Erol Yılmaz


Kütüphaneciler, kütüphanelerin ve arşivlerin kalbidir!

Kütüphaneciler, kütüphanelerin ve arşivlerin kalbidir!


Arşivler ve kütüphaneler, koleksiyonlarındaki bilgi kaynaklarını ve belgeleri etkin biçimde hizmete sunarak, farklı boyutlardaki araştırmalara destek ve imkân veren bilgi, eğitim ve kültür kurumlarıdır.

Söz konusu kurumlar, geçmiş dönemlere ve günümüze ait çok çeşitli tür ve biçimdeki bilgi kaynaklarını ve belgeleri sağlayıp, uluslararası yöntem ve standartlar çerçevesinde düzenleyerek, gereksinim duyan bireylere yüz yüze ve teknolojik kolaylıklar aracılığıyla uzaktan erişim yoluyla sunmaktadırlar.

?Kütüphane? ve ?arşiv? adlı bilgi sistemlerini oluşturan unsurlar; ?koleksiyon?, ?bina?, ?bütçe?, ?kullanıcı? ve bu unsurların mütemmim cüzü (tamamlayıcısı) olarak uluslararası düzeyde kabul görmüş olan ?kütüphaneci?dir.

Kütüphaneler ve arşivlerin ?olmazsa olmaz?ı olarak kabul edilen kütüphaneciler, üniversitelerimizin bilgi ve belge yönetimi (BBY) bölümlerinde lisans öğrenimi görmüş olan uzman ?bilgi ve belge yöneticileri?dir.

Dört yıllık eğitim-öğretim süreci içerisinde bilgi kaynakları ve belgelerin sağlanması, uluslararası yöntem ve standartlar çerçevesinde düzenlenmesi ve etkin biçimde hizmete sunulması konusunda çok sayıda ders alan kütüphaneciler, aynı süreç içerisinde devlet arşivleri, kurum arşivleri, halk kütüphaneleri, Milli Kütüphane, özel kütüphaneler ve üniversite kütüphanelerinde stajlar yapmakta ve farklı boyutlardaki mesleki projelerde görev almaktadırlar.

Kütüphaneciler, lisans öğrenimleri süresince Osmanlı Devleti dönemine ait belgeler, güncel basılı ve elektronik belgeler, elektronik belge yönetimi, kurum arşivleri ve birim arşivleri gibi arşivcilik alanına yönelik yoğun bir ders programıyla birlikte; bilgi kaynaklarının sağlanması, düzenlenmesi ve etkin biçimde hizmete sunulması konusunda ve ayrıca, halk kütüphaneleri, okul kütüphaneleri, araştırma kütüphaneleri ve çocuk kütüphaneleri odaklı bilgi hizmetleri bağlamında öğrenim görmektedirler. Bilgi ve iletişim teknolojileri ve ortamları da, lisans programı kapsamında yer alan önemli başlıklardandır.

?

İçinde bulunduğumuz dönemde, ülkemizde yaklaşık yirmi üniversitede BBY bölümü bulunmakta ve bunların on tanesinde eğitim-öğretim faaliyetleri sürdürülerek, bilgi ve belge yönetimi uzmanları mezun edilmektedir.

Bununla birlikte, dünyanın gelişmiş ülkelerinin aksine, bu alana dair bilgi eksikliğine de bağlı olarak, ülkemizde kütüphanecilik ve arşivcilik, diğer bir ifadeyle bilgi ve belge hizmetleri, adeta herkesin yapabileceği bir ?iş? olarak görülmekte ve farklı alanlarda lisans ve hatta önlisans öğrenimi görmüş kişilerin kütüphanelerde ve arşivlerde görevlendirildiği bilinmektedir.

Güncel bir durum olarak, yakın zaman içerisinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından açılan ?arşiv memuru? sınavında, 150-200 civarındaki kadroya iki yıllık Emlak Yönetimi (önlisans) programı mezunlarının davet edilmek istendiği, kütüphanecilik çevrelerinden gelen yoğun eleştiri ve ilgili bürokratlarla yapılan görüşmeler üzerine bu çalışmanın yürütülmediği biliniyor.

Bugünlerde, aynı Genel Müdürlük tarafından 264 arşiv memuru (arşivci) alımının planlandığı yönünde duyumlar alınmakta ve sosyal medyada bu kapsamda çok yoğun bir mesaj trafiği izlenmektedir.

?

Devletlerin gelişmesi ve kalkınması yolunda liyakatli bireylerin iş başına getirilmeleri son derece önemlidir. Bunun içindir ki, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuatta liyakat konusu açık biçimde işlenmiştir.

?İş ehline verilmediğinde kıyameti bekleyin? şeklindeki ilâhî hükmün de açık ve can yakıcı biçimde işaret ettiği gibi, arşiv memuru/ arşivci kadroları bağlamında işin liyakatli kişilere verilmemesi, hizmetlerin niteliksiz biçimde gerçekleşmesine yol açacak ve Türkiye?nin ilgili alanda gelişmesi noktasında yanlış bir uygulama olacaktır.  

Büyük bir dayanışma ve meslek bilinciyle sosyal medya üzerinde bir araya gelen BBY mezunu kütüphaneciler, yetkililerin, büyük devletimizin daha da büyümesi ve gelişmesine zarar verecek böyle bir yanlış içine düşmeyeceklerine olan inançlarını dile getiriyorlar. Yüksek sesle ve fakat saygılı biçimde. Kendilerine yakışır bir şekilde?

Ve bu güçlü inanç ile söz konusu 264 arşiv memuru kadrosunun, üniversitelerin BBY bölümlerinde bu göreve ilişkin konularda dört yıl süreyle yoğun bir öğrenim gören kütüphanecilere, yani kendilerine tahsis edilmesini ve açılacak sınav sonucunda aralarında en liyakatli olanların göreve getirilmesini talep ediyorlar. Son derece haklı olarak?

Arşivlerin, milletlerin hafızası olduğu yönündeki evrensel gerçekten hareketle söylenecek olursa, Türkiyemizin hafızasının güçlü olması ve geçmişimizi bugüne taşırken, bugünümüzün de önümüzdeki bin yıllara verimli bir şekilde taşınabilmesi için bu talebin gereğinin yerine getirilmesi, millet ve devlet bağlamında geleceğimiz adına yaşamsal derecede önemlidir.

Türkiye sevdalısı karar vericiler, BBY mezunu kütüphanecilerin haklı çığlıklarını mutlaka duyacak ve yüzde yüz haklı taleplerini dikkate alacaklardır.