Ali Osman Gündoğan


Bir Hareket ve Fikir Adamı Olarak Topçu Paneli

Bir Hareket ve Fikir Adamı Olarak Topçu Paneli


22 Mart 2018 tarihinde, Denizli Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü?nün düzenlediği Nurettin Topçu ile ilgili panelde; Sevgili Milletvekilimiz Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Emekli Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Kök ve şahsım Prof. Dr. Milay Köktürk?ün yönettiği panelde buluştuk.

Bize karşı gösterilen konukseverlikleri için Üniversitenin çok değerli rektörü ve genel sekreterine öncelikle teşekkür etmemiz gerekiyor.

Üniversitenin Kültür Merkezi büyük salonu hem öğretim üyesi ve öğrenciler ile şehirden gelen dinleyiciler tarafından büyük oranda doldurulmuştu. Katılanların bütününe teşekkür ediyorum.

Katılımcıların çok değerli fikirlerini dikkatle takip eden dinleyicilerden gelen soru ve tepkiler, panelin amacına ulaştığına işaret ediyor.

Üniversiteler, eğitim öğretim ve bilimsel araştırma görevlerinin yanında sosyal faydaya yönelik çalışma ve etkinliklerle birlikte ülkemizin değerlerini topluma tanıtma gibi bir amaca da sahip olduklarını sürekli hatırda tutmalıdırlar. Çünkü ülkemize fikirleriyle katkıda bulunmuş olanlara vefa borcu, kurumlar kanalıyla ödenir. Nitekim Topçu?ya, 2017 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri dalında Vefa Ödülü verilmesi ve Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü?nün de bunu bir panelle onurlandırması elbette takdire şayandır.

Mustafa Kök, Topçu?nun hayatından kesitlerle birlikte Onun Yarınki Türkiye İdeali üzerine olan görüşleri üzerinde durdu. Gerçekten yaşadığı dönem Türkiye?si için yaptığı tahlillerle birlikte geleceğin Türkiye?si için ortaya koyduğu görüşler bakımından Topçu, gençlerimizin örnek alacağı bir şahsiyet olarak karşımızda durmaktadır. Onun hayatı, çalışmanın ve memleket sevgisinin önünde herhangi bir engelin durmayacağının en canlı şahididir. Sorbon?da felsefe alanında ilk doktora yapan Türk olarak tarihe geçen Topçu, birincilikle doktor unvanını aldıktan sonra kendisine, isteğinin ne olduğu sorulduğunda ve kendisine yapılan, orada kalma teklifini kibarca geri çevirdikten sonra, ?24 saat Türk Bayrağı?nın Sorbon?da dalgalanmasını ister.? Onun bu isteği yerine getirilir. Türkiye?ye döndükten sonra üniversitelerde görev verilmeyen Topçu, lise öğretmenliği yapar.

Selçuk Özdağ, Topçu?nun bugünün siyasetine ve siyasetçilerine neler söylediği ve bugünün siyasetçilerinin Topçu?dan hangi dersleri çıkarması gerektiği üzerinde herkese ders olacak sonuçlar üzerinde durdu. Anadolu coğrafyasının önemi ve bu toprağın her karışına sahip çıkmanın değeri, adaletle hükmetmenin zorunluluğu en başta gelen hususlardı. Ama Topçu gibi dehaları bu ülkede tutmanın yolunu bulmamız gerektiği konusundaki Özdağ?ın fikri, Topçu?dan çıkarılacak en önemli fikirlerdendi. Topçu?nun cemaatçiliğe karşı oluşunun ne kadar da önemli olduğunun altını çizen Özdağ, 15 Temmuz hadisesi ile bu düşünce arasında bağ kurarak, Topçu?nun bugünleri gören ufkunu ortaya koydu.

Elbette Topçu, bu memleket için en önemli düşünürlerimizden biridir. Bir yanıyla da tam anlamıyla bir ahlak filozofudur. Bütün sorunların kaynağında ahlak sorunu vardır. Evrensel nizam üçerisinde halledilmesi gereken bu sorun; aslında bir hürriyet ve mesuliyet sorunudur. Bu iki kavram da doğrudan irade ve hareket kavramlarına bağlıdır. Hareketin tam bir tahlili, ahlak sorununun da tahlili anlamına gelir. Hareket; Allah ile insanın bir sentezidir ve hareket, kaynağındaki sonsuzluk iradesinden ötürü bizim hareketimizde kendimize ve geçici-sonlu olan her şeye isyanın nedenidir. Ahlak, bu isyanın sonucudur ve ancak tabiat üstü nizamda çözüme kavuşur. Bu çözüm, Allah dışında her şeye isyan eden iradenin iman sayesinde Allah?a itaati ile sağlanır. Böylece ahlak, din ile birleşmek suretiyle çözüme kavuşur. Böyle bir hareket ve iman, mistik bir hareket ve imandır. Bunun adı, tasavvuftur.

Düşünce, soru ve maddi-manevi katkılar sayesinde Topçu?nun hatırasına olan saygının yerine getirildiği etkinlik, Topçu hakkında zihinlerde unutulmayacak hatıralar bırakabildiyse, amacına ulaşmış demektir. Şunu hemen belirtmeliyim ki, etkinliğin içeriği kadar hazırlanış biçimi de son derece önemlidir. Çünkü içerik biçimden ayrılmaz. Bu bakımdan başta Pamukkale Üniversite?sinin Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ olmak üzere katkıda bulunanların emeği çok açık bir şekilde belliydi.