Yavuz Bülent Bakiler


Çok Önemli Bir Yazı: Bu Nasıl Bir Türkçe?

Çok Önemli Bir Yazı: Bu Nasıl Bir Türkçe?


'Evsel kiralar, evsel odaların sayısına, evsel eşyaların yeniliğine ve güzelliğine göre evsel sahipler tarafından saptanacaktır! Dünya yaşamımızda evsel kızlarımızın, evsel erkeklerimizin büyük önemi vardı.'

Böyle Türkçe olur mu? Bu nasıl çirkin, yanlış, iğrenç kelimeler kalabalığıdır? Bu cin çarpmış cümlelerin Türkçeleri şöyledir:

'Ev kiraları, ev odalarının sayısına, ev eşyalarının yeniliğine ve güzelliğine göre ev sahipleri tarafından tespit edilecektir! Dünkü hayatımızda ev kızlarımızın ve ev erkeklerimizin büyük önemi vardı.'

Nisbet eki olan bu 'sel' ve 'sal' çirkinliği bize Fransızca’dan bulaştı. Arapça’dan ve Farsça’dan nefret eden bir takım kimseler veya Öztürkçe konuşmak hastalığına yakalanan bir takım insanlar, her kelimenin sonuna bir 'sel' ve 'sal' eki yapıştırarak: Öztürkçe’ye çevirdiklerini sanıyorlar: Mesela Tarihi, Siyasi, Ticari kelimeleri Arapça’dır. Bu kelimelerin sonundaki 'i' ekini kaldırarak yerine, Latinceden veya Fransızca’dan aldıkları 'sel-sal' eklerini yapıştırdırdılar mı o Arapça kelimeleri Öztürkçe yaptıklarını, Öztürkçe yazıp-konuştuklarını sanmaktadırlar.

Yani: Tarihi, siyasi, ticari kelimeleri Arapça oldukları için çok kötüdür. Ama: tarihsel, siyasal, ticaretsel…kelimeleri Öztürkçedirler ve çok güzeldirler (!)

Bir takım kaba saba kişilerin dilimizi çirkinleştiren bu davranışları, dilimizi her gün biraz daha yozlaştırmaktadır. Güzel Türkçe konuşmaktan güzel Türkçe yazmaktan uzak kişiler bilerek veya bilmeyerek dilimizi her gün biraz daha bozmaktadırlar.

Ben, yüksek tahsil için 1955 yılında Ankara’ya geldim. Hukuk Fakültesi yanında bir SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ vardı. Kuyruğunda SEL-SAL eki bulunan kelimeler, bir elin parmak sayıları kadar bile değildi. Ama bazı kişilerin, bazı yayın organlarının büyük gayretleriyle dilimizin her kelimesi sonuna SEL-SAL eki yapıştırıldı.

Ord. Prof. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu bir yazısında dedi ki: 'Türkçeyi sala bindirdiler, sele verdiler.'

Düne nazaran Türkçemiz, daha çok sala bindirilmiş, daha çok sele verilmiştir.

Ben bu sel ve sal eklerinden nefret ediyorum. Niçin? Diyecekler olacaktır. Onlara cevabım şudur: Türkçemizi çok seviyorum da ondan! Dilimizin bozulmasını, milletimizin zamanla bozulmasına bağlıyorum da ondan. Dilimiz bozulursa milletimizin de bozulacağına yıkılacağına, ortadan kalkacağına inanıyorum da ondan!

Hatırlayacaksınız: Bir zamanlar bizim bir BÖLGE VALİMİZ vardı. O Bölge Valimize giden Bakanlar, Başbakanlar; 'BÖLGESEL SORUNLAR' hakkında bilgi ediniyorlardı. Neden BÖLGE MESELELERİ veya BÖLGE KONULARI değil de BÖLGESEL SORUNLAR?

Eğer 'Bölgesel Sorunlar' doğru ise, 'Bölge Valisi’ne de 'Bölgesel Vali' demek gerekirdi.

Şimdi bizim bir ÇEVRE BAKANLIĞIMIZ var. Vapurlarda dinlemiş olmalısınız. Sesi banda kaydedilen bir zavallı kız, iki de bir bizi uyarıyor: 'ÇEVRESEL temizliğe dikkat ediniz' diyor. Bu ne biçim Türkçe’dir. Niçin 'Çevre Temizliği' değil de ÇEVRESEL TEMİZLİK? Güzelim Türkçemizin, hem de devlet eliyle nasıl boğazlandığını görüyorsunuz? ÇEVRESEL TEMİZLİK’e yuh olsun!

Dikkatinizi çekmiş olmalı: Şimdi, büyük apartmanların önlerinde çöp bidonları, tenekeleri, depoları var. Üzerinde kocaman harflerler 'EVSEL ATIKLAR'  veya 'EVSEL ATIK' yazılı. O yazıları okuyunca, görünce bana küfredilmiş gibi rahatsızlık duyuyorum. Neden EV ATIĞI veya EV ÇÖPÜ veya doğrudan doğruya ÇÖP veya ZİBİL değil de EVSEL ATIK?

Türkçe bakımından: EV ÇÖPÜ, EV ATIĞI bir isim tamlamasıdır. Ev çöpü, ev atığı nasıl bir isim tamlaması ise 'Ev sahibi, ev odası, ev kirası, ev kızı, ev erkeği' de isim tamlamasıdır.

Bugün EV ÇÖPÜ’ne EV ATIĞIN’a Evsel Atık, Evsel Çöp diyen zevksiz, dikkatsiz, idraksiz kafalar, kalemler, yarın karşımıza EVSEL KİRA, EVSEL ODA, EVSEL SAHİP, EVSEL KIZ, EVSEL ERKEK diye de çıkaracaklardır. Olur mu demeyin. Bugün EVSEL ATIK diyorsak, yarın niçin EVSEL ODA, EVSEL KİRA, EVSEL KIZ, EVSEL ERKEK denilmesin?

Dün bizim evlerimizde çöp tenekeleri vardı. Anam bu çöp tenekelerine EV ZİBİL’i döküyordu. ZİBİL Arapça bir kelimedir. Ama Türkçeleşen bir kelimedir.

Şimdi ben gittiğim hastanelerde görüyorum: bazı çöp tenekeleri üzerinde: EVSEL ATIK yazıyor. Yanlıştır. Çünkü ev çöpü başka, hastane çöpü başkadır, dükkanların çöpü, fabrika çöpü başkadır. Hastahane çöpüne de dükkan çöpüne de fabrika çöpüne de EVSEL ATIK diyemeyiz.

Türkçemiz, bir takım cahil, zavallı, aptal-avanak, adamlar yüzünden durmadan kan kaybediyor.

Ben bu SEL ve SAL eklerinden nefret ediyorum. Kitaplarımı basan yayınevinin bana bildirdiğine göre 25 kitabımın baskı sayısı bir milyonu geçmiştir. Ben bu bir milyon kitap içinde bu SEL-SAL zibidilerini hiç kullanmadım. Kullanamıyorum. Siz de lütfen kullanmayızın!

Ekrem İmamoğlu’nun yerinde olsam, bu EVSEL ATIK çirkinliklerini derhal yasaklarım. Çünkü bugün EVSEL ATIK’lara alışan zevksiz kafalar, yarın EVSEL KİRALAR, EVSELODALAR, EVSEL EŞYALAR da diyeceklerdir. Ve güzelim Türkçemiz EVSEL ATIKLAR arasında debelenip duracaktır!