3 yıl önce de Gelecek Partisi İstanbul Kültür Çalıştayı yapmış ve MÜZDAK adına bizi davet etmişti. Bizler siyasi partilerin en zayıf yönünün Kültür ve Sanat olduğunu biliyor ve partilerin bu konudaki toplantılarını önemli görüyor, çağrıldığımızda katılıyoruz.
Bize gönderilen açıklama şöyleydi:
“Sayın Katılımcımız,
Adalet ve Kalkınma Partisi, kuruluşundan bu yana millet iradesini merkeze almış, siyaseti dar kalıplara hapsetmeden her alanda katılımcı ve istişareye dayalı bir anlayış benimsemiştir.
Bugün ulaşılan başarıların ardında, yalnızca güçlü bir liderlik değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerini dinleyen, ortak akla değer veren ve karar süreçlerini bu doğrultuda şekillendiren bir siyaset tarzı vardır. AK Parti, en kritik dönemlerde dahi farklı görüşleri dikkate alarak ortak bir vizyon inşa etmeyi başarmış; bu sayede Türkiye siyasetinde yenilikçi, kapsayıcı ve çözüm odaklı bir hareket olarak yoluna devam etmiştir.
Bu anlayışın bir yansıması olarak düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Çalıştayı, şehrimizin güncel sorunlarına ve geleceğe dair yönelimlerine farklı alanlardan uzmanların katkısıyla ışık tutmayı amaçlamaktadır. Çalıştayın temel hedefi, İstanbul’un bugünkü meselelerini disiplinlerarası bir bakış açısıyla değerlendirmek, ilgili tüm aktörlerin katkılarını almak ve ortaya çıkan görüşleri raporlaştırarak uygulanabilir politikalara dönüştürmektir.
Çalıştay oturumları toplam 2,5 saatlik zaman diliminde gerçekleştirilecektir. İlk bölümde mevcut sorunların analizi yapılacak, ikinci bölümde ise çözüm önerileri içeren müzakereler yürütülecektir. Katılımcılardan beklenti, uzmanlık alanları veya tecrübeleri doğrultusunda sürece katkı sunmalarıdır. Raportörler tüm görüşleri kayda geçirecek ve akabinde sonuç raporuna aktaracaktır. Katılımcıların fikirleri anonim olarak kayıt altına alınacak, böylece özgür bir müzakere ortamı sağlanacaktır. Ortaya çıkan sonuçlar İstanbul’un geleceğini şekillendirecek somut yol haritalarının yapı taşları olacaktır.
Katılımınız ve katkılarınız, hem oturumun verimliliğini artıracak hem de İstanbul’un dijital dönüşüm vizyonuna yön verecek politika önerilerinin şekillenmesine değerli bir zemin oluşturacaktır. Çalıştayın başarılı bir şekilde yürütülmesinde üstlendiğiniz önemli rol için şimdiden teşekkür ederiz. Bizler de, bu toplantıların devamını dileyerek İl Başkanı Sn. Abdullah Özdemir’e ve Kültür Sanat Masası çalışanlarına teşekkür ederiz.”
“Katılımcılarla yapımcı, yönetmen Abdurahman Demirel moderatörlüğünde müzakare edilecek başlıklar:
1. Kültürel Miras ve Şehir Kimliği
İstanbul’un kültürel mirası nasıl daha etkin korunabilir ve gelecek nesillere aktarılabilir; kentsel dönüşüm süreçlerinde kültürel değerlerin kaybolmaması için hangi politikalar uygulanmalıdır?
2. Sanatın Yaygınlaştırılması ve Erişim
Sanat etkinlikleri İstanbul’un farklı ilçelerine ve tüm sosyo-ekonomik gruplara nasıl
ulaştırılabilir; dezavantajlı kesimlerin kültür–sanat faaliyetlerine erişimi için hangi projeler öncelikli olmalıdır?
3. Gençlik, Kültür ve Katılım
Gençlerin kültür–sanat faaliyetlerine ilgisi nasıl artırılabilir; genç sanatçılar için destek
mekanizmaları hangi alanlarda güçlendirilmelidir; kültür–sanat projeleri gençlerin toplumsal aidiyetini ve üretkenliğini nasıl pekiştirebilir?
4. Dijitalleşme, Medya ve Kültür Politikaları
Dijitalleşme kültür üretimini nasıl dönüştürüyor; dijital medya ve sosyal platformlar
İstanbul’un kültürel hayatına nasıl entegre edilebilir; dijital bağımlılık ve yozlaşmaya karşı kültür politikaları nasıl bir denge oluşturmalıdır?
5. İstanbul’un Kültür Vizyonu ve Uluslararası Boyut
İstanbul’un bölgesel ve küresel ölçekte kültür başkenti olma iddiası nasıl güçlendirilebilir; uluslararası festivaller, kültür diplomasisi ve şehir markalaşması için hangi projeler geliştirilmelidir?”
Aldığımız notlara göre yapılan konuşmalardan sonuçlar verelim:
1/ (İstanbul) Şehir Estetik Kurulu oluşturulmalıdır.
2/ TV dizleri ve sinema filmleri için çekim yapacak mekan bulunamıyor. Türkler İstanbul’u fethetti ama hala yerleşmeye çalışıyor.
3/ Tarihi mekanlara araç sokulmaması, tüm ülkelerde yaygın olduğu halde, ülkemizde gündeme geliyor, ama gerçekleşmiyor. Tarihi yarım ada projesi ne oldu?
4/ Sinemaları kaybettik, AVM’lere ve patlamış mısıra indirgedik. Sinemalar şehir yaşamından çıkarıldı, yine şehre kazandırılmalıdır.
5/ Mimarlık çok aktörlü bir alan. Diğer aktörlerin görüşü de önemli. Tarihi eserleri korumakla birlikte yeni yapılan binalarda da tarih ve yöresel mimari korunmalıdır. Fatih ve Sur için İstanbul denilmelidir.
6/ İstanbul kalabalığı, metrosu, trafiği vb. ile yaşayan bir şehir ama asla müze bir şehir değil.
7/ Tarihi binaların restorasyonunda kötü örnekler var. Tarihi çeşmelere, camilerde de öyle.
8/ İstanbul ruhu, tarihi dokudan geçer. Kültürel kentsel dönüşüm şart.
9/ Yayıncıları kültürden uzaklaştırdık. İstanbul çocuk yayınları ve oyunları açısından iyi görünmüyor.
10/Ülkeye kültür-sanat-eğitim alanında hizmet etmiş kişilerin evleri restore edilerek, müze yapılmalı, yaşadığı cadde ve sokaklara isimleri verilmelidir.
11/ Mahalle kültürü kavramı da bitti. İstanbul’un caddelerinde palmiye olmamalı, erguvanlar, selviler dikilmelidir.
12/ İstanbul da da mahalli dernekler çok baskın. Belli konularda halk insiyatifi yok. Kimse de mahalleliye bir şey sormuyor. İstişare yok. Taltif ve ceza unutulmuş iki kavram.
13/ İstanbul Kültür Envanterimiz maalesef yoktur.
14/ İnsanların –denetimsiz olduğu için- karınlarını doyurmak için İstanbul yoluna düşmesi kabul edilemez. Göç mutlaka önlenmelidir.
15/ Kültür ve sanat herkese ulaştırılmalıdır. Halkı kültür mekanlarına sağlıklı ve hızlı bir şekilde ulaştıracak tedbirler alınmalıdır.
16/Sanatın üreticisi ve tüketicisi var, ama bu yerel yönetimlere bırakılmamalıdır.
17/Sanat pahalı bir iş. İstanbul’da 37 salon var, ama tam tekmil değil.
18/ Kültür Bakanlığı logosu altında Kültür Yolu Festivali’nde, TRT programlarında yer verilen bazı icracı isimler kabul edilemez. Bakanlık ve TRT kaliteyi korumak zorundadır.
19/ Özel gereksinimli çocukların sanat ulaşması unutulmamalıdır.
20/Sanat sermaye olmadan ortaya konulamıyor. İktidar sayesinde zengin olan kişiler maalesef kültür ve sanat alanından uzak duruyor.
21/ 3 kuşak İstanbullu olmayanlara İstanbul’u yönetme hakkı verilmemelidir.
