Kerime Yıldız


AHMET HAKAN?A ÇOK SAMİMİ UYARIMDIR

AHMET HAKAN?A ÇOK SAMİMİ UYARIMDIR


Seçimler ufukta göründü. 2 ile 2?nin 4 ettiği kadar kesin olan bir şey var. Cumhurbaşkanının adına racon kesenler, Ak Parti?ye oy kaybettirdi ve kaybettirmeye devam ediyor. ?Aman aman, bunlar daha da güçlenirse canımıza oyarlar? diye korkanlara rastlıyorum. ?Bir şey olmaz. Onlar çok ödlektir.? desem de iknâ edemiyorum.

Trol gazeteciler, kendilerini yalıya kapattılar. Halkın içine çıkamıyorlar. Boğazı seyrederek nabız tutuyorlar. Hani bir zamanların Boğaz aşireti vardı ya onların yerini aldılar.

Verdikleri zararlar, patronları tarafından da anlaşılmış olmalı ki son günlerde bir pozitifçilik oyununa başladılar. Saldırganlığı bıraktılar. Sulukule ağzıyla yazılan yazılar değişti. Laf aramızda kopye yazılar bile tespit ettim. Kim oldukları bende kalsın, gülüp geçiyorum. Demek ki her gün kalkıp ne yazdığımıza bakıyorlar. Taklit edilmek, güzel bir şey.

Cem Küçük de bu NLP korosuna katıldı. Resmine bakınca saçları iki yana örülü Polyanna görüyorum.

Polyanna Cem, Ahmet Hakan?a zeytin dalı uzatmış. ?Sen bana bulaşmazsan ben de sana bulaşmam.? diye söz vermiş. Hakan da ?tamam? deyip açtığı dâvâdan vazgeçmiş. Aslında bunun Türkçesi şu: Kapağı attığı gazete, Küçük yüzünden açılan dâvâlardan bıktı ve muhtemelen uyardı. Cem Küçük, en dar zamanında kaptığı köşeyi kaybetmek istemez. En iyisi pozitifçilik oyunu oynamak. Devlet memuriyeti zamanlarımdan bilirim. Yönetim, sağa sola iftira atanlara, ?Kes artık! Yoksa kötü olacak!?? deyince müfteriler, ?Ben kavgayı sevmiyorum. Barış istiyorum.? ayağına yatarlardı.

Ahmet Hakan, bu zeytin dalına gerçekten inandıysa -ki zannetmiyorum. ?Adamı böyle Fenerbahçeli yaparlar!? diye kıs kıs gülüyordur- bir kıssadan hisse anlatarak uyarmak istiyorum.

Vaktiyle bir köle varmış. O kadar fitne fücür yaparmış ki kim satın alsa yok fiyatına satarmış. Parasıyla değil mi, kendine güvenen zengin bir tüccar, bu fitne herifi satın almış. Satan adam, ?Bu köle, çok ahlâksız, şerefsiz, haysiyetsizdir. Herkese iftira atar.? diye uyarmış. ?Merak etme? demiş tüccar, ?Ben çâresini biliyorum.?

Tüccarın şehir dışında bir çiftliği varmış. Ahlâksız köleyi hayvanların başına koymuş. İnsanlardan uzak olursa fitne yapamaz diye düşünmüş. Köle, çiftlikte uslu uslu çalışmaya başlamış. Tüccar da şehir dışına çıkarken uğrayıp kontrol ediyormuş.

Birgün yine şehir dışına giderken uğramış. ?Üç beş gün yokum. Buralara mukayyet ol!? demiş.

Tüccar gidince köle, bir o yana bir bu yana dolanmaya başlamış. Sonunda kendini tutamamış. Hemen şehirdeki eve gidip tüccarın karısının karşısına dikilmiş. ?Hanımım, benden duymuş olma! Bey, üzerine kuma getirecek.? demiş. Kadını, bir telaştır almış. Köle, ?Sen merak etme hanımım! Geldiği zaman uyurken sakalından bir tutam kes, bana ver. Ben ona bir büyü yaparım, vazgeçer.? demiş. Kadıncağız inanmış.

İşini bitiren tüccar, evine dönerken çiftliğe uğramış. Köle, ?Aman beyim, sen yokken kulağıma bir şeyler çalındı. Hanımına dikkat et! Sakın uyuma! Seni uykunda öldürecek.? demiş. Zavallı adam, ?Senin kimseyle ilgin yok. Nereden duydun?? diye soracağına, ne yapacağını kara kara düşünmeye başlamış. Eve dönünce, ?Çok yorgunum.? diye uzanmış. Evin hanımı, hemen  eline makas alıp yanına yaklaşmış. Tam uzanıp sakalını kesecekken adam, gözünü açmış. Makası alıp karısına saplamış.

Kıssadan hisse: Fitne yapmaya alışmış bir adamı götürüp dağın başına bıraksanız orada bile fitne yapar.

Ahmet Hakan?ı bütün samimiyetimle uyarıyorum. Su uyur, düşman da uyur; böyle adamlar uyumaz.

..........

Bu NLP oyunu bir hayli yayılmış olmalı ki bir arkadaşım, telefonda Cem Küçük?ü övdü. Bana attığı FETÖ?cü iftirasını söyledim. ?Çok iyi çocuktur. Öyle şey yapmaz.? dedi. ?Sizin kuruma da iftira attı ya? dedim. Kaçarı olmayınca, ?Ben barıştan yanayım.? dedi.

İnancımıza göre iftiraya uğrayarak ölen, şehid hükmündedir. Yâni iftira, bu kadar ağır, bu kadar kötü bir şey. Bu durumda iftira atanın yeri nedir? Bunu düşününce iftiraya uğrayan olmayı tercih ediyorum.

Peki, bile bile bir müfteriyi aklamaya çalışmanın hükmü nedir?

Hükmü bilemem ama arkadaşım arayınca ekranda Cem Küçük yazdığından telefonu açmıyorum artık.

.........

Sosyal medyayla ilgim olmadığı için sağolsun bir okuyucu haberdar etti. Kendisini gazeteci sanan birisi, sosyal medyada hakkımda şöyle yazmış:

?Google?a Kerime Yıldız yazınca Selçuk Özdağ çıkıyor.?

Ne garip! O gazetecinin adını google?a yazınca fırıldak bir işadamının adı çıkıyor.