Muzaffer Yurttaş


Tasarruf tedbirleri sözde ve yazıda kalmasın!

Tasarruf tedbirleri sözde ve yazıda kalmasın!


Devletin aldığı ekonomik tedbirler gerekli ve yerinde. İsraf artık durdurulmalıdır. Vatandaşımız özellikle araç savurganlığı konusunda haklı olarak tepki gösteriyor. En önemlisi de belediyelerde araçların keyfi kullanımları konusu dikkatlerden kaçmıyor. Kamuda ve belediyede idareciler sabahları kamuya ait araçla evinden alınıyor, hafta sonları düğün ve derneklere bu araçlarla götürülüyor, akşam da evlerine kadar bırakılıyor. (Olması gereken; Müdür bey sabah evden işyerine kadar kendi imkanları ile gelmeli, kuruma ait işlerde bu araçları kullanabilmeli ve akşam evine yine kendi imkanları ile gitmelidir)

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, tüm kamu kurumlarına bakanlıklar, bağlı ilgili kuruluşlar, KİT'ler ve belediyelerden acil olarak sahip oldukları ve kiraladıkları araç envanterlerini istedi. Araçların hem sınıflarında hem de sayılarında ciddi bir tasarrufa gidileceği öğrenildi. Böylece ilk defa kamu ve belediyelerin sahip olduğu araçlarla ilgili net fotoğraf ortaya konulmuş olacak. Albayrak'ın bütçede başlattığı tasarruf hamlesini 2019 yılında artırarak devam edeceklerini açıklamasının ardından, özellikle belli alanlardaki harcama alışkanlıklarında kurallar getirileceği belirtildi. Edinilen bilgiye göre, kamu araçları öncelikli konu olarak ele alınırken, araçların hem sınıflarının düşürüleceği hem de araç sayılarının azaltılacağı vurgulandı. Türkiye'de üretilen araçların tercih edilmesi de zorunlu hale getirilecek.

Türkiye?de Kamuda Ne Kadar Araç Var?

2018 yılı bütçe gerekçesine göre belediyeler dışında kamuda 110 bin 131 adet taşıt bulunuyor. Bunlardan 98 bin 852'si genel idare, 7 bin 77'si özel bütçeli, 4 bin 115'i yükseköğretim kurumları 87'si de düzenleyici ve denetleyici kuruluşlara ait.

Taşıt kiralamalarında da yıllar içinde hızlı bir artış yaşandı. 2010 yılında 111.7 milyon lira, 2011 yılında 133.8 milyon lira, 2012 yılında 158.7 milyon lira, 2013 yılında 220.2 milyon lira, 2014 yılında da 375.6 milyon lira harcandı. 2015 yılında taşıt kiralamaları için bütçeden 417.1 milyon lira aktarılırken, 2016 yılında 549.9 milyon lira, 2017 yılında da 557.6 milyon liraya yükseldi. Temmuz ayı itibariyle 7 aylık harcama 299.1 milyon lira oldu.

Hangi Lojmanlar Satılacak?

Devletin elinde 240 bin 398 adet lojman bulunuyor. Ancak bu lojmanların hepsi satılmayacak. Polislerin, askerlerin, istihbarat birimlerinin ve yargı mensuplarının ikamet ettiği lojmanlar satılmayacak. Ayrıca hizmet veren kampüslerin içinde kalan lojmanlar da kapsam dışı tutulacak. Özellikle Anadolu?da valilik, kaymakamlık, okul gibi binalarla, bu birimlerde hizmet verenlerin lojmanları aynı kampüs içerisinde yer alıyor. Satışa konu edilmeyecek bu yapılar çıkarılınca devletin elinde satılabilir durumda 50 bin lojman kalıyor.

Lojman satışı için ilk olarak satılacak konutlarda oturanlara tebligat gönderilecek ve bu kişinin bu imkandan yararlanmak isteyip istemediği sorulacak. Memurun tebligata 15 gün içinde cevap vermesi gerekiyor. Yararlanmak isterlerse satış doğrudan bu memura yapılacak. Ancak yararlanmak istemezse bu kez devlet ihaleyle satış sürecini başlatacak. İhalede en yüksek teklifi veren daireyi alacak.

Devlete ait lojmanlar içerisinde depreme dayanıksız durumdakiler yıkılacak. Büyük bölümü şehir merkezlerinde bulunan bu lojmanların yıkılması, merkezi konumda arsa stokunun oluşmasını sağlayacak. Bu arsaların ne şekilde kullanılacağı ise sonra belirlenecek.

Evet tüm yapılanlar doğru, hatta geç kalınmış bir uygulama. Daha önce de pek çok defa araç kiralama ve alımında uyulması gereken kurallarla ilgili genelgeler yayınlandı ama hep sözde kaldı. Lojmanlar satışa çıkarıldı ama devamı gelmedi. Birileri devreye girdi ve işlemler yarıda bırakıldı. Bu iş bu sefer tamamlanmalıdır. Hiç kimse kusura bakmasın, devletin ve milletin sırtından ağalık yapmaya, har vurup harman savurmaya kimsenin hakkı yok. Yetim ve kul hakkına kimse el uzatamaz.

Babanın Malı mı Kardeşim?

Gördüğüm ve bana iletilen araç savurganlığı ile ilgili pek çok olaya şahidim. Kurum müdürleri, belediye yetkileri özel işlerinde, siyasi çalışmalarda kamuya ait araçları maalesef kullanıyorlar. Bu konuda çok büyük israf var. Kimse kendini sorgulamıyor. Söze geldi mi mangalda kül bırakmayanlar uygulamaya sıra gelince hiç oralı değil. 4 yıl milletvekilliği döneminde hiçbir belediyenin aracını kullanmadım, hiçbir işadamının aracına binmedim, hiçbir sponsor kullanmadım. Ne yaptımsa kendi imkanlarımla yaptım. En çok kul hakkına saygı ve helal kazanç önemlidir benim için.

Son söz; ?Devlet dairesinde bile çalışırken sıra özel işlerine gelince yanan mumu söndürüp kendine ait mumu yakan Hz. Ömer?in düsturuna ihtiyacımız var?.