TARAFTAR GÖZÜYLE SÜPER LİG 8. HAFTA (4-6 Ekim 2024)
Avrupa maçları vardı yine.
İçerde birbirimizi suçlamak ve itham etmek konusunda kimse elimize su dökemez. Hata ve başarısızlıkların sebebini asla kendi içimizde aramaz, hep başka unsur ve faktörleri öne çıkarırız. Ancak Avrupa’da kimse bunları takmıyor, umursamıyor.
Galatasaray, Letonya’da Rigas FS karşısında 2-0 öne geçtiği maçı 2-2 tamamladı ve ancak 1 puan aldı. Doğrusu Galatasaray’a hiç yakışmadı. Okan Buruk özür diledi lakin artık çok acil çözüm zamanı.
Fenerbahçe Hollanda’da geriye düştüğü maçtan 1-1 beraberlik ile 1 puan aldı Twente’den. Fena oynamamıştı Fenerbahçe. Yorumcuların büyük bir kısmına göre iyi oynamıştı. Ama maça damga vuran futbolcu, 8 kurtarış ile kaleci Livakovic oldu.
Beşiktaş Dolmabahçe’de 3-1 kaybetti. İstatiksel verilere göre Beşiktaş Eintracht Frankfurt’u ezmişti. Ancak Almanlar maçı oldukça rahat kazandı. Maçın oyuncusu Frankfurt kalecisi Kaua Santos oldu. Lakin kaleci bu kurtarışları 2-0’dan sonra yaptı.
Konferans Ligi’nde Başakşehir, konuk ettiği Rapid Wien’e 2-1 kaybetti.
Şampiyonlar Ligi’nde takım olarak temsilcimiz yoktu ama yine bir Türk haftası yaşandı.
Hakan Çalhanoğlu, İlkay Gündoğan ve Emre Can, attıkları gollerle takımlarının galibiyetine katkı verdi.
İlkay, biraz daha kısmetli olsaydı bir üçleme yapması işten bile değildi.
Haftanın teknik direktörü Nuri Şahin oldu.
Biz burada başkanlar, yöneticiler ve teknik direktör kaprisleriyle, atraksiyonlarıyla -özellikle Mourinho- uğraşırken henüz 36 yaşındaki Nuri Şahin’in takımı Borussia Dortmund, Celtic’i 7-1 yenerken haftaya bir Türk damgası vurdu.
BENFİCA TÜRK GÜCÜ… Futbolda her sonuç mümkündü fakat Atletico Madrid’in 4 gol yiyeceğini kimse düşünmezdi, düşünemezdi. Benfica, Kerem Aktürkoğlu’nun şık golüyle 1-0 öne geçti. Kapanışı yine bir Türk, Orkun Kökçü penaltı ile yaptı, Benfica 4-0 kazandı.
Orkun’un golünden sonra Orkun-Kerem sevinci görülmeye değerdi.
Kerem Aktürkoğlu’nu futbolcu saymayanlar, “çöp” diyenler şimdi neler düşünüyordur acaba?
Hafta ilginçti… Bütün takımlar yorgun gibiydi. Maçlar futbolculara angarya gibi gelmişti sanki. Ya da herkes gerçekten müzmin yorgundu.
04.10.2024/Cuma
Açılış maçında ev sahibi Rize, Antalya’yı 2-1 yenmeyi başardı. Konuk takım en azından 1 puanı hak etmişti ama gol atma sorunu var Alex’in takımının.
05.40.2024/Cumartesi
Kasımpaşa Bodrum maçı golsüz bitti. Fazlasıyla sıkıcı bir maçtı. Daha iyi görünen taraf Bodrum olurken, Seferi’nin 45+3’te kırmızı görmesi konuk takımın planlarını bozdu.
Haftanın maçı adayı oldu Göztepe Sivas maçı. Taraftarıyla birlikte ligin en renkli takımlarının başında gelen Göztepe 2-0 öne geçti lakin konuk Sivas ikinci yarı başına bulduğu gollerle skoru 2-2’ye getirdi. Göztepe 90+4’te attığı golle maçı 3-2 kazandı.
Maç, zaman zaman Premier Lig tadı verdi.
Kayseri, Başakşehir deplasmanında öne geçmeyi başardı fakat Piatek’in golüne engel olamayınca maç 1-1 bitti.
BERABERLİK KADERİN Mİ?
ATAKAŞ HATAYSPOR-TRABZONSPOR AŞ: 1-1
Goller: Görkem Sağlam (14’)/Banza (48’)
Bir türlü olmuyor, Trabzon kazanamıyor. Hatay, nefis bir atak sonunda öne geçti. Ev sahibi 3 puana çok yaklaşan taraf oldu ama başka gol atamadı.
Korner atışında Trabzon Banza ile beraberliği buldu.
Hatay’da herkes görevini yaparken/yapmaya çalışırken Trabzon’da en iyi oyuncu kaleci Uğurcan Çakır oldu. Draguş çok istekli ve çalışkan olmasına rağmen sonuç problemini aşamadı. Bir kısmetsizliği var ama ne?
06.10.2024/Pazar
Eyüp Konya deplasmanındaydı. İyi oynadı konuk takım. Ahmed Kutucu’nun nefis golüyle öne geçti. Ancak Yusuf Erdoğan’ın golünün ardında yine bir son dakika golü ile puana veda etti Arda Turan’ın ekibi.
Aleksic’in 3 puanı getiren volesi harikaydı. Ancak Konya, evinde rakibine bu kadar çok top vererek her zaman puan/puanlar kazanamaz.
Adana Demirspor artık bir galibiyet istiyordu. 7. dakikada penaltı golüyle öne de geçti ev sahibi. Sonrasında da fena oynamadı. Ancak Samsun ikinci devrede attığı 3 gol ile maçı 3-1 kazandı.
İlk 8 haftada ilk kez 6 galibiyete uzanan kırmızı beyazlılar maç fazlasıyla sıralamada ikinci sıraya oturdu.
GERGİN YORGUN…
GALATASARAY AŞ-CORENDON ALANYASPOR: 1-0
Gol: Yunus Akgün (28’)
Moralsiz Cim Bom maça çok iyi başlamadı fakat 10. dakikadan itibaren kontrolü ele aldı ve oyunu rakip sahaya yıktı. Ancak isabetli şut çok az oldu ve pozisyon üretmekte zorlandı ev sahibi. Kalede iyi bir performans ortaya koyan Ertuğrul Taşkıran Yunus Akgün’ün golünde çaresiz kaldı.
28’de maçın en iyilerinden Gabriel Sara müthiş uzun bir top gönderdi Yunus’a. Harika koşudan sonra Yunus çok iyi kontrol etti topu ve Ertuğrul’un üzerinden müthiş aşırdı.
İkilinin gayreti ve becerisi haftanın asistini ve golünü getirdi muhtemelen.
Devrenin kalan kısmını oldukça rahat ve etkili oynayan lider başka gol atamayınca devre 1-0 bitti.
Aslında çok iyi bir devre oynayan Galatasaray, önceki maçların aksine kısır skor buldu.
İlk devrede etkili olamayan Alanya ikinci devrede daha iyi ve daha önde oynamayı başardı. Bu devrede özelliği olan topla oynamayı da başardı konuk takım. Ancak pozisyon üretmekte aynı başarıyı gösteremedi, isabetli şut atamadı.
Galatasaray bu devrede daha çok isabetli şut atan taraf oldu ama Ertuğrul’u geçemedi. Kaleci Ertuğrul, takımını oyunda tutan oyuncu oldu.
Maçın en iyisi golü de atan Yunus Akgün’dü fakat tek bir yıldız seçmek gerekirse o Gabriel Sara oldu.
Skor üstünlüğünü almış iken art arda gelen iki beraberlik Okan Buruk’u doğrudan etkilemişti ki gergin göründü hoca. Sallai’nin pozisyonunda penaltı bekleyen Buruk hâlâ aynı fikirde mi acaba?
Fatih Tekke Alanya ile iyi oyununa devam etti. Hoca gücü nispetinde sağlam bir oyun ortaya koydu. İyi olmasına ya da görünmesine karşın büyük ve zorlu maçlarda fark yiyen meslektaşlarına, böyle maçların nasıl oynanması gerektiğini gösterdi.
SON DAKİKA İRTİFASI…
GAZİANTEP FK AŞ-BEŞİKTAŞ AŞ: 1-1
Goller: Maxim (90+5’)/İmmobile (31’-P)
Beşiktaş ilginç bir maç oynadı. Gole kadar kazanmayı isteyen taraf gibi görünmesine karşılık rakibine ciddi pozisyonlar verdi. Gaziantep planlarını sağlam savunma ve hızlı hücumlar üzerine kurmuştu. Bunu da oldukça iyi oynadı ev sahibi.
Kartal, 29’da kritik penaltı kararı ve penaltıyı gole çeviren golcüsü ile rahatladı. Ancak kalan bölümleri de çok iyi oynamadı.
En etkili oyuncusu Muçi olurken o da şanssız bir günündeydi. Arnavut bir gol atabilseydi taraftarıyla barışırdı.
43. dakikada Gaziantep’in geçerli sayılmayan golü (ofsayt) Beşiktaş’a uyarı olmalıydı.
İkinci devrede Gaziantep daha aktif bir oyun ortaya koydu. Rakip sahada ve rakip kalede daha çok göründü ev sahibi. Pozisyonlar üretti, tehlikeli oldu.
90+5’de gelen Gaziantep golü doğal olarak Selçuk İnan’ı çok sevindirdi.
Maçın en şanssızı Okereke oldu. Nijeryalı iki net fırsatı inanılmaz bir biçimde kaçırdı.
Frankfurt maçından sonra bir galibiyet hedefleyen Bronckhorst, milli ara öncesi istediğini alamadı.
Kim bilir? Milli ara diğer takımlar ile birlikte Beşiktaş’a da iyi gelecektir.
Bununla birlikte ritmin bozulması olasılığı da söz konusu tabii…
Ligde 8. hafta bitti, yeniden milli maç arası geldi. Bay geçen takım, erteleme maçları, milli ara derken ligin dörtte biri geçti ama kimse tam olarak havaya giremedi.
Galatasaray bir maç fazlasıyla Beşiktaş’ın 5 ve Fenerbahçe’nin 6 puan önünde lider kapattı haftayı. Yine maç fazlasıyla Samsun 2. sırada yer aldı.
Haftanın maçı;
Göztepe-Sivas (3-2)
Haftanın takımı;
Göztepe
Haftanın futbolcusu;
Gabriel Sara (GS)
Haftanın performansları;
Yunus Akgün (GS), Ertuğrul Taşkıran, Emre Taşdemir (Gaziantep), Romulo (Göztepe),
Haftanın golü;
Yunus Akgün (GS)
Haftanın güzel golleri;
Ahmed Kutucu (Eyüp), Aleksic (Konya)
Haftanın asisti;
Gabriel Sara (GS)
Haftanın hakemi;
Ali Şansalan (Göztepe-Sivas)
Haftanın pozisyonu;
Kasımpaşa-Bodrum maçı... Rodrigues-Seferi mücadelesinde ihlal görmedi hakem. Oyun devam etti. Fall uzaktan muhteşem bir gol attı. VAR uyarısı geldi ve gol iptal edildi.
(Yorumcuların çoğu pozisyonda faul olmadığı ve VAR müdahalesinin yanlış olduğunu belirtti. Ben, sahada faul çalana neden çaldın demem asla.)
Haftanın söylemi;
Maxim (Gaziantep): Çok iyi oynadık, kazanmayı hak ettik. Beşiktaş’a başarılar diliyorum. Bu sezon Beşiktaş’ın şampiyon olmasını isterim.
(Aman Maxim! Bu kadar açık olma… Bu maçta attın ama acayip bir gol kaçırırsın, dilimize dolarız seni sonra…)
Haftanın talihlisi;
-
Haftanın talihsizi;
Fall (Kasımpaşa), Muçi (Beşiktaş), Okereke (Gaziantep)
BİNDİĞİN DALI KESMEK
Hakem yazmadım bu hafta. Çünkü gerçekten iyi değiller. Hakemler iyi değil. MHK iyi değil, yeni federasyon henüz bir etki gösteremedi.
Hakemler iyi değil. Bununla beraber hakem yorumcuları da iyi değil.
Futbol dünyanın en popüler ve en çok sevilen oyunu… Çünkü basit bir oyun. Kuralları çok basit ve herkesin anlayacağı şekilde basit…
Ancak son zamanlarda IFAB, FIFA, UEFA… Paydaşları her kimse işleri gereğinden fazla bir biçimde karıştırıyorlar. Dikkatsiz oyun, kontrolsüz müdahale, faul ve fena hareketler, top oyunda, top oyunda değil, topa hamle, topsuz hamle…
Birinin A dediğine bir başkası Z diyebiliyor. Birine hep A denirken başka birine başka başka şeyler söyleniyor.
Bir zamanlar yanılmıyorsam 9 kural vardı… Sonra 11 oldu. Şimdilerde 17 herhalde. Hakem sayısı da arttı. VAR geldi. Ancak adalet bir türlü gelemedi.
Bu oyunun bir doğası var ve kurallar onun doğasına uygun olmalı.
Hakem yorumcuları da başka bir âlem… Uzay geometrisi uzmanı sanki hazretler. Bir pozisyon faul ya da değil/penaltı ya da değil, yarım saat anlatılır mı yahu! -Tövbe estağfurullah- aptala anlatılır gibi mi anlatılır…
Başkan ve yöneticilerin kavgası, sürekli ortamı -Acun Ilıcalı da yüksek perdeden bodoslama daldı- germesi, kalitesiz ve keyifsiz oyun, kötü yönetimler ve adalet bir yana bir standardın bile tesis edilememesi, yetersiz spor programları, acayip hakem yorumları…
İlgi ve alaka gittikçe azalıyor futbolun sayın paydaşları… Kanıt mı? Yayın ihalesi…
Bir de herkesin ayrıcalık değil adalet istemesi… Adalet çığırtkanları çoğaldıkça adalet her geçen gün daha da çok aranır hale gelmekte.
Eh! Yaşamımız da böyle değil mi? Neredeyse her gün bir çocuğumuza ve kadınımıza kıyılırken…
Yorum-Haber: Yüksel Durak