TARAFTAR GÖZÜYLE SÜPER LİG; 25. HAFTA (9-12 Şubat 2024)
Ligin ikinci devresinde ikili yarış bütün hızıyla devam ederken düşme hattı da kızışıyor. Heyecan her hafta gittikçe artıyor. Şüphesiz maçları kazanmak her hafta daha zor hale geliyor.
Haftalardır lider Fenerbahçe kaçıyor, takipçi Galatasaray kovalıyordu. 25. haftada Kadıköy’den sürpriz bir sonuç çıkınca liderlik el değiştirdi, kaçan ve kovalayan yerlerini birbirlerine bıraktı. Galatasaray haftalar sonra liderlik koltuğuna oturdu.
FB-Alanya maçının kendisi kadar hakem-VAR yönetimi de öne çıktı. Gösterilmeyen kartlar ve çalınan penaltı tartışmalarını da beraberinde getirdi. Ancak Erman Toroğlu, tartışmaları maçın bitmesiyle birlikte FB için kapadı, “FB’nin bugün hakemden, seyirciden, zeminden, havadan, sudan, rüzgârdan şikâyet etme hakkı yoktur”.
Maçın ardından GS’nin, “Kırmızı kartlara kör bir hakem, komik bir penaltı... Skandal hakem kararlarıyla şampiyonluğu emeklilik ikramiyesi olarak verme operasyonunuz gerçekleşmeyecek, baskıya boyun eğenlere rağmen hak eden kazanacak!” paylaşımı dikkat çekti.
Hemen ardından FB paylaşımı geldi: Kör hakemleri, komik penaltıları, yıllarca konuşulan skandal hakem kararlarını ve tiyatro maçları en iyi bilen; kurgu şampiyonluklarıyla futbol tarihine kazınan, dualarla himmetlerle ayağa kaldırılan kulübe notumuz; “Kişi kendinden bilir işi…” Bu sezon saha içi saha dışı kurgularınız tutmayacak; algı, manipülasyon ve yalanlar değil hak eden kazanacak, Fenerbahçe şampiyon olacak.
Bunlar resmi hesaplardan yapılan “yazılı” açıklamalar. Zaten her alanda her gün bir “kutuplaşma fırsatı” çıkarılan ülkemde kulüplerin yöneticileri söz ve açıklamalarında çok daha dikkatli ve özenli olmak zorunda değil mi?
FB’nin açıklamasında “dua ve himmet” sözcüklerinin bir arada yer alması büyük bir talihsizlik ve/veya gaf olmuştur. Bu ülkenin milyonları güne dualarla başlamaktadır. Milyonlarca FB taraftarı, yöneticilerin bir kısmı, teknik kadrodan görevliler ve futbolculardan bazıları, bütün takımlarda olduğu gibi maç öncesi dua etmemekte midir?
“Himmet” sözcüğü ise maalesef iddiadan çok suçlama içermektedir ki ispat gerekir.
Bir kez daha başkan ve yöneticileri “üslup ve dil” konusundan dikkat ve özene davet ediyorum. Kusura bakmayın ama –amiyane tabirle- “sizin kayıkçı kavgasıyla” milyonları birbirine düşürmeye hiç hakkınız yok.
Biz, bütün taraftarlar olarak hep birlikte Türkiye’yiz. Lütfen.
Ligin üstünde yarış böyleyken altında da büyük bir rekabet devam ediyor. İlk beşin haricindeki hiçbir takım kendini güvende hissedemiyor.
Aman! Akıl ve ruh sağlığına dikkat…
Haftaya kaleci performansları damga vurdu. Hemen her stattan müthiş kaleci kurtarışları geldi. Genel olarak kazanılan ve/veya alınan puanlarda kalecilerin katkısı çok büyüktü.
Kalecilerin katkılarıyla ön plana çıktıkları haftada Muslera’ya pek iş düşmedi. Uruguaylı rahat bir maç çıkardı. Livakovic ise haftanın en talihsiz kalecisi olmalıydı ki kalesine gelen 3 şutun ikisi gol oldu.
Hakemler açısından da -Çağdaş Altay hariç- olumlu bir haftayı geride bıraktık. Darısı önümüzdeki haftalara…
Beşiktaş transferleriyle dikkat çekti. Kendi tarihinin en pahalı transferlerini yapan kulüp toplamda 20 milyon Euro’dan fazla bir harcama yaptı. Genç transferler, ileriye dönük yatırımlar olarak değerlendirildi.
Galatasaray’ın liderliği aldığı haftada Kadınlar Süper Ligi’nde de lider değişti. İlginç bir tesadüfle bu hafta, GS Kadın Futbol Takımı liderliği FB Kadın Futbol Takımından aldı.
Afrika Uluslar Kupası’nı, finalde Nijerya’yı 2-1 yenen ev sahibi Fildişi Sahilleri kazandı.
Fildişi turnuvaya iyi başlamadı. Grupta 3. oldu. Turnuvaya “en iyi üçüncüler” kategorisinin dördüncü takımı olarak son anda devam edebildi.
Fildişi Federasyonu Teknik Direktör Gasset ve yardımcısı Ghislain Printant ile yolları ayırdı. Antrenör Emerse Fae’nin geçici olarak milli takımı çalıştırmaya devam edeceği duyuruldu.
Fae ile Fildişi Sahilleri şampiyon oldu. Bu işe en çok sevinenlerden biriydi Didier Drogba…
KUPA MESAİSİ
Hafta içinde oynanan Ziraat Türkiye Kupası son 16 turu maçlarında tek sürprize Ankara’nın Gençlerbirliği takımı 30 saniye kadar yaklaşmıştı. 90+6’da Trabzon skoru 1-1’e getirerek elenmekten kurtuldu. Uzatma devrelerinde Trabzon maçı, maçın en çalışkan oyuncusu Trezeguet’in golüyle 2-1 kazandı.
Gençlerbirliği ve Teknik Direktör Sinan Kaloğlu, oynanan oyun ve verilen mücadele ile büyük alkışı hak etti doğrusu. Çeyrek finale bu kadar yaklaşmışken elenmek Ankara ekibi için üzücü oldu.
Karagümrük Samsun’u (2-1), Ankaragücü Erzincan’ı (5-1), Galatasaray Bandırma’yı (4-2), Konya Sivas’ı uzatma devrelerinde (1-0), Başakşehir Hatay’ı penaltılarla (3-2), Fenerbahçe Gaziantep’i (2-0), Trabzon Gençlerbirliği’ni uzatma devrelerinde (2-1) ve Beşiktaş Antalya’yı (2-1) yenerek çeyrek finale kaldı.
Çeyrek final eşleşmeleri;
Trabzon-Başakşehir
Beşiktaş-Konya
Ankaragücü-Fenerbahçe
Galatasaray- Karagümrük şeklinde oldu.
Yarı final eşleşmesi de belli oldu;
Ankaragücü-Fenerbahçe galibi Beşiktaş-Konya galibi ile
Trabzon-Başakşehir galibi Galatasaray-Karagümrük galibi ile oynayacak.
09.02.2024/Cuma
YUKATEL ADANA DEMİRSPOR AŞ -KASIMPAŞA AŞ: 1-3
Goller: Balotelli (87’)/Fall (29’), Aytaç Kara (32’), Hajradinovic (57’)
Zor günler geçiren Adana Demirspor da Yusuf Sarı ve Balotelli 11’de değil ama kadrodaydı. Bu maç kötü gidişe bir son maçı olabilirdi. Ancak olmadı.
Kasımpaşa çok dengeli ve sakin bir oyun oynadı. Topu genellikle rakip takıma bırakan konuk ekip, top kendinde olduğunda etkili oynadı. Aytaç Kara ve Hajradinovic önderliğinde bu etkili oyun 2-0’lık skor avantajı getirdi Paşa’ya.
İkinci yarıda oyuncu değişiklikleriyle daha etkili bir oyun oynadı ADS. Yusuf Sarı takımı ileri taşırken Balotelli maç eksikliği ve ağırlığına rağmen harika tek paslarıyla takımına pozisyonlar hazırladı. Bir gol ev sahibini maça ortak edebilecek iken sakar penaltı ile konuk takım farkı 3’e çıkardı.
Balotelli’nin gayreti ona bir gol getirdi ve skoru belirledi.
Hikmet Karaman’a çok acil “antrenör şansı” gerekli… Aksi takdirde işi çok zor hocanın…
10.02.2024/Cumartesi
VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK-SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL AŞ: 2-0
Goller: Emre Mor (31’), Güven Yalçın (76’)
Son zamanlarda oynanan en temiz maç olarak kayıtlara geçti müsabaka. Rakibin ayağına basma, rakibin yüzüne temas pek olmadı. Hatırladığım tek temas oyuna ikinci yarıda giren Ceccherini’den oyuna girer girmez geldi, hakem anında sarı ile cezalandırdı.
Pendik son haftalarda oynadığı oyunu oynayamadı. Bunda Umut Nayir’in erken bir şekilde sakatlık nedeniyle oyundan çıkmasının etkisi olabilirdi. Halil Akbunar ve Erencan Yardımcı da olmayınca Thiam etkisiz kaldı.
Sakin ve kararlı oyunundan 2 gol çıkaran ev sahibi önemli bir 3 puan aldı. 2 gol, yeni transfer Emre Mor ve Eski BJK’li Güven Yalçın’dan geldi. Güven, ev sahibi için çok önemli olduğunu bu maçta da gösterdi.
YILMADI…
GALATASARAY AŞ-RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ: 2-0
Goller: Barış Alper Yılmaz (25’), Mertens (31’)
Son yıllarda taraftarların, takım zararına bir özelliği vardı; beğenilmeyen futbolcunun protesto edilmesi, oyun oynanırken yuhalanması. Bunu her statta görmek mümkün…
Barış Alper Yılmaz, geçmişte zaman zaman buna maruz kaldı fakat yılmadı. Okan Buruk’un da desteğiyle geçen yıl şampiyonluğa katkı verdi. Ancak bu sene kendini aştı çocuk. Görev verilen her yerde, hem de iyi oynadı. Yükselen formuyla son üç haftada üç gol atarak maçları çözen adam oldu.
Ev sahibinin oyun aklı Mertens yine iyi bir gününde olunca sarı kırmızılılar maçı ilk yarıda bitirdi.
İlk yarı tek taraflı bir oyun oldu.
İkinci devrenin ilk 20 dakikasında Başakşehir biraz daha ileri çıksa da tehlikeli olan taraf GS oldu. 70’ten sonra Başakşehir rakibin kalesinde görece etkili oldu ancak pozisyon ve gol olmadı.
GS’de Barış ve Mertens müthişti. Orta sahada Torreira’nın yanında Kerem Demirbay çok çalıştı. Kerem Aktürkoğlu kötü ve şanssız bir günündeydi, sakatlanan oyuncu ikinci yarıda sahada değildi.
Çabasına rağmen pek pozisyon bulamayan ve gol atamayan Icardi bu maçı da boş geçti. Fakat Arjantinlinin önde baskısı takım için çok değerli.
Başakşehir’de Dubois iyi oynarken Figueiredo biraz zorladı GS defansını. Emirhan İlkhan maçın çalışkan oyuncularından biri oldu.
Hakem Cihan Aydın, daha 1. dakikada Mertens’e gösterdiği sarı ile dikkat çekti. Haklıydı hakem, Belçikalı rakibin ayağına basmıştı. Fakat aynı Cihan Aydın, Mertens’in ayağına, iki kez basılmasını görmedi/göremedi/kaçırdı. Bu pek yakışmadı kendisine.
Kerem Aktürkoğlu’nun sakatlandığı pozisyonu da kaçırdı hakem. Bu pozisyonun kaçmaması gerekirdi. Dubois’in pişmanlığını ve hatta vicdan azabını görmeliydi.
Aydın’ın bir hakemlik kumaşı var. Bunu ziyan etmemeli. Çok çalışmalı ve hatalarından mutlaka ders çıkarmalı. Cihan Aydın’a, -belki yapıyordur ama- kendi maçlarını sonradan eleştirel gözle seyretmesini öneriyorum.
Bir de genel olarak Icardi’nin yaka paça, elense tokat durdurulmaya çalışılması artık çok can sıkıcı oldu. Oyun çirkinleşiyor. Hakemler bunun önlemini almalı. Futbol böyle oynanmamalı…
Hakemin korner kararında, top benden çıktı diyerek kararı iptal ettiren Barış Alper Yılmaz’ı tebrik ediyor, oyuncuların hep böyle olmasını istiyoruz. Zira biz, sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severiz.
11.02.2024/Pazar
EMS YAPI SİVASSPOR-ÇAYKUR RİZESPOR AŞ: 1-0
Goller: Manaj (30’)
Rizespor, deplasmanda oynanan bir maçı kazanmak için ne gerekiyorsa yaptı. Hücum, önde baskı, pozisyonlar, tehlikeler… Bunları yaparken savunmasında da açık vermedi konuk takım. Oyun olarak tartışmasız üstünlük kuran İlhan Palut’un takımının bu maçtan puansız ayrılması, futbol böyle bir oyun işte sözüyle açıklanabilir ancak.
Sivas, varlık gösteremediği bu maçı iki oyuncusu, Manaj ve Ali Şaşal Vural ile kazandı. Harika bir gol atan Manaj ile birlikte gole izin vermeyen kaleci Ali maçı kazandıran oyuncular oldu.
Konuk takımda Shelvey müthiş oynadı. Ancak İngiliz oyuncunun gayreti yetmedi.
İSTANBULSPOR AŞ-GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ: 1-3
Goller: Loshaj (6’)/Draguş (15’, 60’-P), Sorescu (90+5’)
Kırmızı Kart: Loshaj (70’, İstanbul)
Süper Lig’in misafiri denilebilecek İstanbul son maçlarında iyi oyunlar ortaya koyuyordu. Ancak bu maçta, öne de geçmesine rağmen tutuk kaldı ev sahibi.
Sumudica şüphesiz 3 puan hesapları yapmıştır ancak bu kadar kolay olacağını düşünmemiştir.
TÜMOSAN KONYASPOR-MKE ANKARAGÜCÜ: 1-0
Goller: Prip (38’)
Ankaragücü iyi bir oyun ortaya koyamadı. Tarık Üstün’ün demesiyle, takım sahada hiç yoktu.
Buna karşın, sıralamada hiçte alışkın olmadığı bir yerde bulunan ev sahibi için 3 puan çok ama çok önemliydi. TD Ömerovic’in eli de oyun olarak takıma değmeye başlamıştı.
Ev sahibi iyi bir oyun oynadı. İlk yarıda golü de buldu. Ancak ikinciyi atamaması sıkıntıydı. “Estek köstek” bir gol emekleri zayi edebilirdi. Nitekim son dakikada Ankaragücü adına “estek köstek” bir penaltı söz konusu oldu ki hakemler devam dedi. Oysa penaltı kararı daha doğru olacaktı. Emre Belözoğlu, özellikle bu pozisyonu çok eleştirdi.
Günün sonunda Konya, hak ettiği 3 puanın sevincini yaşadı.
Bu maçta biri ev sahibinden biri de konuk takımdan olmak üzere sadece 2 isabetli şut vardı maalesef.
YA EVDE YOKSA…
FENERBAHÇE AŞ-CORENDON ALANYASPOR: 2-2
Goller: Tadic (49’-P), Dzeko (59’)/Augusto (12’, 63’)
Lige müthiş bir başlangıç yapan Fenerbahçe maçlarını çok erken, kolay ve farklı skorlarla kazanıyordu. Rekorlar kıran İsmail Kartal’ın takımı için “103 gollük rekorun” kırılması sürekli gündemdeydi. Ancak ikinci devre ile birlikte sarı lacivertliler oyun anlamında fazla gerilemese de gol atmada, ilk yarıdaki gibi bereketli değildi. Maçlarda galibiyetler tek farklı skorlarla gelmeye başlamıştı.
Haftalardır liderlik koltuğunda oturan takımın yine de kısa süre içinde liderliği devretmesi beklendik bir durum değildi. Ancak FB’nin bir önemli sorunu eviydi. Deplasmanda bir kez berabere kalan takım evinde 9 puan kaybetmişti.
Zor bir sezon yaşayan Alanya ise küme düşme hattına çok yakındı. Kazanılacak her puan altın değerindeydi. Fatih Tekke, takımı ligde tutmak için kısıtlı imkânlarıyla çalışıyordu.
Tekke, daha önce Kayseri Erciyes ile yine Kartal’ın takımından Kadıköy’de puan almıştı. Geçen sezon da İstanbul ile Jesus’un takımından puan almıştı. Ama her zaman pilav yemek mümkün müydü?
FB, her zamanki gibi başladı, pozisyonlar da buldu. Ancak konuk takımın arkaya attığı toplar ev sahibi oyuncuları gereğinden fazla koşturdu ve yordu. FB ilk yarıda oyun boyunu kısaltmayı başaramadı. Bu durum, rakibi bunaltan baskı kurmaya engel oldu. Konuk takım, Ferdi Kadıoğlu’nun hatası ile başlayan atakta golü atıp ilk yarıyı da önde kapayınca bir kez daha mı endişesi yaşandı.
İsmail Kartal, ikinci yarıya Cengiz Ünder’in yerine İrfan Can Kahveci’yi alarak başladı. Bunda herhalde Cengiz’in agresif olması etken oldu ki sarı kartı da vardı. Üstelik ikinci sarıyı hakem atlamıştı.
Bu devre etkili baskıyı kurmayı başardı FB. Biri, hayli kolay bir penaltıdan 15 dakika içinde 2 gol ile skor üstünlüğünü yakaladı. 2-1’den sonra şampiyonluğa oynayan takımın puan kaybetmesi düşünülemezdi. Ancak 4 dakika içinde skor 2-2 oldu. Kalesine gelen 3 toptan ikisini içeri alan kaleci Livakovic’in bu golü kurtarması beklenirdi.
Krunic’in direkten dönen topunda İrfan Can golü atamadı ya da kaleci Ertuğrul Taşkıran müthiş kurtardı. Kalan bölünde değişikliler pek işe yaramadı, lider evinde bir kez daha ve bir kez daha Fatih Tekke’ye 2 puan bıraktı. Liderlik koltuğunu rakibine devretti.
FB’de golleri atmalarına rağmen Tadic ve Dzeko etkisizdi. Szymanski birkaç haftadır olduğu gibi kayıptı. Cengiz Ünder gereksiz sinirliydi. İsmail Yüksek yorgun göründü. Çağlar Söyüncü ile savunma hattı uyum sağlayamadı. Livakovic’te ikinci golde hatasız değildi.
Maçın yıldızı şüphesiz Fatih Tekke oldu. Teknik direktör, kadro ve güç farkına bakmaksızın planını uyguladı. Bu plana karşın Tekke maçı kaybedebilirdi de. Ama yapabileceği buydu, yaptı.
Alanya takım olarak iyi bir performans sergiledi. Kalede çok kritik 3 kurtarışıyla Ertuğrul Taşkıran ve 2 gol atan Augusto öne çıkan oyuncular oldu.
GS-Başakşehir hakemi Cihan Aydın gibi, bu maçın hakemi Çağdaş Altay’da sarı kartla, daha doğrusu kartlarla başladı maça. 10. dakikada 2 Alanyalı (Carlos Eduardo ve Fer), bir FB’li (Szymanski) sarardı. Kartları böylesine kolay gösteren hakemin Tadic-Richard pozisyonunda Tadic’e kırmızı göstermesi şaşırtıcı olmayacaktı.
Yorumcular genel olarak pozisyonu sınırda görmekle birlikte “sarı” dediler. Benim standardım ise kırmızı. Aslında kartın rengini Tadic’e sormak gerek.
Oyuncu sağlığı ve sakatlığı her şeyden önde tutuyorum ve basmaları, tokatları kabul etmiyorum. Ancak bu pozisyonda Çağdaş Altay’ın takdir hakkı eleştirilemez. Lakin Cengiz Ünder’in ikinci sarısı… İşte bu vahim bir hata…
Djiku’nun penaltısı ise çok kolaydı. Çok uzun zamandır böyle kolay bir penaltı hatırlamıyorum. Sayın Altay’ın böyle bir penaltı standardı var ise her maçında birkaç tane çalmıştır, bundan sonra da her maç kaçınılmaz olarak çalacaktır.
Ha! Yine de bizim görmediğimiz ama hakemin gördüğü bir ihlalin olduğunu varsayalım. O zaman ihlali yapan oyuncuya sarı kart gösterilmemesi kabul edilemez.
Bir not; omzuna aldığı darbede yüzünü tutan Fatih Aksoy, Cengiz Ünder’in tokadında darbeyi abartan Balkovec, belli belirsiz temasta penaltıya yatan Djiku… Yapmayın. Gencecik güzel insanlarsınız; çirkinleşmeyin, çirkinleştirmeyin… Lütfen!
12.02.2024/Pazartesi
MUTLU SERİ SONU
TRABZONSPOR AŞ-ATAKAŞ HATAYSPOR: 2-0
Goller: Trezeguet (49’), Enis Bardhi (77’)
Trabzon, bütün takımlar gibi bazı futbolcularını Afrika Uluslar Kupası’na göndermenin sıkıntısını çekti şüphesiz. Trezeguet bunlardan biriydi. Mısırlı müthiş döndü. Hafta içinde Gençlerbirliği karşısında turu adeta tek başına takımına getirdi. Bu maçın yıldızı yine o oldu.
Hırsı, müthiş formu ile maça damga vurdu. Bir de şık gol atarak puana büyük katkı verdi.
Afrika’dan gelecek oyuncular (Onuachu ve Pepe) ile Visca, Trezeguet’e yardımcı olurlarsa bordo mavililer sezonun kalan bölümünü daha rahat geçirebilirler. Önümüzdeki sezonun planlaması da sağlıklı bir şekilde yapılabilir.
Haftalardır yenilen Abdullah Avcı, maç sonu değerlendirmelerinde 3 maçta kaybetmeyi hak etmediklerini söylemiş ve oyunu öne çıkarmıştı. O zaman Avcı’ya hak vermek kolay değildi fakat bu maçta ev sahibi oyun olarak da iyiydi.
Konuk takım puan alabilecek herhangi bir şey yapamadı. Eğer kalesinde Erce Kardeşler o performansı göstermeseydi maç çok erken kopar, çok daha farklı bir sonuç ortaya çıkardı.
Maçın yıldızı Trezeguet oldu ancak Erce Kardeşler’de en az onun kadar hak etti.
Hafta, hakem yönetimleri açısından iyiydi. Ali Şansalan, çok iyiydi.
Trabzon haftalardır süren kazanamama serisine son verdi. İyi oyun ve galibiyet taraftarı mutlu etti.
YILPORT SAMSUNSPOR-BITEXEN ANTALYASPOR: 2-0
Goller: Mouandilmadji (59’), Arbnor Muja (90+1’)
Samsun, lige oyun olarak fena başlamamıştı fakat takımın puan almakta sorunları vardı. Süreç içinde teknik direktör değişikliğine gidildi ve takımın başına Alman Markus Gisdol getirildi.
Gisdol, sessiz, sakin ve fazla dikkat çekmeyen bir isimdi. Buna karşın takım, oyunu biraz daha ileri seviyeye çıkardı, puanları da almaya başladı.
Samsun, artık evinde herkes için zorlu bir rakipti. Deplasmanlarda da rakip kim olursa olsun kolay lokma değildi.
Nuri Şahin ile Antalya Süper Lig’e bir karakter koymuştu. Nuri Şahin’den sonra Sergen Yalçın ile takımın geriye gideceği düşünülmedi. Takım geriye gitmedi de.
Dengeli başlayan maçta Buksa’nın, nerdeyse burun farkıyla geçerli sayılmayan golü, gol olsaydı maç değişir miydi? Bilinmez. Ama özellikle bu pozisyondan sonra ev sahibi oyuna ağırlığını koydu. Hak ettiği net bir galibiyet ile 3 puanı aldı.
Temiz maçta Hakem Atilla Karaoğlan iyi işi çıkardı.
TRANSFER TAMAM, GOL YOK…
MONDİHOME KAYSERİSPOR-BEŞİKTAŞ AŞ: 0-0
Haftaya transfer şovuyla giren Beşiktaş Kayseri’de gol atamadı, 1 puana razı oldu.
Yeni transferlerden Worrall yine 11’deydi. Santos, Ernest Muçi’yi de 11’e koymuştu. İkinci yarıda El-Musrati’de oyuna girdi.
90 dakika sonunda konuk takımın tek isabetli şutu vardı rakip kalede. Worrall’ın mücadele azmi ve gücü iyi ancak ayakları o kadar iyi değil sanki. Oyuna dâhil olan El-Musrati pek bir fikir oluşturamadı. Ancak Ernest Muçi, BJK taraftarını heyecanlandırabilir. Genç Arnavut, şansı da yaver giderse Süper Lig’in önemli oyuncularından biri olabilir.
Bütün bunları bize zaman gösterecek.
Burak Yılmaz’ın takımı kazanmak için sahadaydı. Ev sahibi bunun için pozisyon üretti, fırsat yakaladı fakat gol atamadı. Bunda Mert Günok’un önemli kurtarışları etken oldu. Beşiktaş’ın kazandığı 1 puan da Mert Günok birinci sıraya yazılır.
Kayseri, transfer sıkıntılarına ve Thiam’ı kaybetmesine rağmen mücadelesine devam ediyor. Biraz şanslı olsa takım hiç şüphesiz sıralamada daha üst basamaklarda yer edinebilirdi. En büyük şanssızlıkları, erteleme nedeniyle arka arkaya İstanbul’da GS ve FB ile oynamak oldu.
Hakem Kadir Sağlam oldukça iyi bir maç yönetti.
Haftanın Maçı
Fenerbahçe-Alanya (2-2)
Haftanın Güzel Maçı
Samsun-Antalya (2-0)
Haftanın Heyecanlı Maçı
Sivas-Rize (1-0)
Haftanın Takımı
Alanya
Haftanın Futbolcusu
Mertens (GS)
Haftanın performansı
Fatih Tekke (Alanya TD)
Barış Alper Yılmaz (GS)
Haftanın Performansları
Aytaç Kara, Hajradinovic (Kasımpaşa), Balotelli (ADS), Güven Yalçın (Karagümrük), Kerem Demirbay (GS), Dubois (Başakşehir), Ertuğrul Taşkıran, Augusto (Alanya), Ali Şaşal Vural (Sivas), Erce Kardeşler (Hatay)
Haftanın Golü
Manaj (Sivas)
Güzel Goller
Aytaç Kara (Kasımpaşa), Mertens (GS), Prip (Konya), Draguş, Sorescu (Gaziantep)
Haftanın Hakemi
Ali Şansalan (Trabzon-Hatay)
Haftanın iyi hakemleri
Kadir Sağlam, Emre Kargın
Haftanın Asisti
Hajradinovic (Kasımpaşa)
Haftanın Pozisyonu
Cengiz Ünder’in tokadı
Haftanın Talihsizi
İlhan Palut (3 puanı hak eden oyunun puansız sonuçlanması)
Haftanın Talihlisi
Sivas (Oyuna rağmen 3 puan)
Haftanın Söylemi
Rıdvan Dilmen: VAR operatörünün ofsayt çizgisini 1 cm oynatmasıyla Fenerbahçe şampiyonluk kaybetti. Çağırsınlar Kulüpler Birliği'nden ispat edeyim.
(Çok ama çok iddialı bir söylem olmuş. Dilmen’in 1 cm’lik iddiası doğru olabilir. Ancak bahsi geçen sezonda sadece ve sadece bu hata mı yapılmış? Başka hiçbir hata olmamış mı? Koskoca sezon tek bir hatayla mı geçmiş? Eğer öyleyse, muhteşem bir sezonmuş yahu… Şimdi maçları bile tek hata ile bitiremezken.)
Dusan Tadic: Eğer şampiyon olmak istiyorsak Alanyaspor’a puan kaybetmemeliyiz.
MOR KART
Fatih Aksoy (Alanya, yüze darbe alma numarası)
Balkovec (Alanya, darbeyi abartma)
Djiku (FB, haksız penaltı alma)
Çağdaş Altay (Hakem, FB-Alanya)
GÖZE TAKILANLAR
* Barış Alper Yılmaz’ın performansı ve centilmenliği.
* Dzeko’nun iki rakibi dağıtarak attığı kafa golü.
* FB’de puan kayıplarının Fred’e bağlanması.
GÖZE BATANLAR
* Hemen her takımdan hemen her takıma transfer olmuş ve/veya kiralık giden futbolcular var. Bu futbolcuların, eski takımlarına karşı oynarken mercek altına alınması ve abartılı eleştirilere, ithamlara, suçlamalara maruz kalması büyük haksızlık. Bundan çok yakın zamanda Emre Kılınç ve Taylan Antalyalı nasibini aldı. Bu hafta, Alanya kalecisi Ertuğrul Taşkıran, eski kulübü FB’ye karşı hatasız oynadı ve oyuncu ilginç bir şekilde küfürlere de maruz kaldı. Ertuğrul, maçın son dakikalarında, futbolun içinde olmasına rağmen inanılmaz ve büyük bir hata ile gol yeseydi, bugün neler konuşuyor olacaktık acaba?
Lütfen ayarsız ağızlar, aynaya bakarak konuşmayı bıraksın artık.
Bu genç insanlar bu ülkenin çocukları. Bizim çocuklarımız…