Nevzat Bingöl

Tarih: 23.01.2020 14:58

Erken Seçim Olur mu?

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de halk bir yandan ekonomik sorunların oluşturduğu baskıyı göğüslemeye çalışırken, öte yandan hukuk, ifade özgürlüğü ve sosyal baskılar altında hayatını idame ettirmeye çaba gösteriyor. Yakın zamanda bu sorunların giderilebileceğine dair emareler görünmüyor, bunun en önemli nedenlerinden biri de muhalefetin etkisiz kalması. Dünyanın birçok yerinde iktidar partileri yıpranırken, Türkiye’de halkta tepkilere neden olan hükümetin onca uygulamasına rağmen hükümet değil, muhalefet yıpranmaktadır. Bunun temel nedeni, muhalefetin “hükümetin uygulamalarını gündeme taşımak yerine, hükümetin oluşturduğu gündeme cevap vermek” olarak değerlendiriliyor. Hükümet iç sorunların tartışılmasını istemiyor, iç destekle ilgili sıkıntı oluştuğunda farklı gündemler yaratarak oluşturduğu gündemi kamuoyunun tartışmasına sunuyor. Bu bazen Suriye oluyor, bazen Libya. Bazen de kanal İstanbul gündeme taşınarak gerçek gündemden uzaklaşılması sağlanıyor. Muhalefet ise içeride yaşanan ekonomik sorunlar, adaletsiz gelir dağılımı, ifade özgürlüğü ve hukuka güvensizlik üzerinde politika geliştirmeleri gerekirken, hükümet çevrelerinin oluşturduğu “sorunların kaynağı muhalefettir” gündemine cevap yetiştirmeye çalışıyor, bu da süreci iyi değerlendiremeyen muhalefete karşı vatandaşın güvensizliğine neden olduğu söyleniyor.

Muhalefetin etkisizliği karşısında halktaki yeni beklentilere cevap olmak üzere Ahmet Davutoğlu Gelecek partisini kurdu,  Ali Babacan ekibinin kuracağı partinin Şubat ayında kurumsal kimliğe kavuşacağı belirtiliyor. Yeni partilerin halkta bir karşılığı olup olmayacağı program ve yol arkadaşları belli olduktan sonra görülecek, ancak bu alanda ciddi bir beklentinin olduğunu söyleyebiliriz. Bir oyun bile büyük anlam ifade ettiği cumhurbaşkanlığı seçim sistemimde Ak partinin işi hayli zor olduğu görülüyor, bu nedenle de yüzde 36 oyla tek başına iktidar olma şansının olduğu eski sisteme geri dönmek Ak parti açısından daha sağlıklı görünüyor, ama nasıl? Muhalefet partilerinin mevcut durumda erken genel seçime götürme projeleri mutlaka vardır, ancak erken seçim kararının Ak partinin isteğiyle yargı eliyle alınabileceği konuşuluyor.

Ak partide Babacan ve Davutoğlu’nun kurduğu partilerin kamuoyuna kendilerini tanıtıp destek almadan önce, eski sisteme geri dönüş ve baskın seçim için bir arayışın olduğunu düşünüyorum. Son günlerde yaşanan bazı gelişmeler bunun ipuçlarını veriyor.

Birincisi; YSK da bir hareketlilik yaşandı YSK durup dururken seçimlere girebilecek partileri açıkladı,

İkincisi; HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçim sistemiyle ilgili anayasa mahkemesine yaptığı bir başvuru var bu başvuruyla ilgili kapalı kapılar ardından söz edilir oldu. Bu başvuru kabul edilebilir, bu durumda halkta beklenti oluşturan yeni partiler kendilerini tanıtamamışken, YSK’nın açıkladığı partilerle seçimlere gidilir. Ak parti yüzde 36 oy bandını yakalar ise MHP’ye gerek kalmadan tek başına iktidar olabilecektir.

Erdoğan gündemi kendisi belirlediği için, Libya ve Suriye’deki operasyonlarla milliyetçi-muhafazakar oyları elde tutmaya çalışacaktır. Düşük gelirli vatandaşlar için de bir takım sosyal ödemeler yaptı mı yüzde 36 bandını yakalayabileceğini düşünen Erdoğan’ın erken seçime gidebileceği büyük bir ihtimal olarak görülmektedir.

Gerek içerideki ekonomik sorunlar ve gerekse dış politikadaki açmazlar nedeniyle seçimlerin 2023 yılında yapılmasının pek olası olmadığını düşünüyorum. Yaşanan tüm bu gelişmeler 2023 yılından önce, 2020 sonbaharında veya en geç 2021 yılı ilkbaharında bir erken seçim yaşanabileceği görüntüsü veriyor. Seçimlerin eski parlamenter sistemle mi yoksa mevcut sistemle mi gidileceği Ak partinin yapacağı anketler ve oluşturacağı strateji doğrultusunda şekillenecektir

ngazate/Nevzat Bingöl


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —