve Başakşehir’e başarılar diliyorum.
FENERBAHÇE-İSTANBULSPOR: 6-0
Geçen sezonun amansız yarışmacısı Fenerbahçe, bu sene de Galatasaray’ı bir an olsun bırakmadı. Yarışı son haftaya kadar sürdürdü.
İstanbulspor’u çok rahat geçen Fenerbahçe’nin ve taraftarların kulağı ve gözü Konya’daydı. Konya’nın olası bir galibiyeti sarı lacivertlileri şampiyon yapacaktı.
Olmadı. Geçen sezonun ardından takım bu seneyi de ikinci sırada tamamladı.
Fenerbahçe bu sezon da başarılıydı. Ancak final süreçleri yeterince iyi yönetilemedi.
Takım 99 puana ulaştı. Şampiyonluk puanının ötesinde bu puan şampiyonluğa yetmedi.
UEFA Konferans Ligi’nde Olimpiakos’a kaybedildi.
Süper Kupa finali Galatasaray’a adeta hediye edildi.
Türkiye Kupası’na da Ankaragücü maçı ile veda edilmişti.
4 kupa iddiası ile yola çıkan ve harika bir sezon başlangıcı yapan takım, sezonu kupasız kapadı.
BAŞKANLARIN KULÜBÜ ve KULÜBÜN BAŞKANLARI…
Mutlu sona ulaşmayı, başarıyı yakalamayı, şampiyon olmayı bu başlık özetliyor olabilir.
Galatasaray’da tartışmasız tek başkan vardır. Kulübün kurucusu Rahmetli Ali Sami Yen…
Ali Sami Yen’den sonra görev yapan her başkan elbette çok önemlidir ve özeldir. Yeri ve zamanı geldiğinde sevgi, saygı, minnet ve -vefat edenler- rahmetle anılır.
Faruk Süren Başkan örnekliği harika bir örnekliktir. 4 yıl art arda lig şampiyonluğu, UEFA Kupası, hemen ardından gelen UEFA Süper Kupası… Böyle bir başkan diğer kulüplerde olsa, hele de Fenerbahçe’de olsa her yere heykelleri dikilir vallahi.
Sonrasında hiçbir başkana kısmet olmayan bu başarıların ardından Sayın Başkan Faruk Süren yorulduk ve yıprandık diyerek çekilmeyi bilmiştir. Süren, kesinlikle unutulmaz başkanlar listesindedir fakat camiada hiç kimse “Faruk Süren başkan, Galatasaray şampiyon” dememiştir.
Sonraki başkanlar da öyledir. Konya maçı sonrası şampiyonluk kutlamalarında “esas oğlanlar” futbolcular ve teknik kadro olmuştur. Başkan Dursun Özbek ve yöneticiler pek görünmemiştir ortada. Dursun Özbek, İstanbul’da çok kısa bir konuşma yapmıştır. Erden Timur, Okan Buruk’un ricası ile gelmiştir mikrofonlara.
Sözün kısası Galatasaray kimsenin, hiçbir başkanın kulübü değildir. Galatasaray sayısı milyonlara varan bir camianın kulübüdür. Kişiler gelip geçicidir, kalıcı olan Galatasaray’dır.
Öncesi için ahkâm kesemem fakat seksenlerden sonra, Türk Futbolunun asırlık üç çınarından biri olan Fenerbahçe’de işler tam tersidir. Fenerbahçe başkanların kulübüdür. Fenerbahçe’de başkanlar her zaman kulüpten daha çok yer almıştır medyada ve kamuoyunun gündeminde.
Kulüp, “Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon” tezahüratlarıyla Ali Şen’in kulübü olmuştur.
Sonra Fenerbahçe taraftarı Aziz Yıldırım için yürüyüşler yapmış, mitingler düzenlemiştir. Uzun başkanlık süresi içinde kulüp Aziz Yıldırım’ın kulübü olmuştur.
Bu başkanlar; şampiyonluklarda çok önemli rol alan Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman’ı takımdan göndermiştir. 2007-2008 sezonunda Avrupa’da gerçek anlamda fırtınalar estiren -şimdiki UEFA Konferans Ligi’ne hiç benzemez, uzak yakın alakası yoktur- Zico’yu göndermiştir. Şampiyon takımın hocasına ve futbolcularına, “takımı siz mi şampiyon yaptınız” denmiştir.
Şimdiki süreçte de kulüp, Ali Koç’un kulübü olma yolundadır ve/veya olmuştur. 6 yılda tek bir kupa başarısına rağmen Sayın Başkan Ali Koç yeniden adaydır.
Bakınız! Bir yanda Faruk Süren… Öte yanda ismi geçen başkanlar.
Bir yanda şampiyon olan Dursun Özbek… Bir yanda Galatasaray’ı Ali Sami Yen’de yenen Ali Koç.
Fenerbahçe’nin her şeyden önce bu durumdan kurtulması kendileri açısından önemli ve önceliklidir.
SAHA ve MASA
Son iki sezon birbirinin tekrarı gibi… Harika sezon başlangıcı yapan, uçan kaçan bir Fenerbahçe…
Yaşanan ilk kayıpta, sorunda tökezleyen Fenerbahçe…
İlk sorundan sonra sahne alan Fenerbahçe başkanı ve yönetimi… Futbolun bir anda sahadan masaya alınması... Sürekli basın toplantıları… Öfkeli ve sinirli açıklamalar… İthamlar, tehditler. Zaman zaman hakaretler… Başta Galatasaray ile ama herkesle kavga…
Eleştirilere tahammülsüzlük… Özeleştiri noksanlığı. İçe hiç bakmamak, sorunları ve hataları hep dışarıda aramak.
Sonuç… İyi kadro ve başarılı maçlara karşın uzun soluklu yarışta son iki sezon da sadece tek kupa…
O kupayı, tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşayan Beşiktaş bu sene aldı vallahi.
Konya maçı sonrası Icardi, röportajında “Biz burada, sahadayız…” cümlesiyle dikkat çekti.
TEKNİK DİREKTÖRLER
Oynanan maçlar, alınan puanlar, puan cetvelinde alınan yere göre çok başarılı iki teknik direktör vardı bu sezon.
O teknik direktörlerden İsmail Kartal, Galatasaray ismini nerdeyse hiç telaffuz etmedi, rakip, rakibimiz dedi. Basın toplantılarında rakibi, rakipleri takdir etmedi. Kendi başarısına karşın diğer teknik direktörlerin başarısını görmezden geldi. Zaman zaman, isim vermeden diğer teknik direktörleri ve rakip takım futbolcularını eleştirdi.
Koca sezonu tek maça bağlayıp “Gerçek şampiyon biziz” dedi.
İsmail Kartal, başarılı performansına karşın sezonun kaybedeni oldu.
Okan Buruk… Fenerbahçe demekten hiç kaçınmadı, gocunmadı. Rakip takımları ve içlerinde İsmail Kartal’da olmak üzere meslektaşlarını takdir etti, tebrik etti. Fenerbahçe’nin iki sezonluk performansından övgüyle bahsetti. Gösterilen performans ile iki takımın da şampiyonluğu hak ettiğini ama tek şampiyon çıkacağını söyledi.
Sportif başarılarının yanı sıra basın toplantıları ve açıklamaları ile bu sezonun da kazananı Okan Buruk oldu.
LİGDE KALMA MÜCADELESİ
Amansız şampiyonluk yarışı son maça kadar devam ederken ligden düşecek dördüncü takımın da son hafta belli olacak olması heyecanı son düdüğe kadar sürdürdü.
Galatasaray karşısında Konya için 1 puan yeterliydi. Ancak bu sezon gösterilen performans, bir futbol tuhaflığı olmaz ise 1 puan için yeterli değildi. O zaman düşüp düşmemeyi özellikle Ankaragücü ve Hatay’ın maç sonuçları belirleyecekti.
Konya 3-0 mağluptu. Hatay Rize önünde ve Ankaragücü Trabzon deplasmanında öndeydi. Bu sonuçlar Konya’nın düşmesi demekti. Tam o sıralarda Trabzon’un gol haberiyle Konya tribünleri coştu. Sonrasında gelen Trabzon golleriyle Konya ligde kaldı.
İlginç… Bu sezon Fenerbahçe’ye tek mağlubiyeti yaşatan takım Trabzon, aynı zamanda Konya’yı ligde tutan takım da oldu.
Hatay, öncelikle Rize karşısında kazanmak zorundaydı. Ancak kazanması ligde kalmak için yeterli değildi. Rakiplerinin de kazanmaması gerekiyordu. Öyle de oldu, Rize’yi 2-0 yenen Hatay ligde kaldı.
Gaziantep kimseye bakmadan kendi göbeğini kendi kesti. Lige veda eden Pendik’i İstanbul’da 1-0 yenerek sezonu kapattı. Selçuk İnan, önemli bir sınavı başarıyla geçmiş oldu.
AH BE BAŞKENT!
Ankaragücü’nün asıl sorunu önceki hafta evinde Pendik’i yenememek oldu.
Dolayısıyla Trabzon’u yenmek zorunlu hale geldi.
Ankaragücü öne geçmeyi başardı. Ardından Saponara’nın direkten dönen müthiş şutu takımın şanssızlığıydı.
78’de Ankaragücü, Ali Sowe ile bir kez daha öne geçti.
Ancak Enis Destan’ın 87’deki golü ile Trabzon yeniden beraberliği yakaladı; 2-2
Beraberlik Ankaragücü’nü ligde tutabilirdi. Hatay, Konya, Ankaragücü üçlü averajında lige tutunabilirdi takım ancak Enis Destan’ı tutamadı. Genç oyuncunun 3 golüyle Trabzon maçı 4-2 kazandı.
Önceki yazılarımda taraftarı olan şehir takımlarının ligde kalmasını istediğimi belirtmiştim. İzmir ve Başkent’in artık lige damga vuracak takımları olması gerektiğini söylemiştim.
Bunları söylerken Pendik maçıyla Ankaragücü’nün bu seneyi kurtaracağını düşünmüştüm.
Olmadı. Başkent bir kez daha Süper Lig’de takımsız kaldı.
Trajik ve çok üzüntü verici bir son oldu Ankara için.
DİĞER MAÇLAR
Şehir derbisi (Alanya-Antalya) haftanın en rahat maçlarından biriydi… Dolayısıyla keyifli olmalıydı. 1-1 biten maç idare ederdi ancak maç sonu yaşanan seyirci gerginliğini hangi akıl izah edebilir ki?
Aynı şehrin insanının birbirine bu öfkesi…
OYNAMADAN DÜŞMEK…
Ligden düşen Karagümrük Samsun (3-1) galibiyetiyle veda etti. Bu maçın skoru taraflardan daha çok Pendik’in kalbini kırdı.
Pendik’in maçı pazar günüydü. Takımın ligde kalması tam anlamıyla mucizelere bağlıydı. Ancak Karagümrük Samsun’u yenince mucize ihtimali de ortadan kalktı, Pendik ligden düşen üçüncü takım oldu.
Artık Pendik-Gaziantep maçı konuk takımı ve diğer düşme adaylarını ilgilendirir hale geldi.
Heyecanlı maçı Sivas 2-1 kazandı. Kayseri’nin çabası puan almaya yetmedi. Bu maçta da zaman zaman yaşanan gerginliklerin anlamlı bir açıklaması gerçekten yoktu.
Sivas’ın ve Rey Aldo Manaj’ın maç sonu sezon vedası güzel oldu. Arnavut oyuncu Sivas’ta büyük iz bırakırken sezona damga vuran oyunculardan biri oldu.
Ligin sonuna doğru formunun zirvesine çıkan Başakşehir Adana Demirspor’u deplasmanda 6-2 gibi farklı bir skorla geçti. Lige iyi bir başlangıç yapamayan ve takımı gibi sonradan açılan Piatek 3 gol atarak sezonu kapadı.
Kasımpaşa-Beşiktaş: 2-1
Her iki takımın da artık bir iddiası yoktu. Bu nedenle olsa gerek kupa şampiyonu maça fazla asılmadı. Ev sahibi Kasımpaşa maçı kazanarak ligi, Beşiktaş’ın üstünde beşinci sırada tamamladı.
Şampiyonun hikâyesini ve 2023-24 sezonunun özetini önümüzdeki günlerde yapacağım.
Selam ve saygıyla,
Haber-Yorum: Yüksel Durak