İlk olarak Selçuklular döneminde Ahi Evran tarafından kurulan Ahilik Teşkilatı toplumun ekonomi, sanat, ticaret, askeri ve ahlaki yapısını doğrudan etkileyen bir oluşum olarak Osmanlıları da etkilemiştir.
Temeli kanaat, rıza, ahlak, saygı ve pek çok toplumsal konuyu içeren Ahilik anlayışı günümüzde az da olsa devam etmektedir. Özellikle Anadolu esnafı arasında hala eski sevgi ve saygı çerçevesinde uygulanan bu sistem ile esnaflar aralarındaki ticarette çek ve senet kullanmamaktadır. Verilen sözün senet olduğu, çırağın ve kalfanın ustasına saygıda kusur etmediği Ahilik Sistemine bu yüzyılda daha çok ihtiyacımız bulunmaktadır.
Ahilik Teşkilatının yerini bugün Odalar ve Borsalar almakla birlikte, eski ahlak ve ticaret anlayışını günümüzde görmemiz oldukça zor. Rekabetin hatta haksız ve acımasız rekabetin başını alıp gittiği günümüzde biraz yavaşlayıp Ahilik Kültüründen bir şeyler almamız gerekmektedir. Kısacası Ahilik önce ahlaklı olmayı ve ahlaklı ticaret yapmayı tavsiye etmektedir.
Bu konuda Fatih Sultan Mehmet?e atfedilen meşhur bir hikaye vardır. İstanbul?un fethi öncesi Sultan Mehmet toplumun sosyal ve ticari hayatını test etmek için bir sabah tebdil-i kıyafet esnafın arasına girerek alışveriş yapmıştır. Bir bedestende ilk dükkana girer ve ilk alışverişini yapar. Ardından aynı esnaftan başka bir ürün daha almak isteyince, esnaf; ?Efendim ben bugünkü siftahımı yaptım, onu da yan komşumdan alın, o da siftahını yapsın? der. Fatih gezmesini sürdürür, bir sonraki esnaf dükkânında da aynı tablo ile karşılaşır ve bu toplumla İstanbul?u alacağı inancı oluşur.
Yaşadığımız toplum gelecek nesillerin garantisidir. Acaba günümüz iş dünyası ve esnafını düşündüğümüzde ticaretin neresindeyiz. Geleneksel ticaret terbiyesi ve ahlakı almış esnaf ve işadamlarımız hala Ahilik Teşkilatında yetişmiş gibi alışverişlerini devam ettirmektedir. Ama ticarette her şey mübah anlayışı ile piyasaya bir girip bir kaybolan pek çok firma da ekonomik hayatımızda sıkıntılar oluşturmaktadır.
Bugün bir dükkana alışveriş için girdiğimizde, kaç esnaf kendisinde olmayan ürün için komşusunu adres göstermektedir. Tabi ki iyiler her zaman müstesnadır. Zaten iyiler çoğunlukta olmasa ticari hayatımız tümden altüst olmuş demektir. Dürüst ve ahlaklı esnaf ve işadamlarımız hala çoğunlukta olduğu için toplumumuz ayaktadır.
Günümüzde herkes ticari ahlaktan bahsetmektedir. Zaten normalde ahlakı olmayan bir kişiden ticari ahlak da beklemek abesle iştigaldir.
Rekabet, gelişmeyi ve üretimi getirir ama yıkıcı ve rakiplerini yok edici rekabet anlayışı ülke ekonomik hayatını sekteye uğratır. Onun için ne kadar gerilerde kalsa da Ahilik Kültüründen alacağımız çok şey var.
Her yıl Eylül ayında tüm ülkemizde kutlanan Ahilik Haftası umarım gelecekte Türkiye ve dünya ticaret anlayışına yön verir.