Meryem Aybike Sinan


EDEBİYAT ve TARİH'TE TÜRK BİRLİĞİ!

EDEBİYAT ve TARİH'TE TÜRK BİRLİĞİ!


MEB müfredatı gözden geçirmek için düğmeye bastı.

Çok da iyi etti. Geç bile kalınmıştı.

Ancak ders içerikleri değişirken yakından bildiğim iki ders için benim de görüşlerimi paylaşmaya ihtiyaç duyduğum hususlar var. Onları siz sevgili okuyucularımla paylaşmak istedim.  

Edebiyat ve Tarih eğitim hayatında birbirlerini tamamlayan iki önemli ders. Belki de insani yanlarımızı, duygu ve düşüncelerimizi şekillendiren en önemli dersler de demek mümkün. 

Türk Edebiyatı ve Tarih derslerinin Türk Cumhuriyetlerinin edebiyat ve tarihini kapsayacak şekilde zenginleştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Uzun zamandır düşüncelerimi kurcalayan amilleri dilerseniz maddeler halinde belirteyim:

- Ortak bir Türk tarihi ile bir edebiyat tarihinin kardeş ülkeler arasında yapılmamış olması bir eksiklik olarak görülmelidir ve acilen giderilmelidir.  

-Türkiye?de Yavuz Sultan Selim büyük padişah olarak algılanıp göklere çıkarılırken Azerbaycan?da ise Şah İsmail aynı değerdedir. Her iki Türk büyüğü de günahıyla sevabıyla, doğrusuyla yanlışıyla Türk çocuklarına tanıtılmalı ve ortak bir tarih bilinci inşa edilmelidir. Nitekim tarihi gerçeklikte her ikisi de bizimdir, atalarımızdır ve ortak tarihimizdir.

-Cengiz Dağcı, İsmail Gaspıralı bizim için Kırım?dır Kırım Türk?üdür, Cengiz Aytmatov Kırgız?dır, Bahtiyar Vahapzade, Hüseyin Şehriyar, Mehmet Aslan Azerbaycan?dır, Muhtar Şahanov, Ahmet Baytursun Kazakistan?dır, Ahmet Ahundov Türkmenistan?dır? Zeki Velidi Togan bu ülkede Türkoloji biliminde dev çalışmalar yapmış Türkistanlı bir âlimdir ve bizimdir. 

-Bu kabilden isimler ders kitaplarındaki yerlerini alırken Türk Cumhuriyetleriyle de ortak çalışmalar yapılmalı ve onların da aynı şekilde Edebiyat ders kitaplarında Türk Edebiyatının önemli isimleri yer bulmalıdır.

-Tuna nehrinden Çin Seddine kadar devasa büyük bir coğrafya var ve bu bizim kültür coğrafyamızdır.  Bu coğrafyadaki kültürel dinamikler ders kitaplarındaki yerlerini almalıdır. Kültür coğrafyamızı bir gergef gibi işlemek yarınlarımız için çok önemli şeylere vesile olacaktır. Ortak bilinç ve ortak ruh bizim milli gerçekliğimiz olmadır. Belki herkesin konuşacağı ortak bir dil dahi düşünülebilir, kim bilir!

-TBMM?de bu hususta bir komisyon kurulmalı ve bu vekiller Türk Cumhuriyetleriyle bu derslerle ilgili ortak çalışmalar yürütmelidir. Azerbaycan Milletvekili Sevgili Ganire Paşayeva ortak kültür, ortak edebiyat ve ortak tarih konusunda şu an bütün Türk dünyasının parıldayan yıldızı. Gittiği her yerde bu mevzuların üzerine basa basa bunun hayatiyetinden söz ediyor.  Yarınları gören ve yarınlar için büyük umutlar besleyen bu mefkûre kadınına buradan şükranlarımı sunuyorum.

- Yine yakın siyasi olaylar ders kitaplarına girerken yakın çağ edebiyat ürünleri ve yazarları de edebiyat kitaplarındaki yerlerini almalıdır. Mesela Seyyid Ahmet Arvasi?nin Türk İslam ülküsü ders kitaplarında neden yer almaz. Bir Kürt kardeşimiz geçtiğimiz gün üzerine basa basa dikkatimi çekti. Seyyid Ahmet Arvasi doğu illerindeki çocuklara tanıtılsaydı ve okutulsaydı şayet bu kabilden terör meselemiz asla olmazdı, dedi!

-?Ölürüm Türkiye?m? diyen milyonlar bu milli marşın bir şairi olduğunu ve bunun da Dilaver Cebeci olduğunu neden bilmezler? Türk Edebiyatı ders kitaplarında bu şairimiz hala yer almamaktadır!

-Gönüller Sultanı, dostluğun ve vefanın timsali Fethi Gemuhluoğlu gibi bir şahsiyeti bütün Türk toplumu bugüne kadar mutlaka tanımalıydı lakin bir tek makalesi Edebiyat kitaplarında yer almaz! Nedendir!

-Yüce Allah?ın 99 Esma-i ilahisi bir bütün olarak ders kitaplarında bulunmuyor! Bu çok büyük bir eksikliktir. Lütfen dikkat!

-Ders kitaplarını adı ?komisyon? olan topluluklara yazdırmak asla fayda sağlamıyor. Bizim kuşak edebiyatı Nihat Sami Banarlı?nın yazdığı ders kitaplarından öğrendi. Hem de çok iyi öğrendi. Oysa yeni nesil bu komisyonların yazdığı kitapların kapağını bile açmıyor!

MEB tarihinde hiç olmadık şekilde önemli işlere imza atacak gibi duruyor. Müfredat değişikliği uzun zamandır gerekli olan bir şeydi. Darwinizim avaz avaz sadece Biyoloji dersinde bağırmıyordu edebiyat dersinde bile supliminal mesajlar halinde duruyordu.

İnşallah müfredat yeni haliyle milletimize hayırlı uğurlu olur.