Trendyol Süper Lig 3. hafta maçlarından önce TFF ilginç bir kararla, Avrupa kupalarında bizi temsil eden takımlarımızın lig maçlarını ileri bir tarihe erteledi.
Mertens, haftada iki maç yapmayı özledim derken, geçen sezon FB ve ligde en çok maça çıkan oyunculardan biri olan ve çok başarılı bir sezon geçiren Ferdi Kadıoğlu da haftada iki maçın sorun olmadığını söylemişti. Buna rağmen federasyon bu takımların maçlarının ertelendiğini açıkladı.
Medyada yer alan haberlere göre Hollanda ve Belçika federasyonları da temsilcilerinin maçlarını ertelediğini duyurmuştu. Avrupa’nın 5 büyük liginden birinde böyle bir karar yoktu. Avrupa kupalarını domine eden bu liglerden bir erteleme kararı gelmedi.
Takımlarımızı ve ülke puanını gerçekten düşünüyor isek ve gerek görüyorsak Molde maçından önce GS’nin Trabzon maçını ertelemek daha anlamlı ve uygun olmaz mıydı?
Tamam, Adana Demirspor ve Beşiktaş kendi aralarında oynayacaklarından sorun yok diyelim. Peki, GS’nin rakibi İstanbul ve FB’nin rakibi Başakşehir’in görüşü alındı mı?
Erteleme kararı ile ilgili olarak, “Yeniden Eski Türkiye” başlıklı yazım 23 Ağustos’ta Enpolitik’te yayımlandı.
Buna karşın medyada erteleme kararını eleştiren bir haber ve yorum görmedim. 5 büyük ligde takımlar zaman zaman haftada 3 maç yaparken biz hâlâ iki maçı sorun ediyorsak Avrupa’da işimiz zor ama çok zor demektir.
Hem bu takımlarımızdan biri veya birkaçı son on altı, çeyrek final, yarı final görürse ne olacak? O zaman o takımımızdan/takımlarımızdan gelen erteleme isteğine ne cevap verilecek?
3 Büyüklerin maçının olmadığı hafta şüphesiz yavan bir hafta olacaktı. Diğer takımlarımız kusura bakmasın ancak ligin realitesi bu.
KUPA AVRUPASI
23.08.2023/Molde-Galatasaray: 2-3
Önce ev sahibinden başlamak istedim ama Norveç temsilcisi Molde, bu kadar iyi olamayacağına göre temsilcimiz çok kötü bir gününde olmalıydı.
Maça fırtına gibi başladı Molde ve 8. dakikada öne geçti. GS 15. dakikada durumun farkına vardı ve önce oyunu dengeledi, sonra rakip kaleyi zorlamaya başladı.
25’te Oliveira frikikten bir kısmet golü atarak skoru eşitledi.
VAN BASTEN’DEN SONRA…
1988 yılında Avrupa Şampiyonası Hollanda-Sovyetler Birliği final maçında Marco van Basten, arka direkte dar açıya rağmen gelen topa müthiş bir vole vurmuş, Kaleci Dasaev’in üzerinden muhteşem golü atmıştı. Bu gol unutulmaz goller listesine girmişti.
İşte Icardi, bu golden daha zor ve daha güzel bir golü -neredeyse imkânsız bir golü- 29. dakikada Molde filelerine gönderdi.
İkinci yarıda Molde skoru 2-2’ye getirse de maçın son dakikasında (90+3) Icardi, bir Norveçliye (Midsjö) sen at lütfen dedi ve skoru belirledi.
Molde çok iyi bir maç çıkardı. Fakat şans, yetenek ve kalite sınırlıydı.
GS’de oyuncular birkaçı hariç genel anlamda iyi değildi. Berkan Kutlu, Nelson ve Mertens çok etkisizdi. Buna karşın Oliveira çok çalıştı. Leicester City’e transferi gündemde olan Yunus Akgün’ün maça 11’de çıkması şaşırtıcıydı. İyi oynamasaydı Okan Buruk’un ensesinde çok boza pişirilirdi. Akgün hücumda harika bir oyun sergiledi, sahada Icardi olmasaydı maçın yıldızı olurdu. Ancak savunmaya katkısı olmayınca Boey en zor maçlarından birini oynadı.
Maçın, belki de haftanın yıldızıydı Icardi… Mertens’e yılın pasını verdi fakat Belçikalı topu auta atınca asist olamadı bu pas. Ancak yılın golünü attı. Bu yıl bundan daha güzel bir golün atılacağını/atılabileceğini hiç sanmam.
Şampiyonlar Ligi’nin play-off’unun bile ne kadar zorlu olduğunu bu maçta bir kez daha test ettik. Neyse ki Icardi vardı ve Spiker Müjdat Mustafa Muratoğlu’nun dediği gibi;
ICARDI’Sİ OLAN KAZANIYORDU…
HAVA BASMAYA DEVAM
24.08.2023/Fenerbahçe-Twente: 5-1
Sezona çok havalı bir başlangıç yapmıştı FB. Şok transferleri ve bu transferlerin takıma hemen katkısıyla içerde ve dışarda uçuyordu takım.
Samsun deplasmanında tempoyu “bi tık” düşürmüş fakat net bir skorla kazanmıştı.
Hollanda temsilcisi Twente daha iyi başladı maça ve 1-0 öne geçti. Tribünler bir an sessizliğe bürünse de Oosterwolde, ceza sahası çizgisinden attığı kafa golüyle beraberliği sağladı. Ardından Twente 10 kişi kalınca başka bir maça geçildi.
FB, 10 kişi kalan rakibini şov yaparak -bu tabiri pek sevmem ama- ezdi geçti. Ardı ardına gelen gollerin her biri birbirinden güzeldi.
Ferdi Kadıoğlu, iyi oyununa geçen sezon kaldığı yerden devam ediyordu fakat bu sene takımda yıldız çoktu ve yıldızlar döktürüyordu.
Dzeko, Tadic, Fred, Cengiz Ünder gibi yıldız isimlerin yanında ismi sönük kalan Szymanski, performansıyla bir güneş gibi parlamaya devam etti.
TAMAM ARTIK
24.08.2023/Dinamo Kiev-Beşiktaş: 2-3
Ukrayna temsilcisi Dinamo Kiev’e Türk takımlarının “belalısı” dense yeridir. Takımlarımız ve özellikle BJK Dinamo’ya karşı pek başarılı olamıyordu. Ancak bu defa Şenol Güneş, Lucescu ve Dinamo Kiev’e dur dedi.
Rakibin zaman zaman etkin ataklarına karşın maçta daha iyi olan taraf temsilcimizdi. İki kez öne geçmemize karşın ev sahibi bizi iki kez yakaladı.
Son transfer Kazak Bahtiyar Batırcanulı Zaynutdinov son sözü söyleyerek bizi mest etti.
BJK’nin de, yeni transferlerini takıma çok çabuk adapte ettiğini söylemek gerek.
AH O SON DAKİKA!
24.08.2023/Genk-Adana Demirspor: 2-1
Mavi Şimşekler, temsilcilerimizin içinde en zorlu rakiplerle oynamasına karşın başarılı oldu. Play-off’ta da en zorlu rakip şüphesiz Belçikalı Genk’ti.
Takımımız iyi başladı, Emre Akbaba ile skoru da buldu. Genk 77’de attığı golle beraberliği sağladı. Maç berabere bitecek diye beklerken son dakika golü geldi ev sahibinden.
GS ve BJK maçlarında son dakika bizi sevindirmişti fakat bu maçta üzüldük.
Kluivert’in takımı evinde Genk’i yenebilecek güçte olduğunu gösterdi. Büyük bir aksilik olmadığı takdirde Demirspor rakibini eleyecek ve gruplara kalacaktır.
DÖRT KÖŞE
Muhtemelen Avrupa’da yolumuza 4/4 ile devam edeceğiz. Bu yıl ön eleme ve play-off maçlarında başarılı olan ve ülkemize puan kazandıran takımlarımızı tebrik ediyorum.
AÇILIŞI KONYA 3 PUAN İLE YAPTI…
25.08.2023/Cuma
TÜMOSAN KONYASPOR-GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ AŞ: 2-0
Goller: Guilherme (68’), Muric (90+5’)
3 büyüklerin maçının olmadığı haftaya yavan tanımlaması yapmıştım fakat hafta bol pozisyonlu ve heyecanlı bir maç ile başladı. Ev sahibi müthiş bir baskıyla başladığı maçta ilk on dakikada iki net fırsattan yararlanamadı.
Oyunu dengeleyen konuk takım da fırsatlar buldu, Djilobodji’nin direkten dönen topu şanssız anlarıydı.
İkinci yarıda karşılıklı ataklar ve pozisyonlarla geçti, iki fırsatı gole çeviren Konya kazandı.
Kalecilerin iyi bir performans gösterdiği maçta Soner Dikmen şanssızdı. Girdiği net pozisyonlardan gol çıkaramadı.
Gaziantep’te Maxim etkisiz kalırken Furkan Soyalp takımında öne çıkan oyuncu oldu.
60. dakikada oyuna giren Michalak maça doğrudan etki eden oyuncu oldu. Kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu golle tamamlayamaması kendi adına talihsizlikti.
26.08.2023/Cumartesi
TRABZONSPOR AŞ-ÇAYKUR RİZESPOR AŞ: 2-3
Goller: Bakasetas (P-58’), Enis Destan (83’)/Mosci (20’), Benhur Keser (43’ ve 66’)
Geçen hafta GS’nin iyi oyununa karşın Trabzon’un hiçbir varlık gösteremediğini belirtmiştik. Önceki yılın şampiyonunun gerçekten büyük sorunları var. Lige hazır olmak bir yana kadro kalitesi sınırlı.
Geçen sezon sonunda göreve başlayan ve onuncu maçına çıkan TD Bjelica’nın işi çok zor.
Trabzon’un tek olumlu tarafı GS maçında sonradan oyuna giren ve hareketli oyunuyla dikkat çeken genç Enis Destan’ın bu maçta da oyuna girdikten sonra golünü atmasıydı.
Trabzon deplasmanında ikinci kez kazanan Rize, rakibiyle bundan önce oynadığı son maçı da 3-2 kazanmayı başarmıştı.
Rize, İlhan Palut takımı olma özelliklerini göstermeye başlamış. Rakip kaleye çabuk gidip isabetli şutlar attı oyuncular.
Geçen haftanın iyisi Benhur Keser, oyunu ve 2 golüyle maça damga vuran futbolcu oldu. Orta sahada da Mithat Pala etkili oldu.
Hakem Halil Umut Meler iyi ve yeterli bir görüntü vermedi.
KASIMPAŞA AŞ-PENDİKSPOR FUTBOL AŞ: 1-1
Goller: Winck (81’)/Romero (P-45+7’)
Kırmızı Kart: Serkan Asan (90+1’)
Kasımpaşa, Hatay maçındaki iyi oyununu evine taşıyamadı, rakibine göre daha etkisiz kaldı. Pendik, Beşiktaş maçındaki yıldızı Romero’nun önderliğinde çok daha iyi olan taraftı. Romero’ya yine Thuram eşlik ederken Halil Akbunar’ın daha fazla katkı vermesi bazı zorlukları kolaya çevirebilir.
Paraguaylı Romero’ya dikkat.
EMS YAPI SİVASSPOR-BITEXEN ANTALYASPOR: 1-1
Goller: Rodrigues (36’)/Larsson (10’)
Gaziantep deplasmanından 3-1’lik galibiyetler dönen Sivas evinde taraftarının beklentisini karşılayamadı. Ev sahibi yeterince etken ve üretken değildi.
Öncelikle 1 puanı hedefleyen Antalya, bunda başarılı oldu. 3 puanla dönmesi de şaşırtıcı olmazdı.
Lüksemburg Milli Takımı oyuncusu Portekizli Rodrigues takımının golünü atarken etkili oyunuyla da göze çarptı. N’Jie bal yapamayan arı oldu.
27.08.2023/Pazar
MONDİHOME KAYSERİSPOR-YILPORT SAMSUNSPOR: 2-1
Goller: Uzodimma (16’), Thiam (38’)/Mouandilmadji (21’)
Daha iyi taraf olan ev sahibi ilk galibiyetini aldı. Samsun dirençli futboluna karşın üretkenlikte zorlandı.
VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK-MKE ANKARAGÜCÜ: 1-1
Goller: Rohden (44’)/Efkan Bekiroğlu (57’)
Efkan Bekiroğlu’nun Ankaragücü’ne çok yakıştığını söylemiştik. Bekiroğlu, bu haftayı da boş geçmedi, kariyerinde ilk kez, üst üste 3 maçta gol atmayı başardı.
Ali Sowe gol atamadı ama Karagümrük savunmasını yeterince zorladı. GS ve FB’de forma giyen Garry Rodrigues 79’da girdiği oyunda hayli etkili oldu ve hazır olduğunu gösterdi. Formunu yükseltmeyi başarırsa yine büyüklerin radarına girebilir. Morutan da ilerleyen süreçte faydalı olabileceğini gösterdi.
Ev sahibi biraz savruk kaldı. Mendes çok istekli ve hareketliydi. Buna karşın son tercihleri sıkıntılıydı.
Tolunay Kafkas’ın takımı bu sezon çok heyecanlı maçlara gebe… Ankara deplasmanı Adana ile birlikte ligin en zorlu deplasmanı olabilir.
CORENDON ALANYASPOR-ATAKAŞ HATAYSPOR: 0-0
Alanya misafirini çok zorladı. Pozisyonlar buldu, isabetli şutlar attı. Kaleciyi ve defansı geçtiğinde direklere takıldı. Galibiyeti sonuna kadar hak etti. Haftanın takımı olmaya aday performansa rağmen gol olmaması TD Ömer Erdoğan’ın şanssızlığı olsa gerek. Bazen böyle olur, sen bu yolda devam et Ömer Hoca.
Defansif bir oyun anlayışıyla sahada yer alan Hatay fazlasıyla şaşırttı. Hatay’ın isabetli şutunun olmaması maçın en ilginç noktalarından biriydi.
Bu keyifli maça Kamil Ahmet Çörekçi’nin uzun süren itirazı ile Fernandes-Efecan Karaca pozisyonu hiç yakışmadı.
Hakemin düdüğünden sonra Fernandes topu sert bir şutla Efecan Karaca’ya atıyor. Kendisine çarpan toptan sonra Karaca, futbolcuyu hakeme şikâyet ederken bir anda “kurşun yemiş” gibi kendini yere atıp kıvranıyor, ortalık karışıyor.
Doğrusu Efecan Karaca’ya hiç yakıştıramadım.
Hakem, özellikle disiplin konusunda sınıfta kaldı.
İstanbul-GS, FB-Başakşehir ve Adana Demirspor-BJK maçları ileri bir tarihe ertelendi.
Haftanın Maçı
Trabzon-Rize (2-3)
Haftanın Heyecanlı Maçı
Konya-Gaziantep (2-0)
Alanya-Hatay (0-0)
Haftanın Takımı
Rize
Haftanın Futbolcusu
Benhur Keser (Rize)
Haftanın Performansları
Michalak (Konya), Romero (Pendik), Rodrigues (Sivas), Efkan Bekiroğlu (Ankaragücü)
Haftanın Golü
-
Güzel Goller
Rohden (Karagümrük)
Haftanın Asisti
-
Haftanın Hakemi
Bahattin Şimşek (Kayseri-Samsun)
Mete Kalkavan (Konya-Gaziantep)
Haftanın Pozisyonu
-
Haftanın Talihsizi
Ömer Erdoğan (Çok hak etmesine rağmen kazanamadı)
Haftanın Söylemi
Nenad Bjelica (Trabzon TD): Sürpriz ama belki hak edilmiş bir mağlubiyet olarak ifade edebiliriz.
Haftanın Kötüsü
Kötüsü; Fernandes (Hatay), daha kötüsü Efecan Karaca (Alanya)
GÖZE TAKILANLAR
*Avrupa’nın 5 büyük ligine altıncı olarak katılmak istiyorsak “haftada iki maç söylemi ve çok gerekmedikçe erteleme” gündemimizden çıkmalı.
*Hakemler toparlanamıyor.
*Zaman zaman Bundesliga-2’yi izliyorum ve ensem kararıyor. Bu ligin tamamen dolu tribünlerine karşılık Süper Lig’in pek çok maçının boş tribünleri umudumu kırıyor.
*TFF’nin erteleme kararına medyadan ve yorumculardan hiç tepki gelmemesi (varsa da ben görmemişim demek ki) ilginçti. Sadece Erman Toroğlu gereksiz buldu.
*Diğer kulüplerimiz, en azından şimdilik 3 büyükleri pamuklara sarsın, koruyup kollasınlar. Onlarsız bir lig biraz yavan kalıyor.
